İlk İnsan Hakları Bildirgesi Olarak Kabul Edilen Kiros Silindir _ Pers Büyük Kiros Anıt Mezarı
II. Kyros’un
MÖ yaklaşık 600’de doğduğuna inanılır.
Pers
İmparatorluklarından Akamanış Hanedanı'nı kuran kurucusu ve ilk kraldır
MÖ
yaklaşık 530’da savaşta ölmüştür.
II. Kyros’un
mezarı Pasargad kentinde hala görülebilir
Burası
Kyros’un kurduğu eski Pers ülkesinin bir kentidir
Günümüzde
İran’da arkeolojik sit alanıdır.
Kyros
Silindiri;
İlk
insan hakları bildirgesi olarak kabul edilen Kiros Silindiri'ni yazdırmıştır.
Kyros
Silindiri kilden yapılmış
23
santimetre uzunluğunda bir yapıttır
Kyros’un
Babil’i fethinden ve Yahudilerin de içinde olduğu sürgünlerin özgür
bırakılmasından söz eder
Silindir
“Kutsal Kitap arkeolojisiyle ilgili en önemli keşiflerden biri” olarak
adlandırılmıştır.
İranlılar
hâlâ Kyros’a büyük saygı duyar.
Babil
kralı Nabukadnezar
MÖ 586’daki bir dizi fetih savaşları sonucunda Kudüs’ü ele geçirdi
MÖ 586’daki bir dizi fetih savaşları sonucunda Kudüs’ü ele geçirdi
Musevi
tapınağını ve Yehuda krallığını yıktıktan sonra
O zamanki geleneklere göre, esir aldığı halkı Babil’e gönderdi
O zamanki geleneklere göre, esir aldığı halkı Babil’e gönderdi
Aynı
yüzyılda ancak yıllar sonra bu kez Babilliler
O
sıralarda Suriye topraklarına ve hatta daha ötesine uzanmış olan yeni bir
imparatorluğun
Pers
İmparatorluğunun kurucusu Büyük Kiros tarafından alaşağı edildiler
Bu
topraklarda yaşayan fethedilmiş halklar arasından bir grupla, fethedenlerin
inançlarında bir benzerlik olduğu görülmüştür
Kiros,
Musevilerin İsrail topraklarına geri dönmelerine müsaade etti
Kudüs’teki
tapınağın devlet bütçesi ile yapılması için emir verdi
Tevrat’ta
Kiros’a Musevi olmayan başka hiç bir hükümdara gösterilmeyen, ancak birkaç
Musevi hükümdara layık görülen ölçüde büyük bir saygı gösterilmiştir
Babil’deki
tutsaklığın ardından yazılmış olan İşaya kitabının son bölümünde şu çarpıcı
sözler yer alır;
”[Koteş-Kiros]
çobanımdır ve bütün muradımı yerine getirecektir, diyen ve Yeruşalim [Kudüs]
için;
Bina
olunacaktır ve mabet için;
Temelin
atılacaktır, diyen RAB benim.”(İşaya 44:28)
Hemen
sonraki bölümde (bab’ta) ise daha da ileri gidilmektedir:
”Önünde
milletlere baş eğdirmek, için elini tuttuğu Koreş’e [Kuris’a], mesihine, RAB
şöyle diyor.”(İşaya 45:1)
Yorumlar
Yorum Gönder