Kayıtlar

Şeytan Savunması; "Ben Sadece Eşeği Saldım"

Resim
Eşek ağaca bağlıydı… “Şeytan” bunu gördü, geldi ipi çözdü… Eşek komşunun bostanına girdi, kurusundan yeşilinden yemeye başladı. Bostan sahibi çiftçinin karısı bunu gördü, çok kızdı.  Evden tüfeği aldı ve eşeği öldürdü. Tüfek sesini işiten eşeğin sahibi geldi Baktı ki eşeği öldürülmüş, sinirlendi tabii, çekti tabancayı çiftçinin karısının üzerine boşalttı kurşunları. Çiftçi kasabadan dönünce baktı karısı öldürülmüş O da eşeğin sahibini öldürdü. Eşeğin sahibinin oğlu babasını öldürülmüş bulunca Kaptı tüfeği, bostan sahibini ve oğlunu öldürdü. Bu kargaşanın haberi tarla sahibinin ailesine ulaşınca hepsi aldılar silahları, eşek sahibinin evini bastılar Evde kim varsa hepsini öldürdüler Ne var ne yok parçaladılar, evi yaktılar. “Şeytana” soruldu ; - Yahu sen ne yaptın? - Hiiiiç, dedi “şeytan”.  Ben sadece eşeği saldım..! Aklıyla-bilinciyle değil Feodal duygularıyla Kısas ve intikam zihiyetiyle davranan bir toplumu karıştırmak ve yıkmak isterseniz Eşekleri Salın Yeter..! Not;  ...

Bu Elementler Tablosu _ Bu Tabloya, Bir Türk Bilim İnsanı Ekleme Yapacak mı?

Resim

İpliği Pazara Çıktı

(Deyimi Olumlu Manada Kullanırken, Sonradan Olumsuz Manada kullanılmaya Başlandı)

Resim
Biri hakkında "ipliği pazara çıktı" denince, ne anlaşılır? Ayıbı Meydana Çıktı ya da  Ne Mal Olduğu Anlaşıldı... Eskiden deyimin hikâyesi öyle değil. Eskiden ; Yün ve pamuğu evlerde kızlar Kadınlar eğirir, ip yapar Çarşı pazarda satılırdı bunlar... Kazak, çorap, başlık örmek için ya da halı dokumak üzere bu ipler satın alınırdı. Ancak eğrilmiş ip alırken, özenle yapılmış olmasına dikkat edilirdi.  İpliğin standardı önemliydi. Ne Çok İnce, Ne Çok Kalın Düğümsüz, Kopuksuz Olmalıydı. Her kadın, her genç kız bu nitelikte ip eğirmeyi beceremezdi. Niteliksiz ip pazarda alıcı bulamazdı. Gelinlik çağında bir kızın becerikli oluşunu anlatmak için, "İpliği Pazara Çıktı" denirdi. İpliği Pazarda Alıcı Buluyor Pek Hünerli Kız Denirdi... .

Asluhû Nesluhu (Aslı Neyse, Nesli de Odur) _ Asalet Üzerine Bir Öykü

Resim
Birgün sultan, bahçıvanınin yanına uğrayıp, kendisine hediye edilen tayı sorar. - Bahçıvan efendi! Nasıl bizim tay? -  Asluhu nesluhu (Aslı neyse, nesli de odur) , sultanım.   - Nesi var ki? - Sultanım, asil bir tayın sırtına sinek böcek konduğunda bunları kuyruğuyla kovalar; ancak bizim tay, adeta bir inek gibi kafasını çevirip ağzıyla sinekleri kovalıyor.   Sultan, bunun nedenini öğrenmek için tayı hediye eden adamı çağırtır ve tayın bu davranışının sebebi hakkında bilgi ister.   Tayı hediye eden adam der ki: - Sultanım, bizim tay doğduktan hemen sonra annesi öldüğü için onu, ineğe emzirttik.   Böylece meselenin sırrı çözülmüş olur ve sultan adamlarına emreder: "Verin bahçıvana 100 !"   Başka bir zaman sultana, güzel görünüşlü iri bir hindi hediye edilir. Bir müddet sonra sultan bahçıvanın yanına varır ve hindiyi sorar. - Asluhu nesluhu, sultanım.   - Bahçıvan efendi, bunun neyi var? - Sultanım, asil olan bir hindi öteceği zaman kabarır, ibiği masm...

Einstein'a Kafa Tutan Denizli'li _ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz

Resim
Yıl 1936… Denizli’nin Acıpayam İlçesi’nde görevli bir grup öğretmen havanın güzelliğinden faydalanıp pikniğe gittiler… Şahane doğanın kucağında eğlenirlerken keçilerini otlatan küçük bir çobanla karşılaştılar; yanlarına davet edip çay ikram ettiler, ismini sordular. Küçük çoban ürkek bir sesle yanıt verdi: –Hüseyin… Öğretmenlerden biri yanındaki gazeteyi uzatıp “Okuma yazma biliyor musun, bunu okuyabilir misin?” diye sordu. O tarihlerde okuma yazma bilenlerin sayısı o kadar azdı ki, okuma öğrenenlerin diplomaları bizzat valiler tarafından imzalanmaktaydı!.. Küçük Hüseyin okuma bilmediği için gazeteyi almayı kabul etmeyince öğretmen bu kez yaşını ve neden okula gitmediğini sordu.. Yanıt hazindi: –Yaşım 12… 3 yaşında annemi, geçen yıl da babamı kaybettim!.. Talihsiz çocuğun aslında çok zeki olduğunu fark eden öğretmenler mutlaka okumasını tembihlediler… Hüseyin, öğretmenlerin verdiği desteğin yarattığı heyecanla Denizli’de parasız yatılı okuluna kaydoldu.. Bir süre sonra katıldığı bir m...

Hayat, Edebiyat, Tarihten 027 Sözler ve Videolar Serisi

Resim
 

Prof. Dr. Acar Baltaş ın Yazın Çocuklarımıza Ne Yaptırmalıyız _ Çocuklarımız İçin 2 Video 4 dk Ayırınız Muhakkak Dinleyiniz

Resim
Hergün onlarca paylaşımlar yapılıyor Bu vidoe 3 - 3,5 saatlik bir TV yayından herkesin dinlemesi için seçtiğim 2 tane 2 dk lık video Bırak dinlemeyi bunu tüm sevdiğimiz kişiler ile de paylaşmak bir görevimiz olmalı Çünkü İlerimizi şekillendirmemiz için bilgi zenginliği içeriyor Videodan; Acı, Üzüntü, Hayal Kırılığı ve Başarsızlık yoksa bir hayatın içinde O hayattan bir hikaye çıkmaz. İnsanı insan yapan ; Utanma, Üzüntü, Başarsızlık, Kızgınlık, Hayal Kırıklığı bu duygular insan insan yapıyor.