Hayatta Dört Aşamalı Bir "SİLİNME" Süreci Vardır
Bu tamamen senin varoluşuna bağlıdır Başkalarına değil. 1. Aşama 55 yaşında başlar İş yeri seni siler. Hayatın boyunca ne kadar başarılı ya da güçlü olursan ol Bir süre sonra sıradan bir insana dönüşürsün. Bu yüzden eski işine ve onun verdiği üstünlük duygusuna tutunma. Egonu serbest bırak Yoksa iç huzurunu kaybedebilirsin. 2. Aşama 65 yaşında başlar Toplum seni yavaş yavaş siler. Eskiden sıkça görüştüğün arkadaşlar ve iş çevresi azalır Artık önceki iş yerinde seni tanıyan pek kalmaz. "Eskiden müdürdüm, yöneticiydim, ya da şu kişiydim..." deme. Çünkü yeni nesil seni tanımıyor ve bu seni üzmemeli. Bu da hayatın doğal bir sürecidir. 3. Aşama 75 yaşında başlar Aile seni yavaş yavaş siler. Çok sayıda çocuk ve torunun olsa da Çoğu zaman sadece eşinle ya da tek başına yaşarsın. Çocukların arada sırada seni ziyaret ettiğinde Bu onların sevgisinin bir göstergesidir. Onları sık gelmedikleri için suçlama, Çünkü onların da kendi hayat mücadeleleri vardır. 4. Aşama 85 yaşında başlar Za...
Bu komutanların hepsi birbirinden değerli insanlar id. Allah Nurlar içinde Yatırsın
YanıtlaSilAmin
SilBizlere bu vatanı kurtarıp verdikleri için, Ne kadar dua etsek azdır
YanıtlaSilBu komutanlarımız ve diğer tüm Kuvâ-yi Milliyecilerin ruhları şad olsun.
SilBu komutanların hepsi Osmanlı subayı değil miydi? Osmanlı bunları yetiştirmemiş olsa idi ne olacaktı?
YanıtlaSilBurada ne demek istediğiniz tam anlamadım.
SilEvet hepsi Osmanlı Subayı
Evet hepsini Osmanlı okullarında yetişti
Ama
İşgal sırasında
Tüm Osmanlı subayları Kuvâ-yi Milliyeci olmadılar
Çoğunluğu Vatanın kurtarılması için kılını kıpramadı
İşgali kabullendiler bunu da unutmayalım
Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun
YanıtlaSil🙏
SilBazıları bu vatanın kendiliğinden var olduğunu sanacak kadar akıl yoksunu maalesef. (O.Y.)
YanıtlaSilMaalesef
SilBu Komutanlar, Osmanlıdan aldığı maaşları bırakıp, maaşı olmayan yalnızca karınlarını doyurabilecekleri bir imkanlar ile vatanı kurtarmaya gittiler.
YanıtlaSilEvet bizler bu insanlara ne kadar dua etsek azdır.
SilOnlar canlarını vatan için harcamaya hazır
YİĞİTLER idi
Onlar ölürse ailemize ne olur demediler
Vatanımız olmaz ise
HALİMİZ ne oluru bilen AYDINlar idi
Tarık Hocam, Güzel bir zamanda yayınlamışsınız bu fotoğrafı. Kutlarım sizi
YanıtlaSilBen bu yazıyı 2020 de yayınlamış idim
SilTekrar yayınladım
Bu Komutanlarımızın "Kuvayi Milliye" kemiklerine kadar işlemiş
YanıtlaSilEvet
SilKuvayi Milliye;
Mondros Antlaşması sonrasında ortaya çıkan bir kuruluştur.
Antlaşma sonrası yurt içinde güvenlik tehdidinin oluşmayla halk tarafından gönüllü olarak oluşturulmuştur.
Geçer dilde karşılığı "Milli Kuvvetler"dir.
1918 yılında oluşmaya başlayan kuruluş, 1921 yılında düzenli orduya katılarak yurt savunmasını sürdürmüştür.
Kuvayi Milliye, Arapça kökenli "kuva" ve "milliyye" sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşan bir çeşit tamlamadır.
"Kuva" sözcüğü, bugün dilde kullanılmaya devam eden "kuvvet" sözcüğünün çoğul şeklidir.
"Milliyye" sözcüğü ise bugün yaygın olarak kullanılan "milli" sözcüğünün kökenini oluşturur.
Yani “Milli Kuvvetler”