Platon’un devlet kitabında anlattığı bir efsaneye göre; Kraliyet çobanlarından olan Gyges bir gün hayvanları otlattığı çayırda uyurken sarsılarak uyanır. Uyandığında hayvanlarının yakınında büyük bir yarık olduğunu görür ve merakla o tarafa doğru yönelir. Sarsıntıyla oluşan yarıktan içeri girince karşısına tunçtan yapılmış dev bir at heykeli ile karşılaşır, üstü açık olan at heykelinin içinde bir iskelet vardır. Gyges merakla iskeleti incelerken, parmağında bir yüzük olduğunu fark eder ve alır. Yarıktan çıkan Gyges hayvanları da alır ve Saraya döner. Krallığın her zaman Çobanları toplayıp hesapları gördüğü mecliste Gyges, sıkıntıdan yeni bulduğu yüzükle ilgilenir, parmağında çevirdiği yüzüğün taşı ters yöne bakınca Gyges birden ortadan kaybolur, görünmez olmuştur. Gyges birden yüzüğün tılsımını fark eder, işin güzel tarafı; tekrar yüzükle oynayınca yeniden görünür hale gelir. Gyges, artık tılsımlı bir yüzüğe sahiptir, güç ona geçmiştir bir kere. Gyges bunu kendince; Kendine i