Film Önerim _ Çin'li Yönetmen Yimou Zhang dan _ 6 Film
1920'li yıllarda Kuzeybatı Çin kırsalının sakin
yaşamını hareketlendiren en önemli etken düğünler, hasat bayramları ve
eşkiyalardır.
Görünmeyen bir anlatıcı Büyükanne ve Büyükbaba’sının yaşamından kesitler anlatmaya başlar.
Çin sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Yimou Zhang'ın beyaz perdeye aktardığı Kızıl Darı Tarlaları, tarihsel bir anlatımla kara mizahı ustalıkla kaynaştırıyor.
Roman, geçmişle bugün, ölüyle diri, iyiyle kötü arasında belirgin bir ayrım yapılmadan sürüyor.
2. Yuvaya Dönüş
Hikaye Çin tarihinde kültür devrimi denen bir dönem
ve hemen sonrasında geçiyor.
Başarılı sanat yönetimiyle birlikte bu tarihi doku
oldukça iyi yansıtılmış.
Ayrıca uzun bir dönemi kapsadığı için ayrı bir
değer kazanan makyaj konusunda da ortaya çıkan sonuç oldukça iyi,
1970'li yılların başında suç işlemek nedeniyle
hapisteki çiftçiliğinde işçi olarak çalışan Lu Yanshı (Cheng Daoming),
çiftçiliğin taşınması sırasında eve kaçar.
Bu, Lu'nun bale dansı seven kızı Dan Dan üzerine
büyük bir baskı oluşturur.
Dan Dan, annesi Feng Wayu'nun (Gong Li) babasıyla
buluşmasını engeller.
Bu nedenle karı-koca, birbirine yakın olmasına
rağmen buluşamaz.
Kültür devriminin sona ermesinden sonra, Lu Yanshi,
sonunda temize çıkarak eve döndü.
Ancak kızı, bale rüyasından vazgeçip fabrikada işçi
olarak çalışmaya başlar.
Sevdiği eşi ise hastalıktan dolayı Lu'yu tanımaz
hale gelir.
Lu, onun için en uygun seçeneği yapar.
3. Kırmızı Fenerler
1920'lerde Çin'deyiz.
Babasının ölümünden sonra, 19 yaşındaki genç kız
Songlian, toprak sahibi olan 50 yaşındaki Chen Zuoqian ile evlenmek zorunda
kalır.
Zuoqian'ın Songlian'dan başka 3 karısı daha vardır
ve hepsinin ayrı ayrı yaşadığı evlerin olduğu dev bir malikhaneye sahiptir.
Üçünün de arasında sürekli bir çekişme söz
konusudur.
Songlian
aralarına katılınca rekabet kızışır.
Songlian'ın diğer üçüne karşı koyabilmek ve daha
ayrıcalıklı yaşayabilmek için güçlü olmak zorundadır.
Zuoqian, hangi karısıyla geceyi geçireceğine karar
verecektir.
Eşleri de evlerinde olduğunu belli etmek için
kırmızı fenerlerini yakarlar.
4. Savaşın Çiçekleri
1937'de, Nanking kenti Çin ve Japonya arasında
yaşanan savaşta tam arada bombalanan ve yağmalanan nokta olarak kalmıştır.
Japon İmparator Ordusu Çin'in başkentini işgal
ederken, çaresiz siviller eski zamanlardan kalma bir katedralin duvarları
arkasına sığınırlar.
Bu katedralde karşılarına çıkan Amerikalı John
Miller önce öğrencilerden ibaret bu bir grup sivili daha sonra bölgenin
fahişeleri olarak tanınan en güzel kadınlarını kiliseye mecburen kabul eder.
Henüz peder olma yeterliliğinde olmasa da işgal güçlerine karşı ölen pederin kılığına giren John, bir avuç kadının güvenliğini sağlamaya çalışırken, savaşın acımasızlığı din, merhamet, hoşgörü dinlemez.
5. Altın Çiçeğin Laneti
10. yüzyılda Çin’in çalkantılı politik ve toplumsal
hayatı, Tang Hanedanlığı’nın içine de sızmıştır.
Kral’ın birbirinden farklı yapıdaki üç oğlu ile
arasındaki sorun ve anlaşmazlıklara Kraliçe’ninkiler de eklenince saray, adı
konmamış bir gerginliğin merkezi olur.
Kral, Kraliçe ve Kral’ın oğulları arasındaki sır
dolu yalan dolanlar, uzunca bir süre açığa çıkmadan devam etmiş olsa da, artık
sessizliğin sonuna gelinmiştir.
Chong Yang Festivali, büyük bir hesaplaşmanın
yaşanacağı bir geceye sahne olacaktır.
Kral’ı ise tahmininden çok daha büyük bir ihanet
beklemektedir.
Festival gecesi saraya saldırmak için bekleyen
binlerce altın zırhlı savaşçı, ölümcül bir ihanetin baş kahramanları
olacaklardır.
6. Yaşamak
1940'ların Çin'inde başlayan hikayede varlıklı bir
ailenin oğlu olan Wei'nin aşırı derecede kumar alışkanlığı vardır ve bu kumar
merakı kısa sürede onun ve ailesinim tüm mal varlığını kaybetmesine neden
olacaktır.
Bu noktadan sonra ise Wei ve ailesinin Çin'in
komünistleşme süreci ile birlikte yaşadıklarını görme fırsatı elde ediyoruz.
Bir yandan bir ailenin dram dolu hayatına tanıklık
ederken bir yandan da Çin'in nasıl hızla komünizm sürecine sürüklendiğini
görebiliyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder