Tarık Başçıl _ Bilgi Damlacığı Sitesi

Statik sistemli hayat görüşünde, sahiplenme tepedekilere aittir.  Yani devletin dolayısıyla tüm vatan topraklarının sahibi padişahtır. Aynı zamanda halifedir Tüm İslam alemini temsil etmektedir. Kurtuluş savaşı sonrası (1923 Nisan ayında) Savaşı yönlendiren 4 komutan arasındaki bir konuşmada Rauf paşa şöyle der: Kemal! Bu vatan tehlikeye düştü, işgale uğradı.  En çok sen çaba gösterdin, kurtardın, biz de sana yardım ettik.  Şimdi vatan kurtuldu.  Bize göre ‘emaneti sahibine’ iade etmenin zamanı geldi. Peki, Rauf, Sultan Vahdettin için sen ne düşünüyorsun?” Diye sordu. Rauf Bey: Kemal, benim babam padişahın baş mabeyinliğini yaptı.  Boğazında padişahın ekmeği var.  Madem sordun, söyleyeyim.   Padişah bir İslam halifesi, ben de Müslümanım .  Dinî terbiyem nedeniyle de padişaha bağlıyım.  O makamlar uhrevi makamlar.  Senin, benim gibi kişilerin ulaşabileceği makamlar değil.  Kaldı ki, bu milletin yüzlerce yıldan bu yana alıştığı yönetim de mutlakıyet yönetimidir, cumhuriyet değil Gazi’nin

Bugün benim doğum günüm Öncelikle beni arayan ve mesaj atan dostlarıma sağol ve varol Sizler ile birlikte yaşamak keyifli geliyor bana Bugün hakkında bir şeyler yazmak ve bunu da sizler ile paylaşmak istedim Biraz uzun olacak zaman bulursanız okursunuz Tanrılar tanrısı Zeus tarafından Oğlu yarı tanrı Herküle verilen Bir birinden zorlu on iki görevi yerine getirircesine Hayat yolunda karşına çıkan Zorluk ve engelleri Layıkıyla ve hakkıyla yerine getirebilen Tanrılar katına çıkarak mükâfatı olan ölümsüzlüğü Ve tanrısallığı Tanrıların yiyecekleri Ambrosia ve nektarin ile taçlanan Herkül gibi Zahmetinin ve emeğinin karşılığını İçin Ailem. Beni dünya getirmeye karar vermedi. Annem hamile kaldığı için ben doğdum. O zaman niye dünya geldim? Amacım ne olmalı veya ne yapmalıyım diye düşününce aşağıdaki cümle ile özetleyebilirsem. Demek ki kendimi iyi yetiştirmeye İnsanlara küçükte olsa yardım ve bilgi aktarmaya geldim. diye düşündüm özetle Ayrıca da; Bu dünyaya birbirinden eşsiz kar taneciği ol

 

 

 

Bu yazımı gençler için yazıyorum. Derslerden tabi ki iyi not almak çok önemli. Ama alınmadığı takdirde dünyanın sonu gelmiyor. Yeter ki; "Başaracağım", deyip çalışmaya ara vermeden devam edilsin. Önemli olan azmetmek. Herkesin anlama kapasitesi aynı olmayabilir.  Senin başaramadığını yahut uzun uğraşılardan sonra başardığını belki bir başkası daha kısa zamanda başarmış olabilir. Sen onlardan çok geri kalmış da olabilirsin. Eğer içindeki, “Ben bunu başaracağım!..”, duygusunu kayıp etmez isen Senin için başarmak bir an meselesi.  Şimdi değilse yarın.  Yarın olmazsa bir kaç gün sonra belki de…   Başaracağım dediğin konu hakkında ne kadar zaman ve emek harcayacağın önemli.   Gerçekten başarmak istiyor musun?  Bu soruya “Evet.”, diyorsan başarmamak için hiçbir gerekçe geçerli olamaz. Gençler! Anlatılan dersi ilk anlatıldığında anlamayabilirsiniz. Bu sizin başarısız olacağınız anlamına gelmez. Bu sizin, anlamak için daha çok çalışmanız gerektiğini gösterir. Pes etmek yok. Vaz geçm