Yelek Alacak Parası Olmayınca _ Mürüvvet Sim

“Neşeli Günler Film”inde kızına verdiği 
“Göster ama elletme” öğüdü 
Bir dönem anne ve genç kızların esprisi olmuştu.

İlişki dünyasının temelini bulan
Yeri geldiğinde çirkefleşip
Yeri geldiğinde bir hanımefendi olan
İlle de kendini sevdirmeyi bilen kadın oldu Mürüvvet Sim.

Tarık Başçıl  _ 07 Nisan 2023

Kendini Anlatırken;
Tarlada doğmuşum ben.
Annem göbeğimi çekme (bağ) bıçağı ile kesmiş
Şalvarına sarıp, atmış atının terkisine, getirmiş eve der.

23 Nisan 1929'da, Tekirdağ'ın Büyükyoncalı köyünde.
Mürüvvet Sim, yarım asırlık ömrünün başlangıç noktasını böyle özetliyor. 
Fakir bir aile oluşlarını

İki yaşındayken İstanbul'a göçüşlerini
Köyle İstanbul arasında mekik dokuyuşunu
Bir sokak çocuğu gibi büyüyüşünü.

Topkapı Takkeci Mahallesi'nde oturuyorduk. 
Annem hizmetçilik yapıyor
Babam bahçelerde çalışıyordu. 
Hep söylerler, çok yaramazmışım küçükken.

Mahalleli, 'Korkunç Mürüvvet' adını takmış bana.
Hangi evde balık pişse, kendi kendini davet edermiş küçük Mürüvvet. 
Hele bir dediği olmasın, camı çerçeveyi indirirmiş.
Herkesi o kadar yıldırmış ki mahalleli
Aralarında para toplar
Mürüvvet'i sinemaya gönderirlermiş.

Hiç değilse iki saat başlarını dinlemek için. 
Sinema dönüşü
Mahallenin tüm kadınlarını başına toplar
Gittiği filmi oynayarak anlatırmış.

Mürüvvet Sim
Yoksul annesi Esma ile babası Mehmet'i
Sanatçı olduktan sonra, sultanlar gibi yaşatmıştı.

Bende artistlik merakı işte o günlerde başladı, diyor.
Ve ilginç bir sır veriyor bize. 

Hani Filiz Akın-Türker İnanoğlu evliliğinin meyvesi İlker İnanoğlu'nun
Bir zamanlar gişe rekorları kıran ‘Yumurcak’ filmi var ya
İşte o filmin senaryosu
Mürüvvet Sim'in bir gün sette çocukluk anılarını anlatmasından kaynaklanmış.

Kısacası, ‘Yumurcak’ filminin yumurcağı, Mürüvvet Sim'den başkası değilmiş.
Mahalle terzisinin ona arkadaşlarının elbiselerinin artıklarından diktiği süslü elbiseleri anımsıyor.

Gözlerindeki çocuksu pırıltılar yaşlara dönüşüyor.
Ağlıyor. 
Tıpkı Topkapı'nın Takkeci Mahallesi'nin Yumurcak'ı gibi

Elindeki minicik örgü yeleğe dalarak. 
Ve anlatıyor bu gözyaşlarının nedenini;
-Her gün akşamüstü, günbatımı zamanı bir gariplik çökerdi içime
-Mahallenin her anası, çocuğunu çağırır, üzerlerine yelek giydirirlerdi

Bir ben kalırdım yeleksiz. 
Üşümesinden korkulmayan, kenarda, terkedilmiş
Anacığım
Karanlıklarda dönebilirdi çalıştığı yerlerden eve. 
Hiçbir zaman da yeleğim olmamıştı. 

Hep yelek özlemi içinde idim. 
Kıskanırdım
Sırtlarına yelek geçirilen arkadaşlarımı. 
O yaramaz Mürüvvet gider
Bir köşede sessizce ağlayan zavallı bir çocuk gelirdi o saatler.

Bu yelekler yaşamında öylesine önemli bir iz bırakmış ki, Mürüvvet Sim'in

Tam 38 yıldır, durmadan yelek örer o. 
Ördüklerini sokaktaki kimsesiz çocuklara elleriyle giydirir
Bakımevlerine bağışlar, armağan olarak. 

Anadolu'nun dört bir yanındaki köy çocuklarına gönderirdi. 
Yaşamının bir parçası bu yelekler
Eline geçen en küçük bir yün parçası

Eski hırkaların sökülmüşleri
Hep miniklere yelek olurdu
Mürüvvet Sim'in becerikli ellerinde

Işıklar İçinde Uyusun 
Mürüvvet Sim'i Saygı ile Anıyorum

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatta Dört Aşamalı Bir "SİLİNME" Süreci Vardır

Bugün Aziz Nesin (20.12.1915 - 06.07.1995) _ Anmak ve Bay Düdük Kitabından _ Kısa Bir Öykü _ Uçuruma Gidiyoruz

Ben Bu Yaşıma Kadar Çok Şeyler Yaşadım Ama Yanlışlıkla Arka Balkonun Işığını Açık Unuttum. Uyuduktan Sonra Işıkları İçimden Söndürdüm

Kimsenin Çayını İçmeyin Çocuklar

Defne

Babaların, Bizim Bu Küçük Şeylerde, Uyarmaları Hoşumuza Gitmiyor Olabilir. Fakat?

Unutulmaz Film Sahneleri ve Müzikleri _ 02

Bugün Hayatınızı Kolaylaştıran Çoğu Şeyleri 29 Ekim 1927 Çekilen Fotoğraftaki İnsanlara Borçluyuz

Yaşadığınız İlin Adının Nereden Geldiğini Merak Ediyor İseniz?

Hayattan 003 Kısa Öykü ve Öğüt _ O Gün, Benim Onurumu Kurtardınız.