Vazifeyi Suiistimal Ettiği Söylenince Osman Nihat Akın “Bir İhtimal Daha Var. O da Ölmek mi Dersin?” Besteledi
14 Ekim
Ünlü Bestekar Osman Nihat Akın 1959 yılında aramızdan ayrıldı
Onun anısına ondan kısa bir anı derlemek istedim
Tarık Başçıl _ 14 Ekim 2024
Ünlü Sanatçı
Mualla Mukadder Atakan ın
Taş Plak Kayıdı (Video)
Bir gün bir PTT Müdürüğüne teftişe gider
Teftişin başlangıcında yapılan kasa sayımında kasanın 25 TL noksan olduğunu tespit eder.
Osman Nihat Bey Müdüre, “Biz sayımda hata yapmış olabiliriz Malmüdürünü al gel de kasayı bir de o saysın." der.
Müdür, olağan olmayan bu talebe şaşırır ama çaresiz PTT’nin yanındaki kaymakamlık binasında bulunan Malmüdürüne gider, çağırır.
Malmüdürü gelir sayım yapılır ve para tamam çıkar.
Osman Nihat Akın Teftişini tamamlar ayrılır.
★★★★★★★★★★★★★★
Aradan birkaç ay geçer.
Osman Nihat Akın, İstanbul’da Müfettiş odasında arkadaşlarıyla birlikte otururken
PTT Dağıtıcısı bir mektup getirir.
Mektubu gönderen teftişe gittiği şube müdürüdür.
Mektubu hem okur, hem ağlar.
Merakla oradakiler sorunca anlatır.
Mektupta şöyle diyordur:
Beni malmüdürünü çağırmaya gönderdiğinizde 25 lirayı siz cebinizden tamamladınız, haliyle kasa tamam çıktı.
Evet, parayı ben almıştım.
Hanımım çok hasta idi
İlaç ve doktor parası yapıp sonra iade edecektim.
Siz aniden geldiğiniz için yerine koyamadım.
Sizin ince ve hassas kalbiniz durumu anladı ki;
Bana mesele yaşatmadınız.
Bu yüzden size minnettarım..
Herkes duygulanır ve üstadı hararetle tebrik ederler..
Daha sonra içlerinden biri üstadı ispiyonlamış
Vazifeyi suiistimal etti
Yolsuzluğa çanak tuttu diye.
Üstadın karakteri herkesçe bilindiğinden, bir şey yapılmamış.
Ama bu durum üstada çok koymuş,
O da tutmuş "Bir ihtimal daha var, O da ölmek mi dersin?"
isimli unutulmaz eserini bestelemiş.
Bir ihtimal daha var
O da ölmek mi dersin?
Söyle canım ne dersin?
Bir ihtimal daha var
O da ölmek mi dersin?
Söyle canım ne dersin?
Vuslatın başka âlem
Sen bir ömre bedelsin
Sen bir ömre bedelsin
Vuslatın başka âlem
Sen bir ömre bedelsin
Sen bir ömre bedelsin
Sükût etme nazlı yâr
Beni mecnun edersin
Beni mecnun edersin
Sükût etme nazlı yâr
Beni mecnun edersin
Beni mecnun edersin
Vuslatın başka âlem
Sen bir ömre bedelsin
Ah, sen bir ömre bedelsin
Vuslatın başka âlem
Sen bir ömre bedelsin
Sen bir ömre bedelsin
Osman Nihat Akın
1905 yılında İstanbul, Bakırköy'de doğdu.
Babası Çorlu eşrafından Osman Beyzâde Nihad Bey , annesi Rasime Hanımdır.
Mâruf edip ve yazarlarından Ahmet Rasim'in de torunudur.
Akın, İstanbul İktisat Fakültesini bitirdi.
İstanbul Maliye dairesinde tahakkuk memuru olarak başladığı resmi görevi, aynı dairede müfettişlik
Ankara'da TCDD Genel Müdürlüğü tercüme kalem şefliği ve yayın müdürlüğü olarak devam etti.
Eski bestekârlarımızdandır
YanıtlaSilÇorlu eşrafından Osman Bey-zâde Nihad Bey’in oğlu
Mâruf edip ve yazarlarımızdan Ahmet Rasim’in de torunudur.
(Tekirdağ Feza Keskin)
Güftesi Osman Nihat Akın’a
YanıtlaSilBestesi şükrü Tunar’a ait olan
Geçmiş pişmanlıklarınızda boğan, muhteşem bir hüzzam icrasıdır
Bir zamanlar maziye bak ne kadar sendik
İkimizin Mesud olmak emeli vardı
Gören bilen nazarında sevdalı dendik
Göze gelen böyle aşkın eceli vardı
Sihirli bir insandır
YanıtlaSilNe yazdı ise
Duyulduğu anda omuz düşürür
İşi gücü bıraktırıp uzaklara baktırır eli çeneye dayatıp
Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde Osman baba
(Sakarya Hasan Asır)
1905 senesinde, Bakırköy’de dünyaya gelen Osman Nihat Akın’daki musiki kabiliyetini
YanıtlaSilOrtaokula gittiği sıralarda
Kendisine musiki hocalığı yapmış olan piyanist Sadri Bey sezmiş
Kendisiyle yakından ilgilenerek okuldan mezun oluncaya kadar
Ona iyi denecek kadar piyano çalmasını da öğretmiştir.
(Balıkesir Kemal Kuran)
Tarihçi, yazar, şair, darülfünun tarih müderrisi olan Ahmet refik Altınay (1881-1937) Osman Nihat ile iyi arkadaşlardı
YanıtlaSilBeraber tavla oynar ve Büyükada dil Burnu’nda beraber gezerlerdi.
Kader onları 1937 yılının ekiminde Altınay’ın ölümü ile ayırdı
Bu duruma çok üzülen Osman Nihat akın
Altınay’ın ölümünün birinci yıl dönümünde yine dil Burnu’nda gezerken hislerini nağmeye döktü
Dillerden düşmeyen “Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi” isimli Nihavend şarkıyı arkadaşının anısına besteledi.
Buradaki "Dil" adadaki gezinti yerinin ismi olduğu gibi bir diğer manası da "Gönül" demektir...
Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi
Dil’de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi
Ben de şaştım nasıl oldu yüreğime inmedi
Dil’de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi
Tevafuk bu ya Osman Nihat akın da bir ekim günü eski dostunun yanına yürümüştür.
(Ankara Sefa Kayalık)
İlk bestesi “ne müşkülmüş seni sevmek, sana yâr olmak” güfteli suzinak makamındaki şarkısıdır.
YanıtlaSilKendisinin söylediğine göre dedesi bir gün yanına çağırarak bir şeyler okumasını söylemiş.
Osman Nihat akın bu eserini okuyunca
Çok beğenen Ahmet Rasim Bey, kimin olduğunu sormuş.
Kendi eseri olduğunu söylemeye cesaret edemeyerek hacı Arif Bey’in olduğunu söylemiş. Duygulanarak gözleri dolan Ahmet Rasim Bey;
“Böyle bir eseri ancak o yapabilir” diye söylenmiş.
Osman Nihat, şarkısının beğenildiğinden cesaret alınca dedesine gerçeği anlatmış
Buna çok kızan dedesi;
“Düzenbaz, Yalancı” diyerek bastonla kovalamış.
Ahmet Rasim, sonra torunundaki bu yeteneği anlayınca onunla yakından ilgilenmeye başlamış ve önemli katkıları olmuş.
(Gaziantep Mustafa Kurt)
Osman Nihat’ın;
YanıtlaSilTürk mûsikîsi repertuarına sunduğu eserlerdeki orijinaliteye dikkat edilecek olursa
Onlarda, gelmiş geçmiş bestekârlarımızda az rastlanan bambaşka bir eda ayrı bir çeşni bulunur.
Mistik ve romantik okulun tamamen dışında kalan Osman Nihat
Kendi ruhundan başka, hiçbir tesirin altına girmeyecek kadar saf ve temiz kalmış nağmelerinde, tabiilikten asla ayrılmamıştır.
Mûsikî kabiliyetinden başka
Her biri birer berceste mısra halinde dillerde dolaşan şiirleri de Osman Nihat’ın ayrı bir kıymet tarafıdır.
(Aydın Süleyman Şanlı)
Osman Nihat’ın;
YanıtlaSilTürk mûsikîsi repertuarına sunduğu eserlerdeki orijinaliteye dikkat edecek olursanız
Onlarda, gelmiş geçmiş bestekârlarımızda az rastlanan bambaşka bir eda,
Ayrı bir çeşni bulursunuz.
Mistik ve romantik okulun tamamen dışında kalan Osman Nihat
Kendi ruhundan başka
Hiçbir tesirin altına girmeyecek kadar saf ve temiz kalmış nağmelerinde
Tabiilikten asla ayrılmamıştır.
(Adana Remzi Çalışkan)
İlk bestesi “ne müşkilmiş seni sevmek, sana yâr olmak” güfteli sunak makamındaki şarkısıdır.
YanıtlaSilOsman Nihat Akın’ın çoğu popüler olmuş
Tanınmış ses sanatkârları tarafından plâklara okunmuş
Otuz sekiz kadar şarkısı bilinmektedir.
Bunlardan “yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi” adlı nihavend şarkıyı
Tarihçi Ahmet refik Altınay’ın ölümü üzerine bestelemiştir.
(Çorum Burhan Yılmaz)
Sihirli bir insandır.
YanıtlaSilNe yazdı ise, duyulduğu anda omuz düşürür, işi gücü bıraktırıp uzaklara baktırır eli çeneye dayatıp.
Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde Osman baba.
(Çankırı Asım Üngen)
Göze mi geldik, sen mi unuttun, gelmiyorsun ah
YanıtlaSilÖyle karanlık gece ki ruhum, olmuyor sabah
Yüksel ufuktan sineni göster bir gün göreyim
Öyle karanlık gece ki ruhum, olmuyor sabah
(Kars Taner Uysal)
Göze mi geldik
YanıtlaSilİlk radyodan dinledim galiba
Birden çıktı çünkü karşıma
Şaşırmak güzeldir
Şaşırdım
Nasıl bir cümledir bu
Öyle karanlık gece ki ruhum olmuyor sabah
Boş bulunmak da insani durumların en şaşkaloz davlumbazlarındandır ciğerden hava çeken.
Boş bulundum, gözüm doldu
Nasıl bir şarkıdır bu, içinden böyle bir söz geçer
Tamam
Yavaş yavaş kalbe işleyen bir müziktir Türk sanat müziği
Usul usul söyler derdini.
Bağırmadan, göstermeden, bir tür iç konuşma gibi ilerler.
İsyan da acı da hüzün de gölgelidir.
Ama, öyle karanlık gece ki ruhum olmuyor sabah, karanlık bir cümledir.
Enderdir böyle güzide karanlık cümlelerin bir şarkıda ışıldaması.
(Sivas Haluk Yenigün)