Acı Biber ile İlgili Tüm Bilgiler. Faydalı mı? Zararlı mı? Tarih İlk Kimler Kullandı? Dünyaya Nasıl Yayıldı
Evet, Çok Faydalıdır. ( Aşağıdaki Yazı Okuyacak Zamanı Bulmayanlar için )
Ne Kadar Acı Yemeliyiz?
Tabii Kendinize İşkence Etmeyecek Kadar Acı Yemeliyiz.
Ana vatanı Güney Amerika olarak kabul edilen acı biber, ilk olarak bugünkü Meksika, Şili ve Peru'nun olduğu bölgelerde 14. yüzyıllarda yaşayan Azteklerin yazıtlarında söz edilmiştir.
Adı Nereden Geliyor?
Bu Bu yazıtlarda biberin ismi "beiberaxql" olarak geçmektedir. Ancak Aztek hiyeroglifleri çözümlenirken yapılan bir yanlışlıkla kelime biber olarak okunur ve günümüzde de bu adla anılır.
Acı biber öncelikle bir süs bitkisi ya da merak unsuru olarak botanik ve aristokrat bahçelerinde yetiştirilir ve ilaç olarak kullanılırdı.
Dünyaya Ne Zaman Yayıldı?
Avrupa’da ilk olarak İspanya’ya ulaşan acı biberi,
16. yüzyılda Kristof Kolomb’un getirdiği düşünülür.
16. yüzyılda Calabria ve Güney İtalya’ya
17. yüzyılda Güneybatı Fransa’ya
18. yüzyıla gelindiğinde ise Macaristan, Balkanlar ve tüm Güney Avrupa’ya yayılarak Asya karabiberine güçleri yetmeyen halkın tercihi olur.
Acı biber, Amerikan bitkileri içinde Avrupa’da en hızlı benimsenen bitkidir.
İlk bulunduğunda zehirli olduğu zannedilen domatesin aksine, Avrupa’ya getirilişinden kısa bir süre sonra özellikle Güney Avrupa’nın pek çok bölgesinde yetiştirilmeye başlanır.
Ardından İran ve Hindistan’dan doğru Doğu Akdeniz’e ulaşır.
Acı biber Osmanlı İmparatorluğu ve Roma İmparatorluğu tarafından kontrol edilen ticaret yolları sayesinde Avrupa’da yaygın hale gelmiştir.
18. yüzyılın ortalarından itibaren başta İspanyollar olmak üzere Avrupalı seçkinler acı bibere, bir mutfak malzemesi olarak, tekrar ilgi göstermeye başladılar.
Fransız seçkinlerin acı bibere ilgi göstermesi ise 19. yüzyılı buldu.
İmparator Napolyon’un 1806-1813 yılları arasında İngiliz ticaretine engel olmak için oluşturduğu Kıta Blokajı (Continental Blockade) karabiberin teminini sınırladığında, Büyük Macaristan Ovası çiftçileri acı biber üretimini artırmıştır.
Ayrıca İspanya’da Extremadura ve Murcia bölgeleri ticari birer merkez oldular. İspanya’nın Murcia kenti günümüzde de endüstriyel toz paprika üretiminde Macaristan ile rekabet halindedir.
Macaristan’da “biber gibi olmak” diye bir tabir vardır ve öfkeli, sinirli veya heyecanlı anlamına gelir. Paprika ise Macaristan’ın ulusal kimlik sembolüdür.
Biber Macaristan gibi Meksika’da ulusal kimlik sembolüdür; “Güçlüyüz çünkü biber yiyoruz” derler.
Acılılık Oranı Nedir?
Biberden bahsederken Wilbur L. Scoville'den mutlaka bahsetmek gerekir. 20. yüzyılda yaşayan bir farmakolog olan Scoville, yaşamı boyunca biberin acılığını ölçmek için birçok araştırma ve biberi acısından tamamen arındırmak için seyreltme testleri yapmıştır.
Bu nedenle de biberlerin acı seviyesi Scoville birimine göre söylenir. Bir biber, 2500 Scoville biriminde acı ise; bu biberin 2500 kat seyreltildiğinde acılığını kaybedeceği anlamına gelir.
Dünyanın En Acı Biberi Hangisidir?
Hindistan'da yetişen Bhut Jolokia veya Naga Jolokia'dır.
Bu biberlerin acı aralığı 1.041.427'dir
Yani bizim Anadolu’da acı biber olarak adlandırdığımız biberden 420 kat daha acıdır.
Türkiye'de isot (ısı otu), bilim çevrelerinde ise "capsicum anitum" adıyla bilinen kırmızı biber yaygın olarak tüketilir ve pul biber ya da toz haline getirilmiş kırmızıbiber olarak kullanılır.
Acısı ve tatlısı vardır. Maraş ve Antep biberi daha acıdır. İsot denen Urfa biberi ise, güneşten korunarak akşamları kurutulduğu için çok daha koyu olan rengi ile diğerlerinden ayrılır. Özellikle köftelerde kullanılır.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu mutfağında yaygın olarak kullanılan kırmızı biber, bölge mutfağında özel yere sahip çiğköftenin de vazgeçilmezidir.
Ağızımıza Aldığımızda Acı Biberi
'Trpv1' Adı Verilen Protein, Biberdeki Kapsaisinin Yol Açtığı Acının Etkisiyle, İlgili Hücrelere Kimyasal Sinyaller Yolluyor.
Bu Proteinin Harekete Geçmesi Tek Bir Molekül Tarafından Düzenleniyor.
Biberdeki Kapsaisin de İşte Bu Proteini Uyarma Kabiliyetine Sahip.
Niye Ağımız Yanar ve Sıcak Basar;
Böyle Bir Şey Oluyormuş Hissi Verir,
Olmayan Bir Tehlikeye Karşı Beyni Uyarır.
Bu Yüzden Acı Biber Yedikten Sonra "Ağzımız Yanar", "Sıcak Basar".
İnsanları Tat Algılayıcılarının Sayısına Göre Üç Grupta Sınıflandırılabileceğini
Aşırı
Orta ve
Çok Az Algılayabilenler
Bu Sayı İnsanların Tat, Sıcaklık ve Yiyeceğin Dokusunu Algılama Derecesini ve Hassasiyetini de Belirliyor.
Yani Her Birimizin Bu Algıları Farklılık Gösterebilir.
Ağzımız Yandığında Su Acısını Dindirir mi?
Acı Yemeğin Ardından Su İçmek Pek İşe Yaramaz
Çünkü Ayran Yağ İçerir.
Ayrandaki Yağ, Ağzınızdaki Kapsaisini Temizleyerek Acı Hissini Ortadan Kaldırır.
Su İse Soğukluğundan Dolayı Ancak Geçici Bir Etki Sağlar.
Yorumlar
Yorum Gönder