Bağımsızlık Uğruna Ölümü Seçmiş Xanthos Savaşçıları ve Onların Destansı Şiiri ve Hikayesi

Özgürlük ve bağımsızlıklarına son derece bağlı bir halktı.
Anadolu'da Roma İmparatorluğuna eyalet olarak katılan son bölgedir.

Xanthos'luların acı bir hikayesi var aslında.
Bağımsızlık uğruna ölümü seçmiş olmaları, onların günümüze kadar ulaşan destansı kahramanlıklarını yeterince anlatıyor zaten.

Yüz binlerce askerden oluşan Pers ordusuna karşı, 5-6 bin kişilik küçük ordularıyla sonuna kadar direnen Xanthoslular, bitmez tükenmez dirençlerine rağmen yenik düşerler.

Şehir düşse de, esir olarak yaşayamayacaklarından
Kadınlarını, çocuklarını ve hazinelerini kaleye kapatarak yakarlar.

Kendileri de, 
Bir zamanlar deniz olan ama Eşen Çayı’nın getirdiği alüvyonlarla

Bugün bir “sera” ovasına dönüşen kentin en yüksek noktasında içkisini yudumladığı terastan aşağı
Eşen Çayı’na atlayarak intihar ederler.

Bu Destanı Xanthos’lu Şair, kil tablete şu şiir kazımıştır.
Bu tablet günümüze kadar sağlam ulaşmıştır

“Evlerimizi mezar yaptık,
Ve mezarlarımızı kendimize ev…

Evlerimiz ateşe verildi,
Ve mezarlarımız yağmalandı…

Yüksek tepelere sığındık,
Yerine dibine saklandık,

Su içinde gizlendik,
Geldiler ve bizi buldular…

Bizi yaktılar ve yok ettiler,
Bizi yağmaladılar…

Ve biz,
Analarımızın uğruna,
Kadınlarımızın uğruna…

Ve biz,
Onurumuz uğruna,
Ve özgürlüğümüzün…

Biz, bu toprakların insanları,
Topluca intiharı aradık

Arkamızda bir ateş bıraktık,

Hiç sönmeyecek…"


İlk olarak Mısır ve Hitit medeniyetlerine ait tarihi kaynaklarda geçer.
Bu kaynaklarda “Lukka ve Luka” isimli halklardan bahsedilir.
Bilinen tarihteki ilk yazılı anlaşma olarak bilinen Mısırlılar ve Hititler arasından imzalanan Kadeş Anlaşmasında bu halkın adı geçmektedir.

Denizci Lukka Halkı
Likya adını burada yaşayan bu denizci halk vermiştir.


Troia savaşında, Troia saflarında savaştılar.
Komutanları Sarpedon ve Glaukos idi.

Sarpedon'un Hektora seslenişi;
  Ben ta uzaklardan geldim yardıma
  Anaforlu Xanthos'tan geldim, uzak Lykia'dan
  Sevgili karmı, yavrumu kodum orada,
  Yoksulların göz dikeceği bir sürü mal mülk kodum,
  Savaşa sürüyorum Lykialıları gene de,
  Kendim de en öndeyim işte bak

Likya'lı Bir Şairin Dizeleri; 
Beni bulamazsan üzülme, eşyalarımı bulacaksın.
Kestiğim taşları,
Açtığım yolları,
İşlediğim heykelleri bulacaksın.
Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden,

Parmak izlerimiz değecek birbirine


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatta Dört Aşamalı Bir "SİLİNME" Süreci Vardır

Bugün Aziz Nesin (20.12.1915 - 06.07.1995) _ Anmak ve Bay Düdük Kitabından _ Kısa Bir Öykü _ Uçuruma Gidiyoruz

Ben Bu Yaşıma Kadar Çok Şeyler Yaşadım Ama Yanlışlıkla Arka Balkonun Işığını Açık Unuttum. Uyuduktan Sonra Işıkları İçimden Söndürdüm

Kimsenin Çayını İçmeyin Çocuklar

Defne

Babaların, Bizim Bu Küçük Şeylerde, Uyarmaları Hoşumuza Gitmiyor Olabilir. Fakat?

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 02

Bugün Hayatınızı Kolaylaştıran Çoğu Şeyleri 29 Ekim 1927 Çekilen Fotoğraftaki İnsanlara Borçluyuz

Yaşadığınız İlin Adının Nereden Geldiğini Merak Ediyor İseniz?

Hayattan 003 Kısa Öykü ve Öğüt _ O Gün, Benim Onurumu Kurtardınız.