Kayıtlar

Taht etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hayattan 008 Kısa Öykü ve Öğüt _ Yani Taht Vardı Ama Karar ve İrade Onun Değildi

Resim
  Devlet-i Mevcude’nin başkentinde Kulesi göğe değen siyah mermer bir saray vardı...  Sarayın en yüksek katında, geniş bir taht odası...  Odanın tam ortasında kırmızı kadifeye sarılı yaldızlı bir koltuk... Üzerinde ise:  Sultan-ı Evvel otururdu...  Halk onun her şeyi bildiğine inanır Vezirler onun talimatı olmadan eşleriyle bile yatmadıklarını söylerdi... Kadılar her kararı onun adına verirdi  Fakat gerçekte Sultan-ı Evvel O koltuğa  Ne bir karar  Ne de bir kader koyabiliyordu artık...  Saray kalabalıktı  Ama düşünce yalnızdı... Bir gece Sultan-ı Evvel odasında yalnız kalınca Sarayın en kadim aynasına baktı Aynada gördüğü kişiye:  - Ben oyun kuran mıyım - Yoksa adına oyun kurulan mı?..” diye sordu... O gün fark etti ki:  Her yargı kararı onun talimatıyla verilmiş gibi görünse de... Kararların içeriği çoğu zaman onun plânlarına zarar veriyordu... Saray’ın içindeki bazı danışmanlar Onu yumuşak konuşmalarla halkla barıştırıyor. Ar...

Bir Öykü _ Sizler Sütü Doldurun, Bende Tahtan Çekileyim

Resim
Bir zamanlar bir ülkede halk ayaklanır hükümdara karşı. Haklılardır da Ne adalet ne de düzen kalmıştır ülkede. Hükümdar ayaklanan halkı meydandaki devasa bir havuzun etrafında toplar Bir konuşma yapar: Eğer isterseniz, benden çok kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz. Böyle isyan etmenize hiç gerek yok. Şimdi ben bu havuzu boşalttıracağım üzerini de kapattıracağım Sizden tek isteğim bu havuzu süt ile doldurmanız. Herkes gece yarısından sonra bu havuza bir kova süt dökecek. Herkes tek başına dökecek sütü, kimse kimseyi görmeyecek. Güneş doğarken hepiniz burada olun. Havuz süt ile dolduğunda ben tahtı bırakıp gideceğim. Ertesi gün sabah olur Herkes sevinçle toplanır havuzun başına. Öyle ya; Artık bu düzenbaz hükümdardan kurtulacaklardır. Hükümdar da gelir ve üzeri kapalı havuz açılır. Bir de ne görsünler Havuz bes berrak suyla doludur. Çünkü herkes aynı şeyi düşünmüştür: Onca sütün içinde benim döktüğüm bir kova suyu kim fark edecek? ...