Sağcılık ve Solculuk Nasıl Ortaya Çıktı? 3. Sınıf Vatandaşlar ile Bunun Ne İlgisi Var?
Şöyle çevremdeki insanlara bakıyorum
1600’lü yıllardan itibaren düşünen beyinler insanlığa hizmet etmeye çalışıyordu
Bir yandan sanayi devrimine geçiş yapmakta olan İngiltere "İngiliz Halklar Bildirgesi" ile
Voltaire, “Kralın filozoflardan kurulu danışmanlarına uyarak toplumu aydınlatmasını, İngiliz modelini benimseyerek, parlamenter bir sistemin kapılarını açması gerektiğini düşünüyordu”
Rousseau, “İnsanların doğuştan eşit olduğuna inanmakta, çoğunluğun iradesinin (halk egemenliği) siyasal rejime hâkim olması gerektiğini düşünüyordu”
Diderot, “Yasa önünde eşitlik, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi talepler üzerinde ısrarcıydı”
Bu dönemde Fransız ekonomisi de parlak günlerinden çok uzaktı
Sözün özüne gelecek olursak Sağcılar olarak ortaya çıkan kral yanlıları, aristokratlar yani soylular toplumdaki eşitsizliği savunuyorlardı
Solcular ise bunun tam aksini düşünüyorlardı
Solcu olması gerekenler sağcı olmuş
Sağcı olması gerekenler de solcu olmuş
Daha önemlisi kendi ülkelerinde
Bu sağ ve sol yüzünce milyonlarca insanlar birbirlerinin hayatları almışlar
İlk önce bu sağ ve solu irdelemem lazım gibi
Çoğumuz biliyordur
Ama ben bunu kısa şekilde nasıl anlatabilirim bakacağım
Yorum yapmayı yazmaya başladığımdan beri kapalı idi
Artık açtım
Değerli yorumlerınız beklerim
Tarık Başçıl _ 11 Haziran 2023
Not:
Kırmızı yazılı kelime gördüğünüzde
Onu tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz
1600’lü yıllardan itibaren düşünen beyinler insanlığa hizmet etmeye çalışıyordu
Bir yandan sanayi devrimine geçiş yapmakta olan İngiltere "İngiliz Halklar Bildirgesi" ile
Amerika ise “Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi” ile dünyanın dengesini oynatmaya başlamıştı
Artık Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak
Asıl Fransa aydınları da onlardan geri kalmamak için yeni düşünceler üzerinde çalışıyorlardı
Descartes, “Aklın ve eleştirel zihniyetin üstünlüğüne vurgu yapıyordu.”
Descartes, “Aklın ve eleştirel zihniyetin üstünlüğüne vurgu yapıyordu.”
Montesquieu, “Yasama erkinin halkı temsil eden seçilmiş vekiller aracılığı ile kullanılmasını ve güçler ayrılığı ilkesinin hayata geçirilmesini öneriyordu”
Voltaire, “Kralın filozoflardan kurulu danışmanlarına uyarak toplumu aydınlatmasını, İngiliz modelini benimseyerek, parlamenter bir sistemin kapılarını açması gerektiğini düşünüyordu”
Rousseau, “İnsanların doğuştan eşit olduğuna inanmakta, çoğunluğun iradesinin (halk egemenliği) siyasal rejime hâkim olması gerektiğini düşünüyordu”
Diderot, “Yasa önünde eşitlik, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi talepler üzerinde ısrarcıydı”
Bu dönemde Fransız ekonomisi de parlak günlerinden çok uzaktı
Ekonomisi
Avrupa ve Amerika’daki savaşlardan sonra yerlerde sürünüyor
Köylüler yeterli verim alamıyordu
Artan nüfus kıtlık oluşmasını tetiklemişti
Bir yandan da saray masraflarının artması
Bunu karşılamak için vergilerin artırılması toplumda gerginlik yaratıyordu
1600’lü yılların sonundan itibaren Fransa toplumunda soyluların, zenginlerin ve büyük toprak sahiplerinin oluşturduğu bir burjuva sınıfı doğmuştu
Burjuva sınıfı sahip olduğu ekonomik gücün yanında bir de politik güç istiyordu
Oysa güç, kralın elindeydi
Kral da elindeki gücü paylaşmaktan yana değildi
Buna rağmen monarşi sistem, feodal yapının oluşturduğu sosyo-ekonomik sınırlamaların kaldırılmasını istiyordu
Tam da bu sırada devreye Emmanuel-Joseph Sieyés girdi.
Sieyés Sorbonne’da teoloji konusunda eğitim almıştı
Ancak kendisi aristokrat yani soylu olmadığı, halktan sıradan biri olduğu için kilise içinde fazla yükselememişti
Ancak entelektüel kişiliği sayesinde din adamlığının yanında sosyolog ve diplomat hatta toplum lideri olarak ortaya çıkmıştı
tabirini kullanmıştı
Sieyés 1789 yılında liderliğini yaptığı “Üçüncü sınıf” insanlarından oluşan bir “Kurucu Meclis” kurdu.
Diğer sınıflara da haber göndererek ülkenin yönetimine onlarla ya da onlarsız katılacaklarını bildirdi
Kral XVI. Louis, bundan haberdar olur olmaz toplanmalarını engellemek amacıyla meclisin kapatılmasını emretti
Bunun üzerine Sieyés ruhban sınıfının da çoğunu yanına alarak Versailles sarayının hemen yanındaki tenis kortlarında toplandılar
Üstelik yeni düzen kurulana kadar toplandıkları yerden ayrılmayacaklarını söyleyip “Tenis Kortu Yemini” ettiler
Yemin, 20 Haziran 1789'da Fransa'nın Üçüncü Meclis'inin 577 üyesinden 576'sı ve Birinci Meclis'in birkaç üyesi tarafından imzalanan bir taahhüttü
Meclis toplandıktan sonra Üçüncü Sınıf denilen orta direk ile zenginlerin katılımıyla kralın idaresine karşı savaş açtılar
Bir anayasa ile kralın yetkilerinin sınırlandırılmasını, vergilerin yeniden düzenlenmesini ve halkın yönetimde daha fazla hak elde etmesini talep ettiler
Kral 16. Louis bu isteklerin hiçbirini kabul etmedi
Orta Direk arkasına halkın içindeki diğer sınıfları da katarak Bastille Hapishanesine saldırdı
14 Temmuz 1789 yılında Üçüncü Sınıf önderliğinde ayaklanan halk
Fransa bayrağını simge olarak kullanıp
Monarşinin zulmünü temsil eden Bastille zindanına saldırdı ve hapisteki 7 tutuklunun serbest kalmasını sağladı
Ardından toplanan kurucu meclis “İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi” yayınladı
Bu bildiri önce Fransa Ulusal Meclisinde kabul edildi
Sonra da Fransa Anayasasına önsöz olarak eklendi
Anayasada;
Kralın yetkilerinin halk ile paylaşılması karara bağlandı
Diğer Avrupa ülkeleri Fransa’da gelişen bu siyasi yapının ekonomisinin gelişeceğini buna bağlı olarak güçlü bir askeri yapıya ve orduya sahip olabileceğini öngörmekteydi
Ayrıca Fransa’daki ortaya çıkan insan hakları hareketinin Avrupa’daki diğer ülkelere yayılması da kaçınılmaz olacaktı.
Kralın karşı çıkmasına rağmen toplanan Fransa meclisinde İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi kral tarafından kabul edilme aşamalarındaki toplantıların bir düzeni vardı
Kralın karşı çıkmasına rağmen toplanan Fransa meclisinde İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi kral tarafından kabul edilme aşamalarındaki toplantıların bir düzeni vardı
Meclis başkanının her iki yanına toplanan iki karşıt fikir tartışmalarını bu düzen içinde yaparlardı
Başkanın “SOL” tarafına Sieyés’in önderliğini üstlendiği Üçüncü Sınıf yani bizim bildiğimiz anlamda Orta Direk ile diğer halk temsilcileri, esnaflar, küçük tüccarlar, işçiler, köylüler gibi sınıfları temsil eden vekiller bulunuyordu
Başkanın “SAĞ” tarafına ise kral yanlıları, aristokratlar ve burjuva sınıfını temsil eden toprak ağaları ve onların vekilleri oturuyordu
İşte ilk kez 1792 yılındaki bu meclis toplantıları sonrasında Sağcılar ve Solcular adları ile siyasi kavramlar ortaya çıktı
Sözün özüne gelecek olursak Sağcılar olarak ortaya çıkan kral yanlıları, aristokratlar yani soylular toplumdaki eşitsizliği savunuyorlardı
Kendilerini Üst Sınıf olarak kabul edip diğerlerinin aynı haklara sahip olmalarının karşısındaydılar
Onlara göre bir toplum, sınıflardan oluşur ve sınıflar arasında haklar konusunda eşitlik söz konusu olamazdı
Bir aristokrat ile bir köylü ya da işçi aynı haklara sahip olması asla düşünülemez ve kabul edilemezdi
Kral ve soylular ile yönetimde söz sahibi olması hayal bile edilemezdi
Solcular ise bunun tam aksini düşünüyorlardı
Solculara göre bir toplumdaki her sınıf her ne olursa olsun eşit haklara sahip olmalıydılar
Köylü ya da işçi fark etmez onlar da kral ya da soylular gibi toplumun yönetiminde söz sahibi olmalıydılar
Bu konuda kimseden hak istemek bir yana o hakka doğuştan sahip olduklarını kabul ediyorlardı
Bu olayların gelişiminde kral asla ve hiçbir zaman vermek zorunda kaldığı hakların aynı şekilde devam etmesini kabul edemedi
Bu olayların gelişiminde kral asla ve hiçbir zaman vermek zorunda kaldığı hakların aynı şekilde devam etmesini kabul edemedi
Birkaç kez denemesine rağmen başaramadı ve sonunda Solcular cumhuriyeti kurarak krallığa son verdi
Kral XVI. Louis ve eşi kraliçe Marie Antoinette giyotinle idam edilerek hayatlarına son verildi
Gerçekten merak etmiştim hep neden böyle bir ayrım var diye ilginç miş ve doğru taraftayım ☺️
YanıtlaSilSağcılık ve Solculuk dan önce
YanıtlaSilÜlkeler ülkeler ile savaş edip birbirlerini öldürürdü
Ya da aşiretler aşiretler ile bir husumetten dolayı birbirlerine düşman olup öldürürlerdi.
Sağcılık ve Solculuk dan sonra
Ülke kendi içinde birbirini öldürür oldu
Aşiret içinde bile birbirlerine saldırı oldu
Hep bir düşman yaratıldı
Maalesef 😔
SilYine Batının işi Tarık Bey
YanıtlaSilNe yazmışsınız
Önce İngiltere
Sonra ABD
Noktayı vuranın da Fransa
Şimdi de dünyayı karıştıran bunlar değil mi?
Bizim başımıza sağı solu bela ettiler
Bakalım dünyanın başına daha ne belalar açacaklar
😊 :)))) 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilSağcılık Fakir ve Yoksul insanlarda karşılık bulmasının nedeni
YanıtlaSilDin ve Vatan – Millet den dolayı
Bu konuya bu kesim çok duyarlı
Bunu bilen kesim de
İmkanları çok olduğundan
TV lerde Gazetelerde bu konuları işleyecek
Kendileri Yorumcu ve Yazarlar buluyor
👍
SilTürkiye Sağcı bir toplumdur
YanıtlaSilÖncelikle bunu kabullenelim
Sağcı isen;
Rahatsız
Solcu isen;
Çok çalışman lazım
Kısa zamanda olmaz
Uzun soluklu bir MARATON
Güzel Arkadaşım Çok Doğru Bir Tespit 🙏🙏🙏 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilSağcılık Fakir ve Yoksul insanlarda karşılık bulmasının nedeni
YanıtlaSilDin ve Vatan – Millet den dolayı
Bu konuya, bu kesim çok duyarlı
Bunu bilen sağ siyasetçilerde
İmkanları çok olduğundan
TV lerde Gazetelerde
Bu konuları silkeletiyor
Çok kolay şekilde
Kendilerine Yorumcu ve Yazarlar buluyor
👍 Tespitleriniz doğru, size katılıyorum.
SilSağcılık;
YanıtlaSilToplumsal hiyerarşiyi veya toplumsal eşitsizliği kabul eden veya destekleyen siyasal duruş veya etkinliktir.
Toplumsal eşitsizlik
Solculuk;
Var olan sosyal hiyerarşiyi kaldırmak isteyen ve zenginliğin eşit dağılımını destekleyen politik hareketlere karşılık gelen terimdir.
Böyle olmasına rağmen
Dünya Genelde sağcılar hep fakir ve yoksul kesimde karşılık buluyor
Evet
SilEmeğine Sağlık
YanıtlaSil🙏🙏🙏 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilYakutistan'dan Selamlar Tarık Bey
YanıtlaSilAdana'lı olduğumdan, Çok soğuk bir ülkedeki insanların yaşamlarına gıpta ile bakıyorum. Orada yaşar mısın diye soracak olursanız "KESİNLİKLE" hayır derdim. Adana nın sıcağına alışmışım 😊 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
YanıtlaSilBen ne sağcıyım nede solcuyum
YanıtlaSilBen akşam nasıl evime ekmek götürüm derdindeyim
Herkes için eşitliği savunmak, dezavantajlı gruplara yardım yapmak, muhaliflere karşı hoşgörülü olmak ve sosyal reformu desteklemek solculuk ile ilişkilendirilmektedir.
YanıtlaSilÖte yandan düzen, istikrar, mevcut statükonun korunması gibi fikirlerin destekçisi olmak sağcılık ile ilişkilendirilmektedir
👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilGençliğimde solcu idim. bir şey sağlayamadım. Sonra sağcı oldum yine bir şey sağlayamıyorum. Benden ne sağcı olur nede solcu olura geldik
YanıtlaSilNe diyeceğimi bilemiyorum. Sağcılık veya Solculuğu menfaat ilişkisine getirmişsiniz.
SilTürkiye'de, halkın, yaklaşık yüzde 60'ı siyasal anlamda kendimi “sağcı” olarak görüyor.
YanıtlaSilBu yüzde 60'lık kesime “sağcılık” ne demek diye sorulsa
Çok büyük bir bölümü
Dini prensiplere bağlılık ve/veya milli değerlere sahip çıkmak olarak tanımlayacaktır.
Bunun karşıtı olarak da, “sol”u gösterecektir.
Ve hatta bu gruplar içinde, anaşizmle (her koşulda her türlü otoriteyi reddetmek) solculuğu karıştıranlar bile olacaktır.
👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilSağ duygudur, Sol fikir.
YanıtlaSilBiri zevkten/duyumsamaktan sarhoş iken, Diğeri düşünmekten/rahatsız olmaktan bedbahttır.
Bu nedenle sağda şiir ve türkü çıkar, Solda ise fikir ve analiz.
Solunda Türküleri ve şiirleri güzeldir
Sil1945'e kadar tek partinin varlığı ideolojik olarak ayrılıp kutuplaşmayı yavaşlattı.
YanıtlaSil1950 sonrasında hız kazanan sağ-sol saflaşması 60'lar boyunca büyüme sürecini geçirdi ve 1970-80 arasında doyum noktasına ulaştı.
70'ler boyunca Türkiye, bu iki ideolojinin savaşıyla birçok vatandaşının ölümüne şahit oldu.
Aslında ülke için en iyi olacak şey
SilHer iki siyasi görüşün de birbirini dinleyerek
Millet menfaati için ortak çıkarlarda buluşması ve
Karşılıklı ilişkilerle eksik yönlerini tamamlamasıydı
Ama o yıllar bu diyalogun kurulmasının önü engellendi
maalesef
Her zaman karanlık derin güçler bunu çok iyi yapıyorlar
Türkiye'de
YanıtlaSilSağ ideoloji dendiğinde akla dinine bağlı, milliyetçi ve muhafazakar insanlar gelmektedir.
Sol ideoloji dendiğinde akla Ülkeyi bölen, Herşeye limon alan, Ortalığı karıştıran, Büyümeye karşı çakan durumu gibi görülüyor
Tam manasında olmasa da, Benzetme tarzınız çok beğendim 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilTarık Hocam, Anladığım kadarı ile Sağ - Sol un ekonomi ile direk ilgisi var, Sizin bu konuda görüşünüz nedir?
YanıtlaSilTabii ki Ekonomi ile direk ilişkisi var
SilGünümüz dünyasında sağ ve sol ayrımı asıl olarak ekonomik yaklaşım farkından doğar.
Ekonomik yaklaşım da temelde üretim araçlarının mülkiyetinin kime ait olacağına ilişkin kabulden yola çıkar.
Bana göre sağ - sol Türkiye de ve batı da farklı algılanıyor
YanıtlaSilGünümüzde batıda;
SilSağcı dendiğinde liberal demokrat – kapitalist ekonomi politikası görüşüne sahip kişiler
Solcu dendiğinde sosyal demokrat – sosyal piyasa ekonomisi görüşüne sahip kişiler anlaşılıyor.
Bizde ise;
Sağcı dendiğinde siyasete din ve milliyetçilik ağırlıklı yaklaşım yapanlar
Solcu dendiğinde ise siyasete laiklik çerçevesinde yaklaşım yapanlar anlaşılıyor.
Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da kavramları birbirine karıştırdığımızı söyleyebiliriz.
Tabii tüm sol u kast etmiyorum
Genel halkın anladığı ile
Ne yazık ki günümüz solculuğu Kürtçülüğü ve Bölünmeyi
YanıtlaSilSağcılığı ise yobazlık derecesinde İslam’ı savunuyor
Bizim gibi düşünenler de laik milliyetçiler ise ortada kala kaldım
İnanın, Ne diyeceğimi şaşırdım kaldım
SilZengin ile Fakir kavgası işin özü
YanıtlaSilToplum içerisinde zenginlik hoş karşılanan ve gıpta edilen bir şey değildi.
Silİnsanlar daha çok paylaşmayı tavsiye ediyor
Zengin birisi ancak parasının büyük kısmını fakirlere yardım ve hayır işleri için kullanırsa toplum tarafından takdir ediliyordu
Zaten bütün dinler de zenginlerin fakirler yardım etmesini sağlamak için dini emirler var
Dinler hep fakire ve fukaraya yardım ederseniz sevap kazırsınız diyor
YanıtlaSilEvet zaten bu söylem olmamış olsa, dinlerin yayılımı olmaz idi.
SilHer zaman fakirlere hitap etmek zorundaki taraftar bulsun ve yayılsın
Firavuna
Roma
Arap zenginlerine vs
Rahmetli dedemin bir lafı vardı. Bu sağlılığı ve Solculuğu kim çıkardı ise Allah onun belasını versin derdi
YanıtlaSil