Medeniyetin Beşiği Antik Yunanistan'da Kadın Olmak

Milattan önce medeniyet denildiğinde Atina akla gelirdi
Hemen hemen tüm düşünürler oradan yetişmiştir

Acaba Kadınların durumları o zaman ne idi?

Tarık Başçıl  _  28 Eylül 2024

Not: 
Kırmızı yazılı kelime gördüğünüzde tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir
Onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz



Aspasi'nın Atina'ya gittiği zamanlarda kentin sosyal yaşamı, günümüzden oldukça farklıydı.

O zamanlarda Atina'da kadınlar
İkinci sınıf insan olarak görülür ve genel olarak dört sınıfa ayrılırdı:


1. Gyne Gamete (Kutsal Anne) olarak adlandırılan evin hanımı
Yani resmen evlenilen gerçek eşler

2.
Pallake denilen nikahsız alınan kadınlar, cariyeler

3. 
Hetaira (Yoldaş)  olarak değerlendirilen kız arkadaş

4. Pornai adı verilen kısa süreli, geçici cinsel istekleri gideren hayat kadınları

★★★★★★★★★★★★

Özgür kadınlar tek başlarına sokağa çıkamıyor
Genç erkekler ve kızlar birbirlerini sadece
Kurban ve cenaze törenlerinde ya da şenliklerde görebiliyorlardı.

Kızlar ancak ana-babalarıyla
Evli kadınlar ise sadece kocalarıyla yemek yiyebilirlerdi.


Kadınların siyasal hakkı yoktu
Ülke yönetiminde hiçbir şekilde söz sahibi değillerdi.

Evliliklerde sevginin bir rolü yoktu.
Atina'da çok yaygın olan şu söz
Bu konuyu özetle anlatmaya yeter:

Sevmek için bir oğlana
Çocuk yapmak için de
Bir kadına gerek vardır

Atina'da erkekler için evdeki kadın
Sadece çocuk doğuran ve onlara annelik yapan bir kadın olarak görülürdü.

Erkeklerin bedensel zevkleri için başka kadınlara

Hatta hem cinslerine yönelmeleri çok doğal karşılanıyordu.

★★★★★★★★★★★★

Özellikle MÖ. 6.yüzyılda kadın bedeninin
Ticari bir meta olarak görülmesi sonunda
Atinalı yasa yapıcı Solon ilk genelevleri açmak zorunda kalmıştı.


Dikterion adı verilen bu evler
Devlete aitti ve her evde görevli memurlar işleri düzenler
Gelirler de, Porniketos adı altında devlet kasasına aktarılırdı.

★★★★★★★★★★★★

Porneler, yani fahişeler, kendi içlerinde sınıflara ayrılmışlardı.


1. En alttaki kadınlara Dikteriades adı veriliyordu
Bunlar en alt sınıftaki erkeklere hizmet ederlerdi.

Bu kadınlar, Üniforma gibi belli bir giysi giyer
Güneş batmadan sokağa çıkamaz ve kentten izinsiz ayrılamazdı.


Dikteriadesler
Özellikle ailesinin terk ettiği ya da korsanların kaçırarak Akdeniz pazarlarında sattıkları çocuklar arasından seçilerek yetiştirilirdi.

★★★★★★★★★★★★

2. Orta sınıf fahişelere
Auletrides adı verilirken
Bu sınıftaki kadınlar elden ele dolaşmalarından dolayı halk arasında "Zarlar" olarak anılırdı.
★★★★★★★★★★★★

3. Yüksek tabakaya hizmet eden kadınlara da
Hetaira adı verilmişti.
Bu kadınlar bilim, felsefe, müzik, tarih, edebiyat ve sanat konularında eğitilmişlerdi.

★★★★★★★★★★★★

Ünlü yontucu Praksiteles'in sevgilisi Phryne'nin "Knidoslu Afrodit Yontusu"na modellik yaptığı söylenir.

Büyük İskender'in sevgilisi Thais
Onun ölümünden sonra Ptolemaios I ile evlenerek
Mısır Kraliçesi olmuştur.
Bu iki kadın da gerçek Hetaira'dırlar.

Aspasia
da kimi kişilerce haksız olarak hetairalar içinde sayılmıştır.

★★★★★★★★★★★★

Hetairalar
Genellikle para almazlar
Sevgililerinden armağan kabul ederlerdi.

Ancak Atinalı Europa gibi bir Drahmiye birlikte olanlar da çıkmıştır.


Ayrıca Hetairaların aşıklarına pek seyrek bağlı kaldıkları
Esas düşüncelerinin para kazanmak olduğu yazdığı söylenir:

Neden uzun mektuplar yazarak canımı sıkıyorsun?
Yazdıkların bana vız gelir.
Benim istediğim elli Drahmi'dir.

Beni seviyorsan parayı ver
Yok paran kıymetliyse beni rahat bırak.

★★★★★★★★★★★★

Atina'da yine Solon'un sınıflamasına göre
Özgür vatandaşlar gelirlerine göre dört sınıfa ayrılmıştı:

1.
Pentekosioimedimnoi (beşyüz kile insanlar) adı verilen aristokratlar birinci sınıfı oluştururdu.
Bunlar savaşta paralı askerlerin giderlerinden , tahkimatlardan ve gemilerin sağlanmasından sorumluydu.

2. Savaşta süvarileri oluşturan Hippeisler, ikinci sınıf soylulardı.

3.
Üçüncü sınıfta , Zeugitler adı verilen çiftçiler, zanaatkarlar yer alırdı.
Bunlar da, savaşta Hoplitleri, yani piyadeleri oluşturuyordu.

4. Dördüncü sınıftaki Thetler
Yani mülksüz özgür ücretli işçiler ise
Savaş gemilerinde genellikle kürekçilik yapıyordu.

★★★★★★★★★★★★

Tüm bunların dışında yer alan
Meteikoslar
Yani Atina'ya dışarıdan gelen yabancılar, köleler vatandaş sayılmıyorlar, halk meclisine bile giremiyorlardı.

Genellikle ticaret ve sanatla uğraştıkları için oldukça zenginleşen Meteikoslar
Ender durumlarda altı bin oyla vatandaş sayılsalar bile
Yine de kimi haklardan yoksun tutuluyorlardı.

Durumu daha kötü olan köleler ise
Aile köleleri, işlik / madenlerde çalışan köleler ve
"İş Makinesi" gibi kullanılan devlet köleleri olmak üzere belli başlı üç sınıfa ayrılmıştı.

Köleler ancak özgürlüklerini elde ettiklerinde bir parça insan yerine konuluyordu.

Ancak bu tip kölelerin içinde çok zenginleşerek fakir düşen efendilerine yardım edenler de çıkmıştır.


Perikles'in 451 yılında çıkardığı "Vatandaşlık Yasasına" göre yabancıların Atinalı vatandaşlarla evlenme izinleri yoktu.

★★★★★★★★★★★★

Böyle evlilikten doğan çocuklar vatandaş sayılmıyordu.

Bu durumda
Aspasia'nın Atinalı özgür bir vatandaşla evlenmesi olanaksız gibiydi


Çünkü o, Metoika adı verilen yıllık altı ila on iki Drahmi arasındaki bir parayı kelle vergisi olarak ödeyip
Atina'da oturan bir Meteikos sayılıyordu.
Taşınmaz mal edinmesi de olanaksızdı.
O halde bir şeyler yapmalıydı.

★★★★★★★★★★★★

Bundan 2500 yıl önce Ege Denizi'nin iki yakasında yaşayan ve geceleri
"Erimiş Gün Işığı"yla aydınlanan insanların, aynı zamanda hırsları, kaygıları, sevinçleri, umutları ve büyük aşkları da vardı kuşkusuz.

Her iki yakada, o dönemde dünya tarihine damgasını vuracak olayların yanı sıra özellikle Miletoslu Aspasia ile Atina'nın güçlü lideri Perikles arasında büyük bir aşk yaşandı.

Bu aşk, karşıtlarının her fırsatta onları çekiştirmelerine neden oldu.
Tüm engellemelere iftiralara karşın ne Aspasia ne de Perikles ödün vermeden sevgilerine sonuna kadar sahip çıktılar.


Yorumlar

  1. Hetaira
    Karılar evde çocuk büyütedursun
    Yunanlı soylu erkekler
    O döneme göre entelektüel sayılabilecek nitelikte hayat kadınlarıyla
    Gününü gün etsin diye tasarlanmış ve uygulanmış kadın tipi
    Ne iğrenç sistem
    (İzmir Fulya Şen)

    YanıtlaSil
  2. Hetairalar, Eski yunan'da fiziksel güzelliklerinin yanı sıra
    Zekâ ve yetenekleri de ortalamanın üzerinde olan bağımsız fahişeler.
    (İst. Güven Bozkurt)

    YanıtlaSil
  3. Hetairai; Antik yunanda, iyi eğitimli ve kültürlü kadın arkadaşlara verilen isimdir
    Çoğunlukla hamileriyle cinsel ilişki içerisinde olsalar da

    Hetairailer basit seks işçileri değillerdir
    Yani eğitimli isen Hetairai, değilsen Fahişe.
    (İst. Emre Kalınağaç)

    YanıtlaSil
  4. Hetairai;
    Sözlük anlamı olarak “arkadaş, refika, fahişe, dost" gibi anlamlara gelir
    Antik Yunan'da hayat kadınlarının icra ettiği iş koluna verilen isimdir.

    Bu meslekle iştigal eden kadınların toplumdaki statüsü tam olarak bilinmemekle birlikte oldukça iyi eğitimli, yetenekli, akıllı ve güzel kadınlardır.

    Bu yüzden, her hayat kadını hetaira sayılmamaktadır.
    (Ank. Yılmaz Kıvanç)

    YanıtlaSil
  5. Hetairai, MÖ 371 yılıydı
    Knidos’un ölümsüz fahişesi. farklı.

    Sahilde elbiseleriyle denize giren rahibeleri gördü
    Ama o da ne?
    Aralarındaki birisi çırılçıplaktı.

    Heykeltraş Praxiteles
    O rahibeye gidip
    "izin verin sizi ölümsüz kılayım" dedi.
    (Bursa Fatih Kalyon)

    YanıtlaSil
  6. Hetairai, Sözlük anlamı "Hanım Refakatçi" olmasına karşın
    Klasik dönem Atina'sında genellikle fahişeler için kullanılırdı bu terim.

    Bu kadınlar genellikle Metoikos yani Yunan kentlerindeki yerleşik yabancılar sınıfından olurdu.

    Diğer kadınlara kıyasla daha kültürlü olurlardı
    Eğlendirmeye yönelik eğitildikleri için
    O dönemlerde evin idaresinden başka bir şey düşünmeyen sıradan kadınlardan daha çekici bulunurlardı.
    (Antalya Pınar Yalın)

    YanıtlaSil
  7. Hetairai, Antik Yunan'ın entelektüel eskortlarına verilen isim
    (İst. Huzur Sevgi)

    YanıtlaSil
  8. Solon, Fahişeliği yasallaştıran ilk kişidir.
    bu sebepten ötürü döneminde devlet kurtarıcısı, velinimet, kötülükleri ve kargaşayı önleyen olarak görüldü.

    Kendisi için şu dizeler söylenmiştir:
    Tüm erkekler adına iyi iş başardın
    Ey Solon
    Çünkü onlar diyorlar ki
    Sen ilk görensin halkın değer ölçülerini.

    (Hatay Remziye Kaş)

    YanıtlaSil
  9. Solon “"Öğrene Öğrene İhtiyarlıyorum.” Diyen devlet adamı
    (Bolu Haluk Gülen)

    YanıtlaSil
  10. Bize lisede tarih derslerinde anlatılan Herodotosun çok güzel bir hikayesinin kahramanı:
    Solon, Atinalılar kanunlarını değiştirmesinler diye
    Tek kanun değiştirme yetkisini 10 yıllığına kendisine verir
    Atina’dan ayrılır, Mısır ve Kıbrıs'a gider

    Oradan da Lidya’ya geçer
    Burada Kroisos’un (Krezüs) sarayına konuk olur.
    Çok zengin bir kral olan Croesus Solon'a sorar

    Dünyanın en mutlu adamı kimdir diye
    Solon, Atina’lı Telamonas'ın dünyanın en mutlu adamı olduğunu söyler
    Çünkü vatanı ve ailesi için iyi bir insan
    İyi bir baba ve iyi bir asker olmuş
    İyi çocuklar yetiştirmiş ve ülkesi için savaşırken ölmüştür.

    Croesus, dünyanın en mutlu ikinci insanını sorar
    Solon da Argoslu Kleovis ve Vitonasın adını söyler
    Çünkü bunlar da annelerine hizmet ederken
    Onun öküz arabasının boyunduruğuna girip onu tapınağa taşırken ölmüşlerdir.

    Croesus sinirlenir
    Neden kendisi kadar zengin bir kralı mutlu olarak görmediğini sorar.

    Solon da "midena pro tou telous makarize"
    Yani kimseyi sonu gelmeden (ölmeden) mutlu kabul etme der.

    Croesus solon'un bu cevabını saçma bulur.
    Yıllar sonra lidya krallığı Pers istilasına uğrar ve Pers kralı Kiros Croesus u esir alır
    Onu ateşte yanarak ölüme cezalandırır.

    Odunların üstünde ölümü bekleyen Croesus göklere doğru bağırır
    "Solon, Solon, Solon".
    Kiros merak eder, ve croesusa ne demek istediğini sorar.

    Anlattığı hikaye Kiros u çok etkiler
    Croesus un hayatını bağışlar
    Onu valisi ve danışmanı yapar.
    (Kütahya Kenan Kervan)

    YanıtlaSil
  11. "Zenginlikten doygunluk, doygunluktan da şiddet doğar"
    Sözünü söyleyen bilge Solon
    Bulunduğumuz şiddet ortamının sebebini özet geçmiştir.
    Malatya (Ramazan Hassas)

    YanıtlaSil
  12. Solon, MÖ. 7. yüzyılın sonunda yaşamış Atinalı bir devlet adamı ve ünlü bir şairdir
    Oluşturduğu kanunlarla Atina demokrasisinin temellerini kurmuştur.
    (Sivas Mutlu Yücel)

    YanıtlaSil
  13. Solon, antik Yunan hukuk düşünürü
    Kendisine sorarlar
    - Sen ki Aristo’nun sayabildiği 158 anayasa dahil her şeyi bilirsin, söyle bize, en iyi anayasa hangisidir?

    Solon Adam’ı şöyle bir süzüp sakince cevap verir

    - Önce siz söyleyin bana, hangi halk ve tarihin hangi aşaması için?
    (Niğde Kerim Önder)

    YanıtlaSil
  14. Porno kelimesinin çıkış kaynağı değildir.
    Porno kelimesinin çıkış kaynağı ön Hint Avrupa dili "bir şeyi satmak, alışverişini yapmak" olan "Per-"* eylemidir.
    Pernanai (satmak) da yine öha'den gelmektedir.
    Eski yunanca’ da ise porneion genelev, porne fahişedir.
    Porno, pornografinin kısaltması olduğu için pornonun çıkış kaynağı pornografi olarak incelenmelidir.
    Porno+grafi olarak bakarsak porno kısmını yazının başında hallettik.
    Şimdi grafiğe bakalım.
    öha "gerbh" (oymak, çizmek) kökünden gelmiştir.
    Demek ki neymiş, porno’ nun koku pornai değilmiş, hele antik Yunan hiç değilmiş.
    (Belçika Ferit Kalkan)

    YanıtlaSil
  15. Pornai, eski yunanda fahişe olarak nitelenen kavram.
    Kendini köleye dahi satabilirdi.
    Kendini teşhir etmesinde, pazarlama stratejisinde bir engel yoktu.

    Tek şart vergisini vermesiydi. Vergi verdiği sürece devlet onlara sıkıntı çıkartmamıştır.
    Eğlence hayatı renkli olan bir millet için çok etkili bir gelir kaynağıydı.
    (Bulgaristan Mert Yel)

    YanıtlaSil
  16. Solon, asıl uğraşı şairlik olan
    Atina’ya demokrasiyi getirdiği varsayılan doğum ve ölüm tarihi net bilinmeyen kanun adamı
    (Burdur Hale Demir)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneler Günü İçin 3 Derleme

Kağıt Bardak ve Makam

Yörükler Hakkında Biraz Bilgi

İnsanlar Niye Zeytin Ağacına Çok Önem Verdiler

Yaşam Trenimiz

Zen Ustadan Etkileyeci Cennet Cehennem Hakkında Nasihat

Neden "Türk Kültürü ve Medeniyeti" Denmez?

Sultan Abdülaziz’in Dişi Ağrımamış Olsa idi. Gezi Parkı Davası Olmayacaktı. Niye Aron Angel İlgisi Var ve Belediye Seçimi

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 2

Bilge ve Cahil