Neden ve Ne Zaman Türk
Bundan 1.500 yıl öncesinden daha geriye gidilebilsek ve bugün Türk adıyla tanımlayabildiğimiz topluluklara siz Türksünüz desek bundan bir anlam çıkaramazlardı.
Kendilerini kabile veya boy adları ile karşılayan toplulukların böylesi geniş anlamda bir ortak adı yoktu.
Bugün benzer kültüre sahip ve en önemlisi kökleri aynı olan dile sahip etnik grupları Türk adı altında toplayabiliyoruz ve bu doğru bir yaklaşımdır.
Bu yaklaşım sadece Türkler için de geçerli değildir, bütün kimlikleri belli bir örgütlenme aşamasından sonra bir genel tanımlamaya sokmak yerine benzer kültürleri barındıran ve ortak dil benzerliğine göre ortak bir ataya dayandırarak bunu delilleri ile ortaya koyma çabası içinde olmak geçmişi incelerken daha makul yaklaşımlar sergileyebilmemizi sağlamaktadır.
Günümüzde oluşan farklı etnik yapıların ortak noktaları veya bir şekilde yol ayrımına maruz kalan ortak atalı grupların tarihsel süreçlerini de incelerken bu yaklaşım büyük yararlar sağlamaktadır.
Türk adının belirli bir kimliğe Tarih sürecinden geçerken süzülerek verilen bir ad olduğu ortaya çıkmaktadır.
Türk adı ilk olarak bir boy topluluğu (budun) ismi olarak Çin kaynaklarında Tu-küe olarak görülmekte olup Göktürklerin kurduğu tarihsel süreçteki çok önemli siyasi örgüt yani devlet sayesinde saygınlık kazanmıştır
Çünkü en basit ve temel yaklaşımla Göktürklerin kurmuş olduğu siyasi yapının adı Türk Kağanlığıdır.
Bahaeddin Ögel’e göre Türk adı, Aşina soyunun atasına verilmiş bir ünvandır. Bundan sonra da Göktürklerin örgütlediği ve doğrudan yönettiği boyların genel bir adı olur.
Bu yüzden Göktürkler olarak bildiğimiz Göktürk Kaganlığı’nın bugünkü Türk bilincinin oluşumunda en büyük pay sahibi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Göktürklerin kurucu ailesi Aşina Sülalesine ait bir unvan olmasına karşılık, Türk adı bundan sonra bu unvana sahip olmayan bütün ortak atadan geldikleri kabul edilen boyların ortak adı olmuştur.
Oğuz, Kıpçak, Uygur, Ogur, Peçenek gibi
Hatta tarih cetvelinde daha başlarda yer aldığından Göktürklere bağlı olmayan gruplar da bu ortak özellikler sayesinde Türk kabul edilebilmişlerdir.
Hunlar, İskitler, Bulgarlar gibi
Göktürkler ve ataları, Bozkır Kültürünün etkili temsilcileri olduklarından her Bozkır Kültürüne sahip etnik unsurun uzak veya yakından Türk kültürü ile etkileşim içinde olduğu ve Türk kimliği ile tanımlanma olasılıklarının çok yüksek olduğu, diğer taraftan ortak dil kapsamında yaptığımız tanımlamanın dışında bile olsa zamanla büyük oranda Türkleşmiş oldukları kavranması zor olmayan teorilerdir.
Göktürk devleti çok uzun ömürlü bir siyasi geçmişe sahip olmamasına karşılık yukarıda açıkladığımız üzere böylesi önemli bir tarihsel görevi yerine getirmesine karşılık
Göktürklerden yaklaşık 7 yüz yıl önce onlar gibi örgütlü bir devlet kurma fırsatı bulabilmiş olan ve daha uzun ömürlü bir siyasi geçmişi olan
Hunlar (bir başka deyişle Hsiung-nular) bu anlamda sınırlı bir etki yaratabilmişlerdir.
Öyle ki onların etkisi kendilerinden sonra kurulan birkaç
siyasi birliğin adlandırmasında yer almaktan öteye gidememiştir.
Akhunlar ve Avrupa Hunları gibi
Hunlar, bugün Türk olarak kabul edilen boyların en eski atalarının hemen hepsini kendilerine bağımlı yapmalarına karşılık Hun ismi kendilerinden sonraki dönemlerde ortak bir ata ismi olarak vazife görmemiştir.
Tarihsel sürecin en uzun ömürlü siyasi birliğini kurmuş olan Romalıların, bir siyasi kuruluş olmadan önce Türk boyları ile kurdukları temas sonrası onları genellikle Hun, Ogur, Bulgar gibi boy isimleriyle andıkları gibi bazen de İskit gibi genel geçer bir deyim kullandıkları görülmüştür.
Ancak Göktürkler ile kurulan temastan sonra onlar için kullandıkları Türk sözü artık genel bir etnik kimlik tanımı olarak karşımıza çıkmaktadır ve günümüzde böylesi geniş bir alanda anlam bulmasının önemli nedenlerinden biridir.
Bu eksenden yaklaşıldığında “Neden ve Ne zaman Türk” sorularına en iyi yanıt bu olacaktır.
KAYNAKLAR
Avcıoğlu, D., Türklerin Tarihi I-II, Tekin.
Kafesoğlu, İbrahim, “Tarihte Türk Adı”, Türkler C.1, Yeni
Türkiye.
Ögel, B., Türk Kültürünün Gelişme Çağları, Türk Dünyası
Araştırmaları Vakfı.
Taşağıl, A., Gök-Türkler, TTK.
Yorumlar
Yorum Gönder