Kayıtlar

Şubat 17, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

1. Dünya Savaşı'nda Ölen 8 Milyon Atın Anısına

Resim

Ahit Sandığı Nedir ve Önemi

Resim
Ahit Sandığı Nedir? Kutsal Kitabın cevabı Ahit Sandığı, Tanrı’nın isteğiyle ve O’nun talimatlarına uygun olarak eski İsrailoğulları tarafından yapılmış kutsal bir sandıktı. Bu sandıkta Hatırlatma Levhaları, yani iki taş levhaya yazılmış olan On Emir bulunuyordu  (Çıkış 25:8-10, 16; 31:18). Nasıl yapıldı? Ahit Sandığı 111 cm uzunluğunda, 67 cm genişliğinde ve 67 cm yüksekliğindeydi.  Akasya ağacından yapılmıştı, hem içten hem de dıştan saf altınla kaplanmış ve altın bir kenar süsüyle süslenmişti.  Kapağı saf altındandı ve üstünde her iki uca yerleştirilmiş iki altın kerubi bulunuyordu.  Kerubiler karşılıklı duruyordu ve yüzleri kapağa dönüktü, kanatları ise yukarıya doğru açılıyor ve kapağın üzerini örtüyordu.  Sandığın ayaklarının yukarısında dört altın halka vardı.  Akasya ağacından yapılmış ve altınla kaplanmış sırıklar bu halkalardan geçiriliyordu ve Ahit Sandığı bu sırıklarla taşınıyordu  (Çıkış 25:10-21; 37:6-...

Film Önerim _ Gauguin _ 2017 Fransa _ Biyografi _ İmdb 5.9

Resim
Fransız ressam Paul Gauguin’in yaşamını konu alıyor. Gauguin Paris'te karısı ve çocuklarını yüzüstü bırakıp bir macera uğruna Tahiti'ye gidiyor ve oradaki fakir yaşamı ve aşkı. Tahiti ünlü ressam burada iklimin muhteşem görüntüsüne kapılmış, bu muhteşemliği eserlerine konu edinmiştir. Ancak ellili yaşlarına gelen Gauguin Tahiti’de Tehura ile tanışınca bu yere temelli olarak taşınmış, ilişkisi kurduğu Tehura’yı ünlü tablolarının öznesi haline getirmiştir. Bu filmde özellikle sanatçının tutkularına yanıt vermeyen karısını terk etmek zorunda kalıyor. Böyle bir ustanın son yıllarında yaşadığı acılara odaklanmak adına bakış açıları sunuyor. Filmde tempo düşük ama manzaralar çok çok güzel Gauguin'nin derbeder hali sıkıcı g Genel olarak Biyografi filmi sevenlerin ilgisini çekebilir.

Film Önerim _ Şok ve Dehşet _ 2017 Abd Yapımı _ Biyografi _ İmdb 5.8

Resim
Özet ve Detaylar   Bu film; Knight Ridder gazetecilerinden Jonathan landay Warren Strobel Joe Galloway John Walcott’ un George Bush’un 2003 yılında Irak’ı istila etme planını haberleştiren bir grup gazeteci, başkanın Saddam Hüseyin hakkında söylediklerinden şüphe duyar. Bush’un Beyaz Saray’ını sorgulayan Knight Ridder gazetecileri, 2003 Irak Savaşı’nın içyüzünü gören tek insanlardır. Gerçek hikâyeden alınmış. Abd deki tüm basın Başkan Bush un yanında yer almasına rağmen Bu cesur gazeteciler karşı çıktılar Yıllar sonra New York Times okuyucularından özür diledi Knight Ridder gibi araştırmayıp, yalan haber yaptıklarından dolayı

İnsanı Ayakta Tutan İskelet ve Kas Sistemi Değil, Prensipleri ve İnançlarıdır _ Albert Einstein

Resim

Rakibin Ne kadar Güçlü Olursa Olsun, Haklı Davandan Asla Vazgeçmeyeceksin

Resim

Hayatta Para Kazanmaktan Çok Daha Güzel Şeyler

Resim

Kiremitli Çatılar İçin Kuş Barınakları

Resim

Dünya da Fil Dişi Avcıları Engellenemezse, Torunlarımıza Fil Yerine Onların Dişlerini Göstermek Zorunda Kalınabilir

Resim

Biraz Gülelim _ Sormaya Korkuyorum

Resim

Miyazaki _ Japan

Resim

Doğa Dostu WC

Resim

Eğitim Sistemine Ev Ödevi Ne Zaman Girdi ve Roberto Nevilis

Resim

Ay’ın Hareketlerinin Meydana Getirdiği Şekil

Resim

Hekim Matarası ve Şehadet Şerbeti İçti Deyimin Doğuş Hikayesi

Resim

İstanbul’un İşgali Sırasındaki Bir İsimsiz Hanımefendinin Anısı

Resim
1919 yılı idi. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar. Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum. Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı. ( Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş ) dediler. Alt üst oldum. Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu… Yıkıldım. Nişanı atıp, ayrıldık. Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, Bir de çocuğum olmuştu. 1924 yılıydı. Artık ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu'nda  rastladım ona. Oğlum yanımdaydı. Beni görünce titredi Ceketini düğmeledi. Saygı göstererek durdu önümde. Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi....