Kayıtlar

Makyajlı ve Makyajsız

Resim
 

Hayat, Edebiyat, Tarihten 030 Sözler ve Videolar Serisi

Resim
 

Albert Einstein'in Lise Karnesi _ Gençlere Bir Yazı

Resim
Bu yazımı gençler için yazıyorum. Derslerden tabi ki iyi not almak çok önemli. Ama alınmadığı takdirde dünyanın sonu gelmiyor. Yeter ki; "Başaracağım", deyip çalışmaya ara vermeden devam edilsin. Önemli olan azmetmek. Herkesin anlama kapasitesi aynı olmayabilir.  Senin başaramadığını yahut uzun uğraşılardan sonra başardığını belki bir başkası daha kısa zamanda başarmış olabilir. Sen onlardan çok geri kalmış da olabilirsin. Eğer içindeki, “Ben bunu başaracağım!..”, duygusunu kayıp etmez isen Senin için başarmak bir an meselesi.  Şimdi değilse yarın.  Yarın olmazsa bir kaç gün sonra belki de…   Başaracağım dediğin konu hakkında ne kadar zaman ve emek harcayacağın önemli.   Gerçekten başarmak istiyor musun?  Bu soruya “Evet.”, diyorsan başarmamak için hiçbir gerekçe geçerli olamaz. Gençler! Anlatılan dersi ilk anlatıldığında anlamayabilirsiniz. Bu sizin başarısız olacağınız anlamına gelmez. Bu sizin, anlamak için daha çok çalışmanız gerektiğini gösterir....

Öfkelenince Neden Bağırırız?

Resim
Hintli bir Sadhu , öğrencileri ile gezinirken  Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp  - İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?  diye sormuş. Öğrencilerden biri  -Çünkü sükunetimizi kaybederiz. deyince Sadhu - Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? - O kişiye söylemek istediklerimizi  - Daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış İki insan birbirine öfkelendiği zaman Kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden  Birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse Arada açılan mesafeyi kapatabilmek için  O kadar çok bağırmaları gerekir. Peki İki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar Çünkü kalpleri birbirine yakındır Arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki İki insan birbirini...

Hayat, Edebiyat, Tarihten 029 Sözler ve Videolar Serisi

Resim
 

Sağ Kalma Ön Yargısı (Survivorship Bias) _ II. Dünya Savaşı’nın Seyrini Değiştiren Matematikçi _ Abraham Wald

Resim
Acaba diyorum ; . Hani Başarılı İnsanların Sahneye Çıkıp  . "Başarısızlıklarını mı Anlatmalılar ?"   diye düşünüyorum. . Belki de, başarı fenomenlerinin verdiği tavsiyelere uymak yapabileceğiniz en büyük hatalardan biri olabilir mi? . Zafer yollarında çok fazla insan, çok fazla değişken ve olasılık var.  . Başka insanların yollarını kovalayıp kaybolmaktansa  . Acaba kendi yolunuzu çizip kendi hikayemizi yaşamalıyız ? Bunu niye düşümdüm derseniz Aşağıdaki "Sağ Kalma Ön Yargısı" okuyunca kafamda bu düşünce gelişti. Tarık Başçıl _ 14 Eylül 2021 Tarihteki en popüler Sağ Kalma Ön Yargısı örneklerinden biri İkinci Dünya Savaşı‘na dayanıyor.  II. Dünya Savaşı sırasında, ülkeler savaşta başarılı olabilmek için pek çok matematiksel ve stratejik problemle başa çıkmak zorunda kaldı.  En zorlu görevlerden biri, uçakların düşman ateşi karşısında daha dayanıklı hale getirilmesiydi.  İngiliz ordusu uçaklarının düşürülme oranını azaltmak için bazı bölgelerine zırh kap...

Davulcunun Kazancı Kefen Parası İçin Caiz mi?

Resim
Uzun yıllar önce BURSA'da bir davulcu yaşıyordu. Ramazan gecelerinde sahurda insanları uyandırmak için davul çalan adamcağız Geriye kalan 11 ayda ise düğünlerde, şenliklerde, mitinglerde hünerini sergileyip ekmek parasını kazanıyordu. Aradan yıllar geçti, davulcu yaşlandı Aklına o güne kadar hiç düşünmediği bir soru gelip oturdu; Hayatını ramazan ayları dışında içkili düğünlerde, eğlencelerde de davul çalarak kazanmış, kefen parasını da bu kazandıklarından bir kenara ayırmıştı. Aklını kurcalayan soru işte burada devreye giriyordu: –Acaba bu kefen parası caiz miydi, değil miydi?... Düşündü, taşındı Diyanet İşleri Başkanlığı’na danışmaya karar verdi. Durumu anlatan bir mektup yazıp aynı soruyu sordu Gelen yanıtla başından aşağıya adeta kaynar sular dökülmüştü: - CAİZ DEĞİLDİR !.. Adamcağız büyük bir üzüntü içinde hikayesini dönemin en ünlü yazarlarından Hasan Pulur’a yazdı. Mektubu büyük bir şaşkınlık içinde okuyan Pulur, “Olaylar ve İnsanlar” köşesine taşıyıp, adamcağızın hikayesini...