Emirdağ'lı Vatan Sever " Deli Battal " Tanıyalım

Merhum Turgut Özakman’ın kitabında bahsettiği Deli Battal
Yunan arşivlerinde adı geçen ve casus olduğu yazılı kişi Emirdağlı Deli Battal.
Yunan ordusu şehit edecek, kurşuna dizecek, ve onu resimleyip arşivine koyacak Deliden başka birini bulamamış mı?

Tekâlif-i Milliye (Millî Yükümlülükler ya da Ulusal Vergiler)
Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı'na hazırlanmak için Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın kanunla kendisine verilen yasama yetkisini kullanarak yayınladığı "Ulusal Yükümlülük" emirleridir. 

7 Ağustos 1921'de yayınlanmış olup toplamı on maddedir. 

“Yonan Emirdağı’na geliyor” korkusu 
Bozulus Türkmenlerinin boğazını ham armut nefesi katılığında tıkamıştı. 

Ova köyleri ve ilçe hatunları Emirdağlarının meşelik ve kayalık koyaklarına saklanmak için hazırlıklarını tamamlamıştı. 
Çullar, keçeler, kilimlerin denki yapılmıştı. 
Eli silah turtan erkekler Kuvva karargahı olan Emirdağ Askerlik Şubesi’ne başvurup silah altına alınmıştı. 
İlçe merkezinde gözleri beş metre ötesini görmez yaşlılar bir de Deli Battal kalmıştı.

Her ilin ve ilçenin bir delisi vardır. 
Kaymakamdan sonra herkesin tanıdığı bildiği biridir deliler. 
Emirdağlı Deli Battal otuzlu yaşlardadır, çoğu zaman sakindir ama kızdırmak için çok üzerine varılırsa kafasına taktığı ismin paçalarına bir güreşçi gibi dalar alıp omuzuna kaldırır sonra güm diye yere vururdu. 

Battal hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ederken arkasından kahkahalar yükselirdi. 
Deli Battal zamanın sakin aktığı yıllarda Emirdağlının neşe ve heyecan kaynağı idi.

Kuvva karargâhından gelen bir emirden sonra yaşlı kadınlar kirman ile yün eğirmeye, gelinler ve kızlar yün çorap örmeye başlamışlardı. 
Bütün mahalleli ya çeşme başında, ya bir tandır damında toplanır ellerindeki işi bitirirlerdi. 

Kadınların toplandığı tandır damlarına erkekler girmezlerdi ama Deli Battal hariç… 
Ne zaman karnı acıksa Deli Battal yufka açan kadınlara yaklaşır, ellerini koynunda kenetler, boynunu yana bükerdi. Kadınlar anlardı ki Deli Battal tereyağlı katmer istiyor… 
Yufka işine ara verilir Battal katmer ve üzüm hoşafı ile doyurulurdu.


Bütün mahallelerde olan biteni bilirdi Deli Battal ama kimseye laf taşımazdı. Kuvvacılar için yün çorap örüldüğünü, manda gönünden çarık dikildiği de gözlerinden kaçmamıştı.

Bir gün İncili Mahallesi’ne geldi. 
Çeşmenin en yakınındaki evden bir kalıp sabun istedi… 
Erkekler onu kızdırmak için üstüne gelse de kadınlar Battal’ın her istediğini verirdi. 

Sabunu alan Deli Battal önce çarığını, sonra çorabını çıkarıp çeşme suyunda sabunla köpürte köpürte yıkamaya başladı. 
O sıra mahalle kadınları penceresinden Battalı gözlüyordu.. 
Böyle bir şeye ilk defa oluyordu… 
Sebebini merak etseler de bulamıyorlardı.

İşini bitirdikten sonra Deli Battal bir eline çarığını, öteki eline topuğu yırtık yün çorabını alıp çeşmenin başından uzaklaştı. 
Uzun Çarşı’dan geçerken esnaflar Battal’ın yalın ayağına bakıyordu. 
Diz kapaklarından aşağısı kesilmiş bir Balkan Savaşı gazisi seslendi:

“Deli Battal!.. Senin yalın ayak yürümen bizim şerefimize dokunur. Yanıma gel, sana bir çift sarık vereyim.”

Deli Battal bir hedefe kilitlendi mi çevreden söylenileni duymazdı.
Başını sağa sola da çevirmeden hep ileri bakıyordu. 
Emirdağ Askerlik Şubesi’ne geldi, nöbetçiye de dik dik bakıp içeri daldı.

Burası Kuvvacıların karargahı idi.
Battal bunu herkesten önce öğrenmişti. 
Kuvvacıları da tek tek, isim isim biliyordu. 
Dış kapıdan girişte sofaya açılan dört kapı daha vardı. 
Üçü açıktı… 

Battal kapısı kapalı olana yöneldi, kapıyı sertçe açıp içeri daldı. 
Önce topuklarını birleştirip hazırola geçti. Konuşurken sesi önce çok yüksekti:

“Kuvva karargahına Deli Battal’dan selam olsun, Kuvvacılar var olsun, Deli Battal hepinize kurban olsun!..”

Kaymakam
Şube Başkanı ve diğer Kuvvacılar şaşkındı. 
Güya bu toplantıyı gizli yapıyorlardı
Deli Battal kimden haber alıp içeri dalmıştı?

Ancak “Deli Battal hepinize kurban olsun!..” hitabı içlerindeki kuşkuyu dağıtıp hepsini rahatlatmıştı.

Sonra Deli Battal’ın sesi Ağustos güneşinde kalmış yün sıcaklığında yumuşamıştı:

Duydum ki;
 Mustafa Kemal'in askeri yalın ayakmış, çarığı da delikmiş. 
Kuvvacılara yardım için herkes bir şeyler yapıyor. 
Allah şahidimdir ki; 
Benim malım mülküm yok. 
Size çoraplarımı getirdim.
Şimdi yıkadım.
Vallah temizdir. 
Çorabımın topuğu azıcık deliktir ama Çarığım sapa sağlamdır.

Herkes birbirine baktı. 
Sonra Deli Battal’ın çorablarına ve çarığına baktılar,en son da ayaklarına Battal biraz mahcuptu, göz pınarlarından süzülen damlalar yanaklarından aşağı yuvarlanırken Kuvvacıların içinde bir sevinç, bir gurur, bir hüzün dalgası kabarmıştı.

Bu sessizliği yine Battal’ın sesi bozmuştu:

Eskere alın desem
Beni yazmazsınız biliyorum. 
Deli Battal’dan Kemal Paşaya selam olsun
Gazanız mübarek olsun!
Hadi bana eyvallah!

Deli Battal hışım gibi girdiği odaya çorap ve çarığını bırakıp yine hışım gibi çıktı oradan. 

Yunan Ordusu Emirdağ'ı işgal edince Yunan kuvvetlerini takip ederek öğrendiklerini ve gördüklerini gizlice Milli Kuvvetlere bildirerek istihbarat elemanı olarak faaliyet gösterir. 

Türk Ordusu 1922 yılı Eylül ayının ilk günlerine Emirdağ'a girdiğinde Yunan Ordusunun gizli silah depolarını komutanlara bildirir
Yunanlılar kaçarken Deli Battal'ı yakalarlar ve kurşuna dizilerek şehit ederler.

Anadolu İnsan İçin
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır

Turgut Özakman

Turgut Özakman
Turgutozakman.jpg
Doğum1 Eylül 1930
AnkaraTürkiye
Ölüm28 Eylül 2013 (83 yaşında)
AnkaraTürkiye
MeslekYazaravukat
MilliyetTürkiye Türk
Dönem1969-2013
Edebî akım1950 Kuşağı Türk Oyun Yazarları

Turgut Özakman (1 Eylül 1930, Ankara-28 Eylül 2013, Ankara), Türk bürokrat, yazar ve avukat.

1 Eylül 1930 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre avukatlık yaptı. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü'ne devam ettikten sonra Devlet Tiyatrosu'na dramaturg olarak girdi. TRT'de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı; Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı ve 1983-1987 yılları arasında aynı kurumda genel müdürlük yaptı. 1988-1994 yılları arasında Radyo-Televizyon Yüksek Kurulunda üyelik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde (DTCF Tiyatro) kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve dramatik yazarlık dersleri verdi.[1]

28 Eylül 1998'de, üstün hizmetleri nedeniyle Anadolu Üniversitesince,[2] 2006 yılında Ege Üniversitesi'nce[1] ve 2007 yılında, mezun olduğu ve uzun yıllar görev yaptığı Ankara Üniversitesince 'fahri doktor' unvanı verilen Özakman, sayısız esere imza attı.[3]

Nisan 2002'de Eskişehir Belediye Başkanlığı, açtığı ikinci tiyatroya 'Turgut Özakman Sahnesi' adını verdi. 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Özakman'a Üstün Hizmet Ödülü verdi. 2005 yılında piyasaya sürülen, 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı romansı bir dille anlatan Şu Çılgın Türkler (Bilgi Yayınevi) adlı belgesel-romanı, Uğur Dündar'a göre cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu.[4] Haftalarca çok satanlar listelerinde ilk sırada kaldı.

Turgut Özakman'ın üç çocuğu ve dört torunu vardır. 28 Eylül 2013 tarihinde tedavisi devam etmekte iken bulunduğu Özel Güven Hastanesi'nde öldü.[5]

Eserleri

Araştırma İnceleme Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Dr. Rıza Nur Dosyası, Bilgi Yayınevi, 1995.
  • Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, Bilgi Yayınevi, 1995.
  • Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele, Bilgi Yayınevi, 1997.
  • "Mustafa" Filmi Hakkında, Bilgi Yayınevi, Aralık 1998.

Meslek Kitapları

  • Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği, Bilgi Yayınevi, 1983 ISBN 9789754947793
  • Radyo Notları, 1969.

Yayımlanan Oyunları

Senaryoları

  • Keloğlan Aramızda, 1972.
  • Tuzsuz Deli Bekir, 1972.
  • Keloğlan'la Cankız, 1973.
  • Mevlana, 1973. (Ergin Orbey'le birlikte)
  • Yatık Emine, 1974. (Ömer Kavur'la birlikte, Refik Halit Karay'ın aynı adlı romanından)
  • Keloğlan İz Peşinde, 1975.
  • Turhanoğlu, 1975.
  • Kanije Kalesi, 1982.
  • Son Akın, 1982.
  • Deliler, Devekuşu Kabare, 1988.
  • Kurtuluş, 1989.
  • Rıza Beyler, 1993.
  • Cumhuriyet, 1998.
  • Dersimiz: Atatürk, Bilgi Yayınevi, 2009.

Kaynakça

  1. ^ a b "Bilgi Yayınevi sitesindeki biyografisi". 23 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2020.
  2. ^ www.sinemalar.com 16 Ağustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Turgut Özakman maddesi
  3. ^ "http://www.kimkimdir.gen.tr". 1 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2013. |başlık= dış bağlantı (yardım)
  4. ^ Uğur Dündar:Şu Çılgın Türk’ten Başbakan’a tarih dersi 4 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2 Temmuz 2013'te erişildi.
  5. ^ "Yazar Turgut Özakman vefat etti". aa.com.tr. 28 Eylül 2013. 24 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2013.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneler Günü İçin 3 Derleme

Kağıt Bardak ve Makam

Yaşam Trenimiz

Bilge ve Cahil

Sultan Abdülaziz’in Dişi Ağrımamış Olsa idi. Gezi Parkı Davası Olmayacaktı. Niye Aron Angel İlgisi Var ve Belediye Seçimi

Afrika Niye Önemli

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 2

Hayattan, Edebiyattan, Tarihten ve Filozoflar gibi Ünlü Kişilerin Sözler ve Videolar Serisi _ 040

Bazen Önüne Gelecek Çok Büyük Fırsatı, Aslında Fırsat Olmadığını Görebilen Kişi Olmak. Sizi Sony Yapabilir

Film Önerim _ Bitmeyen Sınav (12th Fail) _ Biyografi _ Hindistan _ 2023 _ İmdb 9,1