Ankara'da 1925 Bir Kadın Yanında Erkek Olmadan Lokanta Yemek Yeme İmkanı Var mıydı?

Türkiye'de avukatlık mesleğini icra eden ilk kadın Süreyya Ağaoğlu'nun 
Ankara'da staj yıllarında başından geçen ve 
Mustafa Kemal Atatürk'le de kesişen anısı kadın hakları açısından bugün bile ders alınacak nitelikte olduğu için paylaşmak istedim

Tarık Başçıl  _  08 Nisan 2023

Not:
Yazını içinde "MOR" renkli olan yazıları tıklar iseniz
Sizi o konu hakkında sizi "VİKİPEDİ" ye yönlendirmenize imkan verir

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin ve Türkiye tarihinde hukuk fakültelerinin ilk kız öğrencisi olan
1924-25 döneminde mezun olarak Türkiye’nin iİlk Kadın Avukat olan Süreyya Ağaoğlu'nun hikayesi Ankara'da başlar.

Eğitimi sonlandıktan sonra Ağaoğlu Ankara'ya, ailesinin yanına dönüş yapar
Bu dönüşü mesleğe başlangıcının da simgesidir aslında. 
Ankara'da Adalet Bakanlığı'nda staj yapmaya başlar. 

Her şey yolunda giderken onun 'ilk kadın avukat' olmasından kaynaklı olarak staj yaptığı arkadaşıyla ilginç bir sorunla karşılaşırlar.

Öğle yemeği zamanı geldiğinde 
Ne evlerine gidecek vakitleri vardır
Ne de dönemin neredeyse tek lokantasına gidebilirler.

Gidebilecekleri tek lokanta olan İstanbul Lokantası
Sadece milletvekillerinin yemek yediği saygın bir lokantadır
Bu lokantada daha önce bir kadının yemek yediği görülmemiştir.

Türkiye'nin bu ilk kadın stajyer avukatları yazılı olmayan kuralı çiğnemek istemezler
Öğle yemeklerini bir süre için ufak tefek şeylerle geçiştirirler.
Fakat bu sürdürülebilir değildir. 

Ağaoğlu, dönemin Basın-Yayın Genel Müdürü görevindeki babası Ahmet Ağaoğlu'na durumu anlatır
Öğle yemeklerini İstanbul Lokantası'nda yiyebilmek için izin talep eder. 
Kanunen bir sakınca olmadığı için Ahmet Ağaoğlu'nun bu talebe bir itirazı yoktur.

Fakat bir sonraki gün yemek için gittikleri lokantada onların ardından yükselen homurtular çok şey anlatır. 
Ahmet Ağaoğlu'nu ve kızını tanıdıkları için kimse bir şey söylemese de
Bu konuda şikayetler gelmeye başlar.

Şikâyetler Başbakan'a dek ulaştığında Ahmet Ağaoğlu bir çözüm düşünmeye başlar.
Akşam Süreyya Ağaoğlu eve döndüğünde 
Ahmet Ağaoğlu "Başbakan Rauf Orbay Bey, senin ve arkadaşının lokantada yemek yediğinizi ve herkesin bunu konuştuğunu söyledi. 

Bundan sonra öğle yemeklerine bana gelin." der.
Yüz yıl öncesinin kuralları karşısında eli kolu bağlı olan Ağaoğlu, çaresiz kabul eder.
Bu olayın ardından birkaç gün sonra

Atatürk ve eşi Latife Uşakki Hanım, Ahmet Ağaoğlu'na misafirliğe gelir.
Atatürk'ün de kulağına giden bu olay sohbet esnasında bahis konusu olur ve Süreyya Ağaoğlu olayı bir destek bulabilme umuduyla anlatır. 

Fakat onu dinleyen Atatürk;
"Hem babanın hem de Rauf Bey'in hakkı var." der.
Süreyya Ağaoğlu büyük bir hayal kırıklığına uğrar
Artık bir çözüm olmayacağına inanmaya başlamışken ertesi gün bir yetkilinin aceleyle çalışma odasına gelmesiyle irkilir. 

Yetkili heyecanla Atatürk'ün onu yemeğe götüreceği haberini vermeye gelmiştir.
Hazırlanıp odasından çıkan Ağaoğlu Atatürk'ün yanına gider
Şu sözleri duyar: Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor.

Yemek için harekete geçen araç İstanbul Lokantası'nın önünden geçerken
Atatürk, birden şoförden durmasını rica eder.

Durduklarında, loktantadan koşarak gelen Bozüyük milletvekili Salih Bozok Bey'e Atatürk, orada yemek yiyen herkesin duymasını ister gibi 
"Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum fakat yarın buraya gelecek, yemeğini bu lokantada yiyecek." der.

Süreyya Ağaoğlu dün akşam yemekte bulamadığı desteği bir anda gördüğünde şaşırır ve Latife Hanım'a bu olayın aslını sorar.

Latife Hanım'ın anlattıkları Atatürk'ün aceleci davranmayan
İleriyi düşünen bir lider olduğunun kanıtıdır

“Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı ama babanı senin yanında rencide etmek istemediği için kızgınlığını belli etmedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini arayarak, yarın mutlaka eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi.“

Süreyya Ağaoğlu ertesi gün arkadaşıyla İstanbul Lokantası'na gittiğinde gördüğü manzara karşısında yeni bir şaşkınlık yaşar.

Atatürk'ün öncülük ettiği bu simgesel olayın ardından kadınların 
Türk toplumundaki yeri ve saygınlığı
Diğer ülkelere örnek olacak şekilde bir kez daha sağlamlaşmıştır.

İki kadın olarak yemek yiyeceklerini düşünürken birkaç milletvekili eşinin de 
Atatürk'ün öncü olmasıyla 
İlk kez orada yemek yemek için bulunduğunu görür. 

Kimse ne bakışlarıyla ne de 'homurtularla' onları rahatsız etmez
Çünkü bu duruma alışmaları gerektiği açıktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneler Günü İçin 3 Derleme

Kağıt Bardak ve Makam

Yaşam Trenimiz

Bilge ve Cahil

Sultan Abdülaziz’in Dişi Ağrımamış Olsa idi. Gezi Parkı Davası Olmayacaktı. Niye Aron Angel İlgisi Var ve Belediye Seçimi

Afrika Niye Önemli

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 2

Hayattan, Edebiyattan, Tarihten ve Filozoflar gibi Ünlü Kişilerin Sözler ve Videolar Serisi _ 040

Bazen Önüne Gelecek Çok Büyük Fırsatı, Aslında Fırsat Olmadığını Görebilen Kişi Olmak. Sizi Sony Yapabilir

Film Önerim _ Bitmeyen Sınav (12th Fail) _ Biyografi _ Hindistan _ 2023 _ İmdb 9,1