Ahit Sandığı Nedir ve Önemi
Ahit Sandığı Nedir?
Kutsal
Kitabın cevabı
Ahit
Sandığı, Tanrı’nın isteğiyle ve O’nun talimatlarına uygun olarak eski
İsrailoğulları tarafından yapılmış kutsal bir sandıktı.
Bu
sandıkta Hatırlatma Levhaları, yani iki taş levhaya yazılmış olan On Emir
bulunuyordu
(Çıkış 25:8-10, 16; 31:18).
Ahit
Sandığı 111 cm uzunluğunda, 67 cm genişliğinde ve 67 cm yüksekliğindeydi.
Akasya ağacından yapılmıştı, hem içten hem de dıştan saf altınla kaplanmış ve
altın bir kenar süsüyle süslenmişti.
Kapağı saf altındandı ve üstünde her iki
uca yerleştirilmiş iki altın kerubi bulunuyordu.
Kerubiler karşılıklı duruyordu
ve yüzleri kapağa dönüktü, kanatları ise yukarıya doğru açılıyor ve kapağın
üzerini örtüyordu.
Sandığın ayaklarının yukarısında dört altın halka vardı.
Akasya ağacından yapılmış ve altınla kaplanmış sırıklar bu halkalardan
geçiriliyordu ve Ahit Sandığı bu sırıklarla taşınıyordu
(Çıkış 25:10-21;
37:6-9).
Nerede
bulunuyordu?
Ahit Sandığı ilk başlarda Kutsal Çadırın En Kutsal Yerinde
bulunuyordu. Bir yerden başka bir yere taşınabilen bu çadır Ahit Sandığıyla
aynı zamanda yapılmıştı.
En Kutsal Yer bir perdeyle gizlenmişti, kâhinler ve
halk göremiyordu
(Çıkış 40:3, 21).
Sadece başkâhin yılda bir kere
Kefaret
Gününde bu kısma girebilir ve Ahit Sandığını görebilirdi
(Levioğulları 16:2;
İbraniler 9:7).
Ahit Sandığı daha sonra Süleyman’ın yaptığı mabedin En Kutsal
Yerine taşındı
(1. Krallar 6:14, 19).
Kutsal
Çadırın En Kutsal Yerinde bulunan Ahit Sandığı Amacı
neydi?
Tanrı’nın İsrailoğullarıyla Sina Dağı’nda yaptığı ahdi
Yyani antlaşmayı
onlara hatırlatacak kutsal eşyalar Ahit Sandığında tutuluyordu.
Ayrıca Kefaret
Gününde bu sandığın kilit bir rolü vardı
(Levioğulları 16:3, 13-17).
İçinde
ne vardı?
On Emrin yazılı olduğu taş levhalar Ahit Sandığına konan ilk
eşyalardı
(Çıkış 40:20).
İçinde man bulunan altın testi ve “Harun’un
tomurcuklanmış asası” da sonradan sandığa eklendi
(İbraniler 9:4; Çıkış 16:33,
34; Sayılar 17:10).
Fakat bir noktada bu testi ve asa Ahit Sandığından
çıkarıldı
Çünkü sandık mabede taşındığında içinde testi ve asa yoktu
(1. Krallar
8:9).
Nasıl
taşınıyordu?
Ahit Sandığı akasya ağacından yapılmış sırıklar vasıtasıyla
Levioğulları tarafından omuzda taşınıyordu
(Sayılar 7:9; 1. Tarihler 15:15).
Sırıklar her zaman Ahit Sandığına bağlıydı, böylece Levioğullarının sandığa
dokunması gerekmiyordu
(Çıkış 25:12-16).
Ahit Sandığı taşınacağı zaman, Kutsal
Yerle En Kutsal Yeri ayıran
“bölme perdesi” sandığın üzerine örtülüyordu
(Sayılar 4:5, 6).
Neyi
temsil ediyordu?
Ahit Sandığı Tanrı’nın bulunduğu yeri temsil ediyordu.
Örneğin, En Kutsal Yerde bulunan Ahit Sandığının üstünde ve İsrailoğullarının
konakladığı yerin üstünde görünen bulut, Yehova’nın orada bulunduğunun ve
onları desteklediğinin bir işaretiydi
(Levioğulları 16:2; Sayılar 10:33-36).
Ayrıca Kutsal Kitap Ahit Sandığının kapağında bulunan iki kerubiye değinerek
Yehova’nın ‘kerubiler üzerinde oturduğunu’ söyler
(1. Samuel 4:4; Mezmur 80:1).
Bu kerubiler Yehova’nın ‘arabasını temsil ediyordu’
(1. Tarihler 28:18).
Ahit
Sandığının temsil ettiği şeye dayanarak Kral Davut, sandık Sion’a taşındıktan
sonra Yehova’nın ‘Sion’da oturduğunu’ yazdı
(Mezmur 9:11).
Başka
nasıl adlandırılıyordu?
Bu kutsal sandık için Kutsal Kitapta
“Hatırlatma
Sandığı”
“Ahit Sandığı”
“Yehova’nın sandığı”
“[Yehova’nın] kudretinin
sandığı”
gibi çeşitli terimler kullanılır
(Sayılar 7:89; Yeşu 3:6, 13; 2.
Tarihler 6:41).
Ahit
Sandığının kapağı “kefaret kapağı” olarak adlandırılıyordu
(1. Tarihler 28:11).
Bu ifade kapağın Kefaret Günündeki özel rolüne dikkat çeker.
O gün başkâhin
kurban edilen hayvanların kanını kapağın önüne ve kapağa doğru serperdi.
Başkâhinin bunu yapması
“kendisi, evi ve İsrail cemaatinin tümü için”
günahlara
kefaret edilmesini, yani günahların örtülmesini sağlıyordu
(Levioğulları
16:14-17).
Ahit
Sandığı hâlâ duruyor mu?
Buna
dair bir kanıt yoktur.
Bu sandıkla bağlantılı ahdin yerine Mesih’in fidyesine
dayanan
“yeni bir ahit” yapıldığı için
Kutsal Kitap artık Ahit Sandığına gerek
kalmadığını gösterir
(Yeremya 31:31-33; İbraniler 8:13; 12:24).
Ayrıca Kutsal
Kitap Ahit Sandığının Tanrı’nın kavmi tarafından artık özlenmeyeceği bir
zamanın geleceğini de önceden bildirmişti
(Yeremya 3:16).
Yeni
ahit yürürlüğe girdikten sonra elçi Yuhanna bir görüntüde Ahit Sandığını gökte
gördü
(Vahiy 11:15, 19).
Bu sembolik sandık Tanrı’nın orada bulunduğunu ve bu
yeni ahdi desteklediğini temsil ediyordu.
Ahit
Sandığı İsrailoğullarının başarılı olmalarını sağlayan bir çeşit tılsım mıydı?
Hayır.
Ahit Sandığına sahip olmak başarılı olmayı garantilemedi.
Örneğin,
İsrailoğulları Ay şehriyle savaştığında Ahit Sandığı yanlarında olmasına rağmen
yenildiler, çünkü içlerinden biri Tanrı’ya sadık kalmamıştı
(Yeşu 7:1-6).
Başka
bir olayda ise savaş alanına Ahit Sandığını götürmelerine rağmen Filistîlere
yenildiler.
Bu bozgunun sebebi İsrailoğullarından kâhin Hofni ve Finehas’ın
kötülüğüydü
(1. Samuel 2:12; 4:1-11).
Savaş sırasında Filistîler sandığı ele
geçirdi fakat Ahit Sandığını İsrailoğullarına teslim edene kadar Yehova onları
birçok belayla vurdu
(1. Samuel 5:11–6:5).
Ahit
Sandığının tarihi
Mö 1513
Betsalel
ve ona yardım eden kişiler tarafından İsrailoğullarının bağışladıkları
malzemeler kullanılarak yapıldı
(Çıkış 25:1, 2; 37:1).
MÖ 1512
Kutsal
Çadır ve kâhinlik düzenlemesiyle birlikte Musa tarafından Yehova’ya adandı
(Çıkış 40:1-3, 9, 20, 21).
MÖ 1512—1070’den
sonra
Birçok
farklı yere taşındı
(Yeşu 18:1; Hâkimler 20:26, 27; 1. Samuel 1:24; 3:3;
6:11-14; 7:1, 2).
MÖ 1070’den
sonra
Kral
Davut tarafından Yeruşalim’e getirildi
(2. Samuel 6:12).
MÖ 1026
Süleyman’ın
Yeruşalim’de inşa ettirdiği mabede taşındı
(1. Krallar 8:1, 6).
MÖ 642
Kral
Yoşiya tarafından mabede geri getirildi
(2. Tarihler 35:3).
MÖ 607’den
Önce
Anlaşılan
o ki mabetten çıkarıldı.
Mabet MÖ 607’de yerle bir edildiğinde Babil’e
götürülen ve sonra da Yeruşalim’e geri getirilen eşyalar arasında adı geçmez
(2. Krallar 25:13-17; Ezra 1:7-11).
MÖ 63
Romalı
general Pompeius Yeruşalim’i fethettiğinde ve mabedin En Kutsal Yerine
girdiğinde Ahit Sandığının kayıp olduğunu bildirmişti.
Yorumlar
Yorum Gönder