Türkiye’de her yılbaşı öncesinde genellikle bir tartışma yaşanırBu tartışma da özellikle “Yılbaşını Kutlayalım mı, Kutlamayalım mı?” sorusu çevresinde yoğunlaşır.
Bunun nedeni, elbette, çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yılbaşının noelle karıştırılarak bir Hristiyan geleneği gibi görülmesidir.
Noel Hristiyan dünyasında çoğunlukla 25 Aralık’ta kutlanan
Hz. İsa’nın doğum günüdür.
Kutlamalar “Kutsal Akşam” ya da “Kutsal Gece” denilen 24 Aralık akşamında başlar ve 26 Aralık akşamına dek sürer.
Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks kiliseleri 6 Ocak’ı noel olarak kabul ederler.
Noel, Hristiyanlar’ın kiliselerde ayinlerle ve aile arasında “Huşu” (Gönlü Tanrı korkusu ve saygısıyla dolu olma, Tanrı’ya boyun eğiş) içinde kutladıkları, öyle gürültü-patırdı yapılmayan, en kutsal bayramıdır, diyebiliriz.
Hristiyan vatandaşlarımızın bu bayramına Hristiyan olmayan vatandaşlarımızın saygı duyduğuna da hiç şüphem yok elbette bu arada.
Noelin dünyada Hristiyan olmayanlar tarafından da geliştirilmiş
Hediye alıp-verme üzerinde yoğunlaştırılmış bir başka versiyonu da var tabii.
Bu hediye alıp-verme konusu ve bununla bağlantılı olan
“Noel Baba” (Aziz Nikolaos) ise;
19. yüzyılda Amerika’da çıkmış ve dünyaya yayılmış,
Aziz Nikolaos’un ticari bir görünümünden başka bir şey değildir
"Noel Ağacı" da
Protestan Alman Hristiyanları'ndan kaynaklanmış bir âdettir.
Yılbaşı ise, tarihsel açıdan noelden çok farklıdır
Konu Antik Roma’yla ilgilidir.
Roma’da yıl, önceleri, baharın başlangıcı sayılan 1 ‘Martius’ta (Mart) başlıyor ve devletin en yüksek mülkî ve askerî amirleri olarak 1 yıllığına seçilen iki konsül (‘consul’) bu günde görev başı yapıyorlardı.
M.Ö. 154 yılı aralık ayında, o zamanlar bir Roma eyaleti olan İspanya’da (‘Hispania’) isyan çıktı.
İsyanı bastırmakla görevli ordunun başında M.Ö. 154 yılı için seçilmiş ve halen görev başında olan konsüllerin bulunması gerekiyordu.
Fakat bu iki konsülün görev sürelerinin bitmesine 2 aydan biraz fazla kalmıştı.
Bir sonraki yıl olan M.Ö. 153 yılı (M.Ö. olduğu için geriye doğru saymamız gerekiyor) için önceden seçilmiş yeni konsül çifti 1 Mart’ta göreve başlamak zorundaydı.
Roma Senatosu işbaşındaki konsüllerin görev sürelerinden çok az bir bölümün geriye kaldığını dikkate alarak ve bu nedenle İspanya’daki isyanı bastırmak için gönderilecek orduda ortaya çıkacak, komutada değişikliğin yaratacağı sorunu önlemek için
M.Ö. 154 yılı aralık ayında halen görev başında bulunan konsülleri değil de, 1 Mart’ta 153’te göreve başlayacak olan yeni konsülleri görevlendirdi.
Bu olayın üzerinden 1 yıl geçti.
Yine aralık ayına gelindiğinde Roma Senatosu ikinci bir karar verdi:
Roma’da yeni yılbaşı bundan böyle 1 ‘Ianuarius’ (Ocak) olacaktı.
Böylece M.Ö. 154 yılı 10 ay sürmüş ve bir sonraki yıl olan M.Ö. 153 yılı 1 Ocak’ta başlatılmış oldu.
Roma takvimindeki eski yılbaşı olan 1 Mart
Osmanlı devletinde de 1678’den sonra maliye işlemlerinde kullanılmaya başlamış,
1 Mart malî yılın başlangıcı sayılmıştır (“Rumî Takvim”).
Türkiye’de Cumhuriyet’in ilânından sonra “Miladî Takvim”in kullanılmaya başlamasıyla yalnızca malî yılbaşı 1 Mart olarak kalmış, bu uygulamaya 1982’de son verilerek, malî yılbaşının da 1983’ten başlayarak 1 Ocak olması kabul edilmiştir.
Bu nedenle Türkiye’deki 1982 yılı bütçesi
Roma’daki düzenlemeye benzer biçimde, 10 aylık bağlanmıştır.
Yani
1 Ocak’ın bugün de yeni yılın ilk günü olması, sadece
Roma takviminde bir zamanlar yapılmış bir düzenlemeyle ilgilidir
Bu düzenlemeden
153 sene sonra doğacak olan Hz. İsa’nın doğumuyla (Noel)
Hiçbir ilgisi yoktur.
1 Ocak
Ayrıca, sadece bir ayın ilk günü olmasının dışında
Hiçbir mevsimsel özellik taşımayan
Kışın ortasında sıradan bir gündür.
Toplumumuzda noelle ilişkilendirilmesinin nedeni
Hz. İsa’nın tesadüfen
1 Ocak’a yakın bir tarihte doğduğunun kabul edilmesidir.
Bu nedenle
Yılbaşı kutlamalarının herhangi bir kişinin doğum günü kutlamasından
Hiçbir farkı yoktur.
Nihayet
Her yeni yıl herkes için yeni bir doğum gününün olduğu bir yıldır
Yılbaşını herkes istediği bir biçimde kutlayabilir ya da buna gerek görmeyebilir.
Çünkü doğum gününü de herkes kutlamaz.
Ama, kutlayanları “Hristiyan âdeti”ni uygulamakla suçlamanın
Bir bilgi eksiliğinden
kaynaklanmaktadır.
Aşağıdaki isimin üzerini tıklar iseniz sizi Vikipedia yönlendirir
★★★★★★★★★★★★★★★★
Türk Dillerinde “Yeni Yılınız Kutlu Olsun!”
Altay Türkçesi: Slerdi cangı cılla utkup turum!
Azerbaycan Türkçesi: Yeni iliniz mübarek olsun!
Başkurt Türkçesi: Hizzi yangı yıl menen kotlayım!
Çuvaş Türkçesi: Sene sul yaçepe salamlatap!
Füyu Kırgızcası: Naa cılıngar guttug bolsun!
Gagauz Türkçesi: Yeni yılınızı kutlerim!
Hakas Türkçesi: Naa çılnang alğıstapçam sirerni!
Karaçay-Malkar Türkçesi: Cangı cılığıznı alğışlayma!
Karakalpak Türkçesi: Canga cılıngız kuttı bolsın!
Karay/Karaim Türkçesi: Sizni yanhı yıl bıla kutleymın!
Kazak Türkçesi: Janga jılıngız kuttı bolsın! veya Janga jılıngız ben!
Kırım Türkçesi: Yangı ılıngız kaırlı (veya mubarek) olsun!
Kırgız Türkçesi: Cangı cılıngız kuttu bolsun!
Kumuk Türkçesi: Yangı yılıgız kutlu bolsun!
Nogay Türkçesi: Yanga yılıngız men!
Özbek Türkçesi: Yengi yılıngız mübarek bolsun!
Sarı Uygurca Türkçesi: Ak éy yahşi mo!
Şor Türkçesi: Naa çıl çakşı polzun!
Tatar Türkçesi: Sezne yanga yıl belen tebrik item!
Tuva Türkçesi: Caa çıl-bile bayır çedirip or men!
Türkmen Türkçesi: Teze yılınızı gutlayaarın!
Irak Türkmenleri Türkçesi: Yengi iliyiz (iliwiz) mubarak Bolsun!
Uygur Türkçesi: Yengi yılıngızğa mübarek bolsun!
Yakut Türkçesi: Ehigini şanga sılınan eğerdeliibin!
★★★★★★★★★★★★★★★★
Link adresimi Tıklayabilirsiniz
Yorumlar
Yorum Gönder