Kayıtlar

Dünyanın 2021 Yılında En Etkileyici 36 Fotoğraf Karesi

Resim
1 -  Peru, Iquitos'taki Belen topluluğunun su basmış bir bölgesinde çocuklar oyun oynuyor 2 -  Taliban savaşçıları, 24 Eylül 2021'de Afganistan'ın Kabil dışındaki Qargha barajında ​​bir tekneye biniyor 3 -  İsrail'in Gazze Şehri'ndeki bir binaya düzenlediği hava saldırısının görüntüsü 4 -  Sırbistan'ın güneybatısındaki Priboj yakınlarındaki Potpecko gölünde plastik şişeler ve diğer çöpler yüzüyor. 5 -  Libya kıyılarının 122 mil açığında göçmenler ve mülteciler aşırı kalabalık bir ahşap teknede yardım bekliyor 6 - Haitili göçmenler, ABD'den Haiti'ye sınır dışı edilmekten kaçmak için Del Rio'dan Rio Grande'yi geçerek Meksika'nın Ciudad Acuña kentine gidiyor 7 - Keşmirli erkekler, taze kar yağışının ardından Hint kontrolündeki Keşmir'in Srinagar eteklerindeki Dal Gölü'nde plastik borulardan yapılmış sallarında kürek çekiyor. 8 -  Leyla Afganistan'ın başkenti Kabil'de yoksul bir mahallede oynarken bir fotoğraf için poz veriyor. 9 ...

Halkın .................. Dediğinde Devletler Yıkılmaya Başlamıştır

Resim
Osmanlı'nın, 46 yıl, en uzun süre tahtta kalan padişahı;  Kanuni Sultan Süleyman Hükümdar olduğu devir, devletin en kudretli dönemleridir.  Ama Kanuni'nin en önemli özelliklerinden biri basireti, aklı, öngörü ve tedbiri asla elden bırakmamasıdır.  Her zaman devletin akıbetini düşünür. “Acaba, günün birinde Osmanlı İmparatorluğu inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı?” sorusu, her an zihnini kurcalar.  Devletin izzet ve azameti, erişilen güç ve hükmettiği geniş coğrafya, onu rehavete sürüklemez.  Sürekli düşünür-taşınır, sorar-araştırır ve dönemin bilgeleriyle istişarelerde bulunur. Bunlardan biri süt kardeşi, müderris, mutasavvıf, şair, alim, pratik zekası ve hazır cevaplılığıyla ünlü Yahya Efendi'dir Yahya Efendi, kısa ve öz konuşmayı seven, deruni bir kişiliktir. İşte bu Yahya Efendi de, Kanuni'nin sık sık istişare edip fikrinden istifade ettiği/danıştığı biridir.  Kendisinden sadece birkaç gün önce doğmuş olmasına rağmen ona “Ağabey” diye hitap eder.  ...

Kızım Bana Kapıyı Açar

Resim
Evliliklerinin ilk gününde kadın ve kocası kapıyı kimseye açmamak için anlaştılar. İlk olarak o gün damadın anne ve babası çifti görmeye geldi. Kapının hemen ardındaydılar. Kadın ve kocası birbirlerine baktılar. Adam kapıyı açmak istedi ama  Eşi ile yaptığı anlaşma gereği kapıyı açmadı. Böylece anne babası daha fazla beklemeyip gittiler. Aynı gün içerisinde bir süre sonra, gelinin ailesi geldi. Eşler anlaşmaya rağmen birbirlerine baktılar. Gelin gözyaşları içerisinde Bunu yapamam diye fısıldayıp kapıyı açtı. Eşi hiçbir şey söylemedi. Yıllar sonra 2 oğlan çocuğunun ardından 3. olarak kız çocukları dünyaya geldi. Baba yeni doğan kız çocuğu için büyük bir kutlama yapmayı planladı Tüm tanıdıklarını davet etti. Sonra o gece eşi kocasına diğer iki çocuğa böyle bir kutlama yapmadığı halde  Neden bu sefer böylesine bir kutlama yapmak istediğini sordu. Eşi basit bir yanıt verdi: Çünkü Kızım   Bana Kapıyı Açar Tüm   kız babalarına   ithaf edilmiştir. Tarık Başçıl  _...

Özgürlük ve İnanç, Bayım Teslim Alabileceğiniz Bir Şey Değil

Resim
Diktatör General Francisco Franco döneminde; Babası İspanya’nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkum olan küçük kız Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir gün ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü.  Ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı.  Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı. Çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi bunu Babası; “Üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?” dedi.  Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü.  Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti.  Bu defa hapishane yetkilileri özgürlük çağrıştıran bir imgeye rastlamadıkları için küçük kızın resmi babasına vermesine müsaade ettiler. Babası keyifle resme baktı ve sordu: Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu!  ...

Empati Kurma, Başkasını Zor Duruma Düşürmeden Onu Anlayabilmektir

Resim
Aşağıda esprili bir diyalog okuyacaksınız; Bir üniversitenin kütüphanesinde oğlan kızın masasına yaklaşarak yavaşça sorar:  "Yanınıza oturabilir miyim?"  Kız, yüksek sesle yanıt verir:  "GECEMİ SİZİNLE BERBAT ETMEK İSTEMEM!"  Kızın sözlerini herkes duymuş, başlarını kaldırmış, dik dik ayaktaki oğlana bakmaktadırlar. Oğlan çok utanır Hiçbir şey diyemeden Şaşkın şaşkın kendi masasına geri döner. Birkaç dakika sonra kız yerinden sessizce kalkar, oğlanın masasına yaklaşır ve ona yavaşça şöyle der:  "Ben psikoloji öğrencisiyim; demin Şaşıran bir erkeğin nasıl tepki vereceğini öğrenmek istemiştim;  Bu arada sizi de herkesin önünde biraz utandırdım sanırım Özür dilerim!"  Bu kez oğlan onu yüksek sesle yanıtlar:  BİR GECELİĞİNE 200 DOLAR MI?..  BU ÇOK PARA!..  Oğlanın dediklerini de yine herkes duymuştur Bu kez ayaktaki kıza dik dik bakmaktadırlar ki, oğlan şoka girmek üzere olan kızın kulağına yaklaşıp şöyle fısıldar:  Ben de hukuk öğrenci...

İstanbul Tarihinin En Kanlı Olayı _ Nika Ayaklanması

Resim
Geçen paylaşımda;  " Theodora _ Genelevdeki İmparatoriçe" içinde Nika Ayaklanması geçiyor idi.  Onun hakkında bir derleme yapmaya çalıştım Tarık Başçıl MS 527’de Roma İmparatoru Jüstin, Hipodrom'a topladığı halka seslenir;  “Sizlerin de kararı sonucunda yeğenim ve evlatlığım Jüstinianus’u eş imparator ilan ediyorum”.  Böylece Flavius Petrus Sabbatius İustinianus’un taht yolcuğu başlar... Kısa süre sonra Jüstinianus, 45 yaşında iken Ayasofya’da gerçekleştirilen törenle birlikte İmparatorluk alameti olan erguvan mor u pelerini omzuna takar.  Tabi ki kendinden daha ünlü eşi Theodora'da da hem taç, hem de mor pelerin ile tarihteki yerlerini tasdikler o gün... Geçmişteki hareketli yaşamı bilinen Theodora'nın zekası ve başarılarından çok mazisi ile onu yerden yere vuran Prokopius O'nun için şu satırları not düşer;  “Roma, tarihi boyunca fahişelik yapan çok İmparatoriçe görmüştür  ama  İmparatoriçe olan fahişeyi ilk kez görüyor. ” Peki bu Jüstinianus'u...

Theodora _ Genelevdeki İmparatoriçe

Resim
Ben; M.S 500 yılında doğdum. Çoğuna göre hak etmediğim bir hayat yaşadım. Oysa ki; hak etmediğim hayat, çocukluğum ve gençliğimin bir kısmıdır. Kimine göre babam bir Süryani Papazıdır, annem ise rahibe.  Ama gerçek tektir; Babam Akakios ayı oynatırken, annem dans ederek Hipodrom gösterilerinde para kazanırdı. Meşhur Hipodrom'un parlayan yıldızlarından Yeşillerin maskotu olan babam öldüğünde Ben 5 yaşındaydım. Diğer kardeşlerim Comitona ve Anastasia ise benden küçük ve daha fazla bakıma muhtaçtı. Annem bize biraz daha iyi bakabilmek için, babamdan sonra başka biri ile evlendi. Bizim gibi insanların geçimi zor olduğu için de dans etmeye devam etti. Doğal olarak benim ve kardeşlerimin hayatının büyük bir kısmı, annemin dans ettiği yerlerde geçti. Ben ve kardeşlerim biraz büyüyünce annem gibi çalışmaya başladık. Yeşillere inat Maviler bizi işe aldı, yarışlar varken Hipodromda dans ediyor, sonra Maviler'in eğlenmek için gittiği barlarda sabaha kadar onları eğlendirmeye devam ediyord...