Kayıtlar

Türkiye’nin Radyo İle Tanışması

Resim
  Türkiye’de radyo yayıncılığı serüveni İ lk amatör çalışmaların ardından 1926 yılında Çankaya Köşküne sunulan bir ‘proje’yle somut bir hal alma yolunda ilk önemli adımını atar Hayrettin Hayreden (Sağda) Amatör telsiz meraklısı  Hayrettin Hayreden   (İlk İstanbul Radyosunun Müdürü) ’in imalatı olan bir radyo Atatürk Orman Çiftliği’nde test edilirken Rus Radyosu’nun yayınıyla karşılaşılınca  Mustafa Kemal Atatürk’ün yorumu şöyledir;  "Efendiler… Bakın Propaganda Yapıyorlar…" Kısa süre sonra Ankara ve İstanbul’da iki radyo istasyonu kurulmasına karar verilir.  İstanbul Telsiz Telefon İstasyonu bugün Hasdal adı verilen bölgede Yani Eyüp İlçesinin Osmaniye semtinde Ankara Telsiz Telefon İstasyonu ise Babarahman’da kurulacaktır. Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi İçişleri Bakanlığı ile  8 Eylül 1926’da bir sözleşme imzalar İstanbul’da 5 kW’lık verici Osmaniye’de Birçok kaynağa göre deneme yayınlarının başlangıcı  1 Mart 1927’dir İlk düzenli yayınsa kim...

Sana “Yapamazsın” Diyenleri Dinleme

Resim
Columbia Üniversitesi’nde bir öğrenci, matematik dersinde uyuyakaldı. Uyandığında Diğer öğrenciler sınıftan çıkarken tahtada yazılı iki problem gördü. Bunların ödev olduğunu sanarak defterine not aldı Eve gidince çözmeye karar verdi. Evine vardığında Bu problemlerin son derece zor olduğunu fark etti. Ancak yılmadı. Durmaksızın çalıştı Araştırmalar yaptı Kütüphanede konu ilgili tüm kitapları inceledi… Ve sonunda Dört sayfalık uzun hesaplamalarla Bu problemlerden birini çözmeyi başardı. Bir sonraki derste Profesörün bu sözde ödevden hiç söz etmediğini görünce şaşırdı. Elini kaldırarak sordu: — Hocam, geçen derste verdiğiniz ödev hakkında neden hiç konuşmadınız? Profesör şaşkınlıkla cevap verdi: — Ödev mi? —  Onlar ödev değildi… —  Şimdiye kadar kimsenin çözmeyi başaramadığı matematik problemlerinden örneklerdi sadece! Öğrenci afallamış halde yanıtladı: — Ama… ben ikisinden birini çözdüm! Çözümü incelendi Doğruluğu onaylandı Columbia Üniversitesi kayıtlarına Artık onun adıyla bir...

Bizim Evde İse İkimiz de Her Zaman Haklıyız

Resim
Yan yana iki ev var.  Birinden sürekli bağırış kavga sesleri gelirken Diğerinden sessizlik hakim. Adam ve karısı bir kez daha tartışmaya başladığında Kadın ona şöyle dedi: – Hiç komşu evden kavga sesleri duydun mu?  - Hayır mı?  - Git ve nasıl yaşadıklarını öğren.  Adam gitti Pencerenin altında saklandı İzlemeye başladı. Evde herkes kendi işiyle meşguldü:  Kadın mutfakta Adam ise masada bir şeyler yazıyordu. Bir anda telefon çaldı.  Adam hızla yerinden fırladı Odaya koşarken bir vazoya çarptı Vazo yere düşüp kırıldı. Adam diz çöktü Kırık parçaları toplamaya başladı.  Kadın koşarak odaya girdi Diz çöktü ve ona yardım etti. Adam dedi ki: – Affet aşkım, telefona koşarken vazoyu devirdim. Kadın cevap verdi: – Hayır sevgilim, suç bende.  - Vazoyu yanlış yere koymuştum. Birbirlerini öptüler Kırıkları topladılar ve işlerine devam ettiler. Adam eve döndü Karısı ona sordu: – Sessiz evin sırrını öğrendin mi? – Evet, öğrendim, dedi adam.  – Onların evin...

Bir Sopa ve Bir Gölge ile Dünyayı Çevresini Ölçen Adam Eratosthenes

Resim
İnsan aklı Doğru sorular sormayı öğrendiği anda  Evrenin kapıları aralanır.  MÖ. 3. yüzyılda, bu kapılardan birini yalnızca bir sopa, bir gölge ve açık bir zihin ile aralayan kişi Yunan bilgesi Eratosthenes oldu.  O, teknolojik araçların henüz var olmadığı bir çağda, yalnızca gözlem ve geometriyle  Dünya’nın çevresini büyük bir doğrulukla hesapladı.  Bugün bile bu başarı Bilimin tarihsel gücünü ve aklın potansiyelini gözler önüne seren bir semboldür. ★★★★★★ ★★★★ ★★★★★ ★★★★ ★ Kimdir Eratosthenes? Eratosthenes, MÖ. 276 civarında bugünkü Libya sınırlarında bulunan Kirene şehrinde doğdu.  O, yaşadığı dönemde “beta” (ikinci adam) olarak anılsa da Çok yönlülüğü ve bilime yaptığı katkılar nedeniyle tarihin en saygıdeğer isimlerinden biri haline geldi. Matematik, astronomi, coğrafya, felsefe ve tarih alanlarında çalışan Eratosthenes Dönemin bilim üssü olan İskenderiye Kütüphanesi’nin baş kütüphaneciliği görevini de üstlenmişti.  Kendisini bilgiye adamış bu bi...

Sabahattin Ali'den _ Kaz Dağlarından Bir Yörük Öyküsü (Hasan Boğuldu)

Resim
Hasan Boğuldu Koşması (Video) Uzaklardan sesin aldım; Çevreni derede buldum; Nereye gittiğin bildim, Hasanım arkandan geldim. Sarı kahküllü, dal boylum; Saz benizli, ayva tüylüm; Tatlı sözlü, melek huylum, Hasanım ardından geldim. Köyden, obadan koğulan, Duru sularda boğulan, Toz köpük olup dağılan Hasanım ardından geldim. Sarp dağlara getirdiğim, Kavuşmadan yitirdiğim, Ak kefensiz yatırdığım Hasanım ardından geldim. Emine'yi yaslı eden, Kerem olup Aslı eden, Dağı taşı sesli eden Hasanım ardından geldim. Sabahattin Ali (1942) ★★★★★★ ★★★★ ★★★★★ ★★★★ ★ ★★★★★★ ★★★★ ★★★★★ ★★★★ ★ Öykünün Kısa Sesli Anlatımı (Video) ★★★★★★ ★★★★ ★★★★★ ★★★★ ★ Hasan Boğuldu Filminden Kısa Bir Kesit ★★★★★★ ★★★★ ★★★★★ ★★★★ ★ Kazdağı'nın Adalar Denizi'ne bakan yamaçlarından birindeki bir yörük obasına gidip dört beş gün kalacaktım. Edremit pazarına çıra ve bal satmaya geldiği zamanlar ahbap olduğum ve devlet kapısında birkaç ufak işine yardım ettiğim uzun boylu, ak sakallı bir yörük beni davet etmiş: Ç...