Video Kayıdı _ Adana ODTÜ Bilim Sohbetleri _ Maramara'da Güncel Çevresel Durum ve Müsilaj _ Derlediğim Bilgi Notlarım



Zoom Toplantısın dan Bilgilerime Neler Kattım ;
1. Marmara ve Karadeniz denizleri oksijen akışını Akdeniz ve Ege denizinden gelen suların çok katkısı olduğunu

2. Oksijenli suyun Çanakkale boğazından Ege den Marmara ya akan Al akıntı sularından geldiği

3. Üst akıntı suların ise Marmara dan Ege ye aktığını

4. Bu alt ve üst akıntılar birbirlerine yakın katmanlarda karıştığını ama uzak katmanlarda hiç karışmadan akıntını yani en alttaki su akıntısı akidenizin tuzlu ve oksijenli suyu hiç karışmadan Marmara oradan Karadeniz e gittiğini

Buna karşılık Üst akıntı suyunun nispeten daha kirli olan suyunda hiç karışmadan Ege ye oradan Akdeniz’e ulaştığı

5. Son iki sene verilerin nispetten iyi olmasına rağmen aniden değişim gösterebileceğini

6. Temel sorunu;

Şehir kanalizasyonların daha iyi arıtılmadan denizlere verilmemesi

Fabrikaların artık sularını denize verilmemesi

Büyük gemilerin denizlerde içlerinin temizlenmemesini

7. Bunlardan daha önemlisi ise;

Deniz canlılarını aşırı avlanıp, deniz habitatını (Yaşam alanı) bozulmaması, Bozulursa her zaman farklı bir felaket ile her zaman karşı karşıya kalacağım

8. Deniz dip kabuklu veya kabuksuz canlıların denizlerimizi filtre eden bu canlılara gözlerimiz gibi bakılması, aşırı avlanılmaması

9. Balıkçı teknelerin Dip Trolü kullanılarak deniz dip hayatın yok edilmesinin engellenmesi

Bizlerin, Çevremizi ve Denizlerimizi 
Daha İyi Korumamızın 
Ne Kadar Gerekli Olduğun, Yetkin Ağızlardan Net Öğrenmiş Oldum

Sunumun Tanıtım Yazısı ;
“Adana ODTÜ Bilim Sohbetleri” ‘ nin bugünkü kıymetli konuklarımız
1. Doç. Dr. Mustafa Yücel _ Müsilaj _ (ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü)

2. Ateş Evigen _ Su Altında Müsilaj _ (Sualtı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği)
3. Cem Özoral _ Mavi Dünya’dan Yansımalar _  (Sualtı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği)

Başlığı altında konudaki bilgilerini bizimle paylaşacak

Niye Müsilaj (Deniz Salyası) konusu hakkında Zoom toplantısına karar verdik
Önce bunu açıklayayım ;
1. Güncel konu olması
2. Denize girme sezonun gelmesi
3. Büyük umutlar beklediğimiz turizm sezonu gelmesi (Ülkemizin döviz problemine katkıda bulunacak aylar)
4. Yurdum İnsanlarımızın tatil yörelerine gitme zamanı gelip çatması (Tüm kış evlerimizde çakılı kalmış idik)

Çevrecilerin yıllardır, Karar vericileri uyardıklarında
Hiç önleme almadı dememekte birlikte
Yeterli ve etkili önlemler almadıklarının sonuçları görüldüğü gibi

Önce Şunu Hepimiz Şu Bilinç de Olmamız Lazım
Denizlerimiz sihirbaz değil
“Elimize ne geçerse atarız", “Hokus Pokus”, denizler bir şekilde temizler”
Böyle dünya yok

Aşağıdaki sözü beynimize kazımamız lazım
“Ekosistemlerde bedelsiz yarar yok”

İklimi değiştirme gücünde değiliz, Keşke değiştirebilsek
Bizim sisteme yardım etmemiz gerekiyor

Çok ciddi bir karar aşamasındayız;
Karar vereceğiz
Ya Denizlerimizi Yaşatacağız
Ya da Denizlerimizden Vazgeçeğiz

Yalnızca Denizleri mi etkileniyor?
1. Süngerler ve mercanlar öldüğünden yavru balıklar korunaklı yerlerden mağdur oldukları için avcı balıklar tarafından avlanıyorlar ve ilerinin balıkları yok olması demektir.
2. Deniz suyunu filtreyen Pinalar, İstiridyeler, Midyeler, Deniz tarağı, Deniz Hıyarı Vs. üzerine kapladığından beslenemez hale geliyor ölüyorlar
3. Deniz kirliğinden dolay insanlar kıyı yörelerine gidemeyecek duruma gelecek
4. Deniz taşımaları gemiler, takalar, yatlar vs. motor soğutmasını denizden yaptıklarından bu müsilajlar soğutma su borularını tıkayacaktır
5. Denize kıyısı olan yerlerdeki fabrikalar fabrika soğutma sistem sularını denizden alıyor onlar tıkanacaklar

İlk önce Müsilaj (Deniz Salyası) Nedir?
Müsilaj deniz biyolojik süreçlerin ilk basamağı olan fitoplankton guruplarının
Yani mikro alglerin denizdeki mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu deniz ortamına bıraktıkları salgıdan ibarettir.

Neden aşırı çoğalıyorlar?
Deniz şartlarında bazı anormallikler oluyor
Bu anormal durumları dengelemek için bu mikro algler hızla çoğalıyorlar
Böyle olunca da stres şartları ortaya çıkıyor ve kendilerini korumak için
Bu ortama salgılar bırakmaya başlıyorlar

Sümüksü bir yapıda şeffaf, suyun içerisinde tül gibi uzanıyor
Hemen salgı bırakıldıktan sonra
Bakteriler, virüsler gibi mikroorganizmalar bu salgının üstünde kümelenmeye başlıyorlar ve denizin altında onlarca uzunluğunda müsilaj dediğimiz yapılar ortaya çıkmış oluyor

Kıyılara parçalanmak üzere çıktığında kıyıları kaplıyor
Neredeyse 10 cm kalınlığında varan bir tabaka oluşturuyor
Deniz suyuyla atmosferin ilişkisini kesiyor ve suyun ısıtarak altındaki çözülmüş oksijenin bitmesine neden oluyor

Kıyısal alandaki o müsilaj tabakasının altında kalmış olan bütün canlı yaşamın ölmesine neden oluyor

Denizin tabanını kapladığında hareketsiz deniz tabanına bağlı yaşayan organizmalar tehdit altında bu durumda ölüyorlar

Marmara Denizinde Müsilaj oluşumunun üç ana sebebi var:

1. Bunlardan ilki Marmara Deniz'inde bir süredir sıcaklığın normalde olması gerekenden 2-3 derece yüksek olması.
2. İkincisi azot-fosfor gibi organizmaları besleyen maddelere ihtiyaç var. Bunlarda denize verilen atıklardan yoğun şekilde sağlanıyor.
Marmara'da büyük bir azot-fosfor yükü var.
3. Üçüncüsü ise iklim değişikliğine de bağlık olarak denizde yaşanan durgunluk.

Bizim gibi çevreye duyarlı insanlarımızın, sürekli dile getirmemize rağmen
Karar vericileri ikna edemedik
Şimdi ise halk tabiri ile “Zurnanın Zırt Dediği Yere Geldik”

Gelin bu konuyu;
Mustafa Yüce hocamızdan öğrenelim.
Soracağımız veya katkı vereceğimiz konuları birlikte yapalım

Ateş Evigen Üstadımızdan ile Marmara Denizinin en son çekilmiş sualtı fotoğrafları ile görsel olarak ne kadar kötüye gittiğini görmemize ışık tutsun

Cem Özoral Üstadımızdan da kadar iç karartıcı duyumlar ve görüntülerden sonra

Dünya denizlerinden kendi çektiği enfes bir sualtı fotoğraf şöleni izleyelim de içimiz biraz açılsın

Tabii “Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği (SUFOD)” bilmeyenler için
Ateş Hocamız bu konuda Üstadların Hocası

Cem Hocamız da ondan geri kalır yanı yok
Sacid Aker Abim de Fotoğraf sanatı ile uzun zamandır uğraştığı için
Türkiye’nin Fotoğraflarına saygı duyulan kişilerini çıkarmak istedi.

Sacid abi Sana Teşekkür etmiyorum.
Çünkü sen ile ben bunu yapmayı kendimize görev ad ettiğimizden zaten bu senin yapman gerekendi.
Yine Teşekkür Ederim. Böyle değerli Fotoğraf Üstadlarını bulduğun için, Sacid Abim

Her zaman söylüyorum
İleriye karamsar bakmakla çözümler üretilmez
İleriye iyimser bakmakla ile de çözümler üretilmez


Herkes kendi çapında üzerine düşenlerin bir kısmını veya tamamını şimdiden yapmaya başlamak ile bir şeyler üretebiliriz

Geliniz karbon alımını azaltmak için oda sıcaklığınızı
En azında 1°C kışın düşürmemiz veya yazın yükseltmemiz bile karbon salınımına ne kadar faydası olduğunu bilmenizi isterim

Bu Pazar 13.06.2021 Saat 14:00’da bizimle dinlemeye ne dersiniz?


Tarık Başçıl _ 12 Mayıs 2021 

Gazetelerden Derlediklerim ;

İstanbul Üniversitesi’ne ait araştırma gemisi R/V YUNUS S ile 4-6 Haziran 2021 tarihlerinde Marmara Denizi’nden alınan örnekleri incelenmesinde

İki noktadan alınan örnek ile (İzmit Körfezi girişi (Darıca açıkları) ve Kınalıada açıkları) :

- Mikrobiyolojik olarak bakteri sayısı mL’de 10-15 bin seviyesinde, bu normal koşulların 1000-1500 kat fazlası (karakterizasyon devam ediyor). 
İndikatör organizma dediğimiz türlere bakıyoruz (hastalık yapıcı bakteriler için bize ön bilgi vermiş olacak). 
Virüs taraması, host-spesifik olduğu biraz zor ancak viral yükü görmek için bir virüsü de çalışmaya ekledik.
- Çözünmüş oksijen iki örnekte 2.8 - 4 mg/L seviyelerinde, normalde 8-9 mg/L seviyesinde olması lazım. 
Bu tabii özellikle balık ve deniz yaşamı için tehlikeli
- pH biraz asidik (7.2-7.5), normalde 8-8.5 seviyelerinde olması lazım
- Tuzluluk binde 24 (normal)
- İletkenlik: 37-38 (mS/cm)
- Toplam çözünmüş katı madde (TDS): 37-38 g/L
- Kimyasal oksijen ihtiyacı (COD): 400-600 mg/L
- Toplam fosfor (TP): 0.2-0.3 mg/L
- Toplam azot (TN): 2-4 mgL

Doç. Dr. Mustafa Yücel Özgeçmişi;
1982 yılında Bandırma’da doğmuştur.
2005 yılında ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü'nden lisans derecesini, Felsefe Bölümü'nden de Bilim Felsefesi yandal derecesini almıştır.
2005-2010 arasında ABD’de Delaware Üniversitesi’nde Oşinografi doktorasını Prof. George Luther’in danışmanlığında tamamlamıştır.
2010 ile 2012 arasında Fransa, UPMC-CNRS'de; 2013-2015 arasında da Almanya GEOMAR’da doktora sonrası araştırmalarda bulunmuştur.

Nisan 2015’den beri ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde öğretim üyesidir ve Aralık 2016’dan beri Enstitü Müdür Yardımcısı olarak da görev yapmaktadır. Ayrıca ODTÜ Ankara Kampusu Yer Sistem Bilimleri Anabilim Dalı’nda da dersler vermektedir.

Araştırma ilgi alanları arasında okyanuslardaki biyojeokimyasal döngüler, derin deniz ekosistemleri, sürdürülebilir deniz ekonomisi ve deniz gözlem sistemleri geliştirmek sayılabilir.

2021 itibari ile Nature, Nature Geoscience, Marine Chemistry başta olmak üzere doğa bilimlerinin önde gelen uluslararası dergilerinde 40’ın üzerinde yayını vardır.

Pasifik, Atlantik, Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Baltık Denizi’de 14 adet uzun süreli araştırma seferlerine katılmış ve 5 kere Alvin (ABD) ve Nautile (Fransa) araştırma denizaltıları ile derin deniz dalışlarına katılmıştır.

Makalelerine Google Akademik atıf indeksine göre 1300’e yakın atıf yapılmıştır. Şu an ODTÜ'nün koordine ettiği 2 adet AB Ufuk 2020 araştırma konsorsiyumunun eş-koordinatörü olarak da görev yapmakta, 1 TÜBİTAK projesi yürütücülüğü yapmaktadır.

Aynı zamanda Türk Deniz Araştırmaları Vakfı TÜDAV Bilim Ödülü (2017), TÜBA-GEBİP ödülü (2018), Bilim Akademisi BAGEP ödülü (2019) ve ODTÜ Mustafa Parlar Vakfı Genç Araştırmacı Teşvik Ödülü (2020) sahibidir

Ateş Evirgen Özgeçmişi :
1956 Ankara doğumlu.
Yüksek öğrenimini İ.Ü İşletme Fakültesi ‘nde tamamladı.
1977 yılında aletli dalış eğitimini aldı.
1982 yılında Su altı Fotoğrafçılığına başladı.
1992 yılında ilk kişisel su altı fotoğraf sergisini açtı.
1993 yılında PADI dalış eğitmeni oldu. 1994 yılından itibaren de aynı kuruluşun “Underwater Photography Instructor” sertifikasıyla su altı fotoğraf eğitimleri vermeye başladı.

1995 yılında “Deniz Magazin” 1996 yılında “Sualtı Dünyası Dergisi” ni çıkarmaya başladı ve 2009 yılına kadar Sualtı Dünyası Dergisi ‘nin editörlüğünü yaptı.
Kuzey ve güney kutupları da dahil Dünyanın pek çok ülkesinde dalışlar yaparak su altı fotoğrafları çekti.
2007 yılında Antarktika’da yaptığı dalışlarda çektiği fotoğraflar ile bu kıtada

ülkemizden su altı fotoğrafı çeken ilk fotoğrafçı oldu.
“ Fotoğraflarla Türkiye Deniz Balıkları” ve “Su Altında Fotoğraf Çekmek” isimli
iki kitabı yayımlandı. 2017 yılında kurulan “Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği (SUFOD) ” nin kurucu üyeleri arasında yer aldı ve halen derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürmektedir
SUFOD Kurucu üyesi ve 1. dönem yönetim kurulu başkanıdır.

Cem Özoral Özgeçmişi ;
1962 Mersin doğumluyum.
Su altı dalış sporuna 1995 te başladım. Fotoğrafçılık hobime, 2000 yılından sonra su altı fotoğrafçılığı da eklendi.
O günden beri kamerasız dalış yapamıyorum.
Nikon D800 ve Sea and Sea housing kullanıyorum.

Karadeniz kıyıları hariç Türkiye'nin hemen hemen bütün kıyılarında daldım.
Yurt dışında ise Saint John /Kızıl Deniz, Catalina , Saint Miguel adaları /Kalifornia, Sipadan adası -Kapalai / Malezya, Pemba adası /Tanzanya ve Lembeh Boğazı Endonezya'da dalma fırsatım oldu.
Tüplü dalış sporunda yaşanan güzellikleri ölümsüzleştirmenin tek yolu su altı fotoğrafçılığıdan geçiyor.

Diğer hobim ise üzerinde gemi resimleri/fotoğrafları bulanan pullar koleksiyonu. Bunda, annemden gelen pul merakı ve gemi hizmet sektöründe, gemilerle çok yoğun bir ortamda olduğumdan kaynaklandığını düşünüyorum.
Ayrıca, Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmciler Derneği (www.sufod.org.tr) ile Yarınlar İçin Eğitim Derneğinde (www.yied.org.tr) yönetim kurulu üyesiyim.

Karadeniz Dalgıçları Spor Kulübü Derneğine de üyeyim.
Bu sitede sizlere su altı fotoğraflarım, gemi pullarımdan ve karada çektiğim fotoğraflardan örnekler sunacağım. Yorumlarınız her zaman yol gösterecektir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneler Günü İçin 3 Derleme

Kağıt Bardak ve Makam

Yaşam Trenimiz

Bilge ve Cahil

Sultan Abdülaziz’in Dişi Ağrımamış Olsa idi. Gezi Parkı Davası Olmayacaktı. Niye Aron Angel İlgisi Var ve Belediye Seçimi

Afrika Niye Önemli

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 2

Hayattan, Edebiyattan, Tarihten ve Filozoflar gibi Ünlü Kişilerin Sözler ve Videolar Serisi _ 040

Bazen Önüne Gelecek Çok Büyük Fırsatı, Aslında Fırsat Olmadığını Görebilen Kişi Olmak. Sizi Sony Yapabilir

Film Önerim _ Bitmeyen Sınav (12th Fail) _ Biyografi _ Hindistan _ 2023 _ İmdb 9,1