Charlie Chaplin ve Demokrasi Dersi
Charlie Chaplin 25 Aralık 1977 yılında aramızdan ayrıldı
Ölüm Yıldönümünü Anısını
Saygı ile Anmak İstedim
Büyük Diktatör Filmin Final Konuşmasındaki
“Özür dilerim ben imparator olmak istemiyorum...”
Hemi Türkçe alt yazılı videosu
Hem de yazılı olarak
Konuşmasını paylaşmak istiyorum
Anlayana çok büyük “Demokrasi Dersi” dersi içeriyor
Ayrıca 2 video ile ünlü film sahnelerinden kısa kesitler
Tarık Başçıl _ 25 Aralık 2024
Not:
Kırmızı yazılı kelime gördüğünüzde tıklar iseniz
Sizi "Vikipedi" e yönlendirir
Onun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmış olursunuz
★★★★★★★★★★★★★★★★
Konuşursam
Beni Sadece İngilizce Bilenler Anlayacak
Sessiz Bir Filmi Herkes Anlayabilir
Dünya Amerika'dan İbaret Değil
Charlie Chaplin
Yazıma önce Chaplin'in genel de bilinmeyen hayattı hakkında bir özetleme ile başlayacağım
İngiliz Gizli Servisi (MI5)'nin bugüne dek gizli tutulan arşivinin bir kısmı açılınca (Şubat 2012)
Ortaya Chaplin hakkında ilginç belgeler çıktı
Bu belgelerden anlaşıldığına göre
Charlie Chaplin'in doğum yeri belli değildi
Hakkında ne bir doğum belgesi vardı
Ne bir vaftiz belgesi
Ne de başka bir resmi evrak
Resmi biyografileri
Chaplin'in 16 Nisan 1889 tarihinde Londra'nın Whitechapel veya Walworth semtlerinde dünyaya geldiği konusunda birleşiyorlar.
Oysa İngiliz Gizli Servisi'ne göre Chaplin ya "Bu Ülkede" doğmamıştı
İngiliz Gizli Servisi (MI5)'nin bugüne dek gizli tutulan arşivinin bir kısmı açılınca (Şubat 2012)
Ortaya Chaplin hakkında ilginç belgeler çıktı
Bu belgelerden anlaşıldığına göre
Charlie Chaplin'in doğum yeri belli değildi
Hakkında ne bir doğum belgesi vardı
Ne bir vaftiz belgesi
Ne de başka bir resmi evrak
Resmi biyografileri
Chaplin'in 16 Nisan 1889 tarihinde Londra'nın Whitechapel veya Walworth semtlerinde dünyaya geldiği konusunda birleşiyorlar.
Oysa İngiliz Gizli Servisi'ne göre Chaplin ya "Bu Ülkede" doğmamıştı
Ya da doğumunda bir başka ismi vardı.
Chaplin her ne kadar İngiltere kökenli idiyse de
Kariyerini Hollywood'un sessiz film stüdyolarında yapmıştı
Son derece popülerdi, çok seviliyordu
Ancak yaptığı filmleri beğenmeyenlerin sayısı da az değildi
Örneğin 1940 yılında "Büyük Diktatör" isimli Hitler yergisinin gösterime girmesi
ABD makamlarınca uzun süre yasaklanmaya çalışılmıştı
Çünkü o dönemde ABD egemenleri arasında
Chaplin her ne kadar İngiltere kökenli idiyse de
Kariyerini Hollywood'un sessiz film stüdyolarında yapmıştı
Son derece popülerdi, çok seviliyordu
Ancak yaptığı filmleri beğenmeyenlerin sayısı da az değildi
Örneğin 1940 yılında "Büyük Diktatör" isimli Hitler yergisinin gösterime girmesi
ABD makamlarınca uzun süre yasaklanmaya çalışılmıştı
Çünkü o dönemde ABD egemenleri arasında
Nazi Almanya'sını Komünizme karşı güçlü bir kale görme eğilimi vardı
Bu düşüncenin tahrip edilmesini istemiyorlardı.
Bu düşüncenin tahrip edilmesini istemiyorlardı.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Beğenilen Filmlerinden
Kısa Anlar Videosu
1947 yılında Chaplin
Amerika Karşıtı Faaliyetler Komitesi’nin karşısına çıkartılınca işler karışmaya başladı.
Başka pek çok solcu ve liberal entelektüel gibi Chaplin de
Komünist Avcısı Senatör Joseph McCarthy'nin (1908-1957) ağına yakalanmıştı.
Görünüşe göre McCharty, Chaplin'in mizahından hiçbir şey anlamıyordu
Onu Hollywood'un salon Bolşeviklerinden biri" ilan etmişti.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Ancak Chaplin'in en dikkate değer düşmanı
Tüm gücünü Chaplin'i suçlamaya yarayabilecek malzeme temin etmeye harcayan dönemin
FBI başkanı J. Edgar Hoover (1895-1972) idi.
Hoover, yeterli kadar delil toplandığı anda
İngiliz vatandaşı olan Chaplin'i sınır dışı etmeye hazırlanıyordu.
Hoover, yeterli kadar delil toplandığı anda
İngiliz vatandaşı olan Chaplin'i sınır dışı etmeye hazırlanıyordu.
Yeni ortaya çıkan gizli servis belgeleri de bu bağlamda hazırlanmıştı
★★★★★★★★★★★★★★★★
FBI'ın doğrudan görevlendirmesiyle
MI5 sadece Chaplin'in gerçek doğum yerini açığa çıkarmaya çalışmakla kalmamış, onun komünist çevrelerle olan ilişkisini ispat edebilmek için de epeyce mesai harcamıştı.
Amerikalılar tarafından verilen Chaplin'in aslında Fransa'da İsrail Thornstein ismiyle dünyaya geldiği bilgisini de araştırmışlardı.
Başka bir iddiaya göre
Chaplin Rusya'daki pogromlardan kaçarak İngiltere'ye yerleşen Yahudi bir ailenin çocuğuydu
Nazilerin de Chaplin'i Yahudi olarak tanımlamaları bu noktada dikkat çekicidir.
Ancak somut olarak Chaplin'in 1920 yılında aldığı bir pasaporttan başka bir belgeye de ulaşılamamıştı
MI5'in bir yöneticisi bu konu hakkında düştüğü notta "Chaplin'in doğumuna dair herhangi bir kaydın bulunmaması ilginç, fakat bunun bizim güvenliğimiz açısından o kadar da hayati bir mesele olduğunu sanmıyorum" diyordu.
Hoover ise İngiliz meslektaşlarının ulaştığı bu sonuçtan hiç memnun değildi
Çünkü Chaplin'i sınır dışı edebilmek için ihtiyaç duyulan delilleri elde edebileceğini umuyordu.
Fakat delile kimin ihtiyacı vardı ki?
1952 sonbaharında Chaplin'in İngiltere'ye gitmesi üzerine
Başka bir iddiaya göre
Chaplin Rusya'daki pogromlardan kaçarak İngiltere'ye yerleşen Yahudi bir ailenin çocuğuydu
Nazilerin de Chaplin'i Yahudi olarak tanımlamaları bu noktada dikkat çekicidir.
Ancak somut olarak Chaplin'in 1920 yılında aldığı bir pasaporttan başka bir belgeye de ulaşılamamıştı
MI5'in bir yöneticisi bu konu hakkında düştüğü notta "Chaplin'in doğumuna dair herhangi bir kaydın bulunmaması ilginç, fakat bunun bizim güvenliğimiz açısından o kadar da hayati bir mesele olduğunu sanmıyorum" diyordu.
Hoover ise İngiliz meslektaşlarının ulaştığı bu sonuçtan hiç memnun değildi
Çünkü Chaplin'i sınır dışı edebilmek için ihtiyaç duyulan delilleri elde edebileceğini umuyordu.
Fakat delile kimin ihtiyacı vardı ki?
1952 sonbaharında Chaplin'in İngiltere'ye gitmesi üzerine
Hoover derhal Amerikan aleyhtarı faaliyetler iddiasıyla ona karşı bir dava açarak
ABD'ye giriş yasağı konulmasını sağladı
Fakat FBI bunu yapmakla amacına hiç de ulaşamadı
★★★★★★★★★★★★★★★★
Kısa Filme Başlama Videosu
Chaplin her ne kadar Avrupa'ya yerleştiyse de
ABD'nin en sevilen sanatçılarından biri olarak kalmaya devam etti.
1957 yılında "New York'ta Bir Kral" ismi filmiyle
McCharty dönemini teşhir eden belki de en politik filmini çekti.
Chaplin nerede doğmuş olursa olsun
Kökeni ne olursa olsun
Ezilenlerden yana aldığı tavizsiz tavrıyla
1957 yılında "New York'ta Bir Kral" ismi filmiyle
McCharty dönemini teşhir eden belki de en politik filmini çekti.
Chaplin nerede doğmuş olursa olsun
Kökeni ne olursa olsun
Ezilenlerden yana aldığı tavizsiz tavrıyla
Milyonların gönlünde taht kurmaya devam ediyor.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Ancak 1972 yılında Oskar Özel Ödülü'nü almak için yıllar sonra ABD'ye geri döndü.
★★★★★★★★★★★★★★★★
1975 yılında 86 yaşında iken İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından şövalye unvanına layık görülmüştür.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Diktatör
Charlie Chaplin'in yönettiği ve başrolü Paulette Goddard ile paylaştığı
1940 yılında ABD yapımı politik komedi filmidir.
Aynı zamanda Chaplin'in ilk sesli filmidir.
Charlie Chaplin'in yönettiği ve başrolü Paulette Goddard ile paylaştığı
1940 yılında ABD yapımı politik komedi filmidir.
Aynı zamanda Chaplin'in ilk sesli filmidir.
Filmde Nazizm ve Chaplin tarafından canlandırılan Adolf Hitler oldukça sert bir şekilde eleştirilmektedir.
Hitler ve emrindeki Nazilerin işgal ettikleri bölgelerde yaptıklarının henüz tam olarak açığa çıkmadığı bir dönemde
Chaplin yaptığı film ile Hitler'in Yahudi mallarını kamulaştırması, antisemitizm, faşizm konularını
Nazileri yerden yere vurarak işlemiş
Hatta filmde Nazileri beyinleri ve kalpleri makineden yapılma insanlar olarak tanımlamıştır.
Büyük Diktatör
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından
Kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli filmler arasına seçilerek
ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Büyük Diktatör Filmi Final Konuşması
Özür dilerim ben imparator olmak istemiyorum..
Videosu
Özür dilerim ben imparator olmak istemiyorum
Hükmetmek veya işgal etmek istemiyorum
Herkese yardım etmek istiyorum
Yahudi, Katolik, Siyah, Beyaz.
Hepimiz birbirimize yardım etmek istiyoruz
Diğerinin mutluluğu hepimizi mutlu ediyor
Hiç kimseden nefret etmiyoruz
Hiç kimseyi aşağılamıyoruz
Bu dünyada herkese yer var
Dünyada herkesi doyuracak kadar zenginlik var
Hayat hür ve güzel olmalı
Biz doğru yoldan çıktık
İktidar hırsı insan ruhunu zehirledi
Nefret duvarları ördü
Bizi mutsuzluğa ve insan kıyımına mahkûm etti
Hızı keşfettik ama yerimizde sayıyoruz
Makineleşme bolluk yerine yokluk getirdi
Bilgimiz bizi saygısız ve yobaz yaptı
Çok düşünüp az hissediyoruz.
Makineden çok insanlığa ihtiyacımız var
Beceriden çok iyiliğe ihtiyaç duyuyoruz
Aksi takdirde şiddet galip gelecek ve hayat yok olacak
Uçak ve radyo bizi birbirimize yaklaştırdı
Bu icatların temelinde
İyilik kardeşlik ve beraberlik var
Şu anda sesimi milyonlarca insan duyuyor
Umutsuz kadın, erkek ve çocuklar...
Masum insanlara işkence yapan, hapse atan bir sistemin kurbanları onlar.
Beni duyanlara sesleniyorum.
Umutsuzluğa kapılmayın!
Mutsuzluğumuzun sebebi
Şu anda sesimi milyonlarca insan duyuyor
Umutsuz kadın, erkek ve çocuklar...
Masum insanlara işkence yapan, hapse atan bir sistemin kurbanları onlar.
Beni duyanlara sesleniyorum.
Umutsuzluğa kapılmayın!
Mutsuzluğumuzun sebebi
Hırslı kişilerin insanlığın ilerlemesinden korkmasıdır
Nefret geçer, diktatörler ölür
Halktan aldıkları iktidar halka geri döner...
İnsanlar ölür
Hürriyet ölmez!
Askerler!
Zorbalara itaat etmeyin. Onlar sizi eziyor...
Düşünce ve hareketlerinizi planlıyor
Sizin koyun yerine koyuyorlar!
İnsanlıktan çıkmış beyni ve kalbi makineleşmiş kişilere teslim olmayın...
Siz ne makine ne koyunsunuz!
Sizler insansınız!
Kalbinizde insanlara aşk besliyorsunuz
Sizde nefret yok
Nefret geçer, diktatörler ölür
Halktan aldıkları iktidar halka geri döner...
İnsanlar ölür
Hürriyet ölmez!
Askerler!
Zorbalara itaat etmeyin. Onlar sizi eziyor...
Düşünce ve hareketlerinizi planlıyor
Sizin koyun yerine koyuyorlar!
İnsanlıktan çıkmış beyni ve kalbi makineleşmiş kişilere teslim olmayın...
Siz ne makine ne koyunsunuz!
Sizler insansınız!
Kalbinizde insanlara aşk besliyorsunuz
Sizde nefret yok
Sevilmeyen insan kin besler
Askerler, esirlik için değil, hürriyet için savaşın
Aziz Luke’un dediği gibi cennetin kapıları insana açıktır
Bir kişiye, bir gruba değil herkese açıktır.
Güç sizin halkın elindedir...
Makine ve mutluluk yaratma gücü...
Bu güçle yaşamı hür ve güzel yapın!
Harika bir maceraya dönüştürün!
Demokrasinin verdiği bu gücü kullanalım.
Birlik olup harika bir dünya yaratalım.
Herkese iş sağlayan, gençlere umut, yaşlılara garanti veren bir dünya.
Yobazlar bunları vaat ederek iktidarı aldılar
Yalan söylediler
Zaten asla sözlerini tutamazlar
Diktatörler, kendi hırsları için halkı köleleştirir...
Biz bu vaatleri yerine getirmek için savaşalım
Dünyayı kurtaralım
Milli engelleri yok edelim
Hırs, kin ve yobazlığı yürürlükten kaldıralım
Aklın idare ettiği bir dünya için savaşalım
Yobazlar bunları vaat ederek iktidarı aldılar
Yalan söylediler
Zaten asla sözlerini tutamazlar
Diktatörler, kendi hırsları için halkı köleleştirir...
Biz bu vaatleri yerine getirmek için savaşalım
Dünyayı kurtaralım
Milli engelleri yok edelim
Hırs, kin ve yobazlığı yürürlükten kaldıralım
Aklın idare ettiği bir dünya için savaşalım
Bilim ve İlerleme
Herkese Mutluluk Getirsin
Askerler
Demokrasi Uğruna
Birlik Olalım
★★★★★★★★★★★★★★★★
Kronolojisi;
1889 -- Charles Chaplin 16 Nisan’da doğdu.
1895 -- çeşitli okullara girip çıktı
Hiçbirinde uzun süre kalmadı.
Annesinin yoksulluğu ve akıl hastalığı yüzünden gençliği fakirhanelerde geçti.
1900’a dek okula düzensiz aralıklarla gitti.
1898 -- Manchester’da eight lancashire lads kumpanyasında çalışmaya başladı.
1903 -- Temmuz’da jim, a romance of cockayne’de sam rolünü oynadı.
Ayın sonunda Sherlock Holmes’ta kendi yarattığı Billy rolünü oynamaya başladı.
Bu yılın sonunda ve ertesi yıl Sherlock Holmes kumpanyasıyla İngiltere’yi turladı.
Sonraki üç yıl boyunca Sherlock Holmes kumpanyasıyla dört turneye çıktı.
1906 -- Mart’ta Wal Pink’in Repairs kumpanyasına katıldı
Mayıs’a dek onlarla turnelere çıktı. Ardından Casey’s Court Circus kumpanyasına katıldı
Ertesi temmuz ayına dek onlarla birlikte turnelerde gezdi.
1908 -- Şubat’ta Fred Karno’yla ilk sözleşmesini imzaladı.
Sonbaharda Paris’e gidip Karno’nun Mumming Birds’ünde boy gösterdi.
1909 -- The football match ile mumming birds’te oynadı.
1910 -- Eylül’de fred karno’yla ikinci sözleşmesini yaptı.
Ardından 1912 yılına kadar sürecek bir Amerika turnesi için “Karno Amerikan Kumpanyası” ile yola çıktı.
1895 -- çeşitli okullara girip çıktı
Hiçbirinde uzun süre kalmadı.
Annesinin yoksulluğu ve akıl hastalığı yüzünden gençliği fakirhanelerde geçti.
1900’a dek okula düzensiz aralıklarla gitti.
1898 -- Manchester’da eight lancashire lads kumpanyasında çalışmaya başladı.
1903 -- Temmuz’da jim, a romance of cockayne’de sam rolünü oynadı.
Ayın sonunda Sherlock Holmes’ta kendi yarattığı Billy rolünü oynamaya başladı.
Bu yılın sonunda ve ertesi yıl Sherlock Holmes kumpanyasıyla İngiltere’yi turladı.
Sonraki üç yıl boyunca Sherlock Holmes kumpanyasıyla dört turneye çıktı.
1906 -- Mart’ta Wal Pink’in Repairs kumpanyasına katıldı
Mayıs’a dek onlarla turnelere çıktı. Ardından Casey’s Court Circus kumpanyasına katıldı
Ertesi temmuz ayına dek onlarla birlikte turnelerde gezdi.
1908 -- Şubat’ta Fred Karno’yla ilk sözleşmesini imzaladı.
Sonbaharda Paris’e gidip Karno’nun Mumming Birds’ünde boy gösterdi.
1909 -- The football match ile mumming birds’te oynadı.
1910 -- Eylül’de fred karno’yla ikinci sözleşmesini yaptı.
Ardından 1912 yılına kadar sürecek bir Amerika turnesi için “Karno Amerikan Kumpanyası” ile yola çıktı.
★★★★★★★★★★★★★★★★
1912 -- Haziran ayında İngiltere’ye geri döndü.
Ertesi iki ay boyunca Karno kumpanyasıyla Fransa turnesine çıktı
Ekim’de ikinci bir Amerika turnesi için İngiltere’den ayrıldı.
1913 -- 25 Eylül’de Keystone film Şirketi’yle
Haftalığı 150 dolara bir yıllık anlaşma imzaladı.
Kasım sonunda Karno’dan ayrıldı.
1914 -- Keystone Stüdyoları’nda çalışmaya başladı.
Keystone’da çektiği ilk film olan making A Living 2 Şubat’ta gösterime girdi.
İlk uzun metrajlı filmi Tillie’s Punctured Romance’tı.
Yıl sona ermeden Essanay’in Chicago’daki merkezine ulaştı.
1915 -- Şubat’ta Niles, California’da yer alan Essanay Stüdyosu’nda çalışmak üzere Chicago’dan ayrıldı.
Bu yıl The Tramp
1915 -- Şubat’ta Niles, California’da yer alan Essanay Stüdyosu’nda çalışmak üzere Chicago’dan ayrıldı.
Bu yıl The Tramp
Ve Charlie Chaplin’s A Burlesque on Carmen gibi filmler gösterime girdi.
1916 -- haftalığı 10 bin dolara Mutual Film Corporation’la sözleşme imzaladı
150 bin dolarlık bir ikramiye aldı.
15 Mayıs’ta Mutual’la yaptığı ilk film olan The Floorwalker gösterime girdi.
150 bin dolarlık bir ikramiye aldı.
15 Mayıs’ta Mutual’la yaptığı ilk film olan The Floorwalker gösterime girdi.
Haziran’da Chaplin First National’la sözleşme imzaladı.
1918 -- First National’la ilk filmi olan A Dog’s Life 14 Nisan’da gösterime girdi.
1918 -- First National’la ilk filmi olan A Dog’s Life 14 Nisan’da gösterime girdi.
Shoulder Arms 20 Ekim’de gösterime girdi.
1919 -- Douglas Fairbanks, Mary Pickford ve d.w. Griffith’le birlikte United Artists’i kurmayı planlamaya başladı.
Bütün mesaisini, çalışmalarına ertesi yıl boyunca devam ettiği The Kid’e ayırıyordu.
1920 -- Kasım’da Chaplin ve Mildred Harris boşandılar.
Bütün mesaisini, çalışmalarına ertesi yıl boyunca devam ettiği The Kid’e ayırıyordu.
1920 -- Kasım’da Chaplin ve Mildred Harris boşandılar.
★★★★★★★★★★★★★★★★
1921 -- Şubat’ta The Kid gösterime girdi ve genel beğeni topladı.
Chaplin, ağustos ayı sonunda Avrupa’ya gitmek üzere California’dan ayrıldı ve yolda New York’a uğradı.
9 Eylül’de Londra’ya ulaştı.
Aynı ay içerisinde Paris ve Berlin’e gidip, Ekim’de Amerika’ya geri döndü.
1922 -- Kasım’da A Woman of Paris’i çekmeye başladı.
1924 -- Şubat’ta The Gold Rush’ın çekimlerine başladı.
Kasım’da Chaplin ve Lita Grey evlendiler.
1925 -- 5 Mayıs’ta Charles Spencer Chaplin, jr. Dünyaya geldi.
Ağustos’un üçüncü haftasında The Gold Rush’ın ilk gösterimi yapıldı.
1926 -- Ocak’ta The Circus’u çekmeye başladı.
1926 -- Ocak’ta The Circus’u çekmeye başladı.
Lita Grey yıl sona ermeden çocuklarını da alarak Chaplin’i terk etti.
1927 -- Lita Grey’le evliliği sona erdi.
The Circus’le ilgili çalışmaları devam etti.
1928 -- New York’ta Strand Theater’da, The Circus filminin ilk gösterimi yapıldı.
Aralık’ta City Lights’ı çekmeye başladı.
1927 -- Lita Grey’le evliliği sona erdi.
The Circus’le ilgili çalışmaları devam etti.
1928 -- New York’ta Strand Theater’da, The Circus filminin ilk gösterimi yapıldı.
Aralık’ta City Lights’ı çekmeye başladı.
Ertesi hafta gemiyle Avrupa ve İngiltere’ye doğru yola çıktı.
1932 -- denizaşırı yolculuğunu Uzakdoğu’yu kapsayacak şekilde genişleyerek, Singapur ve Japonya’yı ziyaret etti.
Haziran’da Hollywood’a döndü ve kısa bir süre sonra Paulette Goddard’la tanıştı.
1932 -- denizaşırı yolculuğunu Uzakdoğu’yu kapsayacak şekilde genişleyerek, Singapur ve Japonya’yı ziyaret etti.
Haziran’da Hollywood’a döndü ve kısa bir süre sonra Paulette Goddard’la tanıştı.
Çalışmalar 1935’e kadar devam etti.
Chaplin ve Goddard tatile çıktılar.
Honolulu’ya gitmeden önce san Francisco’ya uğradılar.
Honolulu’dan sonra Japonya’ya, Hong Kong, Çin ve Hindu Çin’e gittiler.
Bu yolculuk esnasında gizlice evlendiler.
Haziran’ın ilk haftasında California’ya geri döndüler.
1938 -- The Great Dictator’ın çekimlerine Ekim’de başlandı
Çekimler ertesi yıl boyunca devam etti.
Honolulu’ya gitmeden önce san Francisco’ya uğradılar.
Honolulu’dan sonra Japonya’ya, Hong Kong, Çin ve Hindu Çin’e gittiler.
Bu yolculuk esnasında gizlice evlendiler.
Haziran’ın ilk haftasında California’ya geri döndüler.
1938 -- The Great Dictator’ın çekimlerine Ekim’de başlandı
Çekimler ertesi yıl boyunca devam etti.
1940 -- Ekim’de New York ve ertesi ay Hollywood’da The Great Dictator filminin ilk gösterimi yapıldı.
★★★★★★★★★★★★★★★★
1942 -- The Gold Rush filmi Chaplin’in dış ses anlatısıyla tekrar gösterime sokuldu.
Chaplin ve Goddard boşandılar.
Chaplin Ekim’de Oona O'neill ile tanıştı.
1943 -- Joan Barry, Chaplin’e babalık davası açtı.
Chaplin, Oona O'neill ile evlendi.
1944 -- yapılan kan testi Chaplin’in temiz çıkmasına rağmen, babalık davasında yargılandı.
Oona’yla Chaplin’in dünyaya getireceği sekiz çocuktan ilki olan Geraldine Chaplin, 1 Nisan’da dünyaya geldi.
1945 -- ilk babalık yargılamasının usulsüz olduğuna karar verildi.
Berry, ikinci davayı kazandı ve Chaplin’in temyiz isteği reddedildi.
1946 -- Monsieur Verdoux’yu çekmeye başladı.
12 Nisan’da düşmanca bir basın toplantısına maruz kaldı
Kendisine yurtseverliği ve sözde Amerikan karşıtı görüşleriyle ilgili sorular soruldu.
1948 -- Nihayetinde Limelight’a dönüşecek olan hikayeyi geliştirmek için Footlights adlı bir roman yazmaya başladı.
Kendisine yurtseverliği ve sözde Amerikan karşıtı görüşleriyle ilgili sorular soruldu.
1948 -- Nihayetinde Limelight’a dönüşecek olan hikayeyi geliştirmek için Footlights adlı bir roman yazmaya başladı.
★★★★★★★★★★★★★★★★
1951 -- Limelight’ı çekmeye başladı.
1952 -- Ailesiyle birlikte Avrupa’ya gitmek için gemiyle yola çıktı.
Ekim’de Limelight filminin ilk gösterimi yapıldı.
1953 -- İsviçre, Vevey’de bir villaya taşındı.
1956 -- Londra’da A King in New York’u çekmeye başladı.
1964 -- Otobiyografimi (My Autobiography) yayımladı.
1966 -- A Countess From Hong Kong’un çekimlerine başladı.
1967 -- Ocak’ın ilk haftasında A Countess From Hong Kong filminin ilk gösterimi yapıldı.
★★★★★★★★★★★★★★★★
1975 -- Kraliçe II. Elizabeth tarafından şövalye ilan edildi.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Charlie'den kızı Geraldine
Sevgili kızım!
Şimdi gece.
Noel gecesi.
Benim küçük kalemdeki silahsız muhafızların hepsi derin uykuda.
Kardeşlerin uyuyor.
Annen de uykuya daldı.
Ne var ki sen çok uzaklardasın
Eğer şu anda, şu dakikada, fotoğrafına bakmıyorsan kör olayım.
Fotoğrafın burada, masamın üzerinde, kalbime en yakın yerde duruyor.
Fotoğrafın burada, masamın üzerinde, kalbime en yakın yerde duruyor.
Oysa sen neredesin?
Uzakta, masalsı Paris’te...
Champs Elysées’deki Tiyatroda.
Görkemli bir sahnede dans ediyorsun.
Bunu çok iyi bildiğim halde
Champs Elysées’deki Tiyatroda.
Görkemli bir sahnede dans ediyorsun.
Bunu çok iyi bildiğim halde
Ben gene de bu sakin gecenin sessizliğinde
Senin ayak seslerini net biçimde duyuyorum.
Gözlerin gözlerimin önüne geliyor
Gözlerin gözlerimin önüne geliyor
Gözlerin kış gecesine özgü gökyüzündeki yıldızlar gibi parıldıyor.
Bu güzel oyunda
Bu güzel oyunda
Şahın tutsak aldığı güzeller güzeli bir İranlı kızı oynadığını biliyorum.
Güzeller güzeli ol sen de ve dans et.
Yıldız ol ve parıltılar saç.
Ama seyircileri büyülemiş olmaktan,
Güzeller güzeli ol sen de ve dans et.
Yıldız ol ve parıltılar saç.
Ama seyircileri büyülemiş olmaktan,
Onları kendine hayran etmekten sarhoş olduğunda
Sana sunulan çiçeklerin kokusu başını döndürdüğünde
Tek başına bir köşeye çekil
Benim mektubumu oku, babanın sesine kulak ver.
Ben senin babanım Geraldine!
Ben Charlie’yim, Charlie Chaplin!
Başucunda kaç gece sabahladığımı bir bilsen?
Küçük küçük masallar anlatıyordum sana!
Bazen uyuyan Güzel’i anlatırdım
Ben senin babanım Geraldine!
Ben Charlie’yim, Charlie Chaplin!
Başucunda kaç gece sabahladığımı bir bilsen?
Küçük küçük masallar anlatıyordum sana!
Bazen uyuyan Güzel’i anlatırdım
Bazen kötü kalpli ejderhaları…
Uyku gelip ihtiyar gözlerimi yokladığında
Uykuyla dalga geçiyor ve şöyle diyordum:
“Defol! ben kızımın hayallerini düşlüyorum!”
Ben senin hayallerini görebiliyordum Geraldine!
Senin geleceğini görebiliyordum
Uyku gelip ihtiyar gözlerimi yokladığında
Uykuyla dalga geçiyor ve şöyle diyordum:
“Defol! ben kızımın hayallerini düşlüyorum!”
Ben senin hayallerini görebiliyordum Geraldine!
Senin geleceğini görebiliyordum
Bugününü!
Sahnede dans eden kızı görebiliyordum
Kanatlarını açmış, havada uçan periyi...
İnsanların sözlerini de duyabiliyordum:
“Şu kızı görüyor musunuz?
Sahnede dans eden kızı görebiliyordum
Kanatlarını açmış, havada uçan periyi...
İnsanların sözlerini de duyabiliyordum:
“Şu kızı görüyor musunuz?
Yaşlı bir palyaçonun kızı bu...
Babasının adı Charlie idi hani
Babasının adı Charlie idi hani
Hatırlıyor musunuz?”
Evet, ben Charlie’yim!
Yaşlı palyaço Charlie…
Şimdi senin sıran...
Dans et!
Evet, ben Charlie’yim!
Yaşlı palyaço Charlie…
Şimdi senin sıran...
Dans et!
Ben, yamalı, boru paça
Çuval gibi pantolonla dans ediyordum.
Senin bedenini ise prenseslerin ipek elbiseleri sarıyor.
Bu dans ve alkış sesleri senin ayaklarını yerden kesecektir.
Kanatlan, uç ötelere!
Ama arada bir ayakların yere de bassın! halkın nasıl yaşadığın bilmelisin.
Sokak dansçılarının hayatını da gör.
Açlıktan bitkin düşmüş, yoksulluktan ve soğuktan titreye titreye dans edenleri de...
Ben de onlarla aynı kaderi paylaşmıştım Geraldine!
O büyülü gecelerde, sen benim masallarımla uyurdun ama ben uyumazdım.
Senin güzel yüzünü seyreder, kalbinin atışlarını dinlerdim ve kendime şu soruyu sorardım:
Senin bedenini ise prenseslerin ipek elbiseleri sarıyor.
Bu dans ve alkış sesleri senin ayaklarını yerden kesecektir.
Kanatlan, uç ötelere!
Ama arada bir ayakların yere de bassın! halkın nasıl yaşadığın bilmelisin.
Sokak dansçılarının hayatını da gör.
Açlıktan bitkin düşmüş, yoksulluktan ve soğuktan titreye titreye dans edenleri de...
Ben de onlarla aynı kaderi paylaşmıştım Geraldine!
O büyülü gecelerde, sen benim masallarımla uyurdun ama ben uyumazdım.
Senin güzel yüzünü seyreder, kalbinin atışlarını dinlerdim ve kendime şu soruyu sorardım:
“Charlie, acaba bir gün olur, bu minik kuş seni anlayabilir mi?”
Sen beni tanımıyorsun Geraldine!
Şimdi artık çok uzaklarda kalmış olan o gecelerde
Ne çok masal anlatmıştım sana.
Ama kendi masalımdan hiç söz etmedim.
Oysa biliyor musun Geraldine
Benim masalım da çok ilginçtir.
Yoksul bir palyaçonun masalıdır bu.
Londra’nın kenar mahallelerinde şarkı söyleyip dans eden
Sonra da bahşiş toplayan bir palyaçonun masalı...
İşte, benim masalım da bu!
Ben açlığın ne demek olduğunu biliyorum
Evsizliğin ne anlama geldiğini...
Bu da bir şey mi ki?
Ben, gururdan bir okyanus gibi kabarmış şu göğsümde
Acıma duygusuyla önüme atılan kuruşların sızısını hissettim
Küçümsenen sefil birinin sancılarını çektim ben.
Bütün bunlara karşın, işte gene de hayattayım.
Hayatta olanlar hakkında hep daha az konuşulur.
Sen benim soyadımı taşıyorsun, Chaplin ismini…
Bu ad, neredeyse yarım yüzyıl boyunca bütün dünyayı güldürdü.
Benim ağlamalarımın yanında bu gülmeler nedir ki?
Senin yaşadığın dünya, sadece dans ve müzikten ibaret...
Geraldine! gece yarısı o görkemli salondan çıkınca
Varsın hayranlarını unut ama bindiğin taksinin şoförüne karısının hatırını sormayı unutma.
Kim bilir, belki karısı hamiledir.
Belki yakında doğacak olan ilk göz ağrısı
Yavrusu için bez almaya bile parası yoktur.
Eğer durum böyleyse, kalk cebine para koy...
Procredit Bank’a talimat verdim, giderlerini karşılayacaklar.
Başkalarına yapacağın ödemeleri kuruşu kuruşuna hesapla, öyle ver!
Arada sırada metroya in.
Otobüsle ya da yayan dolaş şehri.
İnsanlara bak, iyi gözlemle onları.
Dul ve yetimlerin yüzlerine iyi bak.
Hiç değilse günde bir kez kendine şunu söyle:
“Ben de bunlardan biriyim!”
Evet, sevgili kızım
Unutma bunu
Sen de onlardan birisin.
Sanat
Göğe uçması için insana kanatlar takıncaya kadar ayaklarına vurur adamın.
Zaman gelip de seyirci karşısında yükseldiğini hissetmeye başladığın anda
Sen beni tanımıyorsun Geraldine!
Şimdi artık çok uzaklarda kalmış olan o gecelerde
Ne çok masal anlatmıştım sana.
Ama kendi masalımdan hiç söz etmedim.
Oysa biliyor musun Geraldine
Benim masalım da çok ilginçtir.
Yoksul bir palyaçonun masalıdır bu.
Londra’nın kenar mahallelerinde şarkı söyleyip dans eden
Sonra da bahşiş toplayan bir palyaçonun masalı...
İşte, benim masalım da bu!
Ben açlığın ne demek olduğunu biliyorum
Evsizliğin ne anlama geldiğini...
Bu da bir şey mi ki?
Ben, gururdan bir okyanus gibi kabarmış şu göğsümde
Acıma duygusuyla önüme atılan kuruşların sızısını hissettim
Küçümsenen sefil birinin sancılarını çektim ben.
Bütün bunlara karşın, işte gene de hayattayım.
Hayatta olanlar hakkında hep daha az konuşulur.
Sen benim soyadımı taşıyorsun, Chaplin ismini…
Bu ad, neredeyse yarım yüzyıl boyunca bütün dünyayı güldürdü.
Benim ağlamalarımın yanında bu gülmeler nedir ki?
Senin yaşadığın dünya, sadece dans ve müzikten ibaret...
Geraldine! gece yarısı o görkemli salondan çıkınca
Varsın hayranlarını unut ama bindiğin taksinin şoförüne karısının hatırını sormayı unutma.
Kim bilir, belki karısı hamiledir.
Belki yakında doğacak olan ilk göz ağrısı
Yavrusu için bez almaya bile parası yoktur.
Eğer durum böyleyse, kalk cebine para koy...
Procredit Bank’a talimat verdim, giderlerini karşılayacaklar.
Başkalarına yapacağın ödemeleri kuruşu kuruşuna hesapla, öyle ver!
Arada sırada metroya in.
Otobüsle ya da yayan dolaş şehri.
İnsanlara bak, iyi gözlemle onları.
Dul ve yetimlerin yüzlerine iyi bak.
Hiç değilse günde bir kez kendine şunu söyle:
“Ben de bunlardan biriyim!”
Evet, sevgili kızım
Unutma bunu
Sen de onlardan birisin.
Sanat
Göğe uçması için insana kanatlar takıncaya kadar ayaklarına vurur adamın.
Zaman gelip de seyirci karşısında yükseldiğini hissetmeye başladığın anda
Sahneden in, dışarı çık.
Yoldan geçen ilk taksiyi çevir.
Paris’in dış mahallelerine git.
Ben bu mahalleleri çok iyi bilirim.
Orada dansçı kızlar göreceksin.
İçlerinde sana benzeyenler de vardır
Senden daha zarif, daha mağrur olanlar da…
Sen tiyatrondaki göz alıcı sahne ışıklarını orada bulamazsın!
Onların sahne ışıkları Ay’dır.
Bak onlara!
Daha dikkatlice bak!
Senden bile daha iyi dans etmiyorlar mı?
Haydi, itiraf et bunu.
Senden daha iyi dans eden
Senden daha iyi rol yapan biriyle karşılaşırsan
O vakit hep şu sözlerim aklına gelsin
Hiçbir zaman Charlie’nin ailesinden
Bir fayton sürücüsüne kötü söz söyleyecek ya da Seine nehri kıyısında oturmuş
Sadaka isteyen dilenciyle alay edecek kadar kendini bilmez biri çıkmamıştır.
Charlie bu dünyadan çekip gidecek Geraldine!
Sense hayata devam edeceksin.
Ben senin hiçbir zaman yoksulluğu tatmanı istemem.
Bu mektupla birlikte sana çek koçanı da yolluyorum.
Ne kadar istersen o kadar harca.
Ama şunu sakın unutma
İki frank harcadığında üçüncü frank sana ait değildir.
Her defasında aklında olsun bu.
Üçüncü frank bir başkasına ait
Tanımadığın birine
Bir Frankın hasretiyle yaşayan birine ait o para…
O kişiyi bulman zor olmayacaktır.
Attığın her adımda yoksul birini görebilirsin
Yeter ki sen görmeyi iste!
Ben bu şeytanın baştan çıkaran gücünü bildiğim için para hakkında konuşuyorum.
Uzun süre sirkte çalıştım ben.
İp üstündeki cambazları korkuyla izlerdim hep.
Ama şimdi sana şunu da söylemek isterim sevgili kızım.
Bir insanın ayağının kaymasıyla yere
Sert zemine kapaklanması
Cambazın o tekinsiz ipten düşmesinden daha kolaydır
İnan bana.
Sen bu akşam bir pırlantadaki ışıltının cazibesine kapılabilir
İster istemez yere kapaklanabilirsin.
Gün gelir yabancı bir prensin yüzü
Seni kendine tutsak edebilir.
İşte o andan itibaren sen artık deneyimsiz bir cambaz sayılırsın.
İp, deneyimsizlere ihanet etmiştir hep.
Sen sakın altın ve mücevher karşılığında kalbini satma.
Unutma
En büyük pırlanta güneştir
Ne mutlu ki güneş
Herkesi eşit biçimde aydınlatıyor.
Gün gelir de birini seversen
Seçtiğin kişiyi tüm kalbinle sev.
İşinin zor olduğunu biliyorum.
Şimdi bedenini tiril tiril ipek kumaşlar örtüyor.
Sanat için sahneye çıplak da çıkabilirsin…
Ama o sahneden saf
Tertemiz ve kusursuz olarak inmelisin.
Ben yaşlı biriyim
Sözlerim gülünç gelebilir.
Ama öyle sanıyorum ki çıplak vücudun
Senin çıplak ruhuna âşık olan kişiye ait olmalıdır.
Ne yapayım, benim bu konuya bakışım belki eski kafalılık…
Belki bu düşüncem on yıl öncesinde kaldı.
Korkma Geraldine, bu on yıl seni yaşlandırmaz.
Ben, senin şu çıplak adada
Boyun eğen en son kişi olmanı isterim.
Babalar ve çocukların arasında hep bir çekişme olduğunu biliyorum.
Bana savaş aç sevgili kızım
Düşüncelerime karşı savaş aç.
Ben itaatkâr çocukları sevmiyorum.
Bu mektubumun üzerine henüz gözyaşım düşmemişken
Bu Noel gecesinin mucizeler gecesi olduğuna inanmak istiyorum.
Bir mucize olmasını ve söylemek istediğimi
Her şeyi gerçekten doğru anlamanı istiyorum.
Charlie yaşlandı
Geraldine.
Charlie artık çok yaşlandı.
Sen, er ya da geç
Beyaz elbiseler yerine siyahlar giyip mezarıma geleceksin.
Şimdi seni üzmek istemiyorum ama arada bir aynaya bak.
Aynada beni göreceksin.
Damarlarında benim kanım dolaşıyor.
İstiyorum ki
Benim damarlarımdaki kan artık akmaz olduğunda
Baban Charlie’yi unutma!
Ben bir melek değildim
Ama her zaman insan olmak için çaba harcadım.
Sen de öyle yap…
Seni öpüyorum Geraldine.
Charlie
Yoldan geçen ilk taksiyi çevir.
Paris’in dış mahallelerine git.
Ben bu mahalleleri çok iyi bilirim.
Orada dansçı kızlar göreceksin.
İçlerinde sana benzeyenler de vardır
Senden daha zarif, daha mağrur olanlar da…
Sen tiyatrondaki göz alıcı sahne ışıklarını orada bulamazsın!
Onların sahne ışıkları Ay’dır.
Bak onlara!
Daha dikkatlice bak!
Senden bile daha iyi dans etmiyorlar mı?
Haydi, itiraf et bunu.
Senden daha iyi dans eden
Senden daha iyi rol yapan biriyle karşılaşırsan
O vakit hep şu sözlerim aklına gelsin
Hiçbir zaman Charlie’nin ailesinden
Bir fayton sürücüsüne kötü söz söyleyecek ya da Seine nehri kıyısında oturmuş
Sadaka isteyen dilenciyle alay edecek kadar kendini bilmez biri çıkmamıştır.
Charlie bu dünyadan çekip gidecek Geraldine!
Sense hayata devam edeceksin.
Ben senin hiçbir zaman yoksulluğu tatmanı istemem.
Bu mektupla birlikte sana çek koçanı da yolluyorum.
Ne kadar istersen o kadar harca.
Ama şunu sakın unutma
İki frank harcadığında üçüncü frank sana ait değildir.
Her defasında aklında olsun bu.
Üçüncü frank bir başkasına ait
Tanımadığın birine
Bir Frankın hasretiyle yaşayan birine ait o para…
O kişiyi bulman zor olmayacaktır.
Attığın her adımda yoksul birini görebilirsin
Yeter ki sen görmeyi iste!
Ben bu şeytanın baştan çıkaran gücünü bildiğim için para hakkında konuşuyorum.
Uzun süre sirkte çalıştım ben.
İp üstündeki cambazları korkuyla izlerdim hep.
Ama şimdi sana şunu da söylemek isterim sevgili kızım.
Bir insanın ayağının kaymasıyla yere
Sert zemine kapaklanması
Cambazın o tekinsiz ipten düşmesinden daha kolaydır
İnan bana.
Sen bu akşam bir pırlantadaki ışıltının cazibesine kapılabilir
İster istemez yere kapaklanabilirsin.
Gün gelir yabancı bir prensin yüzü
Seni kendine tutsak edebilir.
İşte o andan itibaren sen artık deneyimsiz bir cambaz sayılırsın.
İp, deneyimsizlere ihanet etmiştir hep.
Sen sakın altın ve mücevher karşılığında kalbini satma.
Unutma
En büyük pırlanta güneştir
Ne mutlu ki güneş
Herkesi eşit biçimde aydınlatıyor.
Gün gelir de birini seversen
Seçtiğin kişiyi tüm kalbinle sev.
İşinin zor olduğunu biliyorum.
Şimdi bedenini tiril tiril ipek kumaşlar örtüyor.
Sanat için sahneye çıplak da çıkabilirsin…
Ama o sahneden saf
Tertemiz ve kusursuz olarak inmelisin.
Ben yaşlı biriyim
Sözlerim gülünç gelebilir.
Ama öyle sanıyorum ki çıplak vücudun
Senin çıplak ruhuna âşık olan kişiye ait olmalıdır.
Ne yapayım, benim bu konuya bakışım belki eski kafalılık…
Belki bu düşüncem on yıl öncesinde kaldı.
Korkma Geraldine, bu on yıl seni yaşlandırmaz.
Ben, senin şu çıplak adada
Boyun eğen en son kişi olmanı isterim.
Babalar ve çocukların arasında hep bir çekişme olduğunu biliyorum.
Bana savaş aç sevgili kızım
Düşüncelerime karşı savaş aç.
Ben itaatkâr çocukları sevmiyorum.
Bu mektubumun üzerine henüz gözyaşım düşmemişken
Bu Noel gecesinin mucizeler gecesi olduğuna inanmak istiyorum.
Bir mucize olmasını ve söylemek istediğimi
Her şeyi gerçekten doğru anlamanı istiyorum.
Charlie yaşlandı
Geraldine.
Charlie artık çok yaşlandı.
Sen, er ya da geç
Beyaz elbiseler yerine siyahlar giyip mezarıma geleceksin.
Şimdi seni üzmek istemiyorum ama arada bir aynaya bak.
Aynada beni göreceksin.
Damarlarında benim kanım dolaşıyor.
İstiyorum ki
Benim damarlarımdaki kan artık akmaz olduğunda
Baban Charlie’yi unutma!
Ben bir melek değildim
Ama her zaman insan olmak için çaba harcadım.
Sen de öyle yap…
Seni öpüyorum Geraldine.
Charlie
Link adresimi Tıklayabilirsiniz
Tarık Hocam
YanıtlaSilBu nasıl bir emek vermek
Tüm filmlerin resimlerini eklemişsiniz
Süpersiniz Emeklerinize Sağlık
Çok Teşekkür Ederim. İyi Varsınız
(Norveç Ferdi Büküm)
Charlie Chaplin
YanıtlaSilHayat dar alanda trajedi, geniş alanda komedidir diyen düşünür.
(Ordu Çelebi Çinpolat)
Kırmızı ile yazdığınız kelimeleri
YanıtlaSilDaha fazla açıklaması için “Wikipedia” a yönlendirmeniz
Ne kadar güzel bir düşünce
Sağ ol, Varol Tarık Hocam
(İstanbul Ata Onat)
1972 yılında Oscar ödülünü alırken
YanıtlaSil5 dakika ayakta alkışlanan aktör.
(Bursa Taci Büyükbulut)
Ne kadar heyecanlı ödülünü alırken
YanıtlaSilSanki onca muhteşem işleri o yapmamış gibi..
(Edirne Selma Güldamla)
Tarık Bey
YanıtlaSilSizi ne kadar takdir etsem azdır
Sürekli bizleri bilgilendirmek için emek harcıyorsunuz
Yaptıklarınız takdire şayan bir şey
Teşekküllerimi kabul ediniz
(Paris Pakize Karagöz)
Bir komedyenin ana vasfının güldürmek olmadığını
YanıtlaSilDöneminin diktatörlerine
Rejimine verdiği tepkiler ile gösteren kişi.
(Niğde Sabiha Göktepe)
Evrensel bir nimet olan sessizlikten zevk alabilenler
YanıtlaSilDünyanın en mutlu kişileridir.
(Kahraman Turgut Soluk)
Bana komünist dediler
YanıtlaSilOysa sadece hümanistim
(Van Yahya Zeyli)
Monte Carlo' da düzenlenen
YanıtlaSilKendine benzeyenler yarışmasına
Gizlice katılıp yarışma sonunda
3. olan İngiliz sinemacı.
(Tunceli Gülbahar Kavmaz)
Makyajlı hali ne kadar karakteristikse
YanıtlaSilDoğal hali de o kadar karakteristik olan insan.
(Kütahya Fahire Sayiner)
Sinemanın Atasıdır
YanıtlaSil(Bilecik İlker Tokmak)
İnsanları güldürmek sevapsa
YanıtlaSilCennete en önden girecek büyük üstadadır.
(İstanbul Efe Sobay)
Unutulmaması ve her zaman saygı ile anılması gereken büyük oyuncu ve yönetmen
YanıtlaSil(Kilis Dilek Baysal)
30'un üstünde filmde beraber çalıştığı
YanıtlaSilEdna Purviance e hayatı boyunca maaş ödemesiyle vefasını da göstermiş bir insandır.
(Uşak Galip Karadaş)
Efsanevi komedi oyuncusu
YanıtlaSilBen nasıl komedyen olduğunu anlamıyorum
Hangi filmini izlersem izleyeyim ağlayasım geliyor
Ya da direkt ağlıyorum.
(Girne Gonca Saka)
Asıl soyadı Thonstein'dır
YanıtlaSilDönemin Yahudi önyargılarından ötürü
Diğer yüzlercesi gibi Thonstein da adını Hristiyan adıyla değiştirmiştir.
(Tekirdağ Ediz Zeybek)
Oskar ödülünü alırken dakikalarca alkışlanan usta
YanıtlaSilSahnedeki yüz ifadesi müthiştir
Görünce gözlerim doldu resmen
(Derince Eda Daver)
Çoğunlukla komedi oynasa da
YanıtlaSilArada ciddi rollerde de gözüken süper oyuncu.
(Konya Yusuf Sandal)
Kendisine onur Oscar’ı verildiği gece
YanıtlaSilTekerlekli sandalyeyle geldiği salonda
Şapkası ve bastonuyla şov yapmış
Aktör, yönetmen, prodüktör, besteci
Kısacası her şey
(Kalkan Latif Çimen)
Kim ne derse desin kendisi dünyanın ilk süper starıdır
YanıtlaSil(Urla Hamit Yüzer)
Sadece aklı başında olanlar
YanıtlaSilDeli olduklarını kabul ederler
(Bursa Taci Büyükbulut)
İsviçre Vevey' de bir süre ikamet ettiği evi
YanıtlaSilFilm stüdyoları, kostümleri vb nin sergilendiği
Chaplin's world bulunmaktadır
En az 2 saat ayırmakta fayda var
(Mersin İzzet Saltürk)
Filmleri izlenmeye devam eden efsanevi yönetmen ve oyuncu
YanıtlaSil(Hakkari İhsan Karademir)
Eğer aşağı bakıyorsanız asla bir gökkuşağı bulamazsınız
YanıtlaSildemiş güzel söz sahibi.
(Polatlı Naci Akkoyun)
Japon deniz subaylarının 15 Mayıs 1932 darbe girişiminde
YanıtlaSilSuikast listesindeki isimlerden biriydi
Başbakan evde öldürülürken
Chaplin başbakanın oğluyla bir sumo etkinliğinde gittiği için hayatta kaldı
(Bakü Taylan Karasu)
Felsefem özgürlüğe inanmaktır
YanıtlaSilSilahım gülmektir
Lisanım ise kalbimin sesidir
(Kocaeli Tamer Oral)
Bir gün Chaplin ve Einstein bir filmin galasındayken (City lights)
YanıtlaSilEinstein ona der ki:
"Sanatınızda en çok takdir ettiğim şey evrensellik. Tek bir kelime bile söylemiyorsunuz fakat yine de bütün dünya sizi anlıyor."
Chaplin cevap verir:
"Bu doğru fakat sizin ihtişamınız daha yüce.
Söylediğiniz tek bir kelimeyi bile anlamamalarına rağmen bütün dünya size hayranlık duyuyor."
(Hollanda Bektaş Akın)
Modern zamanlar filmini izlediğimde
YanıtlaSilO zamanın teknolojisi ile nasıl çekilmiş bu ya tepkisini verdiğim güzel insan
(Niğde Naim Çipe)
Halkı güldürtmekten çok bilinçlendirmeyi amaçlayan biri.
YanıtlaSilSessiz sinemanın üstadı
Ondan sonraki tüm sinema severlerin
Sevip saydığı ve örnek aldığı büyük insan.
(Kars Halil Gülsoy)
Çok fazla düşünüyor ama çok az hissediyoruz.
YanıtlaSilMakineleşmeye değil, insanlığa muhtacız aslında.
Zekaya değil, iyilik ve anlayışa...
Bu değerler olmadan hayat korkunç olur, her şeyimizi yitiririz.
Ağzına sağlık dediğim büyük oyuncu
(Ankara Ümit Karadeniz)
Konuşmadan; güldüren, konuşan, anlatan, eleştiren adam.
YanıtlaSilMimikleri ile anlatamayacağı yoktur.
(Muğla Korkut İlgün)
Charlie Chaplin’in kalbe dokunan en önemli 3 sözünü paylaşmak istiyorum.
YanıtlaSil1- bu dünyada hiçbir şey kalıcı değildir, endişelendiğimiz şeyler bile
2-yağmurda yürümeyi severim çünkü gözyaşlarımı kimse göremez
3-hayatta en boş geçirdiğimiz günümüz gülmediğimiz gündür.
Gülümsemeye devam edin…
(Kastamonu Seher Gülcan)
Belki de 20.yüzyılın en büyük anarşisti.
YanıtlaSil(Abd Belinay Küçük)
2000 kadınla yattığını iddia etmiş sanatçı.
YanıtlaSilPartnerleri de onu " a Human Sex Machine"
Duyunca şok olmuştum.
Ben Charlie’yi çok saf olarak görürdüm
Meğer ne yere bakan yürek yakanmış.
(Mudanya Yalım İlik)
Marlon Brando’nun tanıdığı en sadist adammış.
YanıtlaSil(İstanbul Dilek Yumru)
Set ortamında zalim, egoist ve zorba tavırları ile diğer oyuncuları zorluyordu.
YanıtlaSilMarlon Brando ile A Countess From Hong Kong filmi setinde neredeyse birbirlerine gireceklerdi.
Brando, Chaplin için;
'korkunç derece zalim'
'egoist bir zorba ve pinti'
'muhtemelen hayatımda gördüğüm en sadist insan'
Gibi cümleler kurdu.
Gerekçesi ile insanları film setinde azarlaması
Çok aşağılayıcı ifadeler ile rencide etmesiydi.
Marlon Brando'ya bile oyunculuk mesleğinin yüz karası olduğunu söyleyebilecek kadar yükselebilen sinirli biriydi.
Daha sonraları Chaplin de Brando'nun çalışması imkansız birisi olduğunu söyleyecekti
O da ayrı.
(Toronto Hasan Karaüzüm)
Chaplin, sütten nefret ediyordu.
YanıtlaSilSüt şişelerine dokunmak bile istemiyordu.
(Adana Hakan Karatoprak)
Filmleri izlenmeye devam eden efsanevi yönetmen ve oyuncu.
YanıtlaSil(Antalya Zambak Ayvaz)
Bence kendisi Jim Carrey'den sonra gelen en iyi mimik uzmanıdır.
YanıtlaSil(Girne Gonca Saka)
Charlie Chaplin seyircilere bir şaka yapar ve herkes gülmeye başlar.
YanıtlaSilCharlie aynı şakayı tekrar yapar
Bu sefer birkaç kişi güler.
Aynı şakayı bir kez daha yapar
Bu sefer kimse gülmez.
Sonra bu harika sözleri söyler:
”Aynı şakaya defalarca gülemiyorsunuz. O zaman neden aynı şey için tekrar tekrar ağlıyorsunuz?”.
(Konya Yusuf Sandal)
Oldukça belirgin mimikleri vardır
YanıtlaSilPaytak yürür.
Hikayeleri genelde liberal düşüncelerini yansıtır.
Yaptığı komedinin altında ayrıca dokunaklı bir taraf da göze çarpar.
Filmlerinde belli olmasa da mavi gözlüdür.
(Ceyhan Emir Büyükdoğan)
Charlie Chaplin’i filmlerindeki haliyle kabaca
YanıtlaSilSosyal adaletsizliğin kol gezdiği dünyada onurlu bir şekilde hayatta kalmaya çalışan fırça bıyıklı
Küçük gelen melon şapkalı
Bastonlu bir serseri olarak tanımlayabiliriz.
(Bilecik İlker Tokmak)
Kızı Geraldine Chaplin’e göre
YanıtlaSilSon yıllarındayken ölümünden sonra unutulmaktan korktuğu için
70ler’de meşhur karakteri “Serseri’nin” reklamlarda kullanılmasına izin vermiştir.
(Rize Polat Tokatlıoğlu)
Charlie Chaplin milyoner olduktan sonra dahi
YanıtlaSilUcuz otellerde kalıp stüdyodan aldığı çekleri aylarca kasada tutmuştur.
(Sivas Çelik Karadavut)
İngiltere’deyken bir dönem uşak olarak çalışmış
YanıtlaSilFakat işverenin tavan arasında bulduğu trompeti çalarken yakalanınca kovulmuştur.
(Ordu Çelebi Çinpolat)
En küçük çocuğu olan Christopher Chaplin doğduğunda 73 yaşındaymış
YanıtlaSil(Mut Abidin Altın)
1940 yılında çektiği “The Great Dictator” filmi
YanıtlaSilAlmanya’da 1958 yılına kadar yasaklıydı.
(Urla Hamit Yüzer)
İlk yönetmenlik deneyimini 1914’te “Caught In Rain” isimli kısa filmle yaşar.
YanıtlaSilBu film ayrıca hem yönetip hem oynadığı filmlerin de ilkidir.
(Kırşehir Füsun Alparslan)