Defne
Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon
Irmak kenarında genç ve güzel bir kız görür.
Bu eşsiz güzelin adı Daphne (Defne)’dir.
Apollon’un içinde arzular uyandırır.
Irmak kenarında genç ve güzel bir kız görür.
Bu eşsiz güzelin adı Daphne (Defne)’dir.
Apollon’un içinde arzular uyandırır.
Kaçmaya başlar.
O kaçar, Apollon kovalar.
Çapkın Tanrı bir taraftan “kaçma seni seviyorum” diye bağırır.
Defne ise Tanrılarla sevişen kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder.
Apollon ise bu güzel periyi mutlaka yakalamak istemektedir.
Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki
Defne, Apollon’un nefesini saçlarının arasında duyar.
Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır:
Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır:
“Ey Toprak Ana, Beni Ört, Beni Sakla, Beni Koru.”
Bu içten yalvarış üzerine Defne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder.
Kokulu saçları yapraklara dönüşür
Kolları dallar halinde uzar
Körpe ayakları kök olup toprağın derinliklerine dalar
Bir defne ağacı oluverir.
Defne’nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder.
Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir:
O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak.
Değerli kahramanlar
Savaşlarda zafere ulaşanlar
Hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler.
Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek.
Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek.
Dallarını eğerek Apollon’u saygı ile selamlar.
Apallon teessür ve heyecan içinde o ağacı amblem olarak alır
Parlak yapraklarından başına bir taç yapar.
İşte o zamandan beri şiir ve silah zaferi Defne dalı ile ödüllendirilir
İnanışa göre Defne’nin gözyaşları bugün hala Harbiye’de şelaleler meydana getirmektedir.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Farklı Anlatımı;
Afrodit’in oğlu Eros ile Apollon arasında geçen ok atma kavgasına dayanır.
Apollon bir gün ok atıcılığıyla ünlü olan Eros’u talim yaparken izler ve onunla alay eder.
Bunun üzerine, çok sinirlenen Eros intikam için biri saplandığı kişiye tutku ve sonsuz aşk veren, diğeri ise saplandığı kişiyi aşk ve tutkudan tamamen uzaklaştıran altın suyuna batırılmış iki ok hazırlar.
Sonsuz aşk veren ok Apollon’un, diğer ok ise kendini Toprak Ana Gaia’ya adayan su perisi Daphne’nin kalbine saplanır.
Bir gün Daphne ormanda gezerken Apollon ile karşılaşır ve Apollon kendisine umutsuzca âşık olur; ancak, bakirelik yemini eden Daphne, Apollon’un hislerine karşılık vermez ve ondan kaçmaya başlar.
Daha fazla kaçamayacağını anlayan Daphne, nehir tanrısı olan babası Peneios’tan, “Akarsularının ilahi gücü varsa beni yaralayan güzelliği yok et ya da hayatımı yok eden bedeni değiştir” diyerek yardım dilenir.
Apollon Daphne’yi yakalayıp tam ona sarılacağı anda Peneios, Daphne’yi defne ağacına dönüştürür.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Zaman zaman bazı kaynaklarda Apollon ve Daphne mitinde farklılıklar gözlenir.
Bunlardan biri Daphne’nin Yunan toprak tanrısı Gaia’dan yardım dilediği
Bir diğeri ise Apollon’un aşkına karşılık bulamayınca sinirlenip Daphne’yi kendinin defne ağacına dönüştürdüğüdür.
Daha az bilinen bir başka Apollon ve Daphne mitine göre ise
Elis kralının oğlu Leukippos, Daphne’ye âşık olur ve ona yaklaşabilmek için kadın kılığına girerek arkadaşlarının arasına girer.
Daphne’nin kadın kılığındaki Leukippos’u çok sevmesi Apollon’u öfkelendirir.
Apollon onun hilesini bozmaya karar vererek Daphne ve arkadaşlarında su kenarına gidip yıkanmaları isteğini uyandırır.
Kızların zorlamasıyla soyunan Leukippos’un erkek olduğunun anlaşılması üzerine kızlar tam ona saldıracakken tanrılar Leukippos’u görünmez kılarak korurlar.
Apollon ise Daphne’nin peşine düşer
Ancak, Daphne yakalanmamak için o kadar çok yalvarır ki
Sonunda göklerin tanrısı Zeus ona acıyarak genç kızı defne ağacına dönüştürür
★★★★★★★★★★★★★★★★
1. Antik Yunan Kültüründe Defne
Antik Yunan kültüründe Apollon ile özdeşleştirilen defne ağacının tanrısallaştırılmasındaki neden Apollon ve Daphne mitinin yanısıra
Yunan tanrılarına ibadet edilen ve kehanet merkezi görevi üstlenen Delphi Tapınağı (Apollon Tapınağı)’nın çevresinin defne ağaçlarıyla sarılmış olmasıdır.
Ruhlara inancın yaygın olduğu bu antik dönemde, tanrıların öfkelerinden ve ölülerin kötü ruhlarından halkın kendisini, evlerini, sürülerini korumak ve onları uzak tutmak için defne ağacının yapraklarının kullanıldığı ayinler ve arınma törenleri düzenlenmiştir.
Aynı zamanda, Yunan kahinleri Apollon’un kehanet gücünden faydalanmak için kehanette bulunmadan evvel dini ve ruhi bir misyon yüklenen defne ağacının yapraklarını çiğneyip istiareye yatmışlar ve halkın dileklerini yerine getirmeye çalışmışlardır.
Kâhinden gelecek vaat eden cevabı alanlar ise Apollon’un iyiliğinin sembolü olarak defne çelengi ile taçlandırılmışlardır.
Üniversitelerdeki alimlere de bilgelik sembolü olarak defne yapraklarından ve dallarından yapılmış taçların armağan edilmesi bu ödül sisteminin yansımasıdır.
Kehanet ve bilgeliği temsil eden defne çelengi (defne tacı) aynı zamanda en yüksek statü göstergesi olarak Antik Yunan’da ‘Daphnephoros’ adıyla da bilinen Apollon’un onuruna adanmış kutsal festival ve oyunlarda da kendini gösterir.
Kehanet ve bilgeliği temsil eden defne çelengi (defne tacı) aynı zamanda en yüksek statü göstergesi olarak Antik Yunan’da ‘Daphnephoros’ adıyla da bilinen Apollon’un onuruna adanmış kutsal festival ve oyunlarda da kendini gösterir.
Bunlar arasından her 9 yılda bir kutlanan Daphnephoria (Defne Taşıyanlar) Festivali ile birlikte tarihte en çok uygarlıklar arasında dönemsel ateşkes ortamı oluşturan Pythian Oyunları (Delphi Oyunları) ile dikkat çeker.
M.Ö. 6 – 4. yüzyıllar arasında her 4 yılda bir Delphi Tapınağı’nda, dönemin en ihtişamlı oyunu olan Antik Olimpiyat Oyunlarından 2 yıl önce ve sonra oynanan sportif, sanatsal ve kültürel etkinliklere dayalı Pythian Oyunları’nda defne çelengi kahramanlık, zafer, barış ve sanatı sembolize eder.
Bugünkü modern olimpiyat oyunlarının öncülü kabul edilen Pythian Oyunları, Toprak Ana Gaia tarafından yaratılan ve insanlar için tehdit oluşturan efsanevi yılan Python’un Apollon tarafından öldürülmesi ve Delphi kehanetinin kurulmasına dayanır.
Tanrısal varlık Python’u öldürmesiyle tanrılara karşı bir suç işleyen Apollon’un defne yapraklarıyla kendini arındırması ve ölümün bedelini ödemek için bu oyunları yaratması ile defne ağacı bir kez daha Tanrısal arınmanın temsili ve oyunda başarılı olanları kahramanlaştıran bir galibiyet ödülü olarak yer almıştır.
★★★★★★★★★★★★★★★★
2. Roma Kültüründe Defne
Kollar yerini cübbeye bıraksın
Savaşçıların defnesi hatip diline yol versin
Hristiyanlığı kabul etmeden önce Antik Yunan geleneklerinden etkilenen ve farklı bir dini inanca sahip olan Roma Krallığı’ndan itibaren
Roma İmparatorluğu’nda defne ağacı yaprakları ve dallarıyla bolluk, bereket, sağlık, müjde, özgürlük, barış, askeri zafer, statü gibi birçok kavramı temsil etmesiyle günlük yaşamda çok önemli bir yer edinir.
Örneğin halkın her yıl mart ayının birinci günü bolluk, bereket, sağlık getirsin diye evlerinin kapılarına defne dalı asmaları
Örneğin halkın her yıl mart ayının birinci günü bolluk, bereket, sağlık getirsin diye evlerinin kapılarına defne dalı asmaları
Savaş esnasında tarafların ateşkes istemek için defne dalını sallamaları; zaferle dönen askerlerin defne çelenkleriyle ödüllendirilmeleri
Sempozyum, festival, bayram, Tanrılara adak adama gibi etkinliklerde bilge, şair ve yazarların defne tacı takmaları
Kralların başka krallardan asker dilerken defne dalları ve yapraklarıyla dolu sepet göndermeleri veya yönetimin barış dönemine girildiğini Roma tanrısı Jüpiter’in kucağına defne dalı koyarak halka ilan etmeleri gibi birçok gelenek defnenin erken dönemlerde günlük yaşamdaki kullanımlarını vurgular.
Defne, ilk Roma imparatoru Sezar, Augustus ile beraber imparatorluk döneminde de önemli bir konumdadır.
Defne, ilk Roma imparatoru Sezar, Augustus ile beraber imparatorluk döneminde de önemli bir konumdadır.
Augustus’un Roma’daki Palatine Tepesi’nde bulunan ve kendisinin yaptırdığı Apollon Palatinus Tapınağı’na bağlı olan malikanesinin girişini çevreleyen defne ağaçları, kendisinin Apollon ile yakın ruhani ilişkisini betimlerken
Bir kartalın gagasından düştüğü halde hiçbir zarar görmeyen tavuğun ağzındaki defne dalının da Augustus’un eşi ve Roma’nın ilk imparatoriçesi Livia tarafından malikanesinin zeminine dikilmesi hikayesi ise defnenin mucize ile özdeşleştirildiğini ve kendisine kutsal bir özellik atfedildiğini gösterir.
Bu dikilen dalın büyük bir ağaca dönüşerek defne ağaçlarından oluşan koruyu beslediği ve alınan her bir zaferle çoğaldığı rivayeti ise defnenin bereket ve askeri zaferle ilişkilendirildiği
Bu dikilen dalın büyük bir ağaca dönüşerek defne ağaçlarından oluşan koruyu beslediği ve alınan her bir zaferle çoğaldığı rivayeti ise defnenin bereket ve askeri zaferle ilişkilendirildiği
Antik Yunan’da olduğu gibi hanedanlık boyunca krallık defnesi / Augusta defnesi olarak da adlandırılan bu ağacın yapraklarından elde edilen tacın, savaşlardaki zaferin ve beraberinde getirdiği siyasi başarının temsili olarak kullanıldığı görülür.
Bu nedenle Roma İmparatorluğu’nun zafer arzusu imparatorların başlarında defne çelengi ile tasvir edilmesi ve tasvirlerinin sikkelerin, madalyaların üzerine basılması geleneğini beraberinde getirmiştir.
Yenilmez Romalı liderlerin ihtişamından esinlenerek onların başarısına ulaşma arzusu ile gücünü ve otoritesini tüm dünyaya duyurmak isteyen Fransız lider Napolyon da defne çelengi geleneğini sürdürmüş ve resimlerde, heykellerde, sikkelerde kendini başında defne yaprakları ile göstermiştir.
Öte yandan Romalılar, kolay yanmama ve yandığı zamansa yüksek sesle çıtırdama özelliğine sahip olan defne ağacının içinde ‘cennetsel ateş iblisi’ olarak adlandırdıkları varlığın yaşadığına ve bu nedenle
Öte yandan Romalılar, kolay yanmama ve yandığı zamansa yüksek sesle çıtırdama özelliğine sahip olan defne ağacının içinde ‘cennetsel ateş iblisi’ olarak adlandırdıkları varlığın yaşadığına ve bu nedenle
Tanrıların öfkesinden kaynaklandığına inanılan ateş, şimşek, yıldırım gibi yanıcı dış tehditlere karşı ağacın bağışıklığı olduğuna inanmışlardır.
İkinci Roma imparatoru Tiberius’un fırtınalı havalarda defne çelengi takması veya evlerin, tapınakların defne ağaçlarıyla donatılması bu inanıştan ötürü Romalıların aldığı korunma yöntemlerindendir.
Romalı yazar, doğa bilimci ve filozofu Gaius Plinius Secundus (Pliny the Elder) doğal ve coğrafi olayların araştırmalarının yer aldığı Naturalis Historia (Doğa Tarihi) adlı eserinde defnenin kültürel değerine değinerek sunaklarda ateş yakmak ya da tanrılara sunulmak için bile kullanımının yasaklandığını
Romalı yazar, doğa bilimci ve filozofu Gaius Plinius Secundus (Pliny the Elder) doğal ve coğrafi olayların araştırmalarının yer aldığı Naturalis Historia (Doğa Tarihi) adlı eserinde defnenin kültürel değerine değinerek sunaklarda ateş yakmak ya da tanrılara sunulmak için bile kullanımının yasaklandığını
Çünkü defnenin bu tür muameleleri çıtırdayarak protesto ettiğini belirtir.
Buna ek olarak Pliny the Elder, defne yağının felç, spazm, siyatik, morluk, baş ağrısı, nezle, kulak enfeksiyonları, romatizma gibi rahatsızlıkları tedavi ettiğinden, hamamlarda masaj yağı olarak kullanıldığından
Kişiye güç, kuvvet vermesi için de erkek adı olarak (Laurea) tercih edilen tek ağaç olduğundan bahseder.
Ayrıca yine Roma’da defnenin özellikle imparator ve yüksek zümredeki bürokratların konaklarını çeşitli formlarıyla süsleyen popüler bir bahçe bitkisi olduğu antik yazarların anlatımlarından bilinirken, duvar resimleri, mozaikler ve mimaride de yer aldığı görülür.
★★★★★★★★★★★★★★★★
3. Anadolu Kültüründe Defne
Antik Yunan ve Roma’da önemli bir konuma sahip olan defne ağacı
Osmanlı dönemi Anadolu’da efe ve zeybek kültüründe totem niteliğindeki kutsal ağaç olarak kendini göstermeye devam eder.
Akdeniz bölgesine özgü yetişen bu güzel kokulu ve yemyeşil yapraklı bitki, zeybekler arasında ‘teknel’ ya da ‘ölüm ağacı’ adıyla vefakarlığın ve sadakatin sembolü olarak anılırken zeybekliğe terfi törenlerinin merkezi olarak da konumlanır.
Bu törenler sırasında, zeybek adayı defne ağacı çevresinde toplanan diğer zeybeklerin arasında ayakta durur, törenin sonuna doğru zeybeklerin başı efe, yatağanını defne ağacına saplar ve ‘Sözünde durmayanın şu yatağan böğrüne batsın mı?’ diye sorar.
Bu soruya ‘Evet’ diyerek yatağanın altından 7 kere geçen zeybek adayı gruba kabul edilir ve efe yatağanını ağaçtan çektikten sonra tören tamamlanır.
Tören sonunda defne ağacı ile özdeşleştirilen zeybek adayı ihanetinin bedelinin ölüm olacağını bilerek sadakat yemini etmiş olur.
Ağacın keskin ve uyarıcı kokusu, Akdeniz kıyılarında ve dağlarında gezen zeybeklerin törende verdikleri sözlerini kendilerine hatırlatır ve mesajın asla unutulmamasını sağlar.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Rivayete göre Antik çağlardan beri bilinen Apollon ve Daphne miti defne ağaçları arasından akan şelalelerin bulunduğu Hatay’daki meşhur Harbiye Şelaleleri (halk arasında ‘Apollon’un Gözyaşları’)’nde gerçekleşir
Hatay’ın Defne ilçesinin bugünkü ismi de Daphne’den gelir.
Bu geçmiş, farklı kültürleri birbirine bağlarken Akdeniz’in özgün florasıyla Efe geleneğindeki ritüel uygulamalarını da ilişkilendirmiştir.
Zira Daphne, Apollon’dan kurtulmak ve bakire kalabilmek için defne ağacına dönüşürken, efenin izni olmadan evlenemeyip belli bir amaç için fedakarlıkta bulunarak bakir kalmayı tercih eden zeybeklerle paralellik gösterir.
Bu dönemde, kutsallaşan defne ağacının kesilmesi ve yakılması hem yasak hem günah olarak kabul edilirken bu ağacın yetiştiği yerlerin bereketli olduğuna inanmışlardır.
Bu yüzden, Roma döneminde Hatay’daki Harbiye dolayları ve defne ormanlarına girilmesini yasaklandığı gibi Anadolulular da ağaca zarar vermemek için yetiştiği yerlere zorunlu olmadıkça girmemişler; ağacın meyvelerini de kutsal saydıkları için zeybekler yatağanlarına bu meyveleri sürmüşler, böylelikle tehditlere karşı korunacaklarını ve yatağanlarının güçlü kalacaklarını düşünmüşlerdir.
Öte yandan, kutsal saydıkları bu tıbbi bitkiyi her derde deva görerek kas ve eklem hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde ve dallarının kabukları soyulmak suretiyle nazarlık yapımında kullanmışlardır.
Öte yandan, kutsal saydıkları bu tıbbi bitkiyi her derde deva görerek kas ve eklem hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde ve dallarının kabukları soyulmak suretiyle nazarlık yapımında kullanmışlardır.
Kokulu ve aromatik bir bitki olmasıyla da yaprak ve meyveleri kozmetik, sabun ve boya endüstrisinde önemli bir yere sahip olmuştur.
Türkiye’de özellikle Hatay ilinde çok sayıda defne ağacı bulunması Hatay defne sabunlarının ünlenmesine, etkili kokusundan dolayı arı petekleri, elbise, halı, kilimlerin güveden korunmasında kullanılmasına, çamaşırların güzel kokması ve yemeklere koku, tat vermesi için baharat olarak tercih edilmesine neden olmuştur.
Anadolu’da geniş ve çeşitli kullanım alanlarına sahip olması defne ihracatında Türkiye’yi dünyada ilk sıraya taşımıştır (yaklaşık %80 ihracat payı).
★★★★★★★★★★★★★★★★
Geçmişten günümüze, sürekli ün veya tanınma için tamamen geçmişte kalan başarılara güvenen bir kişiye atıfta bulunurken
Defne üzerinde durmak veya rütbeyi rekabette kaybetmemeye dikkat etmek anlamında
Defnelerine bakmak şeklinde deyimleşmesiyle çeşitli anlam ve kullanım misyonu yüklenen defne
Günümüzde Apollon’nun zafer, merhamet, sadakat kavramlarını temsil etmesiyle şairlerin ve dolayısıyla akademisyenlerin gözdesi haline gelerek özellikle
İtalyan, Fransız ve bazı Amerikan okullarında lisans, yüksek lisans, doktora diploma törenlerinde ödül tacı olarak uzmanlık derecelerini sembolize etmek için kullanılmaktadır.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Kaynak:
https://mitolojikagaclar.com/defne/
https://www.eol.org/pages/486835/articles
https://www.jstor.org/stable/288655?seq=3#metadata_info_tab_contents
http://imakelma.com/books/53/www.liza-kliko.com/laurel-wreath/france.htm
https://www.antakyabakkali.com/blog/icerik/defne-agacinin-mitolojik-hikayesi
http://apelasyon.com/Yazi/540-guzeller-guzeli-bir-nympha-defne?bul=Fig
https://useum.org/artwork/Apollo-and-Daphne-John-William-Waterhouse-1908
https://semrabayraktar.blogspot.com/2013/08/anadolu-kulturunde-defne-agaci.html
http://buhurdanllik.blogspot.com/2018/06/gian-lorenzo-bernini-apollo-and-daphne.html
https://www.konusanagac.com/konusan-agac/142/akdeniz-defnesi-laurus-nobilis.html
https://docplayer.biz.tr/162303780-Bitki-mitoslari-s-e-l-y-a-y-in-c-il-ik.html
https://www.gidahatti.com/defne-laurus-nobilis-l-hem-bar-s-n-hem-de-zaferin-simgesi-28430/
https://kocaelibitkileri.com/laurus-nobilis/
https://azbitki.com/defne-agaci-laurus-nobilis
https://en.wikipedia.org/wiki/Laurel_wreath
https://en.wikipedia.org/wiki/Pythian_Games
https://www.britannica.com/sports/Pythian-Games
★★★★★★★★★★★★★★★★
Kızım olursa koymayı düşündüğüm isim.
YanıtlaSil(Almanya Zeynep Gülizar)
Eski Yunan mitolojisindeki hikayesi sebebiyle bile bir kız çocuğuna verilebilecek en güzel isimlerden biridir.
YanıtlaSil(İstanbul Duygu Keskin)
Sabun aklıma geliyor.
YanıtlaSilDefne sabunu kullanmaktayım vücuduma.
Duş jeli yerine defne sabununun daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
Kokusu da güzel.
İsim olarak da sevmekteyimdir.
(Ankara Hülya Selvi)
Türkiye'nin 970 ilçesi arasından %91,9 oy oranıyla Ekmeleddin İhsanoğlu'nu en çok destekleyen ilçe olmuştur.
YanıtlaSil(Hatay Harun Feza)
Defne öyle bir isimdir ki manası üstüne ciltlerce kitap yazılır.
YanıtlaSil(İzmir Gül Erdem)
Kızım o benim.
YanıtlaSilBeni bu hayata en çok bağlayan şey.
Benim bu hayatta en önemsediğim şey.
Beni bu hayatta en çok önemseyen şey.
Beni bu hayatta en çok seven şey.
Benimde bu hayatta en çok sevdiğim şey.
(Fransa Meryem Kalın)
Defne Yaprağı
YanıtlaSilEte balığa mantarlı bi soteye çok güzel lezzet veriyor
(İzmir Aslı Olgun)
Defne yaprağı kurutup mumla birlikte yavaş yavaş yakın ve evin içinde verdiği huzuru hissedin.
YanıtlaSil(Muğla Sema Kuzu)
Defne yaprağını kurusunun evde yakılmasıyla cinlerin savuşturulacağına inanılır
YanıtlaSilCinci hocaların vazgeçilmezidir.
(Çanakkale Lale Erdemli)
Defne Yağrağı
YanıtlaSilFırında balık yapıyorsanız ve bu balık lüfer, palamut, levrek, çipura gibi büyük balıklarsa, mutlaka kullanmanız gereken asil bir ağaç yaprağıdır.
(Demre Birsen Erdoğan)
Defne ilçesi;
YanıtlaSilHatay'ın yeni ama bir o kadar da eski bir geçmişe sahip yemyeşil bir ilçesidir.
2012 yılında belediyeler yasası ile Alevilerin yaşadığı bölgeler
Sünni nüfusun yaşadığı bölgelerden ayrılarak oluşturulmuştur
(İskenderun Hulusi Bozdoğan)
Defne İlçesi, bazı kaynaklara göre daphne denilen bu şehir Antakya'dan bile eskidir
YanıtlaSilRomalılar buraya birbirinden güzel mesire yerleri, amfi tiyatrolar, caddeler vb kurarak antik çağ mimarisini ve sanatını ilk burada Anadoluya getirmişler.
(İskenderun Bülent Kılıç)
Defne yaprağını
YanıtlaSilKalp fonksiyonlarını arttırmak ve kan şekerini kontrol altında tutmak için defne yaprağını yemeklere ekliyorum
(Eskişehir Gönül İnce)
Defne Yaprağını Tayland'da böceği kavururken içine atıp, kavuruyorlar
YanıtlaSil(Zonguldak Berk Demirel)
Harbiye, Defne'nin çok ilgi gören mesire yeridir
YanıtlaSilBu yer vadileri ve şelaleleriyle olduğu kadar doğal ipekçiliği ile de biliniyor.
(Hatay Süleyman Kuş)
Defne nüfusunun büyük çoğunluğu Suriye kökenli Arap-Türklerden oluşmaktadır.
YanıtlaSil1939 yılında bölge Türkiye'ye katılsa da bu Arap kökenli nüfus kendine has kültürünü kaybetmemiştir
Günlük hayatta yetişkinler çoğunlukla Arapça konuşsa da
Yeni nesil bu dili öğrenmekte zorluk çekiyor.
(Hatay Hasan Soylu)