Adalet Ölürse, Çan 4 Defadan Fazla Çalar, Bunu Unutma
Adalet ilgili güzel bir öykü
Tarık Başçıl _ 30 Haziran 2023
Not:
Kırmızı kelime gördüğünüzde ve onu tıklar isenizi sizi "Vikipedi" yönlendirir
Çok eski yıllarda krallıkla idare edilen bir ülke varmış.
Ama
Bu ülkede, hukuk ve hakimlerde varmış.
Şehir merkezindeki dev bir çan varmış
Bir vatandaş öldüğünde çan bir defa çalınırmış
Eşraftan birisi ölürse çan iki defa
Büyük bir devlet adamı ölürse üç defa çalınırmış.
Kral öldüğünde ise çan dört defa çalınırmış.
Bu gelenek çok uzun zamandır
Böyle olduğundan insanların zihinlerine kazınmış
Gel zaman git zaman sonra
Şehirde bir olay olur
Davanın sanığı olarak mahkeme huzuruna çıkarılan kişinin masumiyetini ise bütün vatandaşlar bilmektedir.
Bir formalite olarak görülmesi ve beraat beklenen davadan sürpriz bir karar çıkar.
Sanık para cezasına mahkum olur
Hakim sorar:
Bir diyeceğin var mı?
Sanığın cevabı:
Sanığın cevabı:
Hayır!..
Mahkeme biter.
Mahkeme biter.
Dinleyiciler dağılır.
Kafalarda bir kaygı ve kuşku gelişir adalet hakkında
Kısa bir süre sonra dev çanın sesi duyulur.
Acaba kim öldü?
Çan bir defa daha çalar.
Eşraftan biri öldü.
Şehir çan sesi ile bir defa daha inler.
Şehir çan sesi ile bir defa daha inler.
Büyük bir devlet adamı
Acaba kim?..
Soruya cevap alınmadan çan bir defa daha çalar, yeri, göğü inletir.
Herkeste bir feryat
Eyvah!..
Kralımız öldü!..
Ancak
Törede görülüp işitilmemiş bir şekilde çan
Beşinci kes çalınır, yer gök inler ve sesler kesilir.
Herkes bunun ne anlama geldiğini öğrenmek için
Çanın bulunduğu meydana toplanırlar
Çan görevlisine koşar.
Bir de bakarlar ki çanı
Haksız yere mahkûm edilen adam çalmaktadır.
Sorarlar:
Ne demek beş defa çan çalmak?
Kraldan daha büyük birisi mi öldü?
Cevap şaşırtıcı olduğu kadar anlamlıdır da;
Evet!
ADALET ÖLDÜ!..
Adalet sadece devletin temeli değil
Toplumunda temelidir.
Adaletin olmadığı yerde
Hiç bir ahlakı da yeşertemezsiniz.
Adaletin öldüğü yerde
İnsanlık da ölür.
Emile Zola’nın dediği gibi
“Adaletin Olmadığı Yer Vatan Değildir."
İmamın biri ezanı kağıttan okuyormuş.
İmamın biri ezanı kağıttan okuyormuş.
“Bu nasıl cahil imam ezanı ezbere bilmiyor”
diye köylü toplanmış hocayı şikayet için kadıya gitmişler.
İçeri girmişler.
“Selamünaleyküm” deyip selam vermişler.
Kadı bakmış, sonra oradan bir kağıt alıp okumuş.
“Aleykümselam.” Akabinde
“Bir diyeceğiniz mi vardı?” diye sormuş.
Köylüler :
“Hayır kadı efendi, artık bir diyeceğimiz yok.” demişler.
Şu önemli veciz sözlere çok önem veriyorum:
Akıl Ölünce
Ahlak Ölür.
Ahlak ve Akıl
Ölünce
Toplum Bölünür.
Mahkemeden
Kadıyı Satın Aldığın
Gün Adalet Ölür.
Adalet Ölünce
Devlet Ölür.
Günaydın Tarık Hocam
YanıtlaSilBayram günü yine güzel bir yazı derlemişsin Teşekkür Ederim _ Edip Kaya
Adalet ile ilgili bir fıkrada benden olsun
- Ben bu ördeği aldım!
Kadı efendiye kim itiraz edebilir ki...
Fırıncı, kızarmış ördeği paketleyip kadı efendiye vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş. Fırıncıya sormuş:
- Hani bizim ördek nerede?
Fırıncı boynunu büküp: 'Uçtu' demiş.
Ördek sahibi öfkeyle fırıncının üstüne yürümüş.
İş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, ördek sahibi yerine, gayrimüslim bir müşterisinin gözünü çıkarmış.
Düşmanın bir iken iki olduğunu gören fırıncı kaçmaya başlamış.
Kaçarken atladığı duvarın arkasında hamile bir kadının üstüne düşmüş.
Kadın çocuğunu kaybetmiş. Kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş.
Tam köşeden dönerken Yahudi vatandaşın eşeğinin kuyruğundan yakalamış.
Yahudi, eşekten düşmüş.
Zaptiyeler, fırıncıyla birlikte peşindeki dört kişiyi yaka paça kadı efendinin huzuruna çıkarmışlar.
Kadı efendi mahkemeyi başlatmış. İlk sözü, ördek sahibi almış ve şikayetini söylemiş.
- Kadı efendi, bu adam benim ördeğimin üstüne yatmaya çalışıyor!
Ördeğin uçtuğunu iddia ediyor. Kızarmış ördek uçar mı?
Kadı efendi kitabı açmış. Ördeğin karşısında: "Tayyar" kelimesini görmüş.
Türkçesi, uçan demekmiş. Kadı efendi, bu suçtan fırıncıyı beraat ettirmiş.
Sıra gayrimüslim müşteriye gelmiş. O da bir gözünü fırıncının çıkardığını iddia ederek, davacı olmuş. Kadı efendi, kara kaplı kitabı yine açmış;
'Müslüman biri, gayrimüslim birinin iki gözünü çıkarırsa, Müslümanın bir gözü çıkarılır' yazıyormuş.
Şimdi demiş kadı efendi; fırıncı senin öteki gözünü de çıkarsın.
Biz de onun tek gözünü çıkaralım.
Gayrimüslim müşteri şikayetinden vazgeçmiş.
Sıra çocuğunu düşüren kadının kocasına gelmiş.
O da şikayetini bildirmiş.
Kadı Efendi, hükmünü vermiş: "Sen karını fırıncıya gönder.
Zayi olan çocuğun yerine bir çocuk yapsın!"
Adam, bu sözleri duyunca, mahkeme salonunu terk etmiş.
En son sıra eşekten düşen Yahudiye gelmiş.
Kadı Efendi ona da sormuş:
- Senin şikayetin ne bakalım?
Yahudi ellerini açmış;
Ne diyeyim kadı efendi, demiş;
ADALETİNLE BİN YAŞA SEN E Mİ!
Merhaba Edip Hocam
SilGüzel yorumunuza ve yoruma bir de fıkra eklediğiniz için Teşekkür Ederim. 🙏🙏🙏 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
Selam Tarık Bey
YanıtlaSilBir fıkrada benden olsun
Taner Gezgin
Arslan, kurt ve tilki ava çıkarlar. Bir geyik, bir koyun ve bir de horoz avlarlar.
Arslan, kurda:
- "Şimdi bunları adaletle paylaştırıp sohbetimize tat ver" der.
Kurt:
- "Ey cihân şahı, avcıların sultanı!..
Bundan kolay ne vardır...
Geyik sizin, koyun benim, horoz da şu zavallı tilkinindir".
Arslan, gök gürlemesini andıran bir sesle kükrer.
Kurdu, kan revan içinde yere serer. Tilkiye dönüp:
- "Tez sen paylaştır"der.
Tilki:
- "Ey yiğitler ülkesinin tek hükümdarı!..
Koyun sabah kahvaltınız, geyik öğle yemeğiniz, horoz ise sultanıma çerezdir.
Arslan:
- "Aferin sana bu adaletli taksimi kimden öğrendin?"
Tilki:
- "Şu yerde yatan kurt kardeşten öğrendim."
Taner Hocam;
SilFıkra için Teşekkür ederim 🙏🙏🙏 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
Çok güzel bir hikaye, Tabii anlayana
YanıtlaSilTarık Bey Bayramınız kutlarım. Esenlikler Dilerim
Tabii ki anlayana, Anlamayana ne yapsan nafile, Bende sizin bayramınızı kutlarım
SilKanunlar örümcek ağları gibidir.
YanıtlaSilZayıfları ağa yakalanır
Güçlülerse ağı delip geçer.
Balzac
👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilAdalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner!
YanıtlaSilKonfüçyüs
👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilKötülüğü adaletle
YanıtlaSilİyiliği de iyilikle karşıla.
Lao-Tse
👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilTarık Hocam, Siz burada insanlara bilgi veriyorsunuz. Bunun için minnettarız
YanıtlaSilBen Avukatım. Benimde bir katkım olsun istedim
Hakaret sayılmayan kelimeler ve sözler kanunda tek tek sayılmamıştır.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarıyla belirlenen, kategorik bir biçimde hakaret sayılmayan sözler şunlardır:
Beddua niteliğindeki kelimeler;
Allah senin belanı versin
Allah senin canını alsın
Allah seni bildiği gibi yapsın
Yarını göremezsin inşallah
Şeklindeki sözler beddua niteliğinde sözler olup hakaret suçunu oluşturmaz.
Eleştiri veya ağır eleştiri niteliğinde kelime ve sözler.
Dinsiz
İmansız
Şeklindeki sözler eleştiri mahiyetindedir.
Kaba hitap ve nezaket dışı kelime ve sözler.
Bir kimseye yönelik;
Bilgisiz
Terbiyesiz
Tecrübesiz
Siz kimsiniz lan
Çemkirme
şeklindeki sözler kaba söz ve hitap mahiyetinde olup hakaret suçunu oluşturmaz.
Umarım arkadaşların işine yarar
Ayrıca Bayramınızı kutlarım.
Salt rahatsız edici kelime ve sözler. Örneğin, “zavallı insansın”, “iki ruhlusun”, “doktora git sen ne karışıyorsun lan”, “siz çetesiniz” şeklindeki sözler rahatsız edici nitelikte olup hakaret suçunu oluşturmaz
Çok Sağolun katkılarınız için
SilBende sizin bayramınızı kutlarım
🙏 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
Haksızlığa uğramak
YanıtlaSilHaksızlık yapmaktan iyidir.
Sokrates
👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀
SilBizde 1000 sefer çalması lazım çanların
YanıtlaSil😢😢😢
SilÇanlar deyince aklıma, "Çanlar Kimin İçin Çalıyor", 1940 yılında Amerikalı yazar Ernest Hemingway tarafından yazılmış roman aklıma geliyor
YanıtlaSilÇok harika bir roman. Ben filmi de çok beğenmiş idim. 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋
SilBir gün adaletin kendisine de lazım olacağını niye insanlar düşünmüyorlar
YanıtlaSilİnsan gücü elde edince, O gücün asla kendinden gitmeyeceği hissine kapılıyor
SilBunun nedenlerinden biri de
Bu güçten faydalan zümrelerin
Hep pohpohlaması ve dalkavukluğundan, çevresindeki gerçekleri görememesin kaynaklanıyor