Demek ki Yaşlılarımızın Beden Güçlerinden Değilse Bile, Akıl ve Deneyimlerinden Yararlanabilirmişiz



Memleketin birinde, çok katı bir töre varmış.
Her şey töreye uygun yapılırmış.

Buna göre elden ayaktan çekilip 
Üretim dışı kalmış ihtiyarlar 
Ücra bir köşede hayata veda etmeye bırakılıyormuş !..

Töreye uymayanlar ise 
Ceza olarak tüm ailesi canlarından oluyormuş!..

Uygulama çok katıymış 
Karşı çıkmak kimsenin aklının ucundan bile geçmiyormuş.

Bu ülkede bilge bir adam
Onu çok seven bir oğlu varmış.

Adam o yaş gelince
Oğlu onu sırtlayıp
Ormanın derinliklerinde bir yere getirip bırakmış.

Oğlu tam dönecekken
“Baba şimdi nasıl geri döneceğim, ormandan çıkışı nasıl bulacağım” diye sormuş.

Babası
“Oğlum” demiş.
“Sen beni sırtında taşırken, ağaçlardan kuru dalları koparıp, geçtiğimiz yerlere bıraktım. 
Onları izleyerek yolunu kolayca bulursun !..”


Oğul içinden
“Böyle bir bilgeye bu kötülük yapılır mı” diye içinden geçirerek kuru dallar sayesinde kolayca evine ulaşmış .

Babasının ormanda açlık ve susuzluktan ölmesine gönlü razı gelmediğinden
Töreye, yasaya aldırmaksızın yiyecek içecek götürmeye başlamış !..

Günler günleri kovalarken
Oğul her gidişinde
Babasını ülkede olup bitenlerden haberdar ediyormuş.


Bir gün tellallar yollara dökülüp
“Her kim tokmaksız davul çalmayı başarırsa, hükümdarımız onu vezir yapacak” diye bağırmaya başlamışlar.

Oğul bunu babasına iletince yaşlı adam
“Bundan kolay ne var oğlum”
demiş. 

“Davulun içine arı doldur, hükümdarın huzuruna çıkınca, davulu yuvarla, yeter!..”

Oğul da bunu yapmış ve vezirliği kapmış !..
Doğal olarak bunu babasından öğrendiğini de kimseye söyleyememiş !

Günler geçmiş, devran dönmüş
Tellallar yine yollara koyulup

“Her kim külden urgan yapmayı becerirse, padişahımız ona sadrazamlık verecek”
diye duyurmuşlar.

Tabii oğul yine babasına koşmuş.

Bilge, “Oğlum! Urganı taşa koyar üzerine gazyağı döküp tutuşturursun. Al sana külden urgan !..” demiş.

Böylece oğul sadrazamlık mührünü bu kez de kimseye kaptırmamış !..


Bir süre sonra yeni bir duyuru yapılmış
“Her kim kağıtta ateş taşırsa, hükümdarımız kızını ona verecek !.."

Koca ülkede hiç kimse çözüm bulamayınca oğul, soluğu babasının yanında almış .

Bilge ona da çözüm bulmuş
“Çok kolay oğlum! Kağıttan bir fener yapar, içinde de mum yakarsın. Al sana kağıt içinde yanan ateş !..”


Oğul bu imtihanı da başarıyla geçince padişah
“Sen bunları kendi aklınla çözemezsin. 
Sırrını açıklarsan
Hem kızımla evlendireceğim
Hem de hiçbir ceza vermeyeceğim” demiş .

Babasını çok seven kadirbilir oğul da 
Her şeyi açıkça anlatmış .

Padişah dikkatle dinledikten sonra

Demek ki Yaşlılarımızın 
Beden Güçlerinden Değilse Bile
Akıl ve Deneyimlerinden 
Yararlanabilirmişiz

diyerek Töreyi kaldırmış !..


Tarık Başçıl  _    24 Mayıs 2025

Not: 
Kırmızı yazılı kelime gördüğünüzde tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir
Onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★


Blog dan Daha Fazla Bilgiye Ulaşmak İçin
Aşağıdaki Link Adresine Tıklayabilirsiniz



Yorumlar

  1. Yaşlılık
    Yaşamın meyvesi olan bilgi birikimi.
    (Mersin Meltem Akçay)

    YanıtlaSil
  2. Tecrübeler özneldir.
    Kişi, ateşe dokunmaması gerektiğini gözlemleyebilir
    Ancak yanmak nasıl bir his..
    Anlamak için yanmak gerekir.
    (Kilis Mustafa Sarıoğlu)

    YanıtlaSil
  3. Tecrübe insanı idealizmden realizme kaydırır.
    (İzmir Hasan Güzel)

    YanıtlaSil
  4. Tercübe, hayatta yediğin kazıkların bileşkesidir
    (İstanbul Ali Keleş)

    YanıtlaSil
  5. Her zaman güvenebileceğiniz
    Sizi yanıltmayacak tek kazanım. “deneyimlemek” tabiri daha afilidir.

    Başkalarının tecrübesini dinleyemek
    Basit bir önizleme olacaktır.
    (İstanbul Aslı Varan)

    YanıtlaSil
  6. Freud'un da dediği gibi, insanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir.

    Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir.
    İnsanların "tecrübe" dediği şey budur, kalbiyle bağlantısını kesmiş birine "tecrübeli" denir.
    (İstanbul Gülbahar Uğur)

    YanıtlaSil
  7. Tecrübe edinilmeden öğrenilen bir bilgi
    Meyveleri olgunlaşmamış bir ağaç gibidir.
    (Fransa Hasan Candaş)

    YanıtlaSil
  8. Yaşlılık
    Hatalarını sevmektir sonuçta herkes günahlarıyla barışık değil.
    Ve o hatalardan çıkarım elde etmektir
    (Ankara Yarkın Bulgur)

    YanıtlaSil
  9. Bir mahpus şiirinde Nazım Hikmet en güzel tanımını yapmıştır.
    ustalaştık biraz daha
    Taşı kırmakta,
    Dostu düşmandan ayırmakta..
    (Eskişehir Murat Çangır)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bayramlar Ne Zaman Çıktı ve Tüm Dünyadaki Bayram Günleri ve Adları

Hayattan Kısa Öykü ve Öğüt _ 003 _ O Gün, Benim Onurumu Kurtardınız.

İnsanlık Değerini Hesaplayacak Bir Hesap Makinemiz Yok

Hayattan Kısa Öykü ve Öğüt _ 004 _ Patates Torbası

Yaşamdan Kısa 5 Video 005

Hayatta Dört Aşamalı Bir "SİLİNME" Süreci Vardır

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 03

Kızım Bana Kapıyı Açar

Hayattan Kısa Öyküler ve Öğüt _ 002 _ Bir Hırsızın Portresi