Erol Taş ve Köyümdeki Sinema

 

Bugün Erol Taş’ın
8 Kasım 1998 tarihinde İstanbul'da geçirdiği bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldığı gün


Erol Taşını anmak ve 60’lı yıllardaki izlenimlerimi derlemek istedim

Tarık Başçıl  _   8 Kasım 2024


Erol Taş Anısına 
2 dk. Kısa Video
★★★★★★★★★★★★

Yaşı 40-50 in üzerinde olan kişilerin tanıdığı
Yeşilçam’ın kötü karakter oyuncuların başında gelen oyuncu


Çeşitli Film Festivallerinde 
7 defa En İyi Yardımcı
Erkek Oyuncu Ödülü aldı

1960 larda Adana Tuzla köyümüz de
Traktör çalıştırılarak jeneratörde
n üretilen elektrikle film oynatılırdı



Yazlık Sinema

Film olduğunda fakir zengin tüm köylü kadınlı erkekli oturma ayrımı olmaksızın
Yazlık tahta sandalyelerde oturuldu


Sinemanın Çevresi siyah bezleri ile çevrili olur
Para vermeden ağaçların üzerinde izlenmesin diye

Bizim köyde Sıtma
(Okaliptüs) ağacı dediğimiz
Devasa büyük ağaçlar vardı 
O kadar büyüktü ki


Perdelerin engel olma imkanı yoktu
Üstünü kapatılması lazım

O da yazlık sinema özelliği kalmaz
Zaten Adana yaz akşamları bile çok sıcak olur


Sıtma ağaçlarını tepesine
Pamuk toplamaya adana dışından gelen  ırgat çocukları tırmanır

Oradan izlerler
(Sıtma ağaçları kesmek yasak olduğundan sinemacının ağaçları kesme şansı da yoktu)

★★★★★★★★★★★★

Cumhuriyet
Adana köylerin başının belası olan sivri sineği karşı
Bulduğu çözüm “Sıtma” Ağaçları dikmek oldu
Çünkü bu ağaçlar bataklıkları kurutuyor

Bu bataklıkların oluşmasında
Cumhuriyet 'in
Köylerin temiz su içmesi için
Tulumba

Köyün belli yerine 4 - 5 basmak ile çıkılan tulumbalar
Önüne de bizim yalak dediğimiz suyun toplanması için havuz vardı


Bu havuzun alt tarafında delik konulmuş
Hayvanlar evlerine dönerken bu yalağın başında su içmek isterlerdi


Çoban deliği bir kazık ile kapatır
Var gücü ile tulumbaya başardı

Biz çocuklarda çobanlara yardım
Ve oyun olsun diye tulumbaya yorulana kadar su basardık sırası ile


Hayvanlar su içmesi bittiğinde
Kazık yerinden çıkarıldı

Sabahtan akşama kadar
Tulumbadan akan sular dışarıya akar
Su kendine yol yapıp nerede alçak ver varsa orada toplanır

Zamanla bu çukur yerlerde sular
O kadar büyürdü ki orada bataklık oluşurdu

Yani temiz su geldi
Onunla birlikte bataklıklarda geldi


Bataklık ile
Sivrisinek geldi

Onun için de Cumhuriyet bu bataklıkları kurutmak için
“Sıtma” Ağaçları dikmesi

Ağaçları bataklıklar kurumadan asla kesilmesi 
Hatta dallarının kırılması yasaklanmıştı.

★★★★★★★★★★★★

Film yastı namazın bitiminden yarım saat sonra başlar

Irgat çocukları
Sıtma ağacında film perdesini iyi gören yeri kapmak için
Akşama doğru yerlerini alırlardı

Çünkü yer konusunda aralarında çok büyük rekabet olur
Kuvvetlinin en iyi yeri değil de
Erken gelenin en iyi yeri hakkı idi.


Ne kadar adaletli bir yer kapmaca
Yani güçlünü, kavgacını ve kalabalık aile bireylerin değil
Erken gidenin en güzel yeri yapması

O zamanlar filmler de
Muhakkak bir zalim birisi olur
Halkı ezen
Haksızlık yapan kişidir


Bunu yaparken de keyif alan
Gıcık kahkaha atan bir karakter olması lazımdı

İşte bunu en iyi oynayan “Erol Taş” idi.



Adam o kadar iyi oynuyor idi ki
O haksızlık yaptığında


Sinemadaki gençler küfür eder
Yaşı kadınlar ise beddua okurlardı
Bazen perdeye ayakkabı bile fırlatanlar olurdu

İnsanların kendilerine yapılmış gibi his etmelerini sağlayan bir oyunculuk sergiliyordu

 ★★★★★★★★★★★★

Erol Taş
Film tanıtımı veya Festival için Adana geldiğinde

O zamanların Adana'daki en iyi oteli
Sabancıların sahip olduğu “Erciyes Palas Otel” i veya “Ağba” Otelinde kalırdı


Halk bağırır
Erol Taş, Erol Taş diye
Ama çıkmamaya özen gösterirdi

Diğer oyuncuların adını halk 1 sefer bağırılsa, hemen çıkarlardı
Erol Taş, Ne kadar çok bağırılsa da ender çıkardı

Tamam
Erol Taş çıkardı balkona veya pencereye
Tüm ahali başlardı

Anasına Avrattına, Bacısına, Geçmişine, Geçmişine ve Geleceğine küfür etmeye
Ağıza alınmayacak küfürler edilirdi


Ender de olsa taş atanlar da olurdu
Otelin camı da kırıldığı olmuştur



Zaten ona sorulmuş
Bu küfürlerden ve taş atmalarından 
Niye rahatsızlık duymuyorsun diye

O da niye rahatsız olayım
Demek ki rolümü o kadar iyi oynuyorum

Seyircilerin içlerinde hissediyorum oyunumu

“Onlar Bana Taş Değil Ekmek Atıyorlar”


Erol Taş ve ilk eşi Hafize Taş'ın 
Topkapı Mezarlığı'ndaki Kabirleri  İstanbul


Erol Taş'ın Anısına 
Rahmet ve Saygıyla....

★★★★★★★★★★★★

Uzun Okumak İsteyenler için;



Erol Taş 28 Şubat 1928 Erzurum doğdu.
İki yaşında iken, babası Hamza Bey'in ölümü üzerine annesi Nefise Hanım ile birlikte İstanbul'a taşındı.

Ailesine yardım etmek için okuldan ayrıldı ve çeşitli işlerde çalıştı.
Bunların arasında hamallık, tezgâhtarlık sayılabilir.


O dönem aynı zamanda boksörlük de yapan Taş
1947 yılında İstanbul ve Türkiye ikinciliğini kazandı.

Yine o yıl askere gitti ve üç yıl askerlik görevini yaptı.
Askerden dönünce Cankurtaran’da bir iplik fabrikasında çalışmaya başladı.



Sinemaya giriş öyküsü;

Sinemaya tesadüfi girişini şöyle anlatır sanatçı:


Lütfi Akad o bölgede bir film çekiyordu.
Biz de işten kaytarıp çekimleri izliyorduk arkadaşlarla.

Günlerce süren çekimlerden birinde mahallede oturan birkaç serseri
Film ekibine musallat olup onları rahatsız etmeye başladı.


Film ekibini korumak için birkaç arkadaşımla birlikte
Serserilerle kavgaya giriştik

Lütfi Bey'in yanında onlara bir güzel dayak çektik
Serseriler toz oldu tabi


Lütfi Akad daha sonra haber göndermiş
“Bana Bir kavga sahnesi var, gelsin oynasın” diye.

Böylece sinema hayatım başladı.
Filmdeki rolümü diğer yönetmenler de beğendi ve ardı ardına teklifler gelmeye başladı.


Oyunculuk Yılları;
Sinemaya ilk 1957 yılında Mümtaz Alpaslan’ın çektiği “Acı Günler” filmiyle girdi.

Başlangıçta filmlerde figüranlık ve küçük roller ile görüldü
Fakat kısa zamanda yıldızı parladı.


Bir yıl sonra "Dokuz Dağın Efesi" (1958 - Metin Erksan) filmde bir çobanı canlandırdı.
Bu filmi takip eden yıllarda ise

"Dikenli Yollar" (1958 - Nişan Hançer)
"Peçeli Efe" (1959 - Faruk Kenç)
"Şoför Nebahat" (1960 - Metin Erksan)


"Köyde Bir Kız Sevdim" (1960 - Türker İnanoğlu)
"Dişi Kurt" (1960 - Lütfi Akad)
"Gecelerin Ötesi" (1960 - Metin Erksan) gibi pek çok filmde değişik karakterleri canlandırdı.

★★★★★★★★★★★★

Özel Hayatı;
İlk eşi Hafize Taş'tan Metin Tanju ile Güler ve Gönül adlarında ikizleri olan Erol Taş

Eşinin 1965 yılında vefatından sonra Konya'nın ünlü yün tüccarlarından Süleyman Erşan'ın kızı ve aynı zamanda teyzesinin kızı olan Elmas Erşan ile evlendi.


Bu evliliğinden 1968 yılında Müjgan adında bir kızı olan Erol Taş

★★★★★★★★★★★★

Ödüller;
1963: Acapulco Film Festivali - "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" - Susuz Yaz
1963: Turizm Bakanlığı - "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" - Susuz Yaz
1964: İzmir Film Festivali - En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Sahildeki Ceset


1965: 2. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Duvarların Ötesi
1968: 5. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - İnce Cumali
1975: 12. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Diyet

1993: 7. Altın Koza Film Festivali - Yaşam Boyu Onur Ödülü


★★★★★★★★★★★★

Kendi Ağzından Bir Anısı;
Aslan bey filminde bir rus generalini canlandırmıştım
Türklere karşı zalim bir insan

Bu film yıllar sonra Fındıkzade'ye geliyor
Oradaki sinemada oynatılıyor
Benim evim de tam orada

Beni soruyor filmden çıkanlar
Sivri akıllının biri  "onu bulamayız, çocukları burada ilkokulda okuyor, gidelim onları dövelim'"diyor

Gitmişler çocukların ağzını burnunu kırmışlar
Akşam eve gittim
Çocukların ağzı yüzü kan, sargı içinde

Evde camlar kırık
Çocukları dövdükten sonra
Evde nümayiş yapmışlar

Rusya'ya burada işiniz yok diye

İşte Bu Kadar 
İyi Kötü Adam Oynuyorum

★★★★★★★★★★★★

Bir Adana'daki Gala Anısı;
Yılmaz Güney
'le birlikte oynadıkları
“İnce Cumali”
filminin Ağa’sı
Kötü adam rolleriyle nam salmış Erol taş

Filmin galası için diğer oyuncularla birlikte Adana’ya gider
Filmi izlerler


Film bittikten sonra oyuncular sahneye çıkıp konuşma yapıyorlardır
Sıra Erol Taş’a gelmiştir


Birden ortalık karışır, yer yerinden oynar
Seyirciler sahnedeki Erol Taş'a gazoz şişeleri, taş, sopa fırlatıp 'yuh'luyorlardır


Öylesine başarılı oynamıştır ki
Ağa suretindeki kötü adam rolünü
Atılan taşlar onun ödülü olur

O unutulmaz konuşmasını şişe ve taş yağmuru dindiğinde yapar
Erol Taş

Seyircilere
Atın Atın
Siz Bana Taş Değil 
Ekmek Atıyorsunuz

Diyerek meşhur kahkahasını atar ve ışıl ışıl gözlerle seyircisini selamlar

Bu konuşma üzerine
Az önce yuhalayan seyirci bu kez ayakta alkışlar onu

Bu filmdeki başarılı oyunuyla 
5. Antalya altın portakal film Festivali’nde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü alır

★★★★★★★★★★★★

Erol Taşın Siyasi Yakınlığı;
Üç beş kuruş biriktirince aynı mahallede bir kahvehane açar
Erol taş kahvehane açar da orası ünlü olmaz mı?


Zamanla kahvehanesine her kesimden insanlar gelmeye başlar
Ancak kahvehaneye gelenlerden bazıları, oranın güvenlikli olduğunu düşündüklerinden gelmektedir

Bu kişiler Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Ömer Ay gibi ülkücülerdir


Erzurumlu Erol Taş da ülkücü fikirlere sahiptir
Bu nedenle yeni gelenleri sahiplenir
Onlara kol kanat gerer


Erol Taş'ın kahvehanesi artık ülkücülerin mekânı olmuştur
En önemli eylemler burada planlanır

Erol taş onlara
Onlar da Erol Taş'a sonsuz güven duymaktadır


Ülkücülerin zulası Erol Taş'a emanet edilir
Silahlar, bombalar artık emin ellerdedir

Ta ki
Kahvehane müdavimlerinden birinin
“Abdi İpekçi'yi ben öldürdüm” diye konuşmasına kadar

Kenarda, silik bir şekilde oturan esmer, sakallı genç (Mehmet Ali Ağca)
Abdi İpekçi'yi vurduğunu haykırmaktadır

O gece ülküdaşlarına emanetleri teslim edip
Hayatına
eski Erol Taş olarak devam eder

8 Kasım 1998 tarihinde öldüğünde bütün sırlarını da beraberinde götürür.






Yorumlar

  1. Hunharca gülen koca yürekli adam
    (Adana Serhan Uzun)

    YanıtlaSil
  2. Öz çocukları bile sinema izleyicisinden
    Gerçek hayatta dayak yemiş kötü adamdır
    (Bingöl Mustafa Ak)

    YanıtlaSil
  3. Adam gibi adamdır
    Onun en kötü rolünde bile gözbebeklerinin derinliklerinde hapsolmuş gizli, derin ve büyük bir hüzün saklıdır
    Dikkatli bakarsanız görebilirsiniz
    (İst. Hale Murt)

    YanıtlaSil
  4. Türk sinema tarihinin en kötü kabadayı ağa karakteri
    Gerçekte ise kaliteli insan
    (Samsun Ferit Keskin)

    YanıtlaSil
  5. Hayran olduğum sayılı aktörlerden biridir
    Oynarken nasıl sert ve gaddarsa yaşarken o kadar naif ve kibardır
    (Ankara Cafer Hancı)

    YanıtlaSil
  6. Bir gün, ayağı kesildikten sonra verdiği röportajında
    ''Bir daha dünyaya gelseydiniz ne olarak gelmek isterdiniz? '' sorusuna
    ''Kırkayak'' olarak manidar bir cevap veren usta sanatçı
    (Muş Abdullah Dut)

    YanıtlaSil
  7. Türk sinemasında yeri doldurulamayan en iyi kötü adamı
    (Aksaray Şule Erkut)

    YanıtlaSil
  8. Tartışmasız Türkiye’nin en güzel tavuk yiyen adamıdır
    (Mardin Salman Kaya)

    YanıtlaSil
  9. "Ulan sen ne kötü bir adammışsın" denilip
    Birkaç kişi tarafından dövülme olayı Erzurum'da gerçekleşmiştir.
    (Erzurum Halim Büyükağaç)

    YanıtlaSil
  10. Yüz hatları, mimikleri o kadar kötü adam tipindedir ki
    Yaptığı rolle birleştiğinde karşımıza "aman, dağlara taşlara
    Diyebileceğimiz kötü kalpli bir adam çıkarıyor
    (Eskişehir Tayfun Emir)

    YanıtlaSil
  11. Kış aylarında hâlâ açık olan kahvesine gidip sobanın başında kitap okumayı seviyordum
    Kendisini pek severim
    (Remzi Köşe)

    YanıtlaSil
  12. Öfke fışkıran bakışları
    Çatık kaşlarıyla sinirli bir şekilde konuşurken

    Birden kaşlarını kaldırıp hafif tebessümle
    Acıyarak konuşması yok mu
    İzlerken insanı onlarca surat ifadesine sokar
    Nur içinde yatsın
    (Van Halil Duymaz)

    YanıtlaSil
  13. "Kötü adam" Erol Taş, genç yaşta eşini kaybedince bütün çocuklarına kendisi bakmış
    Böyle kötü adama can kurban
    (İzmir Vesile Kuyulu)

    YanıtlaSil
  14. Türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biridir
    Yaşadığı dönemde gelişmiş bir sinemamız olsaydı
    Muhtemelen dünyadaki bütün sinemaseverler adını duymuş olurdu.

    Kendisine Elia Kazan'ın ön ayak olmasıyla
    Doktor Jivago rolünün
    Ömer Şerif'ten önce, teklif edildiği
    İş tam olacakken eşinin rahatsızlığı nedeniyle gerçekleşmediği rivayet edilir.
    (Erzurum Harun Kuru)

    YanıtlaSil
  15. Bundan 30 sene önce çıkmış dandirik bir filmi
    Ne için izleyecek bugünkü nesil?
    Hepsinin başı belli sonu belli

    Bir sonraki hareketi belli olan klişe şeyler
    Overrated kadın oyuncular, arabeskten jönler
    (İst. Sezgin Tanyeli)

    YanıtlaSil
  16. Özel bir oyuncu
    İşindeki başarısı hayatını ne kadar zorlaştırmış

    Ne kadar "Kötü" ise o kadar iyi olan bir Yeşilçam emekçisi
    Ruhu şad olsun.
    (Rize Dursun Aslan)

    YanıtlaSil
  17. Benim gördüğüm
    İyi adam rolünde oynadığı tek film Metin Oktay'ın filmi “Taçsız Kral” dır
    (Kars Demir Haklı)

    YanıtlaSil
  18. 1968'de çekilen bir filmde Türklere zulmeden
    Bir Rus generali oynadığı filmden çıkanlarca
    Cankurtaran'daki kahvesi basılıp linç edilmeye kalkışılmış
    (Kırıkkale Durmuş Kurt)

    YanıtlaSil
  19. Onun gibi kötüsü gelmedi bu memlekete desem yeridir
    Sinema salonlarında “yuh koca papaz” diye bağıran zihniyete saygı duruşu bekliyorum herkesten
    Ayrıyeten hakikaten usta aktördür
    Ruhu şad olsun
    (Yozgat Hüseyin Kıyak)

    YanıtlaSil
  20. Ne zaman görsem aklıma rahmetli babam gelir
    İkizi olsa bu kadar benzer
    Tıpkı babam gibi çocuklarına hem anne hem baba olmuştur
    Allah rahmet eylesin
    (Malatya Yeşim Kuzu)

    YanıtlaSil
  21. Eşi kansere yakalandığı için kendisine Hollywood’dan gelen teklifi reddediyor
    Eşi vefat ettikten sonra çocuklarına annelik de yapıyor
    Ve tabi ki bu kadar zorlu bir hayata, kalp kriziyle veda ediyor

    Röportajlarındaki naiflik ve insanlığı görüp, böyle bir hayat yaşadığını da bilince insan bir buruk oluyor
    Nur içinde yatsın
    (Hollanda Kenan Sarı)

    YanıtlaSil
  22. Röportajlarını ara ara izlediğim, rahmetli, büyük sanatçımız
    Kendisi muazzam bir karakterde görünüyor, oyunculuğu zaten tartışılamayacak bir düzeyde
    Mekânı cennet olsun
    (Kırşehir Ayşe Karaca)

    YanıtlaSil
  23. Erol Taş Türk filmlerinde ne zaman ne yapacağı belli olmayan adamların başında gelir
    Nirvana’ya ulaştığı anlar da olur Erol Taş'ın

    Bir filmde tecavüz ettiği kahyasının kızı ikiz doğurur
    Bunun üzerine köpek gibi ikiz yavrulamış bir diyerek
    Hepsini siktir eder köyden.
    (Erzincan Gani Kuloğlu)

    YanıtlaSil
  24. Türk sinemasının kazım Kartal, hayati Hamzaoğlu ve Bilal İnci gibi saf kötülerindendir
    Kötü rolü oynadığı filmlerinde

    Bu üçlü gibi asla iyi niyet taşımaz, öğrenmez, ders almaz, davasından vazgeçmez
    Kötüyse filmin sonuna kadar
    Ölümüne kadar kötüdür

    Bir istikrar abidesidir
    (Bolu Mehmet Kan)

    YanıtlaSil
  25. Haşlanmış ya da kızarmış tavuk yerken mutlaka aklıma gelen ve butu haşince ısırmama neden olan bir aktördür rahmetli

    Rolünü o kadar iyi yapardı ki
    Bir yandan tavuk yer
    Bu sırada da ağzını sonuna kadar açıp kotu adam gülüşü savururdu

    Ama biz yine de iğrenmezdik
    İçimizi dolduran kin, ağzının içinde görünen tavuk parçalarından daha önemliydi çünkü

    İşte onun iyi oyunculuğunun kanıtı da bu idi
    (Urfa Ömer Erkurt)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bayramlar Ne Zaman Çıktı ve Tüm Dünyadaki Bayram Günleri ve Adları

Hayattan Kısa Öykü ve Öğüt _ 003 _ O Gün, Benim Onurumu Kurtardınız.

İnsanlık Değerini Hesaplayacak Bir Hesap Makinemiz Yok

Hayattan Kısa Öykü ve Öğüt _ 004 _ Patates Torbası

Demek ki Yaşlılarımızın Beden Güçlerinden Değilse Bile, Akıl ve Deneyimlerinden Yararlanabilirmişiz

Yaşamdan Kısa 5 Video 005

Hayatta Dört Aşamalı Bir "SİLİNME" Süreci Vardır

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 03

Kızım Bana Kapıyı Açar

Hayattan Kısa Öyküler ve Öğüt _ 002 _ Bir Hırsızın Portresi