Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık
Çocuğun; Başını Duvara vurması, Saçların Çekerek Koparması , Üstünü Başını Yırtması, Elindeki Her Şeyi Atması, Oyuncaklarını Kırması, Kendinden Küçükleri Dövmesi Dünyada hiçbir canlının yavrusu yeni doğan bir bebek kadar bakım ve korunmaya muhtaç değildir. Bebeğin insan çevresinin, özellikle de annesinin olumlu olumsuz davranışları onun üzerinde yaşam boyu kalıcı izler bırakabilir. Saldırganlık, cinsel dürtü gibi, hayvanda ve insanda doğuştan var olan bir dürtüdür. Doğuştan beraberimizde getirdiğimiz bir içgüdümüzdür ve bireyin yaşaması için gereklidir. Çocuk içinden gelen saldırganlığı, başlangıçta bütün çıplaklığı ve yalınlığı ile dışa vurur. Vuran, kıran, bağırıp çağıran, arkadaşını ısıran bir çocuk erişkin gibi güçlü olsaydı yırtıcı bir hayvandan ayırt edilemezdi. İstekleri engellenen çocuk daha bebekliğinde amaçsız diyebileceğimiz bir öfke tepkisi gösterir. Ağlar, tepinir, altını ıslatır, terler, soluğunu tutar, morarır...