Kayıtlar

Film Önerim _ Kolombiya'lı Yönetmen Ciro Guerra den _ 3 Film

Resim
Bu 3 film de güzel Bana "Barbarları Beklerken" daha iyi gibi geldi  1. Barbarları Beklerken  Film Özeti : M. Coetzee‘nin 1980 yılında okuyucuyla buluşan kült romanı Barbarları Beklerken – Waiting for the Barbarians; İmparatorluğu tehdit etmek için harekete geçen, geniş topraklara yayılmış bir imparatorluğun en ucundaki bölgede yaşayan Barbarlar ile onları bastırmak üzere gönderilen Albay ve emrindeki insanların karşı karşıya gelmesini konu alıyor. Hayali bir imparatorlukta geçen roman, 1970’ler Güney Afrika’sının sosyal ve politik yaşamından esintiler taşıyor. Romandaki olaylar, o bölgede görevli Sulh Hâkimi’nin bakış açısından okuyucuya aktarılıyor. Edebiyat tarihinin unutulmaz eserleri arasında yer alan roman, Waiting for the Barbarians sinema uyarlamasıyla karşımıza çıkıyor. Filmde Johnny Depp, barbarları yakalamak için halka işkence eden Albay Joll’u canlandırırken; Robert Pattinson, barbarlarla görüştüğü için ihanetle suçlandıktan sonra Sulh Hâkimi’nin yerin...

Şiir, Yazana Değil İhtiyacı Olana Aittir. Bay Neruda

Resim
Şair Pablo Neruda’nın yaşamını anlatan “Il Postino” isimli filminde Neruda’nın mektuplarını taşıyan bir postacı tarafından şaire söyleniyordu. Filmde postacının da tüm samimiyetiyle ifade ettiği gibi şiir, İnsanlar ile öyle bir bağ kuruyor ki Doğunca ilhamların arasından kalkıveriyor şairlerin masasından. Herkesin oluyor ama en çok ihtiyacı olana bağlanıyor. Neruda:  Benim şiirimle kızı baştan çıkarmışsın. Postacı:  Senin yazdığın şiirle kızı baştan çıkardığım doğru. Ama o şiir sana ait değil. Neruda:  Benim yazdığım şiirin bana ait olmadığını mı söylüyorsun? Postacı:  Evet.  Şiir, yazana değil ihtiyacı olana aittir.  Bay Neruda  Neruda:  Bu demokratik fikrini takdir ettim doğrusu. Il Postino 1994

Yazıyı Döndürmeden Okumaya Çalışın ve Beyniniz Becerisini Öğrenmenize Yardımcı Olabilir

Resim

Ben Safım, Gel Benim Sırtıma Bin Demek Değildir

Resim

Film Önerim _ Cinayet Günlüğü _ Polisiye (Gerçek Olaylar) _ Kore _ 2003 _ İmdb 8.1

Resim
Güney Kore polisi, 33 yıl içinde 1 milyon 800 bin günlük mesai harcayarak 21 binden fazla kişiyi sorguladığı soruşturma sonunda ülkenin en büyük seri cinayetlerinin zanlısına ulaştı. Ancak zaman aşımı nedeniyle, baldızına tecavüz edip öldürmekten hapiste olan Lee Chun-jae adlı 56 yaşındaki zanlı hakkında dava açılamayacak. 1986'yla 1991 yılları arasında başkent Hwaseong bölgesinde yaşları 13 ile 71 arasında değişen 10 kız çocuğu ve kadın, tecavüz edildikten sonra öldürülmüştü. Cesetler elleri ve ayakları bağlı olarak bağlı olarak bulunmuştu. Kurbanların kendi çoraplarıyla boğulduğu cinayetler, ülkede pek çok film ve diziye konu olmuştu. Polis, en az üç kadından alınan örneklerin zanlının DNA'sıyla eşleştiğini açıkladı. Lee Chun-jae cinayetlerle ilgisi olmadığını savundu. Gyeonggi Nambu Polis Müdürü ban Gi-soo AFP ajansına "Kurbanların aileleri ve tüm Kore halkına, cinayetleri bu kadar zaman içinde çözemediğimiz için çok üzgün olduğumuzu bildirmek is...

Ateşin Gölgesi Olmaz

Resim

Ayakkabımın Olmadığını Söylemiştim

Resim