Yeni Yılda _ Konuşmadan Önce Düşün _ Noel ve Yılbaşı (25 Aralık ve 1 Ocak)


Bugün yeni bir yıla giriyoruz
Yani hepimiz yeni yılda “Düşünerek Konuşmaya” özen gösterebilme
Ve
2023 de "DÜŞÜN" e biraz daha fazla dikkat etme  yılınız olsun

Yeni bir yıl boş bir kitap gibidir
Kalem ise senin elinde.
Kendine güzel bir hikaye yazacağın
Mutlu Sonlu 
Bir Yılın Olmasını
Diliyorum

Okumayanlar için de
Prof. Dr. Bülent İplikçioğlu (Eski Çağ Tarihi Profesörü ve Yazıt Bilimcisi) Hocamızın “Noel ve Yılbaşı (25 Aralık ve 1 Ocak)” güzel bilgilendirici yazısını paylaşmak istedim

Bir de Cahit Sıtkı Tarancı Üstatın
"Memleket İsterim" şiirini başına Yeni yılda olarak ekleme yaptım. 
Umarım Üstata bir saygısızlık yapmamışımdır

Yeni Yılda Memleket İsterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Yeni Yılda Memleket İsterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.


Yeni Yıl da Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.


Yeni Yıl da Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun


Tarık Başçıl 31 Aralık 2022

Türkiye’de her yılbaşı öncesinde genellikle bir tartışma yaşanır
Bu tartışma da özellikle “Yılbaşını Kutlayalım mı, Kutlamayalım mı?” sorusu çevresinde yoğunlaşır. 
Bunun nedeni, elbette, çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yılbaşının noelle karıştırılarak bir Hristiyan geleneği gibi görülmesidir. 

Noel Hristiyan dünyasında çoğunlukla 25 Aralık’ta kutlanan
Hz. İsa’nın doğum günüdür. 
Kutlamalar “Kutsal Akşam” ya da “Kutsal Gece” denilen 24 Aralık akşamında başlar ve 26 Aralık akşamına dek sürer. 

Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks kiliseleri 6 Ocak’ı noel olarak kabul ederler.

Noel, Hristiyanlar’ın kiliselerde ayinlerle ve aile arasında “Huşu” (gönlü Tanrı korkusu ve saygısıyla dolu olma, Tanrı’ya boyun eğiş) içinde kutladıkları, öyle gürültü-patırdı yapılmayan, en kutsal bayramıdır, diyebiliriz. 

Hristiyan vatandaşlarımızın bu bayramına Hristiyan olmayan vatandaşlarımızın saygı duyduğuna da hiç şüphem yok elbette bu arada. 
Noelin dünyada Hristiyan olmayanlar tarafından da geliştirilmiş, hediye alıp-verme üzerinde yoğunlaştırılmış bir başka versiyonu da var tabii. 

Bu hediye alıp-verme konusu ve bununla bağlantılı olan “Noel Baba” (Aziz Nikolaos) ise, 19. yüzyılda Amerika’da çıkmış ve dünyaya yayılmış, 
Aziz Nikolaos’un ticari bir görünümünden başka bir şey değildir 
"Noel Ağacı" da Protestan Alman Hristiyanları'ndan kaynaklanmış bir âdettir.

Yılbaşı ise, tarihsel açıdan noelden çok farklıdır
Konu Antik Roma’yla ilgilidir.

Roma’da yıl, önceleri, baharın başlangıcı sayılan 1 ‘Martius’ta (Mart) başlıyor ve devletin en yüksek mülkî ve askerî amirleri olarak 1 yıllığına seçilen iki konsül (‘consul’) bu günde görev başı yapıyorlardı. 

M.Ö. 154 yılı aralık ayında, o zamanlar bir Roma eyaleti olan İspanya’da (‘Hispania’) isyan çıktı. 
İsyanı bastırmakla görevli ordunun başında M.Ö. 154 yılı için seçilmiş ve halen görev başında olan konsüllerin bulunması gerekiyordu. 
Fakat bu iki konsülün görev sürelerinin bitmesine 2 aydan biraz fazla kalmıştı. 
Bir sonraki yıl olan M.Ö. 153 yılı (M.Ö. olduğu için geriye doğru saymamız gerekiyor) için önceden seçilmiş yeni konsül çifti 1 Mart’ta göreve başlamak zorundaydı. 

Roma Senatosu işbaşındaki konsüllerin görev sürelerinden çok az bir bölümün geriye kaldığını dikkate alarak ve bu nedenle İspanya’daki isyanı bastırmak için gönderilecek orduda ortaya çıkacak, komutada değişikliğin yaratacağı sorunu önlemek için, M.Ö. 154 yılı aralık ayında halen görev başında bulunan konsülleri değil de, 1 Mart’ta 153’te göreve başlayacak olan yeni konsülleri görevlendirdi. 

Bu olayın üzerinden 1 yıl geçti. 
Yine aralık ayına gelindiğinde Roma Senatosu ikinci bir karar verdi: 
Roma’da yeni yılbaşı bundan böyle 1 ‘Ianuarius’ (Ocak) olacaktı. 
Böylece M.Ö. 154 yılı 10 ay sürmüş ve bir sonraki yıl olan M.Ö. 153 yılı 1 Ocak’ta başlatılmış oldu.

Roma takvimindeki eski yılbaşı olan 1 Mart
Osmanlı devletinde de 1678’den sonra maliye işlemlerinde kullanılmaya başlamış, 
1 Mart malî yılın başlangıcı sayılmıştır (“Rumî Takvim”). 

Türkiye’de Cumhuriyet’in ilânından sonra “Miladî Takvim”in kullanılmaya başlamasıyla yalnızca malî yılbaşı 1 Mart olarak kalmış, bu uygulamaya 1982’de son verilerek, malî yılbaşının da 1983’ten başlayarak 1 Ocak olması kabul edilmiştir. 
Bu nedenle Türkiye’deki 1982 yılı bütçesi, Roma’daki düzenlemeye benzer biçimde, 10 aylık bağlanmıştır.

Yani, 1 Ocak’ın bugün de yeni yılın ilk günü olması, sadece, Roma takviminde bir zamanlar yapılmış bir düzenlemeyle ilgilidir 
Bu düzenlemeden 153 sene sonra doğacak olan Hz. İsa’nın doğumuyla (Noel) hiçbir ilgisi yoktur. 

1 Ocak, ayrıca, sadece bir ayın ilk günü olmasının dışında hiçbir mevsimsel özellik taşımayan, kışın ortasında sıradan bir gündür. 
Toplumumuzda noelle ilişkilendirilmesinin nedeni
Hz. İsa’nın tesadüfen 1 Ocak’a yakın bir tarihte doğduğunun kabul edilmesidir.

Bu nedenle, yılbaşı kutlamalarının herhangi bir kişinin doğum günü kutlamasından hiçbir farkı yoktur. 

Nihayet, her yeni yıl herkes için yeni bir doğum gününün olduğu bir yıldır. 
Yılbaşını herkes istediği bir biçimde kutlayabilir ya da buna gerek görmeyebilir. 

Çünkü doğum gününü de herkes kutlamaz. 
Ama, kutlayanları “Hristiyan âdeti”ni uygulamakla suçlamanın
Bir bilgi eksiliğinden 
kaynaklanmaktadır.

Aşağıdaki isimleri üzerini tıklar iseniz sizi Vikipedia yönlendirir




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneler Günü İçin 3 Derleme

Kağıt Bardak ve Makam

Yaşam Trenimiz

Bilge ve Cahil

Sultan Abdülaziz’in Dişi Ağrımamış Olsa idi. Gezi Parkı Davası Olmayacaktı. Niye Aron Angel İlgisi Var ve Belediye Seçimi

Afrika Niye Önemli

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 2

Hayattan, Edebiyattan, Tarihten ve Filozoflar gibi Ünlü Kişilerin Sözler ve Videolar Serisi _ 040

Bazen Önüne Gelecek Çok Büyük Fırsatı, Aslında Fırsat Olmadığını Görebilen Kişi Olmak. Sizi Sony Yapabilir

Film Önerim _ Bitmeyen Sınav (12th Fail) _ Biyografi _ Hindistan _ 2023 _ İmdb 9,1