Mari, Bedri Rahmi’nin asistanlık yaptığı Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’ne misafir öğrenci olarak gelmiştir. Bedri Rahmi’nin bir büstünü yaptı. Bedri Rahmi de birçok portresiyle ona yazılmış şiirlerle cevap verdi. II. Dünya Savaşı sonrası ilaçlar çok pahalıydı; Bedri Rahmi birçok tablosunu sattıysa da menenjit-tüberküloza yakalanan Mari’yi kurtaramadı. O dönem içkiye başladı. 1949’da Büyük Kulüp’te bu şiiri okurken ağlamaya başladı. Bunun üzerine eşi Eren Eyüpoğlu evi terk edip Fransa’da yaşamaya başladı. Daha sonra eşi ve çocuğunun yanına döndü ama onu hiç unutmadı. Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karı...