Arzularımız ve Zihnimizde Onlara Bağımlılığımız, Bizim Özgür Kalmamızı Bazen Engeller
Biliyorsunuz
Hindistan da maymunlar bir çok hayvan gibi kutsal kabul edilirler
Zorda kalınmadığı müddetçe kendilerine müdahale edilmezler.
Maymunlar sadece ormanlarda yaşamıyorlar.
Şehirler bir çok maymun türüne de evsahipliği yapıyor.
Kendilerine verilen bu imtiyazı sonuna kadar kullanan maymun çeteleri
Yapıları gereği şehirde beslenmek için her türlü yola başvururlar.
Çalmak bunun başında gelir.
Evlerin mutfaklarından tutunda sokaktaki seyyar satıcı tezgahları hep onların yiyecek sahalarıdır.
Hintliler için zor bir durum tabiki.
Kutsal kabul ettiğiniz için yapabileceğiniz tek şey onları yiyeceklerden uzak tutmak.
Bunu dışında geliştirilen diğer bir yöntem ise maymunları yakalayarak şehirden atmak. Ama bu da kısa vadeli bir çözüm.
Çünkü maymunlar bir şekilde şehre geri dönüyorlar.
Hintliler maymunları yakalamak için çeşitli tuzaklar kuruyorlar.
Zeki hayvanlar olan maymunlar tuzaklara bir kere yakalandıktan sonra geliştirdikleri kolektif bilinç sayesinde aynı tuzağa iki kere düşmemeyi başarabiliyorlar.
Ancak öyle bir yöntem var ki maymunlar sürekli aynı tuzağa düşüyorlar.
Tuzak şöyle;
Bir testinin içerisine ağzından ancak girebilecek büyüklükte bir meyve bırakıyorlar.
Meyveyi almak isteyen maymun testiden içeri elini sokuyor
Evlerin mutfaklarından tutunda sokaktaki seyyar satıcı tezgahları hep onların yiyecek sahalarıdır.
Hintliler için zor bir durum tabiki.
Kutsal kabul ettiğiniz için yapabileceğiniz tek şey onları yiyeceklerden uzak tutmak.
Bunu dışında geliştirilen diğer bir yöntem ise maymunları yakalayarak şehirden atmak. Ama bu da kısa vadeli bir çözüm.
Çünkü maymunlar bir şekilde şehre geri dönüyorlar.
Hintliler maymunları yakalamak için çeşitli tuzaklar kuruyorlar.
Zeki hayvanlar olan maymunlar tuzaklara bir kere yakalandıktan sonra geliştirdikleri kolektif bilinç sayesinde aynı tuzağa iki kere düşmemeyi başarabiliyorlar.
Ancak öyle bir yöntem var ki maymunlar sürekli aynı tuzağa düşüyorlar.
Tuzak şöyle;
Bir testinin içerisine ağzından ancak girebilecek büyüklükte bir meyve bırakıyorlar.
Meyveyi almak isteyen maymun testiden içeri elini sokuyor
Meyveyi avucuna alıyor ama meyveyle birlikte büyüyen eli testinin ağzından geçmiyor.
Bunu neresi tuzak diyeceksiniz.
İşin ilginci şu;
Avcılar geldiğinde maymun çılgına döner ama kaçamaz.
Aslında maymunu tutsak eden bir şey yoktur.
Bunu neresi tuzak diyeceksiniz.
İşin ilginci şu;
Avcılar geldiğinde maymun çılgına döner ama kaçamaz.
Aslında maymunu tutsak eden bir şey yoktur.
Onu Sadece Kendi Bağımlılığının
Gücü Tutsak Etmiştir.
Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır.
Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki
Bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.
Bizi Tuzağa Düşüren ve Orada
Kalmamıza Neden Olan Şey
Arzularımız ve Zihnimizde
Onlara Bağımlı Oluşumuzdur.
Elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır.
Yakın zamanda ise bu duruma Konfüçyus'ün bir hikayesinde rastladım.
Hikaye'de aynen böyle:
Konfüçyus, öğrencilerine ders verirken bunu uygular.
Öğrencilerinin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra der;
"Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir."
Çocuklardan biri açıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor ama başaramıyordu.
"Elimi çıkaramıyorum!"
Konfüçyus,
"Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır," dedi.
Konfüçyus daha sonra vazoyu alır ve ters çevirir.
Elma avucuna düşer...
Bu tuzağın sadece maymunlarda işe yaradığını zannediyorsanız yanılıyorsunuz. İnsanlarda da işe yarıyor gördüğünüz gibi.
Elmayı alma ve yeme konusu da bir metafor.
Buradan çıkarmamız gereken ders şudur dostlar;
Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.
Onu bırakabilmek de bir beceridir.
Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız
Yakın zamanda ise bu duruma Konfüçyus'ün bir hikayesinde rastladım.
Hikaye'de aynen böyle:
Konfüçyus, öğrencilerine ders verirken bunu uygular.
Öğrencilerinin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra der;
"Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir."
Çocuklardan biri açıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor ama başaramıyordu.
"Elimi çıkaramıyorum!"
Konfüçyus,
"Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır," dedi.
Konfüçyus daha sonra vazoyu alır ve ters çevirir.
Elma avucuna düşer...
Bu tuzağın sadece maymunlarda işe yaradığını zannediyorsanız yanılıyorsunuz. İnsanlarda da işe yarıyor gördüğünüz gibi.
Elmayı alma ve yeme konusu da bir metafor.
Buradan çıkarmamız gereken ders şudur dostlar;
Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.
Onu bırakabilmek de bir beceridir.
Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız
O zaman onu özgür bırakmalısınız.
Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız
Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız
O zaman buna son vermelisiniz.
Hepimiz birtakım şeyleri çözmek adına
Hepimiz birtakım şeyleri çözmek adına
Bu yola başvuruyoruz.
Oldurmaya çalışıyoruz.
Ancak bu bizi tuzağa hapsetmek başka bir işe yaramıyor.
O yüzden serbest bırakın, özgürleşin.
O zaman istediğimiz bize gelmeye başlayacak.
Bu konunun dışında ek bir bilgi;
Afrika'da da ağaç kovuğunun içine meyvanın çekirdeğini koyup
Maymunu yakaladıktan sonra iple bağlayıp tuz verirlermiş yesin,diye.
Hayvan susayınca su olan yere koşarmış.
İnsanlar da bu şekilde suyu bulurlarmış.
Oldurmaya çalışıyoruz.
Ancak bu bizi tuzağa hapsetmek başka bir işe yaramıyor.
O yüzden serbest bırakın, özgürleşin.
O zaman istediğimiz bize gelmeye başlayacak.
Şimdi tekrar düşünün;
Maymun aslında kim?
Bu konunun dışında ek bir bilgi;
Afrika'da da ağaç kovuğunun içine meyvanın çekirdeğini koyup
Maymunu yakaladıktan sonra iple bağlayıp tuz verirlermiş yesin,diye.
Hayvan susayınca su olan yere koşarmış.
İnsanlar da bu şekilde suyu bulurlarmış.
Merhaba Tarık Hocam
YanıtlaSilÖncelikle paylaşımlarınız için Teşekkür Ederiz
Bu hikayeyi daha önce birkaç defa okumuş idim.
Sizin renklendirmeli yazınızdan mı?
Yoksa emek verip, koyduğunuz resimlerden mi?
Daha doyurucu bilgi edinmiş oluruz
Emeklerinize Sağlık
Böyle düşünmenize sevindim
SilDaha doğrusu
Siz beni takip ettiğinizden ve yazılarımı beğendiğiniz için
Benim yazılarım size daha bir güzel ve anlaşılır geliyor
Örneğin, Kemal Sunal filmini izlerken yüzüne bakıp gülüyoruz
Çünkü biliyoruz ki,
Kemal Sunal bizi bir şekilde güldürecek
Degerli Tarık hırsiz maymunlar sanki haydutlar ile ayni yüzsüzlukde .
SilAslında, Maymunlar hırsızlık yapmıyorlar, onlar ihtiyacı olan şeyi alıyorlar.
SilHayatta kalmaları için gerekli
Zaten hayvanlar hırsızlık nedir bilmezler
Yemek için kendilerine zarar gelmeyecek şekilde almaya çalışıyorlar
Aslanlar bile bazen avladıklar avı, sırtlanlar çok olduklarında bırakıp kaçıyorlar
Çünkü kendileine zarar gelmemesi lazım
Selam Tarık Abi
YanıtlaSilYine her hafta paylaşımlara başlamanıza çok sevindik
Biz Özbekistan da ailece demiyorum
Tüm akrabalarımızla sizi takip ediyoruz
Hemi Türkiye Türkçemizi geliştirmeye çalışıyoruz
Hem de bilgimiz artırıyoruz
Buradaki tüm insanların tek arzusu var
Çocuklarımızın İyi bir Türkiye Üniversitesinden mezun olup
Özbekistan’ın kalkınmasında yararlı bir Özbek vatandaşı olmak istiyorlar
Sağol Varol
Ne kadar güzel yazmışsın Özbek Kardeşim
SilGurur duydum
İyi bir Türkiye'de üniversite de okusun
Ama
Geri dönsün Ülkesinin kalkınmasında faydalı olsun demeniz beni çok etkiledi
Sen iyi bir ÖZBEK vatandaşısın
Sizin gibiler olduğu sürece ÖZBEKİSTAN ın sırtı yere gelmez
Güzel bir nasihat olmuş
YanıtlaSilAnlayana
Zaten bizde anlayanlar için paylaşım yapıyoruz
SilAnlamayan zaten beni ne takip eder, Nede okur
Bu doymak bilmeyen hırsımız
YanıtlaSilYakın akrabalarımızda da varmış
:)))
SilSelamün Aleyküm Tarık Hocam
YanıtlaSilNereden buluyorsun böyle güzel nasihat verici hikayeleri
Ellerine kollarına sağlık
Allah'ın Selamı Rahmeti, Bereketi üzerimize olsun
(Konya’dan Hamza Ka.)
Selam Hamza Kardeşim.
SilNasihatlar almaktan daha çok önemli olan
Onu Uygulamak
İşte onu yapamıyoruz Maalesef
Bu Hindistan her türlü mahlukatı kutsal sayıyor
YanıtlaSilNasıl bir millet yahu
Tahmin ediyorum dinleri yüzünden olsa diye düşünüyorum
Hint topluğu, doğaya hayvanlara daha saygılı, onlar ile yaşamayı binlerce yıldır yaşamasını öğrenmiş bir halk
SilÖzgür birak ki özgür olasın huzur bulasın👍👍
YanıtlaSil(Ank. Gü. Öğ.)
Evet, Bazen nefisimize veya hırsımıza yenik düştüğümüz oluyor
SilO da bizim kayıbımız oluyor
Sevgili Tarık
YanıtlaSil1.Hindistanda iş gereği bulunduğum süre içinde maymunlar la ilgili izlenimim sizin aktardiginiz gibi.
2.çinde Konfüçyüs ün türbesini (artık turistik bir yer) ziyaret ettiğimde ogretilerini dinledim.
Bu mesajınla bana ikisinide hatırlattın.
Seni izliyor ve gönderilerini okuyorum ve zevk alıyorum.
Öpüyorum seni kardeşim. (İST. Ali As.)
Merhaba Ali Kardeşim
SilPaylaşımlarımı takip etmene sevindim
Ayrıca
Sende yazdıklarımı bizzat görerek doğrulaman
Derlememe ayrıca katkı sağlamış oldu.
Adana’dan Selamlar
Tarık çok güzel bilgiler
YanıtlaSilKaleminize sağlık.☺
YanıtlaSil