İslamiyet Öncesi ve Sonrası Araplarda Evlenme Çeşitliği
Araplar
Niye çocuk yaşta kızları evlendiriyor?
Niye erkek ve kız arasındaki yaş farkı uçurum?
Niye Cahiliye döneminde kızları öldürüyorlardı?
Cahiliye ve İslam döneminde kaç çeşit evlendirme yöntemi vardı?
Bunları hangi ülkelerde veya o ülkelerin hangi sınıflarında uygulanıyordu?
Bu yazı derlerken edindiğim izlenimim
O dönemin coğrafi koşullar bunu zorunlu kılmış gibi
Ama o koşullar düzelmesine rağmen erkekler ve buna alet olan aileler
Bu işten hala vazgeçememişler
Bir yerde "Talep" varsa
O yerde "Arz" da oluşuyor
Tarık Başçıl _ 10 Haziran 2023
Arapların genel tarihi, İslam öncesi Cahiliye adını verdikleri dönem
Bir de İslam sonrası Müslümanlık dönemi olmak üzere iki ayrı şekilde değerlendirilebilir
Evlilik sistemleri ve akitleri de buna göre değişim gösterir
Arapların ve benzer kavimlerin sosyal yaşamları geniş ve büyük aileler üzerine kuruludur
Bu tip aileler büyüklüklerine göre aşiret ya da kabile olarak tanımlanabilir
Kabileleri ayakta tutan sahip oldukları erkek sayısıydı
Erkek üyelerin savaşçı karakterleri kabilelerin gücünü gösteriyordu
Bir kabilede erkekten daha çok kadın olması ya da yarı yarıya olmaları o kabilenin güçsüzlüğünü işaret ederdi
Bu yüzden aşırı kız çocuk sahibi olan aileler onlardan kurtulmak için bir şekilde elden çıkartmak ya da öldürmek yolunu seçerlerdi
Kabileler ayrıca güvenliklerini diğer kabilelerle akraba olma yolunu seçerek yaparlardı
Arapların İslamiyet’e geçişleri ile kabilelerdeki fazla sayıdaki kız çocuklarının öldürülmesi ortadan kalkmış oldu ancak evlilik yolu kapanmamıştı
Görüldüğü gibi diğer Arap halkında olduğu gibi, kutsal karakterlerde dahi akrabalık ilişkisi içinde kızlar ve kadınlar değişim aracı olarak kullanılmışlardı
İslamiyet öncesinde limitsiz sayıda kadınla evlenebilen ve istedikleri cariyelerle (Köle kadınlar) ilişkiye girebilen Arap erkekleri
3. Misfar Nikahı
Misfar nikahı da Misyar nikahına benzer özellikler taşıyordu
4. Misyaf Nikahı
Bu nikah türü de diğerlerine benzeyecek şekilde kısa süreli, dönemsel ve ülke dışında yani uzak yerlerde kıyılan nikah olma özelliklerini taşımaktaydı
6. Zevaç Friend – Arkadaş Nikahı
İlk kez Yemen’de Islah Partisi Genel kurul Başkanı Şeyh Abdülmecit El Zindani tarafından ortaya atılan nikah türüdür
7. Örfi Nikah - Tamamen Gizli Nikah
Hiç kimseye duyurulmadan yapılan ve tamamen gizli tutulan bu nikaha Mısır ve Ürdün’de rastlanıyor
9. Nikah-ı Makt – Üvey Anne Nikahı
Kocası ölen ve dul kalan kadın kocasından kalan mirasa ortak olurdu
10. Nikah-ı Şığar – Berdel (Takas Evliliği)
İki farklı aile karşılıklı olarak kız alıp kız verdikleri türden bir evliliktir
11. Nikah-ı İstibda – Damızlık Evlilik
Kendi soyunun kalitesinden memnun olmayan koca, karısını kendisinden daha soylu, asil ve daha zeki çocuk sahibi olmak için bu konularda ünlü bir erkeğe karı olarak gönderir
12. Grup Evliliği – Kaif Nikahı
Birden fazla erkek bir kadınla cinsel ilişkiye girerler
13. Nikah-ı Bedel – Eş Değiştirme
İslamiyet öncesi uygulanan bu tür evlilikte erkekler belirli süreliğine eş değiştirirlerdi
14. Nikah-ı Hıdn / Muvakkat Nikah
Her iki evlilik de karşılıklı antlaşma ile süreleri sınırlandırılmış evliliklerdi
Evlilik sistemleri ve akitleri de buna göre değişim gösterir
Arapların ve benzer kavimlerin sosyal yaşamları geniş ve büyük aileler üzerine kuruludur
Bu tip aileler büyüklüklerine göre aşiret ya da kabile olarak tanımlanabilir
Kabileleri ayakta tutan sahip oldukları erkek sayısıydı
Erkek üyelerin savaşçı karakterleri kabilelerin gücünü gösteriyordu
Bir kabilede erkekten daha çok kadın olması ya da yarı yarıya olmaları o kabilenin güçsüzlüğünü işaret ederdi
Bu yüzden aşırı kız çocuk sahibi olan aileler onlardan kurtulmak için bir şekilde elden çıkartmak ya da öldürmek yolunu seçerlerdi
Cahiliye dönemindeki kız çocuklarının öldürülmesi ya da kurban edilmesinin sebepleri bu konuya dayanıyordu
Kabileler ayrıca güvenliklerini diğer kabilelerle akraba olma yolunu seçerek yaparlardı
Bir kabile başka bir kabile ile savaşma durumunda ona akraba sayılan diğer kabile yardıma koşmak zorundaydı
Bu yüzden akrabalık bağları çok önemliydi
Akrabalık bağlarını oluşturmanın tek yolu ise kız alıp vermek yani karşılıklı evlenmek yolu ile gerçekleşirdi
Bir kabilenin gençleri başka bir kabilenin genç kızları ile evlenmesi normal bir evlenme yolu olarak kabul edilir
Ancak bunun yanında bir kabiledeki fazla kızları başka bir kabilenin reisi ya da reisin oğlu ile evlendirilmesi güven açısından önemli bir yöntem olurdu
Bu yüzden küçük kız çocuklarının yaşlı kabile reisleri ile evlendirilmesinde bir sakınca görülmemekteydi
Bu durumda kız çocukları ya da dul genç kadınlar evlilik yöntemlerinde uygun bir değişim aracı olarak kullanılmış olmaktaydı
Arapların İslamiyet’e geçişleri ile kabilelerdeki fazla sayıdaki kız çocuklarının öldürülmesi ortadan kalkmış oldu ancak evlilik yolu kapanmamıştı
Yüzlerce yıldır süren bir geleneğin bir anda ortadan kalkmasının olanağı yoktu
Bundan dolayı Hz. Muhammed ve arkadaşları arasında sıkı ilişkinin ve akrabalığın güvene dayalı olarak gelişmesi için karşılıklı kız alıp verme uygulamasına geçildi
İslamiyet’te Hz. Muhammed dışındaki Müslümanların evliliklerinde 4 kadın ile sınırlama getirilmişti
Hz. Muhammed için böyle bir sınırlama yoktu
Hz. Muhammed’in akrabalık oluşturmak amacıyla yaptığı evlilikler;
Hz. Ebu Bekir’in küçük yaştaki kızı Aişe
Hz. Ömer’in Uhud savaşında ölen damadı Huneyse’den dul kalmış 21 yaşındaki kızı Hafsa
Ebu Süfyan’ın 30 yaşındaki kızı Ümmü Habibe ile olanlardır
Bunun yanında Hz. Ömer de peygamber ile akraba olmak adına kızı Fatima’yı ondan istemesine rağmen Hz. Muhammed Fatima’yı Hz. Ali’ye söz verdiğini söyleyerek talebi geri çevirmişti
Yine de bundan yılmayan Hz. Ömer, Hz. Muhammed’in vefatı sonrasında
Hz. Ali ve Fatima’dan Hz. Muhammed ile kan bağı yoluyla akraba olmak için kızları (Hz. Muhammed’in torununu) Ümmü Gülsüm’i Hz. Ali’den istemişti
Hz. Ali, Ümmü Gülsüm’ü henüz ergen olmadığını ama ergen olduktan sonra onu kardeşi Cafer’in oğluna vereceğini söyleyerek talebi geri çevirmesine rağmen dönemin Halifesi olan Hz. Ömer Ümmü Gülsüm ile henüz 11 yaşındayken evlenmişti
Hz. Ömer’in Ümmü Gülsüm’den olan kızı Rukiyye, babasının vefatından sonra amcası Cafer’in oğlu ile evlendi
Görüldüğü gibi diğer Arap halkında olduğu gibi, kutsal karakterlerde dahi akrabalık ilişkisi içinde kızlar ve kadınlar değişim aracı olarak kullanılmışlardı
Bu evliliklerde evlenme yöntemi genel olarak imam eşliğinde yapılan dilekler, temenniler ve verilen mehirlerle (Kadının evlenme sırasında isteyeceği değerli bir hediye, takı) sürdürülmekteydi
İmamın buradaki görevi birleşmenin Allah’ın huzurunda olmasını sağlamak ve buna şahitlik etmek içindi
Nikah kıyılacak yer ile ilgili özel bir şart uygulanmamaktadır
Bazı durumlarda kutsallığından dolayı camide kıyılabileceği gibi evde ya da özel bir yerde de kıyılabiliyordu
İslam’da dini nikah öncesi şartların tamam olması gerekir
İslam’da dini nikah öncesi şartların tamam olması gerekir
En büyük şart İslami tarzda bir nikah için her iki tarafın da Müslüman olması gerekiyordu
Farklı dinden biri varsa Müslüman olmak zorundadır
En az 2 tane de şahit olması şartı vardır
Nikahın kıyılmasına evlenecek kişilerin, anne ve babalarının ve şahitlerin isimlerini bir kâğıda yazmasıyla başlanır
Kadına mehir hakkını kullanmak isteyip istemediği sorulur
Kadın mehir talep ederse bu kez erkeğin bu mehiri ödemeyi kabul edip etmediği sorulur
Erkek onaylarsa kurandan ilgili ayetler ve hadisler okunur
Ardından önce kadına sonra da erkeğe 3 kez eşini kabul edip etmediğini sorar
Alınan olumlu 3’er cevaptan sonra nikah duası okunur ve tören sonlanır
İslam dininde boşanmak olanaksız olmamakla erkek açısından çok kolay ama kadın açısından oldukça zordur
Erkek için 3 kez “Boş ol” denmesi boşanmanın sonuçlanması anlamına gelir
Kadının da erkeğinden boşanma hakkı olmasına rağmen bunun çok farklı şartlara bağlanması neredeyse bunu olanaksız hale getirmektedir
Öncelikle sağlıklı olan erkeğin karısına kendisini boşama hakkını vermesi gerekir
Üstelik kadın kocasına “Seni boşadım” derse boşanma gerçekleşemez ancak “Kendimi senden boşadım” derse o zaman boşanma gerçekleşebilir
Yukarıda anlatılan normal evliliğin dışında hem Cahiliye döneminden kalan hem de İslamiyet döneminde uygulamaya koyulan başka çeşitli evlilik sözleşmeleri gündeme getirilmiştir
İslamiyet öncesinde limitsiz sayıda kadınla evlenebilen ve istedikleri cariyelerle (Köle kadınlar) ilişkiye girebilen Arap erkekleri
İslamiyet sonrasında eş sayıları 4’e indirilince bir süre dini kural gereği saygı duydular
Fakat arzular ve istekler baskın çıkınca değişik çözüm yolları aramaya başladılar
1. Mut’a Nikahı (Nikah-ı Muta)
İslamiyet sonrasında alışkanlıklarından kurtulamayan Arap erkeklerinin hiç olmazsa zina işlememeleri için Hz. Muhammed Mut’a nikahına izin vermişti
İslamiyet sonrasında alışkanlıklarından kurtulamayan Arap erkeklerinin hiç olmazsa zina işlememeleri için Hz. Muhammed Mut’a nikahına izin vermişti
Amaç Arap erkeklerinin istedikleri eşi buluncaya kadar cinsel ihtiyaçlarını giderebilmeleriydi
Ancak bu durum gönül eğlendirme şeklinde abartılarak suiistimal edilmesinden sonra Mut’a nikahı kesin olmak üzere yasaklandı
Günümüzde Sünniliğin 4 mezhebinde de kesinlikle haram kabul edilen Mut’a nikahı, Şiiler ve Rafıziler arasında yaygınlaşmaktan geri kalmadı
Şiiler özellikle Nisa suresinin 24. Ayetindeki muta kökünden gelen
Türkçe karşılığı “Faydalanmak”, “Zevk almak” olan “İstimta” kelimesini öne sürerek Mut’a nikahının geçerli olduğunu savunuyorlar
Şii fıkhında geçerli olan Mut’a nikahı İran kanunlarında da geçerli ve oldukça yaygın olarak kullanılıyor.
Mut’a nikahı kıyılabilmesi için erkeğin değil ama kadının bekar veya dul yani nikahlı olmaması gerekiyor
Hatta daha önceden nikahlı ise boşanmadan sonra en az 3 ay geçmesi gerekiyor
Bunun sebebi olası bir hamilelik durumunun kuşkulu olmaması içindir
Mut’a nikahı yapmak isteyen erkek, kadına ne kadar süre için mutalanmak istiyorsa onu belirtiyor
Kadın da bu süre için bir bedel biçip aralarında pazarlık yapıyorlar
Antlaşma sağlanırsa şahit gerekmeksizin bir belgeyle mut’a nikahı kıyılmış oluyor
Mu’ta nikahı süresince normal karı koca ilişkisi içinde yaşıyorlar
Ancak genel olarak bu ilişki yalnızca cinsel aktivitelerde kalıyor
Mut’a nikahı olan kadın nikah süresi ne kadar olursa olsun mirastan hak talep edemiyor
İran gibi başka Şii mezhebine sahip ülkelerde de uygulanan Mut’a nikahı günümüz teknolojisinden de yararlanılarak internetten nikahlanabilme uygulamaları kullanılıyor
Bu amaçla hazırlanmış sitelerde (ya da Telegram üzerinden) ücreti karşılığı listedeki kadını seçip aylık nikah kıyabiliyor
Seçilen kadın “Mihr” adı altında ücretini alırken bu hizmeti gören uygulama sahipleri de “Danışmanlık” ücreti alıyorlar
Nikahların süresi 1 saat olabildiği gibi 1 yıl ya da ömürlük nikaha da çevrilebiliyor
2. Misyar Nikahı
Şii İran halkı kendi ihtiyaçlarına göre ilişki nikahları oluştururken
Şii İran halkı kendi ihtiyaçlarına göre ilişki nikahları oluştururken
Sünni Müslümanlar bu şansı değerlendiremiyorlardı
Bir süre sonra Sünni Müslümanlar arasında bir grup nikah çeşitleri çıkmaya başladı
Dönem dönem bölgesel ihtiyaçlardan doğan nikah çeşitleri sonraları din alimleri tarafından onaylanıp üstelik desteklenince yaygınlaşması gecikmedi
Bir grup araştırmacı tarafından yapılan iddiaya göre Misyar nikahı
Suudi Arabistan’ın Necid bölgesinde kullanılıyordu
Halk dilinde “Günlük ziyaret” anlamına gelmekteydi
Misyar aslında Arapçadaki “seyr” kelimesinin kökeninden türüyordu
Türkçe karşılığı ise seyahat etmek, seferde bulunmak anlamına geliyordu
Bu nikah çeşidi, ticaret amacıyla uzun süreli seyahate çıkan Arap tüccarlar arasında çok sık kullanıldı
Amaç, evinden uzakta seferde olan Müslümanların cinsel ihtiyaçlarının zina etmeksizin giderilmesiydi
Bu gibi durumlarda yine aynı Mut’a nikahında olduğu gibi karşılıklı erkek ile kadının antlaşması ile, şahide gerek duyulmadan, bilinen evlilik akdi dışında kalan bir nikah şekliydi
Dolayısıyla yine bir bağlanma söz konusu olmadığı için yalnızca seyahat süresince geçerli olan bu evlilikte, miras hukuku geçersizdi
Sünni mezhebine ait Müslüman ülkelerin çoğunda inançlı kişiler tarafından uygulanmaktadır
3. Misfar Nikahı
Misfar nikahı da Misyar nikahına benzer özellikler taşıyordu
Bu nikah türünde de sefere çıkan kişilerin cinsel ihtiyaçlarını gidermesi tasarlanmıştı
Ancak Misfar nikahı ile Misyar nikahı arasındaki en belirgin özellik, seyahat ya da seferde bulunulan süre idi
Misyar nikahında evinden uzun süre uzakta kalan Müslüman tüccarlar nikahın faydasını görebiliyorlardı
Fakat Misfar nikahında süre çok kısaydı yani 1 bilemedin 2 gün evinden uzakta kalanlar için söz konusuydu
Yani Misfar nikahında bir anlama göre erkek nikahlanacağı eşine misafir oluyordu
Erkek nikahlanacağı kadınla mehir karşılığı 1 veya 2 gece kaldıktan sonra yeniden evine dönüyordu ve dönüş yoluna çıktığında nikah son bulmuş oluyordu
Bu nikah türünü çoğunlukla Suudi Arabistan tüccarları, günü birlik ziyaret ettikleri Yemen’deki kadınlarla uygulamayı uygun görmüşlerdi
4. Misyaf Nikahı
Bu nikah türü de diğerlerine benzeyecek şekilde kısa süreli, dönemsel ve ülke dışında yani uzak yerlerde kıyılan nikah olma özelliklerini taşımaktaydı
Genellikle Orta Doğu’nun, Arabistan yarımadasının veya körfez ülkelerindeki Arap tüccarlarının, başka Müslüman ülkelerine (Kuzey Afrika’daki Mısır, Cezayir, Tunus ve Fas veya Uzakdoğu’daki Müslüman ülkeler; Endonezya gibi) çıktıkları tatil sırasında uyguladıkları nikah çeşididir
Kelimenin aslı “Sayf” kökünden yani Türkçe karşılığı olan “Sayfiye” kelimesinden türemiştir
Tatil süresince bedeli karşılığı kıyılan Misyaf nikahı ile tatil süresince gerçekleşen cinsel ilişki, tatil bitiminde boşanma ile sonuçlanarak tarafların ayrılması ile sonuçlanır
Bu tip nikahlar çoğunlukla zengin Arap erkekleri ile Fas, Tunus ya da Cezayir ve Mısırlı kadınların uzak diyarlarda yatlarla yolculuk yaparak veya sosyetik tatil bölgelerinde uyguladıkları nikahlardır
Nikahın bitiminde geriye kalan
Mutlu Arap erkekleri ile zengin Müslüman kadınlardır
İslami inanç sisteminde uygulanan özel evlenme türleri yalnızca Mut’a, Misyar, Misyaf ve Misfar ile sınırlı değildir.
İslami inanç sisteminde uygulanan özel evlenme türleri yalnızca Mut’a, Misyar, Misyaf ve Misfar ile sınırlı değildir.
Bunların dışında da uygulanan ancak çok fazla gündeme gelmeyen başka nikah türleri bulunmaktadır
Bu nikahların birçoğu İslamiyet öncesi Arapları arasında yaygın olarak uygulanmaktaydı
Şimdi bunları inceleyelim;
5. Binyat et-Talak – Boşanma Niyetli Nikah
Suudi Arabistan müftülerinden ve Küresel Selefi hareketi lideri Abdülaziz bin Baz’ın verdiği fetvaya göre erkeğin kadına bilgi vermeksizin ileri bir tarihte boşanma niyetiyle kıydığı nikaha denmektedir
Suudi Arabistan müftülerinden ve Küresel Selefi hareketi lideri Abdülaziz bin Baz’ın verdiği fetvaya göre erkeğin kadına bilgi vermeksizin ileri bir tarihte boşanma niyetiyle kıydığı nikaha denmektedir
Kadının boşanma durumunu bilmesi ve buna uygun hareket etmesi nikahı Mut’a nikahı durumuna getireceği için kadının bilmesi gerekmemektedir
Kadının kocası tarafından boşanacağını bilmesinin ya da bilmemesinin bir önemi olmadığı için nikah geçerli kabul edilmektedir
6. Zevaç Friend – Arkadaş Nikahı
İlk kez Yemen’de Islah Partisi Genel kurul Başkanı Şeyh Abdülmecit El Zindani tarafından ortaya atılan nikah türüdür
Batı ülkelerinde yaşayan Arap gençleri arasında yaygınlaşan bu nikahta batı kültüründeki arkadaşların beraber yaşaması esası baz alınmıştır
Bu nikahta da erkek herhangi bir geçim sorumluluğu yüklenmemektedir
7. Örfi Nikah - Tamamen Gizli Nikah
Hiç kimseye duyurulmadan yapılan ve tamamen gizli tutulan bu nikaha Mısır ve Ürdün’de rastlanıyor
İşsizliğin ve fakirliğin bu tür nikahı ortaya çıkardığı düşünülüyor.
Evlenen çiftler bir süre sonra başarısız oldukları takdirde kimsenin haberi olmadan boşanıyorlar
8. Nehariyye - Gündüz Nikahı
Hanefi, Şafi ve Hanbeli mezheplerinde görülen “Nehariyye” nikahında erkek, sadece gündüz vakti bir araya gelmek şartıyla, bir kadınla nikah kıyabiliyor
8. Nehariyye - Gündüz Nikahı
Hanefi, Şafi ve Hanbeli mezheplerinde görülen “Nehariyye” nikahında erkek, sadece gündüz vakti bir araya gelmek şartıyla, bir kadınla nikah kıyabiliyor
Nehariyye Arapça kökenli bir kelime ve “Gündüzcü” anlamına geliyor
9. Nikah-ı Makt – Üvey Anne Nikahı
Kocası ölen ve dul kalan kadın kocasından kalan mirasa ortak olurdu
Eğer ölen kocanın başka karısı ve o karısından oğlu varsa en büyük oğul üvey annesinin üzerine bir elbise atarak onunla evlenmek istediğini belirtmiş olurdu
Dul kadına dışardan başka talipler de varsa en çok hak sahibi üvey evlatta olduğu kabul edilirdi
Bu uygulama daha sonra genelleşmiş ve gelenek halini almıştır
Temel amaç mirasın parçalanmaması olarak kabul edilir
10. Nikah-ı Şığar – Berdel (Takas Evliliği)
İki farklı aile karşılıklı olarak kız alıp kız verdikleri türden bir evliliktir
Kız alan aile normal koşullarda mehir yani bedel ödemesi gerekmektedir
Ancak aynı zamanda kız da verdikleri için bedel verilmesi söz konusu olmaz Bedeli olmayan bu evliliğe yanlış telaffuz sonucu Berdel evliliği adı verilmiştir
Bu tür evlilikler yalnızca Arap dünyasında değil diğer tüm Müslüman ülkelerde görülmektedir
Ülkemizde de sıkça görülen erkek ve kız kardeşlerin karşı aileden erkek ve kız kardeşleri ile evlenmesi bu tür evliliklerdendir
Ancak Arap dünyasında bu evlilik yöntemi daha çok babanın kızını vererek karşı aileden kız alması ile ortaya çıkmıştır
11. Nikah-ı İstibda – Damızlık Evlilik
Kendi soyunun kalitesinden memnun olmayan koca, karısını kendisinden daha soylu, asil ve daha zeki çocuk sahibi olmak için bu konularda ünlü bir erkeğe karı olarak gönderir
Kadın gebe kaldıktan sonra yeniden evine alır ve çocuk doğana kadar kadına yanaşmaz. Evine geri gelen kadının doğuracağı çocuk artık kendi çocuğu kabul edilir
12. Grup Evliliği – Kaif Nikahı
Birden fazla erkek bir kadınla cinsel ilişkiye girerler
Kadın gebe kalır ve doğum yaparsa bir süre sonra cinsel ilişkide bulunduğu erkekleri bir araya toplar
İçlerinden kendi seçtiği birine çocuğunun adını koymasını söyler
Artık o çocuğun babası o erkek olacaktır ve buna itiraz edemez
13. Nikah-ı Bedel – Eş Değiştirme
İslamiyet öncesi uygulanan bu tür evlilikte erkekler belirli süreliğine eş değiştirirlerdi
Daha sonra yeniden eski eşler bir araya gelirlerdi
Bu süre zarfında gebe kalan kadınlar doğum yaptıklarında doğum hangi evde olduysa çocuğun babası o kabul edilirdi
14. Nikah-ı Hıdn / Muvakkat Nikah
Her iki evlilik de karşılıklı antlaşma ile süreleri sınırlandırılmış evliliklerdi
Hıdn evliliğinde bir bedel ödenirdi
Muvakkat evlilikte ise sadece sözleşme süresi vardı
Bundan dolayı her ikisi de içerik açısından Mut’a nikahına benzemektedir
Biz birisi ile baş edemiyoruz ki.....
YanıtlaSil☺️☺️☺️ 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilTarık, İslamiyet 4 evlilik diyor, Bizde 1 bunun neresi ADALET
YanıtlaSil1 Yeterli, doğrusu da bu zaten
SilNasıl dolambaçlı yollara baş vurmuşlar ya
YanıtlaSilDolambaçlı dediğiniz, Bir yerde talep olursa, bir şekilde o talep kanuni veya kanun dışı bu karşılanır. Örnek mi? Eroin satışı ve kullanımı yasak, Ama talep var onun için ikisi de yapılıyor
SilTamam da, Araplar da bu kadar çok mu kadın var? Kadın sayısı erkek sayısından 4 kat fazla olduğunda 1 erkeğe 4 kadın düşer ama hemen hemen erkek ile kadın sayısı aynı, nasıl oluyor da bunlar 4 evlilik yapmak için bu kadınları buluyorlar?
YanıtlaSil4 evlilik yasal da olsa, herkesi 4 boğaza bakacak kadar geliri olamaz. Yine dönüp dolaşıp zenginlerin işine yarıyor.
SilTabii ki;
Tek eşli evlilik her zaman çocukların gelişimi açısından en doğru olandır
Tarık Bey,
YanıtlaSilÇok evlilik yalnızca Arap toplumlarında değil
İnsanlık tarihinde yaygın bir geçmişe sahip bulunmaktadır.
Eski Bâbil ve Mısır'da yaşayanlardan Atinalılar'a, Hintliler'e, İranlılar'a, Türkler'e, Slavlar'a, Cermenler'e ve Anglosaksonlar'a varıncaya kadar birçok millet ve toplumda çok evliliğin uygulama alanı bulduğu bilinmekteydi
Evet haklısınız ama
SilBen yalnızca "İslamiyet Öncesi ve Sonrası Araplarda Evlenme Çeşitliği" derlediğim için Araplar ön plana çıktı
Yoksa bu tüm toplumlarda var çok evlilik
Hammurabi kanunlarında belirli şartlarla ikinci evliliğin meşrû kabul edildiği görülür.
bunun gibi niceleri var
Eskiden 2-3 kadın evde ne kadar güzel geçinip giderlermiş
YanıtlaSilO eskide kaldı. Şimdiye bakmalıyız ve hiç bir zaman aklımızın uçundan çok eşliği düşme ihtimallini bile düşünmemeliyiz
SilBu çok eşlilik esas Rusya da olsa biraz anların çünkü
YanıtlaSilRusya'da kadın sayısı erkek sayısından 9 milyon daha fazladır.
Rus kadını asla kabul etmez
SilHocam 4 çokta 2 olsa güzel olurdu ya
YanıtlaSilÇoğu erkekler böyle düşünür. Tam evlilik olmasa da başka kadınla birlikte olmayı düşünür veya yapar
SilDini bir çok kuralla sınırlandıran peygamberler, iş erkek arzularına gelince hepsine güzel kılıf bulmuşlar. Kadınlar hep ikinci plana itilmiş.
YanıtlaSil