Kayıtlar

Öğüt etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hayattan 010 Kısa Öykü ve Öğüt _ İyiyle Kötüyü Ayırmanın Aralarındaki İnce Çizgisi

Resim
  Öğretmen Bir gün denizin ortasında batmak üzere olan bir geminin öyküsünü anlatmaya başlar Gemi, denizin ortasında aniden batmaya başlar. Gemi Denizin ortasında aniden batmaya başlar. Gemideki bir çift cankurtaran botuna yaklaşırken  Sadece bir kişilik yer kaldığını görür. O an adam Karısını geride bırakır ve bota atlar. Batmak üzere olan gemideki kadın eşine bakar  ve son cümlesi şu olur; Öğretmen bir an durur ve öğrencilerine Sizce Kadın Kocasına Ne Demiş Olabilir?   diye sorar. Öğrencilerinin çoğu: “Senden nefret ediyorum. Nankör herif!” demiştir diye cevap verirler. Öğretmen Köşede sessizce oturan bir çocuk görür Aynı soruyu ona da sorar. Çocuk “Öğretmenim bence Çocuğumuza iyi bak demiştir” diye cevap verir. Öğretmen şaşırarak çocuğa sorar “Daha önce bu öyküyü duymuş muydun?” Çocuk kafasını sallar “Hayır ama annem babam vefat etmeden önce aynı şeyi söylemişti.” der. Öğretmen suratında üzgün bir ifadeyle “Cevabın doğru" der. Gemi batar Adam evine gider ve kız...

Hayattan 009 Kısa Öykü ve Öğüt _ Tavalarının Seni Gölgede Bırakmasına İzin Verme

Resim
Büyükannem Her zamanki gibi habersiz geldi. Yanında lavanta kokusu Fırından yeni çıkmış ekmek Çocukluk tadında anılar getirmişti. İçeri girdiğinde Mutfakta süpürge, paçavralar ve tabak kasırgasıyla karşılaştı.  Annem ter içinde, elinde bezle Sanki İngiltere Kraliçesi’nin ziyaretini bekliyormuş gibi  Bir oraya bir buraya koşturuyordu. — “Anne, geldiğine çok sevindim…” dedi annem — “ Ama o sandalyeye oturma" — “T am o sandalyeyi temizlemek üzereydim.” Büyükannem Her şeyi yaşamış Neyin önemli olduğunu bilen kadınların taşıdığı  O şefkat ve hafif hüzünle kızına baktı.  Annemin her kırıntıya Yerdeki her ize Her tozlu köşe bucağı Sanki değeri yalnızca temizlikle ölçülüyormuş gibi homurdanmasını izledi. — “Yürüyüşe çıkmaya ne dersin?"  — “ Gün batımı çok güzel.” — “Ah anne, yapamam."  — “ Her şeyi parlatmam lazım."  — “ Evin dağınık olduğunu görmeni istemiyorum.” Büyükannem birkaç saniye sessiz kaldı.  Sonra yumuşak ama kararlı bir sesle dedi ki: Kızım T...

Hayattan 008 Kısa Öykü ve Öğüt _ İşte Üçüncü Dünya Ülkeleri Böyle Yönetilir

Resim
  ABD’de bir askeri okulda ders olarak anlatılan  Horoz ve Tilki Hikayesi “Dershanede hocayı beklerken ışıklar kapanmış ve bir çizgi film gösterilmeye başlanmış. Filmin adı ” Küçük Tavuk “. Bir kümes var.  Kümeste bir çok tavuk ile genç ve küçük horozlar Bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor. Kümesin etrafında da bir tilki dolaşıyor. Yaşlı ve büyük horoz Tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor. Tabii dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve küçük tavuklar. Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor. Kümese giremeyen tilki bunun üzerine  Kümesin tellerinde küçük bir delik açarak  Küçük ve genç bir horoza sesleniyor Ona biraz mısır veriyor.  Mısırı yiyen küçük ve genç horoz  Her gün gelip tilkiden mısır alıyor. Bir süre sonra tilki küçük Genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır v...

Hayattan 007 Kısa Öykü ve Öğüt _ Yani Taht Vardı Ama Karar ve İrade Onun Değildi

Resim
  Devlet-i Mevcude’nin başkentinde Kulesi göğe değen siyah mermer bir saray vardı...  Sarayın en yüksek katında, geniş bir taht odası...  Odanın tam ortasında kırmızı kadifeye sarılı yaldızlı bir koltuk... Üzerinde ise:  Sultan-ı Evvel otururdu...  Halk onun her şeyi bildiğine inanır Vezirler onun talimatı olmadan eşleriyle bile yatmadıklarını söylerdi... Kadılar her kararı onun adına verirdi  Fakat gerçekte Sultan-ı Evvel O koltuğa  Ne bir karar  Ne de bir kader koyabiliyordu artık...  Saray kalabalıktı  Ama düşünce yalnızdı... Bir gece Sultan-ı Evvel odasında yalnız kalınca Sarayın en kadim aynasına baktı Aynada gördüğü kişiye:  - Ben oyun kuran mıyım - Yoksa adına oyun kurulan mı?..” diye sordu... O gün fark etti ki:  Her yargı kararı onun talimatıyla verilmiş gibi görünse de... Kararların içeriği çoğu zaman onun plânlarına zarar veriyordu... Saray’ın içindeki bazı danışmanlar Onu yumuşak konuşmalarla halkla barıştırıyor. Ar...