Yaşadığı Dönemde, Tüm Zamanların En Güzel Kadınlardan Biri Olarak Kabul Edilen _ CAPUCINE
Bu
gün 91 yıl önce ( 6 Ocak 1928, Saint-Raphaël, Var, Fransa ) doğdu
İnişli
çıkışlı bir yaşam sürdü
Bütün
dünya onu beğenmesine rağmen o intiharı (17 Mart 1990, Lozan, İsviçre ) seçerek yaşamına son verdi
Güzelliğini
hayran olduğum Fransız film yıldızı
Capucine
(Latin Çiçeği) hakkında birkaç cümle ve fotoğrafları ile anmak istedim
Tarık Başçıl
Germaine Hélène Irène Lefebvre adıyla 6 Ocak 1928 yılında güneydoğu Fransa’nın Provence-Alpes-Cote d’Azur bölgesinde Raphael var kasabasında orta sınıf bir Fransız ailesinin kızı olarak dünyaya gelen Capucine (Kap-oo-seen), genç kızlığında, ünlü Paris Beaux-Arts’da (Güzel Sanatlar) dil eğitimi almış
Avrupa’da savaşın bitiminde, ailesi tarafından öğretmen olarak bir iş bulması için baskı altına alınmasına rağmen, öğretmen olmak yerine bir bankada çalışmayı tercih etmişti.
17 yaşında Paris’te üstü açık bir faytona binerken
bir fotoğrafçı tarafından keşfedilmişti.
Fotomodelliğe ve mankenliğe de bu şekilde başlamış,
bir moda mankeni olarak Christian Dior, Givenchy, Maggy Rouff gibi modaevleri
ile çalışmaya başlaması da böyle gelişmişti.
Mankenliğe başladığında uzun olan adını
değiştirmiş, adını tek bir kelimeyle, hoş kokulu, parlak kızıl, turuncu, sarı,
maun ve krem renklerindeki “Nasturtium” (Türkçesi Latin Çiçeği) adlı sarmaşık
türü bir çiçeğin Fransızcası olan “Capucine” yapmıştı.
Bu adı kendine uygun bulmuş, profesyonel hayatına
Capucine olarak devam etmişti. Ona sadece yakın arkadaşları “Cap” diye hitap
ederlerdi.
Yıllar sonra bir gazeteciye,
“Germaine adından nefret ederdim, model olduğumda
değiştirdim. Her nasılsa bir şekilde bu isim kaldı; Ve buradayım.” demişti.
Bu egzotik isim, onun ince uzun bedenine, kemikli
yüz yapısına, gri-mavi hülyalı bakışlarına ve soğuk, ulaşılmaz ve bir o kadar
da asil beden diline, özel dikim bir elbise kadar iyi uymuştu.
Onu, çıkık elmacık kemikli uzun yüzü, ince ve sivri
burnu ve uzun boynu nedeniyle Mısır kraliçesi Nefertiti’ye benzetenler de
olmuştu.
Capucine uzun bir zamandır manik depresyondan
muzdaripti
ve yıllar içinde birçok kez intihar girişiminde
bulunmuş, bu girişimleri yine İsviçre’de yaşayan arkadaşı Audrey Hepburn
tarafından son anlarda engellenmişti.
17 Mart 1990, Yaşadığı dönemde, tüm zamanların en
güzel kadınlardan biri olarak kabul edilen CAPUCINE, 62 yaşında, İsviçre’nin
Lozan kentinde Chemin de Primerose 6’da yaşadığı 8 katlı apartmandaki
dairesinden, kendini boşluğa bırakarak hayatına son vermişti.
19 Mart’ta, rol aldığı “Anne Frank”ın Miami’de
gösteriminin yapılacağı akşam, otel odasında bulunan Audrey Hepburn’a bir
telefon gelmişti.
Audrey’in yüzü, telefona cevap verdikten sonra küle
dönmüş ve ağzından büyük bir acıyla, sadece “Capucine” kelimesi çıkabilmişti.
Audrey Hepburn ve eşi Robert Wolders birkaç hafta
sonra, İsviçre’ye döndüklerinde, onları birçok “Cap krizinden” tanıdıkları ve
nazik bir insan olan Capucine’in psikiyatristi ziyaret etmiş ve onları şok
edecek acı gerçeği dile getirmişti:
“Capucine’in acı çekmesi çok dayanılmazdı, bu
gerçekten de en iyi çözüm oldu.”
Ne yazık ki son zamanlarında Capucine tüm servetini
yitirmiş, Holden’in ona bıraktığı para da bitmişti, tek kalan varlığı
dairesiydi.
Öldükten sonra Capucine, Audrey Hepburn için
olağanüstü bir jest yapmıştı.
Capucine kendi iradesi ile hazırladığı vasiyetinde,
o dairenin satılmasını ve elde edilen gelirin yarısının Kızıl Haç’a, diğer
yarısının da Unicef’e verilmesini ve her iki bağışın da Audrey’in
çalışmalarının onuruna verildiğinin belirtilmesini şart koşmuştu.
Ayrıca satış sonrasında elde edilen yaklaşık
100.000 doların Audrey Hepburn tarafından nereye verilmesi gerektiğinin
belirlemesi istenmişti.
İntihar ettiğinde, kimsesi yoktu, arkasında
yalnızca evinde onunla birlikte yaşayan üç kedisi kalmıştı.
Capucine 1948 - 1990 yılları arasında 36 film ve 17
televizyon yapımında yer almış
Yorumlar
Yorum Gönder