İnsanlık İçin Mor Renk 19. Yüzyıla Kadar Niye Önemli İdi?




Kısa cevabı 
Üretimi hemen hemen yok denecek kadar az üretiyordu.

Mor renk pigmentinin üretimi 18. Yüzyıla kadar oldukça zahmetliydi.

Mor, tarih boyunca en pahalı renk oldu.

Sadece krallıkların ve imparatorlukların başındaki seçkin kitlelerin alabileceği bir lüks renk olarak kaldı.


Mor rengin ilk kez bugünkü Suriye ve Lübnan’ın Akdeniz kıyı şeridinde yaşamış olan Fenikeliler tarafından kullanıldığı tahmin ediliyor.

Efsaneye göre bir sümüklü böceğin renkli sümüğünden asillere geçmiş bir renk.

Rivayete göre, Fenike tanrısı Melqart
Çok sevdiği bir tanrıca ile yürüyüşe çıkar


Bu arada Melqart in yaramaz köpeği, bulduğu bir salyangozla oynamaktadır

İnanılmaz bir renkle salyangoz köpeğin burnunu boyar.
Köpeğin burnundaki rengi gören tanrıça Melqart'a

"Bana bu rengin aynısının tıpkısından bir elbise yaparsan seninle evlenirim" der.

Bunun üzerine sahilde ne kadar salyangoz ve salyangoz kabuğu varsa toplar ve işe koyulur.

O günden Melqart sonra mor asilzade rengi olarak hüküm sürer.

Sadece bu bölgeye özgü bir deniz salyangozundan elde edilen mor rengin üretimi yüzyıllarca diğer tüm renklerden daha zordu...


Tyrian Moru. 
Kralların, soyluların, din adamlarının üzerinden hiç eksik olmadı kırmızımsı mor renk.

Peki ama Tyrian moruna bu kadar önem atfedilmesinin nedeni ne olabilir?

Günümüzde kullanılan sentetik boyalar keşfedilmeden önce
Bazı renkleri elde etmek son derece meşakkatli bir işti. 


Özellikle de "Tyrian" ve ya "Sur" moru. 
Bu kırmızımsı mor renk, kabuklu deniz canlılarından elde ediliyordu.



Bu renkten 28.5 gram elde edebilmek için 
250.000 kabuklu deniz hayvanının "toplanması" gerekiyordu. 
Keşke bunla bitse.


Sonra bütün bu salyangozların tek tek ayıklanması gerekiyordu. Müthiş zaman alan bir iş olsa gerek.

Ve tabi ki kaynatma kısmı. 
O kadar feci bir koku çıkardı ki. 


Antik dönemin seyyahları bu leş kokusunu tiksinerek anlatırlar.
Denizden şehre yaklaşırken gelen kokudan burunları sızlayarak bahsederler.

Tüm bu zahmetli sürece kim neden katlansın ki diye düşünüyor olabilirsiniz.

Bu zorlu süreç sonunda
Tyrian morunun fiyatı da inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. 
Ağırlığınca altından bile daha değerliydi gramla satılan kırmızımsı mor.

Bir kez Tyrian moru ile boyanmış kumaşın bi daha solmayacağı anlatılırdı. 
Bu yüzden yüksek bir bedeli ödemeye değdiği söylenirdi.

Sadece çok varlıklıların gücü yetiyordu
Bu renkle boyanmış kumaşlar almaya. 
Mısır ve Pers hükümdarları, Roma senatörleri, orta çağ kralları, prensler, kardinaller...


Bu altın yumurtlayan tavuğun başında Fenikeliler vardı. 
Doğu Akdeniz sahillerine, bugünkü Lübnan ve Suriye topraklarında yaşayan Fenikeliler

Denizcilikte başarılı ve ticaretle uğraşan bir Ortadoğu halkıydı. 
En değerli ihraç ürünleri de kırmızımsı mor renge boyadıkları kumaşlardı. 
Zaten isimleri de buradan geliyor.

Mezopotamya halkları onlara Kenani diyordu
Yunanlılar ise Phoenicia yani Fenike. 

Hepsinin anlamı anıydı; 
Bu güzel kırmızımsı mor rengin o dillerdeki karşılığı.


Tyros başta olmak üzere
Fenike kentleri mora boyanmış zarif giysilerin ticaretini yapmanın haricinde, boya üretim merkezlerini Akdeniz çevresinde kurdukları kolonilere taşıdılar.

Arkeologlar, Fenike yerleşmelerinin kalıntıları çevresinde yaptıkları kazılarda, mor renk üretilirken ayıklanan devasa deniz kabuğu yığınlarına rastlıyorlar.

Roma, Bizans, pers imparatorluklarının yanı sıra
İngiltere'de de mor renk kraliyet ailesini simgeler hale gelmişti.


1533 - 1603 yılları arasında İngiltere kraliçesi olan I. Elizabeth
Kendisi ve kraliyet ailesi dışında kalanların mor renkte giysiler giymelerini yasaklamıştı.


Elizabeth döneminde yarım kilo mor boyanın değeri 1,5 kilo altın kadardı.

Bu da bugünün altın fiyatlarıyla hesaplandığında yaklaşık 151.000 dolara denk geliyor...


Mor rengin bu astronomik değeri
Hiçbir ülke ya da krallığın bayraklarında mor renk kullanmamasına yol açmıştı...

İngiliz kimyager William Henry Perkin (aşağıdaki fotoğraf), sentetik mor rengi 1856'da şans eseri keşfetti...

Mor'un genel kullanıma girmesi ve herkesin elde edebileceği bir renk haline gelmesi ise 
19. Yüzyılda İngiliz kimyager William Henry perkin 'in şans eseri sentetik mor rengi keşfetmesiyle mümkün oldu.

Perkin, Londra’daki evine kurduğu laboratuvarda sıtma ilacı üzerinde çalışırken yanlışlıkla sentetik mor pigmenti geliştirdi...


Geliştirdiği yöntemi seri üretime dönüştürmeye karar veren Perkin, kendi fabrikasını kurdu ve mor renk üretimine başladı...

Perkin’ in buluşuyla birlikte mor renkte yavaş yavaş statü sembolü olmaktan çıktı ve herkesin kullandığı bir renge dönüştü.


Ancak dünyadaki ülkelerin bayraklarının büyük kısmı aynı kaldı...

Dünyada toplam 195 ülke bulunuyor
Bu ülkelerin hiçbirisinin bayrağında mor renk kullanılmıyor.


Tarık Başçıl  _   4 Nisan 2025

Not: 
Kırmızı yazılı kelime gördüğünüzde tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir
Onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★


Blog dan Daha Fazla Bilgiye Ulaşmak İçin
Aşağıdaki Link Adresine Tıklayabilirsiniz




Yorumlar

  1. Hiç düşünmemiştim mor rengin ne kadar önemli olduğunu
    (Ankara Halis Karacak)

    YanıtlaSil
  2. Mor, renkten de ötesi.
    Günün başlangıcının ve bitişinin rengi.
    (İstanbul Berrin Zarif)

    YanıtlaSil
  3. Dalga boyu en kısa olan renktir.
    Koyu olduğunda iyimserliği , açık olduğunda (açık menekşe gibi) ise kendini insanlığa adamanın, barışın sembolüdür.
    (İzmir Raziye Tanyeli)

    YanıtlaSil
  4. Kralların hatta bazı Avrupa kentlerinin sembol olarak bu rengi seçmesinin bir sebebi de barışı vadetmeleridir.
    Müzikte 'si' titreşimine denk tutulur.

    Mavi ile kırmızının birleşmesi bakımından düşünüldüğünde batı sembolizmi için ruhsal olanın maddi olanı etkilemesini
    Göğün yer'i döllemesini ifade eder.
    (Antalya Nadide Kalın)

    YanıtlaSil
  5. Renklerin en asilidir.
    Nedeni, kraliyet ailesinin bu rengi kullanmasının yanı sıra herkese yakışmamasıdır.

    Herkes moru taşıyamaz.
    Hem sıcak hem de soğuk bir renk olması da ilginçtir.
    Siyahla birleştiğinde ise artık asillik paçalardan akar.
    (Sakarya Ayşe Kumru)

    YanıtlaSil
  6. Sert bir darbeye maruz kaldığınızda vücudunuzun etkiye verdiği tepkinin rengi.
    (Aksaray Durmuş Cin)

    YanıtlaSil
  7. İstanbul'un bugünlerde bürünmeye başlayacağı renk.
    Bir yanda erguvanlar bir yanda mor salkımlar, arada menekşeler, leylaklar.
    (İstanbul Huzur Burgaç)

    YanıtlaSil
  8. Kırmızının tutkusu ve mavinin dinginliğinin karışımı.
    (Bursa Aysun Erdemli)

    YanıtlaSil
  9. Ayrıca mitolojilerde tanrıların rengidir mor.
    Asaleti de buradan gelir.
    (Bitlis Tayfun Tomur)

    YanıtlaSil
  10. Bir prenses düşünün, ait olduğu topraklara girmesi sonsuza dek yasaklanmış, yabancı bir ülkenin yabancı insanları arasında bir yabancı olmaya mahkum edilmiş. gözlerden uzak şatosunda kendi karanlığının içinde boğuluyormuş prenses. yine de o kadar ümitsiz değilmiş, mucizelere ve asaletin şansına inanırmış. bir gün ait olduğu topraklara dönüp ihtiyacı olan ışığa kavuşacağını düşünürmüş..

    her sabah kapısının önünde sadece kendi topraklarında yetişen mor bir gül bulurmuş prenses. bu gülü kimin bıraktığını hiç kimse bilmezmiş. sanki başka bir boyuttan başka bir insan getirip bırakırmış. mor gülün üzerinde de muhtemelen gülün dikeniyle oluşan yaradan akan bir damla kan olurmuş. her sabah dikeni batırıp parmağına o damlanın yanına bir damla da kendi kanından damlatırmış prenses acısını resmiyete dökmek için, sonra da baş ucundaki vazoya koyarmış mor gülleri. günler böylece geçermiş, prenses her sabah bir delik daha açarmış parmağına, diken her sabah tekrar batarmış kalbine, kanatırmış. başucunda yüzlerce 2 kan damlalı mor gül birikmiş.

    bir sabah prenses tekrar çıkmış kapıya kanlı gülünü almak, kalbine bir delik daha açmak için ama bu sefer bir sürpriz bekliyormuş prensesi; kapının önündeki gül kırmızıymış. şaşırmış prenses, alev gibi yanan gülü almış ve kan izlerini takip etmeye başlamış. elinde kırmızı gül koşuyormuş prenses, rüzgar saçlarını okşuyormuş, görenler şaşkın şaşkın bakıyormuş parmaklarının arasından kan damlayan prensese. kan izleri limana götürmüş prensesi. giden vapurun ardından bakmış, bir çift gözyaşı düşmüş ayaklarının dibine, parmaklarından sızan kanla karışmış. anlamış prenses gittiğini, anlamış artık o şehirde gül dikeninin kanatacağı tek parmağın kendi parmağı olduğunu. elindeki kırmızı gülü koklamış ve savurmuş denize doğru, kırmızı gül geri gelmiş. rüzgarın etkisiyle olduğunu düşünüp başka yöne savurmuş, kırmızı gül gelmiş parmaklarının arasına yerleşmiş yine. anlamış bu dikenlerin asla terketmeyeceğini, ruhunu kanatan dikenlerin aslında kaderi olduğunu. dönmüş elindeki kırmızı gülle şatosuna, kapalı kapılarının ardına, çift kan damlalı mor güllerinin arasına..

    o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamış ve kimse anlayamamış prensesin mor rengi neden sevmediğini..
    (Hollanda Neşe Pekyürek)

    YanıtlaSil
  11. Sinemada lezbiyenliğin rengi.
    (Konya Ahmet Oruç)

    YanıtlaSil
  12. Meditasyon' u temsil eden renk
    (İstanbul Gizem Uzun)

    YanıtlaSil
  13. Hayalperestlerin rengi
    (Muğla Salman Özenir)

    YanıtlaSil
  14. Feminen bir havası olan
    Ama erkeklere de yakışan, asil bir renk.
    (Samsun Birgül Kısa)

    YanıtlaSil
  15. Delilerin rengi olarak bilinir
    (İstanbul Mehmet Algın)

    YanıtlaSil
  16. Eskiden Mevlevi dervişleri belirli bir mertebeye eriştikten sonra sarıklarına mor bir bez sararlarmış.
    (Konya Abdullah Benli)

    YanıtlaSil
  17. Mor rengi sevmem kendilerini ama bilgeliğin rengiymiş
    (Kayseri Şengül Kıvrak)

    YanıtlaSil
  18. 2012 Londra olimpiyat oyunlarının resmi rengidir.
    (İngiltere Mehmet Çete)

    YanıtlaSil
  19. Mor ara ve soğuk bir renktir.
    Karşıt rengi Turuncu 'dur.
    (Rize Yarkın Genç)

    YanıtlaSil
  20. Mor, en kısa dalgaboylu, elektromanyetik tayfta daha çok maviye yakın olan renge verilen isimdir.
    (Eskişehir Turgay Bilgiç)

    YanıtlaSil
  21. Bir inanışa göre paranın rengi
    (Urfa Zeynel San)

    YanıtlaSil
  22. Moraran insanların yüzünde sıklıkla karşılaştığımız bir renk.
    (Malatya Doğan Ay)

    YanıtlaSil
  23. Depresyonun rengidir.
    (Kars Latif Oruk)

    YanıtlaSil
  24. Tayland'da dul kalan kadınların cenaze ve yas süresince giydikleri elbiselerin rengidir.
    (Japonya Ökkeş Feza)

    YanıtlaSil
  25. Mor kelimesi Fransızca mort (mor okunur ve ölüm, ölmüş vs. anlamına gelir) kelimesinden geliyor. Ölünce morarır ya insan.
    (Fransa Tansel Çetin)

    YanıtlaSil
  26. Bütün uç duyguları içinde barındıran, derin bir renk.
    (Mersin Ayten kul)

    YanıtlaSil
  27. Bu renkte kıyafetler giyen insanlar mesela, aşmış, özgüveni yüksek insanlardır.
    Sevilir fakat kendisi tarafı belli olmayan, bi iyi bi kötü olan bir renktir.
    (Almanya Lale Kan)

    YanıtlaSil
  28. Bizanstan Osmanlıya geçen bir gelenek
    Padişahlar mor kaftan giyerlerdi
    Kimse bu renkten giyemezdi.
    (Tekirdağ Ahmet Sevgi)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bayramlar Ne Zaman Çıktı ve Tüm Dünyadaki Bayram Günleri ve Adları

Hayattan Kısa Öykü ve Öğüt _ 003 _ O Gün, Benim Onurumu Kurtardınız.

İnsanlık Değerini Hesaplayacak Bir Hesap Makinemiz Yok

Hayattan Kısa Öykü ve Öğüt _ 004 _ Patates Torbası

Demek ki Yaşlılarımızın Beden Güçlerinden Değilse Bile, Akıl ve Deneyimlerinden Yararlanabilirmişiz

Yaşamdan Kısa 5 Video 005

Hayatta Dört Aşamalı Bir "SİLİNME" Süreci Vardır

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 03

Kızım Bana Kapıyı Açar

Hayattan Kısa Öyküler ve Öğüt _ 002 _ Bir Hırsızın Portresi