Şalvarı Şaltak Osmanlı, Eyeri Kaltak Osmanlı, Ekende Yok, Biçende Yok, Yemede Ortak Osmanlı
Osmanlı Vergi Sistemi için
Osmanlı vergi sistemine karşı 16. Yüzyılda yazılmış
Anonim bir şiiri
Şalvarı şaltak Osmanlı
Eyeri kaltak Osmanlı
Ekende yok, Biçende yok
Yemede ortak Osmanlı
Nesilden nesle aktarılarak günümüze kadar gelmiştir.
Şalvarı şaltak Osmanlı
Eyeri kaltak Osmanlı
Ekende yok, Biçende yok
Yemede ortak Osmanlı
Nesilden nesle aktarılarak günümüze kadar gelmiştir.
Eyer kaltağı = Eyerin tahtadan yapılan kafes biçimindeki bölümüdür.
Şaltak = Yaygaracı, bağırıp çağıran, şamatacı, kavgacı, (her şeye) bir sebep / bahane bulan
1972 yılında basılan
Oğuzlar (Türkmenler) kitabının giriş kısmına bu şiiri almıştır.
Bu kitap açık kaynak olarak pdf sini aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz
574 sayfa çok faydalı bilgiler içeriyor
Aşağıdaki kelimeyi tıklar iseniz sizi kitaba yönlendirir
Türkmenlerin hayat şartlarını zorlayan
Çekilmez hale getiren
Osmanlı vergilerine karşı bir başkaldırışı ifade eder
Tarık Başçıl _ 20 Temmuz 2025
Not:
Kırmızı yazılı kelime gördüğünüzde tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir
Onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz
★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
Öncelikle Osmanlı
Köylülere uygulanan vergi sistemini inceleyelim
Osmanlı’da 40 adım uzunluğunda ve genişliğinde olan toprak parçasına Dönüm
60 ila 150 dönüm arasındaki toprak parçasına ise Çift (Çiftlik) denirdi.
Toprağın sahibi devletti.
Halk ise, ektiği toprağın sahibi olmayıp bir nevi kiracısı durumundaydı.
İzmir Tahtacı Yörükleri
1. Tapu Vergisi:
Köylü, devlete ait toprağı (çiftliği) kiralayıp ekip biçebilmek için
Köylü, devlete ait toprağı (çiftliği) kiralayıp ekip biçebilmek için
Tapu Vergisi öderdi.
Tapu Vergisi kiralanan toprağın bir yıllık ürününün getirdiği gelir kadardı.
Bir kez ödeyen toprağı ömür boyu ekip biçebilirdi.
Tapu Vergisini ödeyip toprağı ömür boyu ekip biçme hakkına sahip olan köylü
Evli olmak koşuluyla ayrıca her yıl "Çift Vergisi" ödemek durumundaydı.
Çift Vergisi genellikle 50 Akça olarak alınırdı.
3. Bennak Vergisi:
Çift sahibi olmayan evli halka “Bennak” denilir
Bunlardan “Bennak Vergisi” alınırdı.
Herhangi bir toprağı işlesin veya işlemesin
Her Müslümandan bu vergi alınırdı.
Bu nedenle Bennak, bir "Kulluk Vergisi" idi.
Bekar fakat ailesine muhtaç olmadan kendi geçimini sağlayan Müslüman erkeklere “Mücerred” denir
Bunlardan Mücerred Vergisi alınırdı.
Genellikle 6 akçe olarak alınırdı.
Geliri olmayanlar Tımar sahibinde belli süre ırgatlık yaparak vergilerini öderlerdi.
5. Öşür Vergisi
Öşür kelime olarak “Onda Bir” anlamına gelir
Öşür kelime olarak “Onda Bir” anlamına gelir
Osmanlı’da halkın ürettiği zirai üründen 1/10 oranında alınan vergidir.
Ancak uygulamada hasat edilen ürünün yarısının alındığı bile görülmüştür.
Öşür ayni ve nakdi şekilde tahsis edilebilirdi.
Ayni şekilde tahsis edildiğinde köylü buğday hasat etmiş ise bunun belli miktarını Tımarlı Sipahiye verirdi.
Köy kahvenin Önü
6. Salariye Vergisi:
Vergi Toplamaya Gelen Memurlara ve Hayvanlarına ait Masraflarının Köylü Tarafından Karşılanması
Devlet adına harman yerine gelip
Hasat miktarını ve alınacak vergiyi ölçen memurun
Kendisinin ve hayvanlarının yeme içme ihtiyaçlarını
Karşılamak üzere köylüden aldıkları vergiye Salariye Vergisi deniliyordu.
Küçükbaş hayvan sahiplerinden alınan vergidir.
Müslüman ya da Gayrimüslim ayrımı yapılmadan havyan sahiplerinden 2 koyuna 1 akça olarak alınırdı.
Koyun başına sabit bir vergi olduğu için
Hangi sancakta kaç hayvan bulunduğunu tespit etmekte yararlı bir vergiydi.
8. Köm Vergisi:
Otlak vergisi olarak da bilinen bu vergi
Sürülerini başkalarının tımarında otlatanlardan yılda bir kere alınırdı.
300 koyuna 1 ala yani iyi koyun olarak belirlenmişti.
9. Çift Bozan Vergisi:
Eğer köylü bu ağır şartlara dayanamayıp
Eğer köylü bu ağır şartlara dayanamayıp
Veya başka bir sebepten dolayı toprağını terk eder
Ekip biçmezse belirli bir para cezasını ödemek zorundaydı.
Buna çift bozan vergisi denilirdi.
10. Aruz Vergisi:
Nikahlanan kadınlar için damadın verdiği vergidir.
Nikahlanan kadınlar için damadın verdiği vergidir.
Kadının bakire ve dul olmasına göre miktarı değişen bu vergi
Bakire kızla nikah kıyılacaksa
Kızın babasının tabi olduğu Tımarlı Sipahiye
Dul kadınla nikah kıyılacaksa kadının yaşadığı yerin Sipahisine verilirdi.
★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
Osmanlı Devletine karşı yapılan
Türkmen ayaklanmalarının temelinde yüksek vergi uygulamalarına olan başkaldırı yatar.
Anadolu’daki Türklerin birbirini izleyen uzun ve yorucu
Harpler, Salgın Hastalıklar ve Kıtlıklar sebebi ile
Bir daha eski kuvvetini elde edemedi.
Türkmen ayaklanmalarının temelinde yüksek vergi uygulamalarına olan başkaldırı yatar.
Anadolu’daki Türklerin birbirini izleyen uzun ve yorucu
Harpler, Salgın Hastalıklar ve Kıtlıklar sebebi ile
Bir daha eski kuvvetini elde edemedi.
Hattâ 19. yüzyılda Avrupalı seyyahlar
Hıristiyanların aksine Türk milletinin mahvolmaya doğru gittiğini rapor etmişlerdir.
16. ve 17. yüzyıllarda çoğu Türk aslından olmayan Osmanlı müellifleri (araştırmacıları)
Anadolu Türklerine ve bilhassa köylülere Etrâk-ı bî idrâk (Anlayıştan yoksun) demişlerdir.
Fakat bu müellifler ve bütün Osmanlı idarecileri
Anadolu Türklerinin devletin asıl dayanağını teşkil ettiklerini idrâk (anlamak, kavramak) edememişlerdir.
Böylece Türkleri zaaf gelince Osmanlı devleti de kudretini kaybetti.
Osmanlı
Son asırlara kadar Anadolu’nun insanını ve servetini görülmemiş bir israfla harcamış
Fakat ona hiçbir şey vermemiştir.
Anadolu halkı arasında idarecilere Osmanlı adı veriliyordu.
Fakat ona hiçbir şey vermemiştir.
Anadolu halkı arasında idarecilere Osmanlı adı veriliyordu.
Türk halkından çıkmamalarının başlıca amiller olduğu muhakkaktır.
Anadolu Türkleri bunlara adeta yabancı ve müstevli bir zümre gözü ile bakıyorlardı.
Osmanlı sınıfının mensupları
Anadolu halkına bilhassa köylü ve göçebelere göre
Anadolu Türkleri bunlara adeta yabancı ve müstevli bir zümre gözü ile bakıyorlardı.
Osmanlı sınıfının mensupları
Anadolu halkına bilhassa köylü ve göçebelere göre
Mağrur, haşin, hilekâr, sözünde durmaz, vefasız ve gayri adil insanlardır. diyorlardı
★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
Osmanlı'da bu vergi yüzünden çok isyanlar çıkmış
YanıtlaSilİsyanlar bastırılmış
Vergiler devam
(Ankara Ertuğrul Gümüş)
Tarık Hocam
YanıtlaSilYazdıklarından okuduğumda
Osmanlı köylüsünü bitirmiş
(Tekirdağ Hasan Kurt)
Bu kadar da vergi olmaz ya
YanıtlaSil(İstanbul Jale Akın)
Hala da Osmanlı sistemine dönmeyi savunanların
YanıtlaSilBu yazıyı okuması lazım
(İngiltere Tamer Ulucan)
Bu vergi
YanıtlaSilHer devirde ve her sistemde halkı sömürme aracı olarak kullanılmış
(Almanya Derya Koçyiğit)
Vergi verilsin
YanıtlaSilAma Adaleti toplanması şartı ile
(Eskişehir Ömer Hancı)
Devletlerin ayakta kalması için
YanıtlaSilVergi şart
Bunu herkes biliyor
Ama adaletsiz vergi sistemleri
İnsanları çileden çıkarıyor
(Hollanda Evrim Koçyiğit)
Vergi oranları arttıkça vergi gelirleri düşer.
YanıtlaSilİktisat teorileri oldukça net aslında anlayana...
(Aksaray Ali Kozanoğlu)
İbn-i Haldun'dan...
YanıtlaSilOlay taa 1300'lü yılların başlarında mağrip taraflarında cereyan etmiş...
Fas kadısı varmış.
Adı da Ebu Hasan Malili'ymiş.
Bir gün huzurundakiler sormuşlar,
- Maaşınızın, hangi üründen alınan vergilerden ödenmesini istersiniz?
Bir süre düşünen kadı
- Maaşım şaraptan alınan vergilerden ödensin," demiş.
Şaşırmış soruyu soranlar
- İyi de neden? demişler.
Kadı demiş ki
- Zorla alınan, gönülsüz verilen tüm vergiler haramdır
- Ben ödeyenin gözü arkada kalmayan bir vergiden maaşımın verilmesini isterim.
- Bu da şaraptan alınan vergi olabilir.
- Zira içki alan herkes, vicdanen rahat, gönül hoşluğuyla, neşeli, sevinçli bir şekilde parasını harcar; masrafına üzülmez, gözü arkada kalmaz, canı parasının ardından gitmez.
(Kayseri İbrahim Kuşçu)
Japonya'da 4. yüzyılın sonlarına doğru tahta oturan imparator Nintoku
YanıtlaSilYüksek bir kuleye çıkar ve ülkesine bakar.
Gökyüzüne doğru yükselen tek duman dahi göremeyince
Halkının yoksul düştüğüne
Bu yüzden hiç kimsenin evinde pirinç dahi pişiremediğini anlar.
Hemen bir ferman çıkaran Nintoku
Halkının üç yıl boyunca sadece kendileri için çalışmasını emreder. sarayda çalışanları bile evlerine gönderir...
Sadece kendileri için çalışan halk
Üç yılın sonunda bolluğa kavuşur...
Nintoku kuleye çıkar
Ülkenin her yerinde ocakların tütmekte olduğunu yükselen dumanlardan anlar.
Yanındaki eşine sevinç içinde "artık zenginiz der...
İmparatoriçe ise üç yıl boyunca bakımsızlıktan dolayı her yeri eskiyen, çatısı akan, çiçekleri solmuş sarayı göstererek "sen bu halimize zenginlik mi diyorsun der...
Nintoku'nun yanıtı, yüzyıllardır japonlar'ın aklından çıkmaz;
Halkın fakirliği
Bizim fakirliğimizdir
Zenginliği de bizim zenginliğimizdir.
(Adana Süleyman Işık)
Çalışın köleler.
YanıtlaSilHaşmetli için daha çok para gerek.
Zira saltanatının doruk noktasında daha çok gösteriş ve itibara ihtiyacı Osmanlının
(Hollanda Kerim Demirel)
Tarık Hocam, Bu kadar da vergi olurmumuş?
YanıtlaSil(Söke Murat Bulgurcu)
Osmanlı niye ordusunu besleyecek ekmeği bulamadığı belli olmuş
YanıtlaSilKöylü ekmez ise vergi de almaz olursun
(Manisa Selim Beyaz)
Vergi alma sanatı
YanıtlaSilKazları bağırtmadan yolmaktan geçer.
(Rize Gencay Çiçek)
Vergi sistem
YanıtlaSilAdalesiz alınan her ülkede
Huzur arama
Kaos ara
(Lüleburgaz Umur Çağatay)
İleri de acaba devletler
YanıtlaSilKendi gelirlerini ayarlayıp
Vergisiz bir sisteme geçerler mi?
(Adıyaman Murat Koçak)