Yeşilçam'ın Babacan Oyuncusu Hulusi Kentmen
Hulusi Kentmen 20 Aralık 1993 yılında aramızdan ayrıldı
Ölüm Yıldönüm Anısını
Saygı ile Anıyorum
Tarık Başçıl _ 20 Aralık 2024
Not:
Kırmızı yazılı kelime gördüğünüzde tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir
Onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz
★★★★★★★★★★★★★★★★
Tonton mu tonton
Şeker mi şeker bir sanatçısı
Halk tarafından baba, babacan idi
Şeker mi şeker bir sanatçısı
Halk tarafından baba, babacan idi
Hala Yeri Doldurulamayan
Karizma Abidesiydi
★★★★★★★★★★★★★★★★
TRT Arşivinden
1,46 dk. video
★★★★★★★★★★★★★★★★
Filme başlaması ilgili bir rivayet
Hulusi Kentme’nin evinin önünde bir sürü Türk filmi çekilirmiş
Hulusi bey buna kızarmış
Bir gün Hulusi Kentmen yine çekim yapanları azarlamak için dışarı çıkınca
"Gel sen de oyna" demişler
Öyle başlamış her şey
İyi ki de demişler
Hulusi bey buna kızarmış
Bir gün Hulusi Kentmen yine çekim yapanları azarlamak için dışarı çıkınca
"Gel sen de oyna" demişler
Öyle başlamış her şey
İyi ki de demişler
NTV Arşivinden
1,28 dk. Video
★★★★★★★★★★★★★★★★
Yıllarca hep zengin, fabrikatör baba rolünü oynadım.
İşin en acıklı kısmı ise
Bütün gün zengin baba rolünü oynayıp
Çekim bitiminde eve gitmek için
Soğukta köşedeki durakta dolmuş beklemem olmuştur...
İşin en acıklı kısmı ise
Bütün gün zengin baba rolünü oynayıp
Çekim bitiminde eve gitmek için
Soğukta köşedeki durakta dolmuş beklemem olmuştur...
Benim Yorum: Demek ki, O zamanlar oyuncular iyi para kazanamıyorlar, yoksa taksiye biner giderlerdi.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Pehlivan Adalı Halil’in hayatının anlatıldığı
Deniz Tanyeli’nin başrollerinde yer aldığı
1955 yapımı "Korkusuz Yörük Ali" filmiyle ilgili Hulusi Kentmen'in bir anısı:
Arkadaş (filmin yönetmeni Esat Özgül’den bahsediyor) Boyabatlıydı
Film orada çevrilecek
Başrolde Celal Atik
O yıl da güreşçilerimiz olimpiyat şampiyonu olmuşlar
Yer yerinden oynamış.
Ben filmde Celal Atik’in rakibi Bulgar pehlivanı rolündeyim.
Bindirdiler bizi bir taksiye, Boyabat’a gidiyoruz.
Daha önce orada ilan edilmiş
Celal Atik pehlivan geliyor diye.
Davul zurnalarla millet karşılamaya çıkmış.
Biz meydana girdik
Bağırış çağırış, kıyamet.
Arabadan önce ben çıktım.
Ben, Celal Atik'ten daha kalıplı kıyafetliyim, tam pehlivan gibi...
Beni Celal Atik sandılar, bir kaldırdılar havaya
Pehlivanımız, kahramanımız!..
Türk bayrağını şöyle yükseltti
Böyle yaptı
Filan diye bağırıyorlar.
Ulan, beni bırakın filan diyorum
Ben pehlivan değilim
Asıl pehlivan orda
Kim dinleeer?..
Kaldırmışlar havaya.
Hakikaten celal atik olmadığıma inanıp da bir bıraksalar
Küt diye
Pestil gibi serileceğim yere.
Nihayet kendimi sağlama alıp Celal Atik olmadığımı anlatabildim.
Ama Celal Atik de bu işe bozuldu.
Olup bitenleri soğuk soğuk seyrediyordu.
Bu yüzden Celal Atik’le aramız açıldı
Bir daha eski samimiyetimiz olmadı.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Türker İnanoğlu’ndan bir anı;
Yıl 1958…
Asistanım. “Yangın var” filmini çekiyoruz.
Başrollerden birini Hulusi Kentmen oynuyor.
Asistanım. “Yangın var” filmini çekiyoruz.
Başrollerden birini Hulusi Kentmen oynuyor.
Filmlere kaçamak geliyor, arkadaşları idare ediyor!..
Arnavutköy’de bir köşk vardı.
Çekim orada yapılıyor.
Yazdı, hava da hayli sıcak.
Sanatçılar çekim aralarında deniz kenarına 3-5 sandalye atıp dinleniyorlardı.
Yine öyle bir dinlenme molasında
Hulusi Kentmen Paşa kıyafetiyle deniz kenarında oturuyor.
Tesadüf bu ya;
Hulusi Bey’in Kasımpaşa’daki komutanı otomobille önlerinden geçmez mi! …
Komutan gayri ihtiyari dönüp sanatçılara bakıyor ve Hulusi Bey ile göz göze geliyor.
Hulusi bey;
“Eyvah! yandım ben!.. Askerliğimi yakacaklar!”
Diyerek kaçtı içeri.
Üstünü başını çıkarıyor.
Dedik ki; “ne yapıyorsun, daha sahnen var…”
“Ne sahnesi kardeşim! benim hayatım mevzubahis” diyerek, fırladı gitti…
Şansı varmış.
Komutan birkaç dakikalığına bir yere uğruyor.
Hulusi bey komutanından 5 dakika önce giriyor askeriyeye
Geldiğinde kendisini görsün diye bahçede duruyor.
Paşa gelince hemen Hulusi Bey’in yanına geliyor ve soruyor:
“Senin ikizin var mı?”
Hulusi Kentmen aynı anda bazı geceler ses Tiyatrosu’nda da sahneye çıkıyor.
Bir akşam bakıyor;
Paşa en önde onu izliyor!
Oyunu bırakıp, kaçmasına imkan yok.
Ama bir de ne görsün:
Paşa Hulusi Bey’i ayakta alkışlıyor!
O alkışla verdiği mesaj çok net:
Yemedim (!) diyor…"
Benim Yorum: Demek ki, o zamanlar sinemada oyuncusu olmaktan daha önemlisi Devlette (Askeriye de) sabit maaşlı olmak daha önemlimmiş.
Uzun Okumak İsteyenler için;
Süleyman Turan Anısı:
Hulusi baba çok espritüeldi
Spontane gelişen bir zekâsı vardı. Birdenbire cevap verirdi
Son sözü o söylemiş olurdu
Onun üzerine çıkmak da biraz cesaret işi doğrusu
Birçok filmde beraber yer aldık
Onun bir baba duruşu vardı
Herkes saygı gösterir
Kimse sözünün üstüne söz söyleyemezdi
Çok babacan adamdı.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Zihni Gökay Anısı:
Kendisiyle birlikte bir filmde rol almak bana kısmet olmadı
Bunun ezikliği içindeyim
Bir gün dublajdan dönerken
Karaköy İskelesi’nde onu gördüm
Ben de o zamanlar ufak tefek televizyon işlerinde yer alıyorum
Aşinalığı var sanırım
Ben, “Hulusi baba” diye yaklaşınca
“Ooh delikanlı, gel, amber” dedi
Gemiye bindik
Nereye oturacağımıza bakınıyorum
“Takip et beni” dedi
Kaptan köşküne çıktık
Meğer o hep kaptan köşkünde yolculuk edermiş
O gün Hulusi Baba’yı ilk ve son görüşüm oldu.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Müjdat Gezen Anısı:
Hulusi abi herkese güven verirdi
Kimse ona hayır diyemezdi
Bir gün film için mahkûm kostümü lazım oldu
Cezaevinden izinle aldı
Sahne bittikten sonra hemen geri götürdü
Bunu ondan başka kimse yapamazdı
Hani kadri kıymeti bilinmedi gibi laflar var ya hepsi yalan
Kadri de bilindi
Kıymeti de.
Halen de biliyorlar
Çalıştığı insanlara hep haz vermiş biriydi
Kişiliği, kimliği, iyi huyu tarif edilemez
Biz onu çok sevdik.
★★★★★★★★★★★★★★★★
“Dedem Hulusi Kentmen" adında bir kitabını yazan
Torunu Melek Kentmen’in bir gazeteye röportaj vermiş
işte o röportaj:
Dedeniz hakkında kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?
yazmayı hep severdim ama karaladıklarımı birilerine okutmaya utanıyordum
eğitim almaya karar verdim ve üç yıl erbulak evi’ne gittim
sonra da, ‘ilk kitabım dedemi anlatmalı’ dedim
“Sanatçılar Ölmez” sözünden yola çıkarak dede-torun karşı karşıya oturduk
kitapta ben soruyorum, dedem yanıtlıyor
eski fotoğrafları yorumluyor
ve yeşilçam’dan arkadaşları onunla olan anılarını anlatıyor.
kimlerle görüştünüz?
Türker İnanoğlu
Müjdat Gezen
Mahmut Cevher
Ümit Efekan
Ömer Başıbüyük gibi isimlerle görüştüm.
tabii kitapta yorumları eksik kalan kişiler de oldu.
filiz Akın ve Ediz Hun yok mesela.
bir devam kitabı hazırlamayı düşünüyorum
İnşallah onda onlarla da bir araya gelebilirim.
Kimlerle sık görüşürdü hulusi Kentmen?
Tarık Akan’ı hatırlıyorum
Zeki Alasya, Metin Akpınar da yakın dostlarındandı
Ben çocuk olduğum için bana sıradan geliyordu her şey.
Farkında değildim içinde bulunduğum ortamın.
Adile Naşit’i gördünüz mü?
Evet, o da gelirdi evimize
Çok ciddi bir kadındı
Bir gün annem, babam ve dedem yemeğe gittik
Adile Naşit de bizimle birlikteydi
Bir büyük rakıyı sek doldurarak tek başına içmişti
ayağa kalktığında ne olacak diye düşünüyordum ama sallanmadı bile.
Dedeniz nasıl bir insandı?
Tonton bir dede miydi?
Uzun yıllar aynı evde yaşadık
çÇok tontondu ama ben ona ‘siz’ diye hitap ederdim
Babam da öyle...
Aslında ona kimse ‘sen’ diyemezdi
Herkes saygı gösterirdi
Sabahları seti olsun olmasın mutlaka tıraşını olur, parfümünü sıkardı
Her şeyin göze hitap edenini severdi
Asker olmanın verdiği disiplin de var tabii...
Hiç boş durmazdı
Hep çok çalışırdı
Sette çalışan işçileri gözlemlermiş
Kim yemek yedi
Kim parasını aldı
Kim mutlu
Kim mutsuz diye
Onu anlatan herkes
“Sette bir ağırlığı vardı, oyuncuların babasıydı, onun olduğu yerde hır gür çıkamazdı” diyor.
Çalışmadığı zamanlarda neler yapardı?
Altunizade’de bahçeli bir evi vardı
Emlak bank’tan 10 yıllık kredi almıştı
O parayla tüm detaylarını kendisinin çizdiği, eşyalarına kadar her şeyini kendisinin tasarladığı bir ev yaptı.
bahçeyle uğraşmayı çok severdi
bir garajı vardı
içinde otomobil tamircisindeki tüm aletler bulunurdu
hiç durmazdı, hayatta bildiği ve çok önemsediği tek şey çalışmaktı.
Otoriter miydi?
Kavga edemezdiniz
Söyleyeceğini söylerdi
Olay da orada biterdi
Konuyu uzatmazdı ama küserdi hemen
Küsmesi meşhurdu.
Çabuk barışır mıydı peki?
Evet, hemen unuturdu.
Bir defasında annem bakla seviyor diye bütün bahçeye bakla ektirmiş
Sürekli babaanneme, “bakla pişir, gelin seviyor” dermiş
Aslında annem bakla sevmezmiş
ama nedense bu dedemin aklında öyle kalmış
Bir gün babaannem
“Hulusi, kız bakla sevmiyor, zorla yediriyoruz” demiş
Dedem çok bozulmuş;
Hem ikisine de küsmüş hem de bütün baklaları söküp atmış.
Şimdiye kıyasla çok film çekseler de
Çok daha az kazanıyordu yeşilçam oyuncuları
Hulusi Kentmen rahat yaşadı mı?
Dedem tutumluydu
Doğru yatırımlar yapıp ölene kadar refah içinde yaşadı
Türk sinemasındaki erotik furyaya kadar da çalıştı
O dönem kendi isteğiyle bıraktı.
Sizi sinemaya yönlendirmek istemedi mi?
Aslında bir defasında babamdan izin istemiş
Torunu rolünde bir çocuğa ihtiyaç varmış.
Kendi torunumla bir anı olsun demiş ama babam izin vermemiş.
O da sözü geçen biri olmasına rağmen babamı ezmemiş.
Dedenizi Türkiye’yle paylaşmak nasıl bir duygu?
Küçükken hulusi kentmen’in torunu olduğumu söyleyemezdim
Hava atmak gibi gelirdi, utanırdım.
Şimdi soyadımı duyanlar
“Akrabalığınız var mı” diye soruyor
Gururla, “torunuyum” diyorum.
Gülümsüyor ve mutlaka güzel şeyler söylüyorlar.
Herkesin evinden biri gibi gördüğü bir adamın torunu olmak müthiş bir şey!
Kitapta da dedemi
herkesin dedesini anlatmaya çalıştım.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Filmografisi:
Filmleri- oyuncu (271 film)Donanmanın gülü- 1987
Acımak- 1985
Berduşlar sosyetede- 1984
Alev alev- 1984
Yıldızlar da kayar- 1983
Adile teyze- 1982
Beni unutma- 1982
Şıngırdak Şadiye- 1982
Kim bilir / Kibariye- 1981
İntikam yemini- 1981
Şabancık- 1981
Tanrıya feryat- 1980
Fadile- 1979
Canikom- 1979
Yorgun savaşçı- 1979
Nokta ile virgül paldır küldür- 1979
Taşı toprağı altın şehir- 1978
Minik serçe- 1978
Yadeller- 1978
Kara murat devler savaşıyor- 1978
Ölüm çemberi / kanlı hayat- 1978
Bizim kız- 1977
Sivri akıllılar- 1977
Ah bu ne dünya- 1977
Öl seve seve- 1977
Ah bu ne dünya- 1977
Öl seve seve- 1977
Her gönülde bir aslan yatar- 1976
Gel barışalım- 1976
Alev- 1976
Gülşah küçük anne- 1976
Bıktım her gün ölmekten- 1976
Tuzak- 1976
Meraklı köfteci- 1976
Öyle olsun- 1976
Sıralardaki heyecan- 1976
Adana Urfa bankası- 1976
Ah bu gençlik- 1976
Bıktım bu hayattan- 1976
Evlilik şirketi- 1976
Ne alsan iki buçuk- 1976
Kan kardeşler -1976
Beş milyoncu borç verir misin- 1975
Minik cadı- 1975
Acele koca aranıyor- 1975
Ateş böceği- 1975
Delisin- 1975
Hababam taburu- 1975
Ah nerede- 1975
Curcuna- 1975
Evcilik oyunu- 1975
Haydi gençlik hop hop- 1975
Sevgili halam- 1975
İntihar - 1975
Çapkın hırsız- 1975
Üç kağıtçılar- 1975
Baba bizi eversene- 1975
Yüreğimde yâre var- 1974
Kara murat ölüm emri- 1974
Kardeş- 1974
Esir hayat- 1974
Cici kız- 1974
Deli Ferhat -1974
Çam sakızı- 1974
Kara murat kardeş kanı- 1974
Salak milyoner- 1974
Yüz liraya evlenilmez- 1974
Düşmanlarım çatlasın- 1974
Yumurcak veda- 1974
Uyanık kardeşler- 1974Yalancı yârim- 1973
Aşkın zaferi / aşk ve vatan- 1973
Vurgun- 1973
Yeryüzünde bir melek- 1973
Hayat bayram olsa- 1973
Soyguncular- 1973
Oh olsun- 1973Bitirim kardeşler- 1973
Kaynanam kudurdu- 1973
Kızın varsa derdin var- 1973
Özleyiş- 1973
Ağlıyorum- 1973
Zehra- 1972
Şahmeran- 1972
Ekmekçi kadın- 1972
Yumurcak küçük şahit- 1972
Üç sevgili- 1972
Tatlı dillim- 1972
Sev kardeşim- 1972
Aşkım kaderim oldu- 1972
Gönül oyunu- 1972
Gülü zar- 1972
O ağacın altında- 1972
Sevgili hocam- 1972
Üç mahkum- 1972
Para- 1972
Afacan harika çocuk- 1972
Itham ediyorum- 1972Senede bir gün- 1971
Yumurcağın tatlı rüyaları- 1971
Bebek gibi maşallah- 1971
Belanın kralı- 1971
Kezban Paris’te- 1971
Satın alınan koca- 1971
Beklenen şarkı- 1971
Gülüm, balım, çiçeğim- 1971
Keloğlan- 1971
Ali baba kırk haramiler- 1971
Keloğlan aramızda- 1971
Ömrümce unutamadım- ömrümce aradım -1971
Ateş parçası- 1971Biricik iş başında- 1971
Ali cengiz oyunu- 1971
Biricik iş peşinde- 1971
Güllü- 1971
Üç kabadayı- 1971
Oyun bitti 1971
Sezercik yavrum benim- 1971
Kezban Roma’da- 1970
Afacan- 1970
Güzel şoför 1970
Küçük hanımın şoförü- 1970
Işportacı kız- 1970
Saadet şehri- 1970
Sosyete Şakir- 1970
Küçük hanımefendi- 1970Kaçak- 1970
Söz müdafaanın- 1970
Yumurcak köprü altı çocuğu- 1970
Yumurcak- 1969
Ayşecik yuvanın bekçileri- 1969
Ateşli çingene- 1969
Altın kalpler- 1969
Kınalı yapıncak- 1969
Kızım ve ben- 1969
Serseri kabadayı- 1969
Tel örgü- 1969
Kınalı keklik- 1969
Cilveli kız- 1969
Boş çerçeve- 1969
Melik şah- 1969
İstanbul tatili- 1968
Gül ve şeker- 1968
Atlı karınca dönüyor- 1968
Hırsız kız- 1968
Kadın asla unutmaz- 1968
Biz ansı titreten adam- 1967
Pranga mahkumu- 1967
Bir katil sevdim- 1967
Şark yıldızı- 1967
Osmanlı kabadayısı- 1967
Ring kazım- 1967
Paşa kızı- 1967
Kenarın dilberi- 1966
Denizciler geliyor- 1966
Efkarlıyım abiler- 1966
Affet sevgilim- 1966
Sokak kızı- 1966
Çıtkırıldım- 1966
Kart horoz- 1965
Sevgili öğretmenim- 1965
Yalancı- 1965
Bir gönül oyunu- 1965
Kumarbaz- 1965
Cici kızlar- 1965
Şapkamın altındayım- 1965
Babasına bak oğlunu al- 1965
Şoförün kızı- 1965
Şeker gibi kızlar- 1965
Kırık hayatlar- 1965
Serseri aşık- 1965
Hıçkırık- 1965
Affetmeyen kadın- 1964
Çanakkale aslanları- 1964
Kimse Fatma gibi öpemez- 1964
Öksüz kız- 1964
Öpüşmek yasak- 1964
Hizmetçi dediğin böyle olur- 1964
Adalardan bir yar gelir bizlere- 1964
Aslan marka Nihat / aşk otobüsü- 1964
Bir içim su- 1964
Katilin kızı- 1964Koçum benim- 1964
Ağaçlar ayakta ölür- 1964
Beni Osman öldürdü- 1963
Sayın bayan- 1963
Tatlı sert- 1963
Kendini arayan adam- 1963
Küçük beyin kısmeti- 1963
Ayşecik fakir prenses- 1963
Beyaz güvercin- 1963
Tosun ile yosun- 1963
Adanalı Tayfur- 1963
Yavaş gel güzelim- 1963
Şaşkın baba- 1963
Aşk yarışı- 1962
Çifte kumrular- 1962
Lekeli kadın- 1962
Beş hikaye- 1962
Zorlu damat- 1962
Ayşecik ateş parçası- 1962
Rıfat diye biri- 1962
Belalı torun- 1962
Gönül avcısı- 1962
Ekmek parası- 1962
Ayşecik yavru melek- 1962
Çam sakızı- 1962
Çifte nikah- 1962
Mağrur kadın- 1962
Meteliksiz aşıklar- 1962
Memnu meyve- 1962
Ne şeker şey- 1962
Külhan aşkı- 1962
Küçük hanım Avrupa’da- 1962
Biz de arkadaş mıyız? - 1962Altın kalpler- 1961
Benim küçük meleğim- 1961
Iki yetim- 1961
Sevimli haydut- 1961
Tatlı günah- 1961
Düğün alayı- 1961
Karanlıkta yaşayanlar- 1961
Melekler şahidimdir- 1961
Mahalleye gelen gelin- 1961
Melekler şahidimdir- 1961
Mahalleye gelen gelin- 1961
Aşktan da üstün- 1960
Yangın var- 1960
Kanlı firar- 1960
Bir gelin gitti- 1960
Tayfun- 1960
Cilalı İbo’nun çilesi- 1960
Ayşecik şeytan çekici- 1960
Ölüm peşimizde- 1960
Fedakar kaptan- 1959
Vatan uğruna- 1959
Dertli ırmak- 1958
Meçhul kahramanlar- 1958
Kara bahtım- 1957
Gelinin muradı- 1957
Beni şafakta vurdular- 1957
Aşıklar kebesi Mevlana- 1956
Kanlı pınar- 1955
Yörük Ali- 1955
Canlı karagöz / Mihriban sultan- 1954
Efelerin efesi- 1952
Bergama sevdaları- 1952
İki kafadar deliler pansiyonunda- 1952
Barbaros hayrettin paşa- 1951
Lüksü hayat- 1950
Çete- 1950
Estergon kalesi- 1950
Zülfikar’ın gölgesinde- 1950
Er meydanı- 1949
Şehitler kalesi- 1949
Yalan- 1949
Zehirli şüphe- 1949
Çıldırtan kadın- 1948
İstiklal madalyası- 1948
Kerim’in çilesi- 1947
Sürtük- 1942
İmkansızlık denilince aklıma hep aşağıdaki gelirdi
YanıtlaSilAynı takım elbiseyle (çizgili bir takım)
Birçok filmde oynamış
Çekimleri aynı anda olduğu için
Oradan oraya kıyafetini değiştirmeden koşmuş oyuncudur.
(Çorlu Gürbüz Sancar)
Türk sinemasında bir klasik olan oyuncu
YanıtlaSil''Türk sinemasına fırça atan adam''
Olarak hafızamda yer edinen oyuncu oldu
(Eskişehir Tayfur Erol)
Çok tatlı bir adam öyle böyle değil
YanıtlaSilŞu an bakıyoruz onun yerini doldurabilecek tatlılıkta biri göremiyoruz.
(Burdur Serap Bayrak)
Filmlerinde ya çok zengindi ya da çok fakir
YanıtlaSil(Kilis Dilek Baysal)
Çok büyük oyuncu
YanıtlaSilKeşke yeniden gelse...
O da adile Naşit de ya da keşke biz onların zamanına gitsek...
Her şey daha güzelken...
Daha samimiyken.
Allah rahmet eylesin.
Çok özlenen bir isim
(Urfa Mine Büyüktaş)
Agah Hün tarafından seslendirilmesine rağmen
YanıtlaSilKendi sesi de harikadır
Hiç dublaj yapmış mıdır bilmiyorum.
(Niğde Sabiha Göktepe)
Adamda ciddi ciddi pozitif enerji vardı
YanıtlaSilTam dede olacak adamdı...
(Mersin İzzet Saltürk)
Babacan aktördü
YanıtlaSilRol yapıyor gibi bir izlenim uyandırmazdı
O kadar da sahici...
Kendisi bir röportajında
Senaryo ve yönetmen iyi olursa
Oyuncunun kusuru filme etki etmez demişti.
(Bursa Taci Büyükbulut)
Keşke hiç ölmeseydi dediğim
YanıtlaSilYeşilçam’ın Tonton amcası
Nur içinde yat.
(Gaziantep Mihriban Azrak)
İstanbul Barbaros mahallesinde çocuğu oturuyordu.
YanıtlaSilTorunlarını ziyarete gelirdi.
Onunla sokakta karşılaşmak harikaydı.
Filmlerde olan o babacan karakteri gerçekti.
Çok güleç ve sevecen bir dedeydi.
Ruhu Şad Olsun.
(İstanbul Dilek Yumru)
Son iyi kalpli zengin figürü
YanıtlaSil(Almanya Buse Zubaroğlu)
Bir adama hakimlik bu kadar mı yakışır dedirten
YanıtlaSilTürk sinemasının gelmiş geçmiş
En kaliteli aktörlerinden birisidir
ışıklar içinde uyusun.
(Sivas Feriha Aytaç)
Bir yüz düşünün ki
YanıtlaSilDünyanın en sert bakışıyla
En tatlı bakışını aynı yüzle verebiliyor
Büyük insan
Hepimizin dedesi. Ölmeyenlerden
(Bolu Itır Değer)
Fotoğrafı ile hemen hemen herkeste tebessüm yaratan insan
YanıtlaSilHakkında hep iyi şeyler yazılmış
Bu herkese nasip olmaz.
Allah rahmet eylesin
(Bilecik İpek Gümüş)
Öz dedemiz gibi sevdiğimiz bıyıklı tonton dededir.
YanıtlaSil(Derince Eda Daver)
İnsanın yüzünde gülümseme bırakan
YanıtlaSilGördükçe sarılma hissi uyandıran amcadır
Nur içinde yatsın
(Rize İdris Onay)
Keşke öyle pos bıyıklı bir dedem olsaydı
YanıtlaSil(Yalova İrem Baymak)
Tahmin ediyorum
YanıtlaSilHulusi Kentmen i izlemiş olup da
Sevmeyen bir Allah'ın kulu yoktur
Allah Nur İçinde Yatırsın
(Konya Ali Coşkun)