Neden Dostoyevski Okuması Lazım


Bunu benim söylemem yerine,
Gelin bunu insanlığa yararları dokunmuş kişilerin söylemine bakalım.

Tarık Başçıl - 28 Temmuz 2023.


Not: 
Kırmızı yazılı kelimeyi tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz

Friedich Nietzsche: Kendisinden bir şeyler öğrendiğim tek psikolog Dostoyevski olmuştur.

Sigmund Freud:
Dostoyevski olmasaydı eğer
Psikanaliz biraz beklemek zorunda kalacaktı.

Albert Einstein: Dostoyevski bana bütün bilim insanlarından daha fazlasını verdi.

Albert Camus:
Suç ve Cezayı okuduktan sonra ilk kez
Yeteneğim hakkında kesin bir kuşku duydum. 
Ciddi olarak, bu işten vazgeçme olasılığını ölçüp tarttım.

Cemal Süreya: Dostoyevski'yi okudum
Ogünden beri huzurum yok.

Stefan Zweig: Dostoyevski psikologların psikoloğudur. 
der ve ekler
Dostoyevski bilinçdışının yeraltı dünyasına
Doktorlardan, hukukçulardan
Suç uzmanlarından ve psikopatlardan daha derin bir şekilde sokulmuştur
Bütün insanlığın son sınırı Dostoyevski değilse hiç kimsedir.

Murathan Mungan: Dostoyevski bize merhameti analarımızdan babalarımızdan çok daha iyi öğretti.

Bir genç
Oğuz Atay'dan kendisine bir kitap önermesini ister. 
Oğuz Atay'ın cevabı net olur: 
"Önce Dostoyevski'yi oku, bitir. 
Sonra gel"

Yorumlar

  1. Bana göre Dünya edebiyatının en değerli yazarlarından. Sait Akça Van'dan Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sait Hocam. Bende sıcak Adana dan selamlar. Dostoyevski tüm eserlerini okudum. Bazılarını bir kaç defa okudum. Sizin düşüncenize katılıyorum. 👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋

      Sil
  2. Kumar tutkusu nedeniyle her daim borç içindedir.
    Para için tüm haysiyetini ayaklar altına almaktan çekinmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni ilgilendiren Eserleri, Bu kadar ağır ithamları hak etmiyor, Evet kumarı oynuyor idi.
      Bu kadar çok eser yazmasına da kumar da sebep olmuş olabilir
      Kumar oynamak için yazması lazım idi
      Ama
      Güzel yazıyor idi. Bunu da "UNUTMAYALIM"

      Sil
  3. Aşırı milliyetçi ve koyu Ortodoks’tur.
    Ruslar dışındaki herkesten nefret eder.

    Bunu da çekinmeden dile getirir.
    Hatta Avrupa'yı ancak Rusların kurtarabileceği
    İsa'nın Rus olduğu gibi uç iddiaları vardır.

    YanıtlaSil
  4. Babası zalimmiş zalim olmasına ama canavar da değilmiş.

    İyi bir kitap ve özellikle şiir okuruymuş.
    Çocuklarına yemek masasında her gün zorla nöbetleşe şiir ve roman okuturmuş.
    Ayrıca onlara latince derslerini bizzat kendisi verirken

    Fransızca için iyi bir hoca tutmuş.
    Tabi babasının latince dersleri verdiği bir saat boyunca Dostoyevski'ye oturmak da yasak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babası bu kadar çok üzerinde durmamış
      Yani eğitimine çok özen göstermemiş olsa idi
      Acaba
      Bu Eserleri verebilir miydi?

      Sil
  5. Dostoyevski bir mühendistir. Ancak bu işi bir yıl bile yapmaya katlanamaz.
    İlk romanı "İnsancıklar'ı" yazar. Bunun yayımlanış öyküsü pek meşhurdur.
    Dostoyevski, insancıklar'ın müsveddelerini şair dostu Nekrasov'a okuması için gönderir.

    Aynı gece Nekrasov ağlayarak Dostoyevski’nin kapısını çalar ve muhteşem bir eser yazdığını, bunu mutlaka Belinski'nin görmesi gerektiğini belirtir.

    Belinski ise ülkesinin en saygın eleştirmenidir.
    Eğer Belinski eseri beğenirse tüm Rusya da beğenecek demektir.

    Nekrasov eseri Belinski'ye takdim ederken o kadar heyecanlanır ki " yeni bir Gogol doğdu" der. Malumunuz Gogol, o döneme kadarki en büyük Rus yazarıydı.

    Belinski buna sinirlenir ve alaycı bir dille "size kalsa Gogol’lar bir mantar gibi yerden biter" der. Ama yıllar sonra lafını yutmak zorunda kaldı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Askerî mühendis olarak mezun oldu
      1844'te bu görevinden istifa ederek kendini yazarlığa adadı.
      İyi de yaptı

      Sil
  6. 1881 yılında Öldüğünde
    Tabutunun arkasından 30 bin insan yürür.

    Bu, o zamana kadar Rusya’nın tanık olmadığı kadar büyük bir kalabalıktır.

    Ama ufak bir sorun vardır.
    Çoğunluğu devrim yanlısı olan üniversite öğrencileri ayaklarına zincir takıp tabutun arkasından yürümek isterler.

    Amaçları, Dostoyevski’nin Sibirya’daki cezaevi günlerine atıfta bulunmaktır.
    Çar tatsızlık istemediğinden seve seve
    Bu uğurlamaya razı olur.

    Çar, sadece birkaç hafta sonra bombalı bir suikast ile katledilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1881 yılına göre 30 bin çok sayı 👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋

      Sil
  7. Dönemlerinin en iyi iki yazarı Tolstoy ve Dostoyevski, hayatları boyunca birbirleri ile hiç konuşma fırsatları olmamış.
    Üstelik aynı dönemlerde yaşadıkları halde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef, İkisi dev çok büyük yazarlar ve Çok değerli eserler verdiler. 👍 🌱🌴🥦 🍃🌿🌳🍀🎋

      Sil
  8. Dostoyevski’nin hayatını etkileyen ilk karakterler

    Sert, anlayışsız, alkol bağımlısı ve sevgi yoksunu bir baba.
    Bir erkek çocuğu için en önemli model olan baba figürünün yanında,
    Sürekli alttan alan, ezilmiş, mutsuz ve hastalıklı bir anne.

    YanıtlaSil
  9. Sefaletin dibini görmüş
    Borçlarından dolayı memleket memleket gezmiş.
    Dostlarıyla ateşli kavgalara tutuşmuş.
    Alkol ve kumar içinde yüzmüş

    YanıtlaSil
  10. Dostoyevski kumar alışkanlığından ötürü aşırı derecede borçlanmıştır.
    O sırada ortaya Stellovski adında bir yayıncı çıkar.
    Dostoyevski’ye şunları söyler: “Bak senin bütün borçlarını kapatacağım. Sana iki yıl yetecek kadar da para vereceğim.
    Fakat bir sözleşme imzalaman gerek.
    Senden bir kısa roman istiyorum.
    Bu kısa romanı bana bu sözleşmeyi imzaladıktan tam 24 ay sonra vermeyi kabul edeceksin.
    İstediğim sürede bitirip bana teslim edersen sorun çıkmayacak.
    Fakat eseri bir gün bile geç verecek olursan bundan önce yayımladığın ve bundan sonra yayımlayacağın bütün eserlerin hakları benim olacak.
    ” Çok fazla borcu olan Dostoyevski sözleşmeyi mecburen imzalar.

    Aradan 23 ay geçer fakat tek bir cümle bile karalamamıştır.
    Durumdan haberdar olan Fransız yazar Stendhal
    Dostoyevski’ye “Ben ‘Parma Manastırı’ romanımı dikte ettirerek (söyleyerek yazdırmak) yazdırdım
    sen neden denemiyorsun?” der.

    Başka çaresi olmayan Dostoyevski kabul eder.
    O zamanlar Rusya’da bir dikte etme okulu vardır.
    Okulun en yetenekli öğrencisi Grigoryevna Snitkin adında İsveç asıllı genç bir kızdır.
    Kız bu görevi yapmaktan gurur duyacağını söyler ve Dostoyevski ile eseri yazmaya başlarlar.

    Eseri son gün bitiren Dostoyevski hemen Stellovski’nin yanına gider.
    Dostoyevski’nin yazma sürecini baştan sona takip eden uyanık yayıncı Stellovski Dostoyevski eseri teslim edemesin diye ofisini kapatıp gitmiştir.

    O zamanlar Rusya’da noter yoktur.
    Noter görevini polis karakolundaki memurlar yapıyordur.
    Dostoyevski eserini polis karakolundaki memurlara onaylatır.
    Daha sonra bu olaydan dolayı yayıncı ile davalık olsalar da davayı Dostoyevski kazanır.

    Her Rus gibi Dostoyevski de zaferi kutlamak için bol votkalı bir davet verir.
    Davete bütün dostları ile birlikte romanı dikte ettirdiği genç kız Grigoryevna Snitkin’i de çağırır.
    Gecenin ilerleyen saatlerinde Dostoyevski genç kıza “senden bir konuda fikir almak istiyorum “der.

    Bu durum genç kızın gururunu okşamıştır.
    “Memnuniyetle, ben size nasıl bir fikir verebilirim merak ettim” diye karşılık verir.
    Dostoyevski şöyle der:
    “Ben bir roman yazmaya çalışıyorum. Romanın başkarakteri korkunç biri… Sara nöbetleri geçiren, kumar bağımlısı, düşman kazanmaktan çekinmeyen bir adam. Bu adam kendinden genç bir kıza aşık oluyor. Sence bir evlenme teklifi kaleme alacak olsam bu gerçekçi olur mu?”

    Kız ise şöyle der: “Evlenme teklifinizi kabul ediyorum Bay Mihayloviç

    O kız Dostoyevski’nin ikinci eşi Anna Grigoryevna Snitkin’dir.
    Yazdıkları eser ise ünlü roman “Kumarbaz”dır.

    Anna, Dostoyevski'yi ve hayatını anlattığı bir kitapta şöyle söyler:
    "Öyle göz alıcı bir güzelliğim de yoktu, ne özel bir yeteneğim ne de sıradışı bir zekâm vardı, düz bir eğitim almıştım. Buna karşın, zeki, üstün yeteneklere sahip bir erkekten büyük saygı görüyor, neredeyse tapılıyordum."

    Dostoyevski'nin ölüm döşeğindeyken ona şöyle demiştir:
    "Anna, en üzüntülü ve sevinçli anılarımı seninle bölüştüm. Tek başıma aşamayacağım zorlukları seninle aştım. Ve şunu unutma ki seni büyük bir tutkuyla sevdim. Bir kere bile aldatmadım. Düşüncede bile."

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneler Günü İçin 3 Derleme

Kağıt Bardak ve Makam

Yaşam Trenimiz

Bilge ve Cahil

Sultan Abdülaziz’in Dişi Ağrımamış Olsa idi. Gezi Parkı Davası Olmayacaktı. Niye Aron Angel İlgisi Var ve Belediye Seçimi

Afrika Niye Önemli

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 2

Hayattan, Edebiyattan, Tarihten ve Filozoflar gibi Ünlü Kişilerin Sözler ve Videolar Serisi _ 040

Bazen Önüne Gelecek Çok Büyük Fırsatı, Aslında Fırsat Olmadığını Görebilen Kişi Olmak. Sizi Sony Yapabilir

Film Önerim _ Bitmeyen Sınav (12th Fail) _ Biyografi _ Hindistan _ 2023 _ İmdb 9,1