Kayıtlar

210514 etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dünya Çiftçiler Günü (14 Mayıs) _ Kırmızı İbikli Küçük Tavuk _ Küreselleşme Karşıtı Aktivistler UNICEF'in Sitesindeki Büyükler için Masalı

Resim
Abd ve İngiltere’de ilkokul çocuklarına okutulan Rus kökenli bir halk masalı var. Kırmızı İbikli Küçük Tavuk Kırmızı ibikli küçük tavuk, gezinirken buğday tanesi bulur O buğdayı tarlaya ekebilmek için çiftlikteki öbür hayvanlardan yardım ister Hiçbiri yardım etmez Kırmızı ibikli küçük tavuk mecburen iş başa düştü der Kendisi eker Kendisi büyütür Kendisi hasat eder Kendisi değirmene taşır Kendisi un yapar Neticede ekmek yapar. Mis gibi ekmek kokusu etrafa yayılır. Kırmızı ibikli küçük tavuk “Beraber Yiyelim mi?” diye sorar. O hiç yardım etmeyen öbür hayvanların ağzı sulanır, “Eveeeet Yiyelim” derler. Kırmızı ibikli küçük tavuk acı acı gülümser “Yok Öyle Yağma” der Bir lokma bile vermez... Bu masalı okuyan Amerikalı, İngiliz ve Rus çocuklar Kıssadan hisse çıkarırlar Ders alırlar Çalışmayana Üretmeyene Karnını doyurmak için başkasından medet umana ekmek mekmek olmadığını kavrarlar... E herkes çocuk değil tabii. Büyüklerin de okuması için bu masalın bir başka versiyonu var. Küreselleşme ...

Melih Cevdet Anday' den Bir Anı "İçerdekiler"

Resim
On üç yaşındaydım. Ortaokula gidiyordum. Babam öleli iki yıl olmuştu. Yoksul düşmüştük. Annem terzilik yapıyordu, zar zor geçiniyorduk. Büyük bir evin iki odasında oturuyorduk. Kitaplarımın çoğu noksandı, okul çantam bile yoktu... Bayram geldi. Annem ne yaptı etti, bana bir ayakkabı aldı. Bir pantolonla bir gömlek dikti. Sabah erkenden kalkıp giyindim. Bir gün önceden sözleşmiştik, iki arkadaşım beni evden alacaklar, birlikte bayram yerine gidecektik. Atlı karıncaya, kiralık bisikletlere binecektik, tatlıcıda tatlı yiyecektik. Belki sinemaya da gidecektik... Annemden para istedim. “Paramız yok oğlum,” dedi. Çılgına dönmüştüm, arkadaşlarım neredeyse geleceklerdi. Onlara ne diyebilirdim? Parasız olduğumuzu, bu yüzden bayram yerine gidemeyeceğimi söyleyemezdim ya… Hırçınlaşmıştım, üstümdekileri çıkarıp duvarlara atmaya başladım. Beni üzgün üzgün seyreden annem, o zaman dolaptan çantasını çıkardı, para aradı. Bula bula bir lira buldu. Kadıncağızın bir lirası kalmıştı yalnız, bütün parası ...