Video Kayıdı _ Adana ODTÜ Bilim Sohbetleri _ Prof. Dr. Ali Kocabaş _ Pandemi ve Öğrettikleri _ Derlediğim Bilgi Notlarım



Zoom Toplantısının, Tanıtım Yazısı ;

Merhaba


“Adana ODTÜ Bilim Sohbetleri” ‘ nin bugünkü 
kıymetli konuğumuz “Prof. Dr. Ali Kocabaş” ve  “Pandemi ve Öğrettikleri ” başlığı altında konudaki bilgilerini bizimle paylaşacak

Niye Pandemi ve Virüs konusu hakkında Zoom toplantısına karar verdik

Önce bunu açıklayayım;

1,5 yıldır; gün 24 saat, gazeteler, dergiler ve TV larda Covid-19 konusu işleniyor
Bildiğimiz bilmediğimiz ne kadar bilim insanı varsa
Ne kadar yetkili varsa söz sahibi olsun olmasın her yerde bu konu, her yerde bu virüs ve getirdikleri konuşuluyor, tartışılıyor, yazılıyor.
Tabir caizse içimiz dışımız “Pandemi” oldu.

O Zaman niye gerek duyduk
Daha öğrenmedik ne kaldı ki

Önce ne öğrendik (Tabii bunun içinde komplo teorileri de var);
1. COVID-19 için Bill Gates’in dünyanın nüfusunu düşürmek için çıkardığı
2. Çin bunu laboratuvar üretti
3. Bunu aşı firmaların çıkardı dünyaya aşı satmak için
4. Bunu sigorta firmaları çıkardı. Kronik hastalardan kurtulmak için
5. Bunu Abd ve Batı, Çin’de çıkardı ki, Çin ekonomisini bozmak istedi ama ters tepti. Çin erken kurtuldu. Kendilerinin elinde kaldı COVID-19 belası
6. Çin’de Yabani havyan pazarından yayıldı. Vs.

Ama bizim bilmek istediğimiz ise

1. Bu virüs zengin, fakir veya ünlü, ünsüz ayrımı yaptı mı?
(İngiltere veliahdına, Brezilya cumhurbaşkanına, başbakanlar, ünlü starlar ve sporcular vs bulaştı)
Görünüşte ayrım yapmamış gözüküyor
Bu ne kadar doğru?
Bu Konuda Veriler ne diyor?

2. Virüsler toplumun hangi sosyal katmanlarını daha çok etkiliyor ve bulaşıyor

3. Gelir düzeyi yüksek insanlar ile

Gelir düzeyi düşük insanlar aynı oranda hastalansalar bile daha çok zenginler mi? Veya fakirler mi ölüyor?
(Burada fakirler çok olduğundan tabii ki fakirler ölecek diye düşünmeyiniz
Düşünmeniz gereken 100 zengin hasta ile 100 fukara hastaya bulaştığında, bunların karşılaştırması olmalı)


4. Virüs fukaraları daha çok mu öldürüyor?
Öyle ise neden oluyor

Burada Sağlığın yeni tanıma bakmak lazım, Bunu için İnsanların;

a. Doğduğu
b. Büyüdüğü
c. Yaşadığı
d. Çalıştığı
e. Yaşlandığı Yaşam Koşulları belirliyor sağlığı

Bu 5 şartı eklediler. Bunları irdelemez lazım

5. Sosyal adalet olmadığında
Hiçbir şey eşit dağıtımı olmuyor
Böyle olunca tabii ki
Sağlık kurumlarına ulaşmada eşitlik olmuyor

6. Pandemi de herkes eşit koşulda mı?

7. Aşı konusunda dünya da adaletli bir aşılama imkanı olmadığını zaten biliyoruz ve bu adaletsizlik veriler nedir?

Pandemi uygulamasında dünya ne yaptı;
1. Çin bunu kısa zamanda çözdü (Orası dikta rejim var kardeşim)
Evet de var ama
Güney Kore, Singapur ve Yeni Zelanda da çözdü

Birisi korku ile çözdü ise Yeni Zelanda nasıl çözdü?

ADIS, Ebola nasıl çıktı ve sonuçları;
1. AIDS hastalığı 1980 da Afrika maymunların doğal yaşam alanların tahrifattı (bozma, değiştirme) durumunda ortaya çıktı
Yani ormanları yok etmeye başlayınca maymunlar ile insanların daha sıkı temas sonucu bu virüs bulaşmıştır.

(Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı 2020 yılı raporuna göre, dünyada HIV epidemisinin başlangıcından günümüze kadar 75,7 milyon kişi HIV ile enfekte oldu, 32,7 milyon kişi ise AIDS ile ilişkili hastalıklar nedeni ile hayatını kaybetti)

Bu olayı gören değerli bilim insanları tüm devletleri her zaman uyarıyorlardı
Hele 1980 AİDS den sonra daha çok uyarmaya başladılar
Bu dünya ormanlarını tarım yapmak için yok etmeyiniz
Başımıza daha büyük felaketler gelir diye ama kulak tıkandı.

2. Aynı durum Aralık 2013'te Gine'de başlayıp Liberya, Sierra Leone başta olmak üzere Batı Afrika ülkelerinde ormanların tahrip edilmesinden “Ebola” virüsü ortaya çıkmıştır

Bu Ebola virüsü o kadar vahşi ki, bulaştığı insanları % 41 ini öldürüyor
Bu COVID-19 virüsden 19 kat öldürücü, bulaştığını 100 kişiden 41 i ölüyor
Neyse ki bunda dünya iyi önlemler alarak yayılmasını engellediler

İşte bu sefer sosyal yönü ile inceleme istedik;

1. TV de ve gazetelerde kendimiz soru sorma imkanımız olmuyor
Ama bu toplantıda “Ali Hocamıza” soru sorma imkanımız olacak

2. TV lerde reklam almak için sunucu hocanın tam güzel anlatım yaparken sözünü kesip reyting yapacak soru sorması, konun bütünlüğünü bozuyor bu burada olmaz.

Bizim sorularımız bir nevi katkı gibi oluyor
Bu konu da en yetkin hocamızın kapısını çalmak istedim

(Öncelikle başta Prof. Dr. Nazan Alparslan, Prof. Dr. Serap Çabuk ve Prof. Dr. Altan Çabuk hocalarımız
Tarık, “Ali KOCABAŞ” hocamızı çıkarırsan Türkiye de bu konuyu en iyi bilenlerden birisidir diyerek ve
Hocamızı sunum yapması için Nazan hocamın, konuşup ikna etti
Tekrar Bu 3 Hocamıza Sonsuz Teşekkürlerimi Sunmayı Borç Bilirim)

Bunun için Türk Toraks Derneğinin kurucularından ve kurucu başkanılığı yapmış olan Ali KOCABAŞ hocamızı (Tıp Camiasında “Ali Ağa Bey”) diyorlar

Bu Pazar 06.06.2021 Saat 14:00’da bizimle bu soruların cevabımı bulmaya ne dersiniz?

Güzel Bir Pazar Günü Geçirmenizi Dilerim

Tarık Başçıl _ 05 Haziran 2021

 

Derlediğim Bilgi Notlarım :

Pandeminin Etimoloji : Eski Yunanca'da tüm anlamına gelen(pan) ile insanlar anlamına gelen (demos) kelimelerinden türetilmiştir.

Pademinin Tanımı : WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tanımlamasına göre bir pandemi ancak aşağıdaki 3 koşulu sağladığında başlamış sayılır:

1. Nüfusun daha önce maruz kalmadığı bir hastalığın ortaya çıkışı
2. Hastalığa sebep olan etmenin insanlara bulaşması ve tehlikeli bir hastalığa yol açması
3. Hastalık etmeninin insanlar arasında kolayca ve devamlı olarak yayılması

Dünya Sağlık Örgütü 7 Nisan 1948 Tarihinde kuruldu. Merkezi Cenevre, İsviçre de


Karantina:
Ekonomisi ticarete dayanan Venedik Cumhuriyetinde, başkent Venedik'e salgın hastalık bulaşmasın diye kentte gelen gemiler 40 gün şehir 

açıklarında denizde beklermiş.
Karantina kelimesi buradan gelir.
‘Cuaranta’ yani ‘kırk’ kelimesinin +in eki almasıyla ortaya çıkmıştır.
Türkçe telaffuz Venedikçeden alınmıştır.

 


Corona virüsün domuz gribi, kuş gribi ve Ebola gibi salgın hastalıklarla karşılaştırması;


Önce, salgın nedir?
Pandemi ile epidemi aynı anlama gelir; sadece pandemi daha büyük bir alanı kapsar yani daha küreseldir.

Bunlara kısaca salgın diyebiliriz.

Pandemiler ve epidemiler yeni bir virüs veya virüs suşunun bir sonucu olarak başlıyor, zira insanların bu yeni türe karşı çok az bağışıklığı vardır.

Hızlı bir şekilde yayılır ve daha yüksek ölüm sayılarına ek olarak, bir ton sosyal aksaklık, ekonomik gerileme ve çeşitli zorluklara neden olur.

COVID-19 170’den fazla ülkeye yayılmış bir pandemi olsa da tarihteki diğer salgınlara kıyasla çok düşük bir “kaba ölüm oranı”na sahip ( bugün itibarı ile 172 milyon vaka karşılık 3,7 Milyon vefat, yaklaşık %2,15).

Kaba ölüm oranı (CFR) toplam vakaların toplam ölüme oranını elen alan bir matematiğe dayanıyor.

Dolayısıyla COVID-19’un halihazırda düşük olan CFR’si daha fazla vaka açıklandıkça düşmeye devam edecek.

Ancak bu durum corona virüsün hafife alınması gerektiği anlamına gelmiyor zira havayla yayılıyor.

COVID-19 ve Marburg (ölüm oranı: %80)
Marburg virüsü ilk olarak 1967‘de Almanya’nın Marburg ve Frankfurt şehrinde ve Sırbistan’ın Belgrad şehrinde tespit edildi.

Son derece ölümcüldür.

Virüs hemorajik ateş adı verilen ve kanamalı olabilen ciddi bir hastalık tipine neden oluyor.

Yarasalar virüsün doğal taşıyıcıları olarak kabul edilir ve salgın başlıca olarak Afrika yeşil maymunlarıyla çalışan bir laboratuvara bağlandı.

Hem Marburg hem de koronavirüs ateşe neden olur.

Koronavirüs belirtileri arasında öksürük ve nefes darlığı varken Marburg belirtileri şiddetli baş ağrısı, halsizlik ve sıklıkla bir miktar kanama içeriyor.

Son Marburg vakası 2017’de Uganda’da görüldü.
3 kişiden 3’ü de öldü.
Toplam 10 ülkeye yayıldı.


COVID-19 ve Ebola (ölüm oranı: %40,40)
Ebola virüsü hastalığı (EVD) ilk olarak 1976’da ortaya çıktı ve o zamandan beri özellikle Afrika’da zaman zaman salgınlar oluyor.

2014 yılında virüs Batı Afrika’da 11.000’den fazla insanı öldürdü.

Kaynağı tam olarak bilinmese de insanların meyve yarasaları ile teması sonucu yayıldığı düşünülüyor.

Diğer taşıyıcılar arasında şempanze, goril, babun ve duiker antilopu var.
Toplam 9 ülkede görüldü.

Daha ölümcül olmasına rağmen, Ebola koronavirüsten daha az bulaşıcıdır ve kişi esas olarak vücut sıvıları ile enfekte olur (koronavirüs öksürük ve hapşırmalardan doğan damlacıklar yoluyla yayılıyor).

COVID-19 ve Hendra (ölüm oranı: %57)
Hendra virüsü (HeV) 1994’te kendini atlar ve insanlarda başlayan solunum ve nörolojik hastalıklar olarak gösterdi. Avustralya‘nın Brisbane banliyösünde bulunan Hendra’da tespit edildi.

Koronavirüs gibi, HeV’nin kaynağının da (nereden geldiği) yarasalar olduğu varsayılmaktadır.

HeV ve corona virüs arasındaki temel fark nasıl yayıldıkları ile ilgili — corona virüs küresel bir pandemi iken HeV Avustralya’nın dışına çıkmadı.

COVID-19 ve H5N1 / Kuş Gribi (ölüm oranı: %52,8)
İlk olarak 1997’de tanımlanan ve kuş gribi olarak bilinen H5N1, kuşlarda oldukça bulaşıcı, ciddi bir solunum hastalığına neden olan bir grip virüsü türüdür. İnsandaki H5N1 vakaları nadirdir ve kişiden kişiye bulaşması çok kolay değildir.

Bununla birlikte, bir kişi enfekte olduğunda, ölüm oranı yüksektir.

İnsanlar arasında kolayca yayılan corona virüsün aksine, insanlardaki hemen hemen tüm H5N1 enfeksiyonu vakaları, enfekte olmuş canlı veya ölü kuşlarla ya da onların ortamlarıyla yapılan yakın temas ile ilişkilendirildi.
Toplam 17 ülkede rapor edildi.

COVID-19 ve H7N9 / Kuş Gribi (ölüm oranı: %39,3)

H7N9 başka bir kuş gribi türü ancak Mart 2013’te Çin’de tespit edilene dek ne hayvanlarda ne de insanlarda hiç görülmemişti.

İnsanlar arasında kolayca yayılan corona virüsün aksine, H7N9 virüsüne yakalanmış insanların çoğu canlı kümes hayvanlarına veya canlı hayvan pazarları gibi potansiyel olarak kontamine olmuş ortamlara maruz kalmış kimselerdi.

Bu virüs insandan insana kolayca bulaşmaz.

Ölüm oranı COVID-19 ve diğer birçok pandemide gözlemlenenden çok daha yüksektir ancak bugüne kadar sadece 3 ülkede 1.568 vaka oldu.

COVID-19 ve Nipha (ölüm oranı: %77,6)
Diğer bazı büyük virüsler gibi, Nipha da yarasalardan gelir (hayvanlardan insanlara bulaşan virüslere zoonotik virüsler denir).

Ancak 1998’de tespit edilebilen Nipha, kontamine yiyecekler üzerinden veya doğrudan insanlar arasında bulaşabiliyor.

Corona virüs gibi, Nipha bazı insanlarda belirti meydana getirmiyor.

Aksi durumlarda ise akut solunum yolu hastalığına ve ölümcül ensefalite (beyin iltihabı) neden olabiliyor. Küresel çapta yayılan corona virüsün aksine Nipha sadece Asya’da birkaç epidemiye neden oldu. 2 ülkeyi kapsadı.

COVID-19 ve SARS (ölüm oranı: %9,6)
2003 yılında 8.000’den fazla vaka ve 800 ölümle sonuçlanan ciddi bir akut solunum sendromu (SARS) salgını vardı. SARS-CoV olarak da bilinen enfeksiyon, koronavirüs olan SARS-CoV-2 ile %86 benzerliğe sahip. Her iki virüsün de yarasa kaynaklı olduğu ve ana bulaşma yolunun solunum damlacıkları olduğu düşünülmektedir.

Ne var ki birçok benzerliğe rağmen bu virüslerin izledikleri yol farklı oldu. Her ne kadar SARS vakaları 2003’te 26 ülkede rapor edilse de, çoğunluğu beş bölgede yoğunlaşmıştır.

Hastaların hızlı bir şekilde izole edilmesi ve katı karantinalar yoluyla salgın ortadan kaldırıldı.
Koronavirüsü 176 ülkeyi etkiledi.

COVID-19 ve H1N1 / Domuz Gribi (ölüm oranı: %17,4)
Domuz gribi başta insanları etkilemedi. Ancak 2009-2010’da görüldü ve 40 yıldan uzun bir süre sonra ortaya çıkan ilk grip salgını oldu.

H1N1 domuz, insan ve kuş genlerinin birleşiminden oluşan ve insanlara domuz yoluyla bulaşan yeni bir grip virüsüydü.

2009’da başlayan H1N1 salgını 284.000’den fazla ölüme (201.200 solunum ölümü ve 83.300 kardiyovasküler hastalık ölümü) neden oldu ve dünya çapında 1.632.258 kişiye bulaştı.
Toplam 214 ülkeyi kapsadı.

CDC araştırmacıları, H1N1’den ölenlerin %80’inin 65 yaşından küçük olduğunu açıkladı; bu istatistik çoğu ölümün 60 yaşın üzerindeki kişilerde görüldüğü (özellikle kronik hastalığı olan kişilerde) koronavirüsün tam tersidir.

COVID-19 ve MERS-CoV (ölüm oranı: %34,4)

SARS koronavirüsü ve COVID-19 gibi Ortadoğu Solunum Sendromu (MERS) da zoonotik kökenli olan yedi insan koronavirüsü türünden biridir.

MERS’in ölüm oranı SARS veya COVID-19’dan çok daha yüksek olmasına rağmen, 2012 yılındaki salgın sırasında Avrupa, Afrika, Asya ve Kuzey Amerika’da 27 ülkeye yayıldı ve daha az sayıda vaka görüldü.

Bununla birlikte, SARS gibi tamamen ortadan kalkmadı ve kış mevsiminde zirveye ulaşan vakalar tüm yıl boyunca devam etti.
 

Virüs

Yıl

Vaka

Ölüm

Marburg

1967

473

382

Ebola

1976

33.577

13.562

H5N1

1997

861

455

Nipha

1998

513

398

SARS

2002

8.096

774

H1N1

2009

1.632.258

284.000

MERS

2012

2.494

858

H7N9

2013

1.568

616

COVID-19

2020(nisan)

590.594

26.943

Corona virüsü ne kadar tehlikeli?

Çin’deki verilere göre COVID-19 vakalarının yaklaşık %50’si asemptomatiktir (belirtisiz) ve %80’i tıbbi müdahale gerektirmez. 
Yaklaşık %5’i hastaneye yatar ve %1’i yoğun bakım ve solunum cihazına ihtiyaç duyar. 
Bu istatistikler Covid-19’a yakalanmanın düşünüldüğü kadar tehlikeli olmadığını gösteriyor. 
Ne var ki çok kolay yayılması ve özellikle alt yatan hastalığı olan yaşlı insanları ciddi anlamda etkilemesi tüm tedbirleri ve endişeyi haklı çıkarıyor. Gripten 20 kat ölümcül olması corona virüsün tehlikesini açıklar.

Prof. Dr. Ali KOCABAŞ Özgeçmiş;
1953 yılında Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinde doğdu.
İlköğrenimini bu kasabada tamamladıktan sonra
Isparta Gönen İlk öğretmen Okulu
İzmir Yüksek Öğretmen Okulunda orta, lise öğrenimini gördü.

1970 yılında girdiği Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1977 yılında mezun olduktan sonra

TEK Çatalağzı Termik Santralı ve SSK Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesinde pratisyen hekim olarak çalıştı.

1979-1983 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Kliniğinde uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra Ardahan Asker Hastanesinde askerlik görevini yaptı.

Mecburi Hizmet Yasası gereği atandığı Tokat Devlet Hastanesinde 1984-1989 yılları arasında Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak görev yaptı.

1988 yılında Doçent olan Dr. Kocabaş, 1989 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesine öğretim üyesi olarak atandı ve Göğüs Hastalıkları Anabilim dalının kuruculuğunu üstlendi.

1994 yılında profesör oldu

2012-2014 arasında Çukurova Öğretim Elemanları Derneği başkanlığını yürütmüş

2005-2010 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde Sürekli Mesleki Gelişim Kurulu başkanlığı

2014 yılından beri de bu göreve ek olarak Tıpta İnsan Bilimleri Ders Kurulu Başkanlığını yürütmüştür.

Hocamızın KOAH, astım, sigara ve tüberküloz konularında yurt dışı ve yurt içi yayınları bulunmaktadır.

20 Ağustos 2020 tarihinde yaş haddinden emekli olmuştur. (Doğum Tarih 1953)

Türk Toraks Derneğinin kurucu üyelerinden olan, bu derneğin kurulduğu 1992 yılından itibaren 8 yıl boyunca Genel Sekreterlik görevini üstlenmiş

2000-2004 yılları arasında iki dönem Genel Başkanlığınını, 2004-2006 yılları arasında da önceki başkan sıfatıyla yönetim kurulu üyeliği yapmıştır.

Türk Toraks Derneğinde uzun süre Çukurova Şube Başkanlığı ve KOAH Çalışma Grubu yürütme kurulu üyeliğini ve başkanlığını yürütü

Halen ilgili derneğin Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu başkanlığını yürütmektedir.

2001-2007 arasında üç dönem TTB-UDEK (Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu) yönetim kurulu üyeliği yaptı.

2000-2005 yılları arasında Türk Göğüs Hastalıkları Yeterlilik Kurulu Yürütme kurulu üyesi olarak görev yapmış

2005-2011 yılları arasında da üç dönem Yeterlik kurulu Başkanlığını üstlenmiştir.

2005-2010 yılları arasında GOLD (The Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease)yönetim kurulu üyesi olan görev yapandı

Aynı kuruluşun 2002-2020 yılları arasında Türkiye ulusal temsilciliğini yürütmüştür.

Kuruluşundan itibaren de (2005) FEMTOS (Forum of Euroasia Thoracic Societies) başkanlığını yürüten

Uluslararası BOLD (Burden of Lung Disease) çalışmasınının Türkiye bölümünü Adana’da yürüttü

GARD’ın (Global Alliance for Chronic Respiratory Diseases) oluşumunda görev almış, daha sonra GARD-Türkiye projesinin hayata geçirilmesinde rol oynamış ve halen SB-Kronik Havayolu Hastalıkları Kontrol Programının (GARD-Türkiye) yürütme kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneler Günü İçin 3 Derleme

Kağıt Bardak ve Makam

Yaşam Trenimiz

Bilge ve Cahil

Sultan Abdülaziz’in Dişi Ağrımamış Olsa idi. Gezi Parkı Davası Olmayacaktı. Niye Aron Angel İlgisi Var ve Belediye Seçimi

Afrika Niye Önemli

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 2

Hayattan, Edebiyattan, Tarihten ve Filozoflar gibi Ünlü Kişilerin Sözler ve Videolar Serisi _ 040

Bazen Önüne Gelecek Çok Büyük Fırsatı, Aslında Fırsat Olmadığını Görebilen Kişi Olmak. Sizi Sony Yapabilir

Film Önerim _ Bitmeyen Sınav (12th Fail) _ Biyografi _ Hindistan _ 2023 _ İmdb 9,1